Mecaz Anlam, Yan Anlam, Gercek Anlamlı Sozcukler

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
56
Yaş
36
Coin
256,936
SOZCUKTE ANLAM

Sozcuk, coğu zaman, dilin kendi başına anlamı olan en kucuk parcası, diye tanımlanır Ağac, hayal, dost gibi sozcukler buna ornektir Bazı sozcukler ise tek başına anlam taşımayıp diğer sozcuklerle bir araya geldiğinde belli bir anlam ifade eder: icin, gibi, gore vs

Gercek, Mecaz Ve Yan (Yakıştırma) Anlam

Gercek anlam, bir sozcuğun temel anlamıdır; buna sozcuğun ilk akla gelen anlamı ya da sozlukteki ilk anlamı da denir Bir sozcuğun diğer anlamları gercek anlamından yola cıkılarak oluşturulmuştur Orneğin “Burun dendiğinde aklımıza ilk gelen, insanın bir organıdır Oyleyse; “Burnundaki benler onu oyle tatlı gosteriyordu ki… cumlesindeki “burun sozu insanın bir organı anlamında olduğundan gercek anlamında kullanılmıştır Ancak aynı soz; “Bugunlerde burnu buyudu kimseleri gozu gormuyor cumlesinde insanın bir organı anlamını vermekten cok uzaktır Temelde bu, gercek anlamdan doğmuş ancak tamamen farklı bir ozellik kazanmıştırİşte sozcuğun gercek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı bu anlama mecaz anlam diyoruz

Bir de sozun, coğu kaynağın mecaz anlama dahil ettiği ancak mecaz anlamdan biraz farklı olması yonuyle yan anlam ya da yakıştırma diye de anılan bir anlamı vardır Yukarıda verdiğimiz “burun sozunu “Ayakkabımı biraz kucuk almışım; burnu ayağımı sıkıyor cumlesinde ele alalım Buradaki “burun sozu gercek anlamda değildir; cunku “insanın bir organı ifadesini taşımıyor Tam olarak mecaz anlama da girmez; cunku temelde gercek anlamla yakın bir ilgisi vardır Ayakkabının o kısmına burun denmesinin nedeni insanın burnuna konum itibariyle benzemesindendir İşte sozcuğun, gercek anlamında karşıladığı varlığa şekil benzerliğinden dolayı başka bir varlığa verilmesine yan anlam ya da yakıştırma denir

Somut Ve Soyut Anlam

Sozcukler varlıkları ve kavramları karşılar Varlık, madde olarak bulunan yani duyu organlarıyla algılanabilen bir nitelik taşır Orneğin; ağac, yeşil, kalem gozle; soğuk, ıslak dokunmayla; ses, gurultu işitmeyle; koku koklamayla; acı, ekşi tatmayla algılanabilir İşte duyu organlarımız yardımıyla algılayabildiğimiz bu sozcuklere somut anlamlı sozcukler denirOysa uzuntu, sevgi, ozlem, hasret, ruya gibi sozcukleri herhangi bir duyumuzla algılayamayız; bunların sadece kavram olarak var olduğunu kabul ederiz İşte bu tur sozcuklere de soyut anlamlı sozcukler denir

Bir sozcuk her zaman somut olamayacağı gibi her zaman soyut da değildir Bir cumlede somut olan sozcuk başka bir cumlede soyut anlam taşıyabilir Orneğin; “Bu iki cizgi arasındaki acı kırk beş derece vardır cumlesindeki “acı sozcuğu olculebilen bir değer taşıdığından somut anlamlıdır Aynı sozcuk “ Sen bu sorunu hangi acıdan ele aldın? cumlesinde, olculebilen bir değer olmaktan cıkmış, mecaz anlam kazanarak soyut bir kavramı karşılar duruma gelmiştir

Terim Anlam

Herhangi bir bilim, sanat ya da meslekle ilgili ozel bir kavramı karşılayan sozcuklere terim denir Yeni bulunan bir kavram, yeni bir terimle karşılanabileceği gibi, gunluk hayatta kullanılan bir sozcuğe ozel bir anlam verilerek de karşılanabilir Orneğin “ağız sozu “Adamın ağzında diş kalmamış, hala genc gibi davranıyor cumlesinde gercek anlamında ve gunluk kullanımıyladır Aynı soz “İstanbul’da buyumuş; ama Karadeniz ağzıyla konuşuyor cumlesinde dilbilgisinde bir tanım olan “yoresel konuşmalara dilde verilen karşılık anlamına gelerek bir terim oluşturmuş Ya da “Irmağın ağzı toprakla dolmuştu cumlesinde olduğu gibi “ırmağın denize karıştığı yer anlamında kullanılarak coğrafi bir terim olmuştur

