Yaşamlarının herhangi bir zamanında her sekiz veya oniki kadından birinde meme kanseri gelişmektedir. Bu gün erken tanı, kişiye uygun planlanmış hızlı tedavi ile bu hastaların çoğu iyileşebilmektedir. Ancak erken tanı ve uygun hızlı tedavi mutlak gerekli ögelerdir. Erken tanı anahtar olduğu için kendi sağlığınızın sorumluluğunu almanız gerekir. Aylık kendi kendini muayene, doktorunuzla düzenli meme muayenesi programlanması, ultrasonografi ve mammografi ile izlemi içeren bir plan geliştirilmesi en uygun davranış şeklidir. Tüm kitlelerin kanser olmadığını hatırlayın ama kanser olanlar için erken fark edilmelerinin yaşamsal önem taşıdığını unutmayın.
MEME KANSERİ RİSKİNİZ NEDİR ?
Aşağıda sıralanan risk faktörlerinden bir veya birden fazlasına sahip olmanız mutlaka meme kanseri olacağınız anlamına gelmez. Sadece diğer kadınlara göre meme kanseri olma riskinizin daha fazla olduğunu gösterir. Meme kanseri kadınlarda en sık rastlanılan kanser türüdür. 20 yaşında olup 70 yaşına kadar yaşayacağı tahmin edilen bir kadında, meme kanseri olma ihtimali % 8 - 13 dür. Araştırmalar son yıllarda bu oranın 8 kadından biri seviyelerine yükseldiğini göstermektedir.
Yaş:
Meme kanseri gelişme riski yaşla birlikte artar. On yıl önceki veriler meme kanserinin 50 yaşın üzerindeki kadınlarda daha sık görüldüğü yönünde iken yeni çalışmalar günümüzde 40 - 50 yaş gurubu aralığının meme kanserine daha sık yakalandığını göstermekterir.
Aile Öyküsü:
Özellikle anne, kızkardeş, teyze gibi yakın akrabalarında meme kanseri gelişmiş kadınların meme kanseri olma riski diğer kadınlara göre daha yüksektir. Bu durum özellikle akrabalardaki meme kanseri, menapozdan önce ortaya çıkmışsa daha belirgindir. Günümüzde bu konuda bir çok genetik araştırma laboratuarında BRCA 1 ve BRCA 2 gen taraması yapılabilmektedir.
Öz Geçmiş:
Geçmişte meme kanseri olmuş kadınların kalan meme dokusunda veya diğer memesinde meme kanseri gelişme riski diğer kadınlara göre daha yüksektir.
Çocuk Doğurma Yaşı:
İlk çocuklarını 23 yaşından önce doğuran kadınlarda meme kanserinin daha az görüldüğü bilinmektedir. Hiç çocuk doğurmamış kadınlarda ve ilk çocuklarını 30 yaşından sonra doğurmuş kadınlarda meme kanseri görülme riski daha yüksek saptanmıştır.
İlk Adet Yaşı:
İlk adetlerini 13 yaş ve öncesinde görmüş olan kadınlarda meme kanseri riski daha yüksektir.
Daha az önemli risk faktörleri:
Yüksek yağ içerikli diyet, şişmanlık ( ideal vücut ağırlığının % 40 daha üzerinde olma ).
Bütün kadınlar meme kanseri olma riski taşırlar. Meme kanserlerinin % 99' u kadınlarda, % 1' i erkeklerde görülür. Düşük risk grubunda olmanız sizde meme kanserinin gelişmeyeceği anlamına gelmez.
MEMELERİNİZİ NEDEN MUAYENE ETMELİSİNİZ ?
Kadınların kendi kendilerini muayene etmeleri çok önemlidir çünkü periyodik doktor muayeneleri ve tetkikler arasında kalan sürede gelişebilecek olan kanser kitlesi bu sırada fark edilebilir.
Kendi kendini muayene ilk gençlik döneminde başlamalı ve yaşam boyu sürmelidir. Memelerinizin doğal görünümüne ve dokunma duygusuna kendinizi alıştırın. Bu alışkanlık memelerinizde oluşacak her hangi bir değişimi fark etmenizde size kolaylık sağlayacaktır.
