Meme, doğar doğmaz ilk besinimizi aldığımız kaynak olarak, Freud felsefesine göre, yaşam boyu dişiye bağımlılığın öncül bir unsuru olmaktadır. Nitekim tarihte de bereketin sembolü olarak kullanılmıştır. Psiko-sosyal açıdan ise, çocuğun annesi ile ilk temasın aracısı olan bu organ, dişiliğin belirgin ve önemli bir işareti olarak kadının vücudunda bir takı ve süs olarak değer kazanmıştır. Böylesine önemli bir organı ve kadın yaşamını tehdit eden kanser gibi acımasız bir hastalığa karşı tıp, kararlı bir mücadele başlatmış ve özellikle son yıllarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir.
Örnek vermek gerekirse, eskiden “alabildiğin kadar fazla doku al” ilkesi savunulurken, artık “koruyabildiğin kadarını koru” ilkesi geçerli hale gelmiştir. Korumanın ötesinde de, “kaybedileni yerine koy” çabası da rekonstrüksiyon yöntem ve seçeneklerinin de gelişmesine yol açmıştır.
Rekonstrüktif Teknikler:
Lumpektomi ( meme dokusunun bir kısmının alınması) yapılmışsa, kalan meme dokusuna şekil verilip, sağlıklı diğer memeyi de küçülterek estetik görünümlü memeler oluşturmak mümkündür.
Ancak, daha geniş kitle alımları, deri koruyucu veya tam mastektomiler (memenin tamamen alınması) sonrasında ya implant (meme protezler) kullanılır veya kendi vücudunun diğer kısımlarından elde edilen diğer dokulardan yararlanılır. İmplantlar kullanılırken ya doğrudan meme implantı yerleştirilir, ya önce var olan deri, doku genişleticiler kullanılarak genişletildikten sonra altına kalıcı meme protezi yerleştirilir veya hem doku genişletici, hem de silikon jel içeren iki bileşenli meme protezleri kullanılır. Son yıllarda meme implantlarında oldukça önemli gelişmeler kaydedilmiş ve birçok seçenekler sağlanmıştır.Otolog rekonstrüksiyon dediğimiz, kendi vücut dokularından yararlanılan yöntemlerde ya elde edilen dokular şekillendirilir ve meme oluşturulur, örneğin; alt karın derisi, üst kalça veya alt kalça derisi altındaki yağ tabakası ve kas ile birlikte kaldırılarak meme şekline getirilir, veya sırt veya uyluk derisi altındaki kas ile kaldırılır meme bölgesine damarı ile birlikte nakledilir ve altlarına meme protezi konur ve meme şekline getirilir. Son zamanlarda yavaş yavaş devreye sokulan bir yöntemde, mastektomi sonrası kalan deri, negatif basınç uygulayan özel sütyen yoluyla önce genişletilir ve sonra da liposuction uygulayarak başka bölgelerden elde edilen yağ dokusu özel bir süreçten geçirilerek genişletilmiş meme derisinin altına enjekte edilir ve meme kütlesi ve şekli böylelikle oluşturulmuş olur.
Ne zaman yapılmalı ?
Rekonstrüksiyon, meme kanser cerrahisi sonrası aynı oturumda veya geciktirilip daha sonraki bir zamanda yapılabilir. Bekleme süresi değişkendir. Bu kararda kanserin tipi, yayılımı, radyoterapi veya kemoterapinin yapılması, derinin durumu ve bir yerde de hastanın tercihleri göz önüne alınır.
Radyasyon sonrası yapılabilir mi?
Derinin kalitesi ve radyasyondan ne kadar etkilenmiş olduğuna bağlı olarak meme protezlerinin kullanımı sınırlı olabilir. Ancak kendi dokusu kullanılarak birçok seçenek uygun olabilir.
İyileşme süreci ?
Rekonstrüksiyon yöntemine göre değişmektedir. Meme protezi kullanıldığında birkaç gün sürerken, örneğin karın derisi ve kas uygulandığında bu birkaç haftayı bulabilmektedir.