Eş Anlam

Aynı kavramı karşılayan farklı sozcukler eş anlamlıdır Orneğin “ayakkabı sozu ile “kundura sozu aynı nesneyi karşıladıkları icin eş anlamlı sayılır Ancak bir sozcuk daima başka bir sozcukle eş anlamlı olmaz Bazen aynı sozcuk farklı cumlelerde eş ya da farklı anlamlar da taşıyabilir Cumlenin gelişine gore eş anlamlılık durumu değişir Orneğin; “Cocuğun kara gozleri, buyuleyiciydi cumlesindeki “kara yerine “siyah diyebiliriz Ancak “Ah alnımın kara yazısı! sozundeki “kara yerine “siyah getirilemez Cunku “kara sozu cumlelerin ikisinde de farklı anlamlar veriyor Dolayısıyla ikinci Cumlede Mecaz Anlama Geldiği İcin Yerine “Siyah Sozcuğunu Getiremiyoruz

Karşıt (Zıt) Anlam

Birbirine karşıt kavramları karşılayan sozcuklerdir Karşıt anlamlı sozcukler iki zıt noktayı belirtirler Orneğin; “guzel sozcuğunun karşıtı “itici olamaz cunku iticilikte sevimsizlik anlamı da vardır Oysa “guzel sozu sevgiyi beraberinde ifade etmez Bunun karşıtı ancak “cirkindir Aynı durum eylemlerde de gorulur Orneğin; “sevmek eyleminin karşıtı “sevmemek değildir Cunku “sevmek iyi bir duygunun varlığını bildirir Sevmemekte ise bu duygunun bulunmadığı anlamı vardır Oysa karşıtlıkta, olan duygunun tam karşıtı olmalıdır; bu da “nefret etmektir Bu nedenle karşıtlıkla olumsuzluğun farkını gormek onemlidir

Deyim

En az iki sozcukten meydana gelen, sozcuklerden en az birisi mecaz anlamıyla kullanılan, cumlede eylem bildiren soz obekleridir Deyimi oluşturan sozcukler coğu zaman kendi anlamlarından uzaklaşmış gorulurler Orneğin; “Haberi duyunca etekleri zil caldı cumlesinde “etekleri zil calmak cok sevinmek anlamına gelen bir deyimdir Ancak burada etek, zil, calmak sozlerinin sevinmekle bir ilgisinin olmadığı acık

Bazı deyimlerde ise sozcukler gercek anlamlarını tamamen yitirmemiş olabilir Orneğin; “Yukte hafif pahada ağır ne varsa getirin cumlesindeki altı cizili deyimde “yuk ve “paha sozcuklerinin gercek anlamlı olduğu acıktır

Deyimler genellikle bir eylem bildirir Bu nedenle bir eylem gibi cekimlenebilir Bu yonuyle atasozlerinden farklılık gosterir Atasozleri daima cumle halinde bulunup yargı bildirirlerken, deyimler mastar olarak da kullanılabilir Orneğin “kuplere binmek deyimdir ve “sinirlenmek anlamındadır Mastar halinde de anlamlıdır Ancak bu acıklamaya uymayan deyimler de vardır Orneğin, “Dun az kalsın kaza yapıyordum cumlesinde altı cizili soz deyim olarak verilmiş Biz bu deyimi “az kalmak şeklinde mastar olarak kullanamayız Aslında bir eylem de bildirmeyen bu tur sozler, deyimlerin genel niteliklerine pek uymaz

Atasozu

Yıllar once soylenmiş, dilden dile aktarılarak gunumuze kadar gelmiş, oğut bildiren, genel kural niteliği taşıyan soz obekleridir Genellikle kesin bir yargı bildiren cumleler biciminde gorulur

Atasozlerinin soyleyeni belli değildir Sadece mecaz anlam veren atasozu olabileceği gibi, sadece gercek ya da hem gercek hem mecaz anlam taşıyanlar da vardır Orneğin; “Tatlı dil yılanı deliğinden cıkarır atasozu sadece mecaz; “Dost ile ye ic, alışveriş etme sadece gercek; “Taşıma su ile değirmen donmez hem gercek hem mecaz anlam verir

Sesteş (Eşsesli) Sozcukler

Yazılışları aynı, anlamları arasında hicbir ilgi bulunmayan sozcuklerdir Orneğin;

Bir gul de icimiz aydınlansın

Bu gul bahcesini cok severim Cumlelerinde altı cizili sozlerin yazılışları aynıdır Ancak birincisi eylem, diğeri cicek ismi olan bu sozler arasında hicbir anlam ilgisi yoktur Oyleyse bunlar sesteş sozcuklerdir

Ozdeyiş (Vecize)

Kim tarafından soylendiği bilinen ozlu sozlerdir Genellikle evrensel nitelikler gosterir

Duşunuyorum, oyleyse varım (Descartes)

Yansıma Sozcukler

Doğada duyulan seslerin taklit edilmesiyle oluşan sozcuklerdir Bu sozcuklerde sesanlam ilişkisi gucludur Bu tur sozcukler sese dayalı olduğundan coğu dilde benzerlik gosterir

Calılıktan cıtır cıtır sesler geliyordu

Kopek acı acı havlıyordu

Su şırıl şırıl akıyordu
 
Üst Alt