Rutin kendi kendine meme muayenesine ilk başladığınızda kendinizi endişeli hissetmeniz doğaldır, muayenelere düzenli olarak devam etmeniz endişenizi azaltacaktır. Adet gören kadınlarda ideal muayene zamanı adet dönemi bittikten iki gün sonrasıdır. Menopozdaki kadınlarda ise ayın belli bir günü tercih edilebilir. Akılda kalması açısından ayın birinci, otuzuncu günü veya yaş gününüz tercih edilebilir.
Herhangi bir meme ameliyatı geçirdiyseniz, kesi yeri iyileştikten sonra doktorunuzdan kendi kendini muayeneyi öğrenin.
MEMELERİNİZDEKİ HANGİ DEĞİŞİKLİKLERE DİKKAT ETMELİSİNİZ ?
.Meme veya koltuk altında kitle,
.Meme cildinde gamzeleşme, renk değişikliği, portakal kabuğu görünümü,
.Meme başında akıntı, içe dönüklük, kabuklanma, pullanma,
. Memenin büyüklük ve şeklinde değişiklik,
Eğer memelerinizde bir değişiklik fark ederseniz en kısa zamanda doktorunuza başvurun. Değişikliklerin çoğu kanser nedeni ile değildir ama eğer sebep kanser ise değişikliği ne kadar erken fark edip doktorunuza bildirirseniz iyileşme şansınız o kadar yüksek olacaktır.
MEMELERİNİZİ NASIL MUAYENE EDECEKSİNİZ ?
Kendi kendine muayene 3 basamaktan oluşur. Her seferinde birini uygulamak gerekir.
I. Basamak;
a) Ayna önünde memelere bakmak: Belinize kadar soyunun ve bir aynanın önünde kollarınız yana sarkmış durumdayken memelerinize bakın.
Her iki yana dönerek memelerinizin dış kenarlarına da bakın. Daha önceki muayeneleriniz ile karşılaştırın.
2. Avuçlarınızı belinize iki yandan aşağı öne bastırarak, bu arada göğüs kaslarınız kasılacaktır, memelerinizi kontrol edin.
3. Kollarınızı başınızın üzerine kaldırın ve avuçlarınızı birleştirip sıkarak göğüs kaslarınızı kasın, her iki yandanda bu durumda memelerinize bakın.
4. Nazikce her iki meme başını sıkarak meme başından akıntı olup olmadığını kontrol edin.
II. Banyo veya Duşta
Parmaklarınızı ve memelerinizi muayenede kayganlığı sağlamak için sabunlayın.
Sol memenizi muayene için sağ elinizi kullanın. Sol kolunuzu meme dokusu göğüs duvarına serbestçe yayılacak şekilde başınızın üzerine kaldırın. Muayene sırasında 2,3 ve 4. parmaklarınızın iç yüzlerini kullanın.
Belli bir düzen içerisinde tüm memenizi dairesel hareketlerle muayene edin. Koltuk altlarını unutmayın, bunları diğer meme için tekrar edin.
III. Yatarak
Sağ memenizi incelemek için sağ omuzunuzun altına katlanmış bir havlu koyun, sağ elinizi başınızın altına koyarak meme dokusunun göğüs duvarı üzerinde yayılmasını sağlayın.
Muayeneyi sol memenizde de tekrarlayın. Koltuk altlarını unutmayın.
Kendi kendini muayenenin önemli ögeleri :
1. Üç basamaklı muayene, yatarak elle, ayakta elle, aynaya bakarak,
2. Belli bir düzende alan atlamadan muayene,
3. Dairesel hareketler,
4. Parmak yastıklarının kullanılması,
5. Muayene sırasında yüzeyel ve derin basınç uygulamak,
6. Düzenlilik, her ay aynı belli zamanda muayene.
KENDİ KENDİNİZİ MUAYENEDE EN UYGUN ZAMAN HANGİSİDİR ?
1. Adet gören kadınlar: Adet bittikten 2-3 gün sonrası memelerin en doğal olduğu zamandır.
2. Adet görmeyen veya postmenapozal kadınlar: Her ayın aynı belli günü.
NE ZAMAN DOKTORA GİTMENİZ GEREKİR ?