Rekonstrüksiyon sonrası izleme testleri ?
İzleme çok önemlidir. Burada hastanın hayatı söz konusudur ve ciddiye alınmalıdır. İlk etapta aylık muayeneler yapılırken. Daha geniş aralıklar halinde, mamografi ultrasonografi ve MRI çektirilebilir.
Örnek vermek gerekirse, eskiden “alabildiğin kadar fazla doku al” ilkesi savunulurken, artık “koruyabildiğin kadarını koru” ilkesi geçerli hale gelmiştir. Korumanın ötesinde de, “kaybedileni yerine koy” çabası da rekonstrüksiyon yöntem ve seçeneklerinin de gelişmesine yol açmıştır.
Rekonstrüktif Teknikler:
Lumpektomi ( meme dokusunun bir kısmının alınması) yapılmışsa, kalan meme dokusuna şekil verilip, sağlıklı diğer memeyi de küçülterek estetik görünümlü memeler oluşturmak mümkündür.
Ancak, daha geniş kitle alımları, deri koruyucu veya tam mastektomiler (memenin tamamen alınması) sonrasında ya implant (meme protezler) kullanılır veya kendi vücudunun diğer kısımlarından elde edilen diğer dokulardan yararlanılır. İmplantlar kullanılırken ya doğrudan meme implantı yerleştirilir, ya önce var olan deri, doku genişleticiler kullanılarak genişletildikten sonra altına kalıcı meme protezi yerleştirilir veya hem doku genişletici, hem de silikon jel içeren iki bileşenli meme protezleri kullanılır. Son yıllarda meme implantlarında oldukça önemli gelişmeler kaydedilmiş ve birçok seçenekler sağlanmıştır.Otolog rekonstrüksiyon dediğimiz, kendi vücut dokularından yararlanılan yöntemlerde ya elde edilen dokular şekillendirilir ve meme oluşturulur, örneğin; alt karın derisi, üst kalça veya alt kalça derisi altındaki yağ tabakası ve kas ile birlikte kaldırılarak meme şekline getirilir, veya sırt veya uyluk derisi altındaki kas ile kaldırılır meme bölgesine damarı ile birlikte nakledilir ve altlarına meme protezi konur ve meme şekline getirilir. Son zamanlarda yavaş yavaş devreye sokulan bir yöntemde, mastektomi sonrası kalan deri, negatif basınç uygulayan özel sütyen yoluyla önce genişletilir ve sonra da liposuction uygulayarak başka bölgelerden elde edilen yağ dokusu özel bir süreçten geçirilerek genişletilmiş meme derisinin altına enjekte edilir ve meme kütlesi ve şekli böylelikle oluşturulmuş olur.
Ne zaman yapılmalı ?
Rekonstrüksiyon, meme kanser cerrahisi sonrası aynı oturumda veya geciktirilip daha sonraki bir zamanda yapılabilir. Bekleme süresi değişkendir. Bu kararda kanserin tipi, yayılımı, radyoterapi veya kemoterapinin yapılması, derinin durumu ve bir yerde de hastanın tercihleri göz önüne alınır.
Radyasyon sonrası yapılabilir mi?
Derinin kalitesi ve radyasyondan ne kadar etkilenmiş olduğuna bağlı olarak meme protezlerinin kullanımı sınırlı olabilir. Ancak kendi dokusu kullanılarak birçok seçenek uygun olabilir.
İyileşme süreci ?
Rekonstrüksiyon yöntemine göre değişmektedir. Meme protezi kullanıldığında birkaç gün sürerken, örneğin karın derisi ve kas uygulandığında bu birkaç haftayı bulabilmektedir.
Rekonstrüksiyon sonrası izleme testleri ?
İzleme çok önemlidir. Burada hastanın hayatı söz konusudur ve ciddiye alınmalıdır. İlk etapta aylık muayeneler yapılırken. Daha geniş aralıklar halinde, mamografi ultrasonografi ve MRI çektirilebilir.