Meme muayenesi için düzenli doktora gitmek, sağlık kontrolünün bir parçasıdır. Doktorunuzdan randevu alırken memenizin az duyarlı olduğu zamanı seçin ( adet sonrası 2. 3. günler ). Aylık kontrolleriniz sırasında, daha öncekilere göre bir farklılık hissederseniz tekrar doktorunuza başvurun. Farklılığı kendiniz açıklamaya çalışmayın.
Değişikliği fark etmeniz yeterlidir.
' KENDİ KENDİNİZE MUAYENEYİ ALIŞKANLIK HALİNE GETİRİN '
MAMMOGRAFİ :
Mammografi; düşük dozda X ışını ile memenin iç yapısı hakkında kıymetli bilgiler veren güvenilir bir yöntemdir. Elle muayenede farkedilemeyecek kadar küçük kitleleri göstermekte oldukça etkilidir. Mammografi çektirmekle alacağınız küçük dozdaki X ışını riski ile mammografinin erken tanıdaki değeri, önemi kıyaslamaz. Ancak hiç bir görüntüleme yöntemi meme muayenesinin yerini alamaz.
MEME ULTRASONOGRAFİSİ :
Vücuda zararlı bir etkisi olmadığından hekimliğin her dalında çok yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir, aynı hastaya sayısız kez yapılabilir. Bu yöntem ile hastalıklı bölgenin veya ele gelen kitlenin yapısı hakkında ( kistik - içi sıvı dolu veya solid - içi katı lezyon gibi ) bilgiler elde edilebilir.
MEME MRI :
MR günümüzde meme lezyonlarını yakalamakta ve lezyonun natürü hakkında bilgi vermekte en duyarlı, en güvenilir, en etkin görüntüleme yöntemidir. Bununla birlikte diğer görüntüleme yöntemlerinin bir meme lezyonunun yapısı hakkında bilgi vermekte yetersiz kaldığı, klinisyenin maligniteyi ekarte edemediği durumlarda uzun takipler yerine, iğne veya cerrahi biyopsi öncesi tercih edilecek yöntemdir.
PET CT :
Pozitron Emisyon Tomografisi son yıllarda geliştirilmiş bir yöntemdir. Tüm vücudun kanser yönünden taranmasını sağlar. Radyasyon içerir, pahalı bir yöntemdir. İyi huylu - kötü huylu tümör ayrımı açısından en etkili görüntüleme yöntemidir. Ancak 5-6 mm kadar küçük kitleleri saptayabilse de duyarlılığı 2 cm' den büyük kitlelerde yüksek, milimetrik kitlelerde zayıftır.
PEM :
PET görüntülemesinin sadece memelere yönelik uygulandığı yeni geliştirilmiş bir tekniktir. Üç boyutlu görüntü alınabilir. 2 - 3 milimetre çapında kitlelerin yakalanmasını sağlayabilecek görüntü çözünürlüğüne sahiptir. Henüz rutin uygulamaya geçilmemiş, standartları oturmamış bir yöntemdir.
Sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
MEME KANSERİ RİSKİNİZ NEDİR ?
Aşağıda sıralanan risk faktörlerinden bir veya birden fazlasına sahip olmanız mutlaka meme kanseri olacağınız anlamına gelmez. Sadece diğer kadınlara göre meme kanseri olma riskinizin daha fazla olduğunu gösterir. Meme kanseri kadınlarda en sık rastlanılan kanser türüdür. 20 yaşında olup 70 yaşına kadar yaşayacağı tahmin edilen bir kadında, meme kanseri olma ihtimali % 8 - 13 dür. Araştırmalar son yıllarda bu oranın 8 kadından biri seviyelerine yükseldiğini göstermektedir.
Yaş:
Meme kanseri gelişme riski yaşla birlikte artar. On yıl önceki veriler meme kanserinin 50 yaşın üzerindeki kadınlarda daha sık görüldüğü yönünde iken yeni çalışmalar günümüzde 40 - 50 yaş gurubu aralığının meme kanserine daha sık yakalandığını göstermekterir.
Aile Öyküsü:
Özellikle anne, kızkardeş, teyze gibi yakın akrabalarında meme kanseri gelişmiş kadınların meme kanseri olma riski diğer kadınlara göre daha yüksektir. Bu durum özellikle akrabalardaki meme kanseri, menapozdan önce ortaya çıkmışsa daha belirgindir. Günümüzde bu konuda bir çok genetik araştırma laboratuarında BRCA 1 ve BRCA 2 gen taraması yapılabilmektedir.
Öz Geçmiş:
Geçmişte meme kanseri olmuş kadınların kalan meme dokusunda veya diğer memesinde meme kanseri gelişme riski diğer kadınlara göre daha yüksektir.
Çocuk Doğurma Yaşı:
İlk çocuklarını 23 yaşından önce doğuran kadınlarda meme kanserinin daha az görüldüğü bilinmektedir. Hiç çocuk doğurmamış kadınlarda ve ilk çocuklarını 30 yaşından sonra doğurmuş kadınlarda meme kanseri görülme riski daha yüksek saptanmıştır.
İlk Adet Yaşı:
İlk adetlerini 13 yaş ve öncesinde görmüş olan kadınlarda meme kanseri riski daha yüksektir.
Daha az önemli risk faktörleri:
Yüksek yağ içerikli diyet, şişmanlık ( ideal vücut ağırlığının % 40 daha üzerinde olma ).
Bütün kadınlar meme kanseri olma riski taşırlar. Meme kanserlerinin % 99' u kadınlarda, % 1' i erkeklerde görülür. Düşük risk grubunda olmanız sizde meme kanserinin gelişmeyeceği anlamına gelmez.
MEMELERİNİZİ NEDEN MUAYENE ETMELİSİNİZ ?
Kadınların kendi kendilerini muayene etmeleri çok önemlidir çünkü periyodik doktor muayeneleri ve tetkikler arasında kalan sürede gelişebilecek olan kanser kitlesi bu sırada fark edilebilir.
Kendi kendini muayene ilk gençlik döneminde başlamalı ve yaşam boyu sürmelidir. Memelerinizin doğal görünümüne ve dokunma duygusuna kendinizi alıştırın. Bu alışkanlık memelerinizde oluşacak her hangi bir değişimi fark etmenizde size kolaylık sağlayacaktır.
Rutin kendi kendine meme muayenesine ilk başladığınızda kendinizi endişeli hissetmeniz doğaldır, muayenelere düzenli olarak devam etmeniz endişenizi azaltacaktır. Adet gören kadınlarda ideal muayene zamanı adet dönemi bittikten iki gün sonrasıdır. Menopozdaki kadınlarda ise ayın belli bir günü tercih edilebilir. Akılda kalması açısından ayın birinci, otuzuncu günü veya yaş gününüz tercih edilebilir.
Herhangi bir meme ameliyatı geçirdiyseniz, kesi yeri iyileştikten sonra doktorunuzdan kendi kendini muayeneyi öğrenin.
MEMELERİNİZDEKİ HANGİ DEĞİŞİKLİKLERE DİKKAT ETMELİSİNİZ ?
.Meme veya koltuk altında kitle,
.Meme cildinde gamzeleşme, renk değişikliği, portakal kabuğu görünümü,
.Meme başında akıntı, içe dönüklük, kabuklanma, pullanma,
. Memenin büyüklük ve şeklinde değişiklik,
Eğer memelerinizde bir değişiklik fark ederseniz en kısa zamanda doktorunuza başvurun. Değişikliklerin çoğu kanser nedeni ile değildir ama eğer sebep kanser ise değişikliği ne kadar erken fark edip doktorunuza bildirirseniz iyileşme şansınız o kadar yüksek olacaktır.
MEMELERİNİZİ NASIL MUAYENE EDECEKSİNİZ ?
Kendi kendine muayene 3 basamaktan oluşur. Her seferinde birini uygulamak gerekir.
I. Basamak;
a) Ayna önünde memelere bakmak: Belinize kadar soyunun ve bir aynanın önünde kollarınız yana sarkmış durumdayken memelerinize bakın.
Her iki yana dönerek memelerinizin dış kenarlarına da bakın. Daha önceki muayeneleriniz ile karşılaştırın.
2. Avuçlarınızı belinize iki yandan aşağı öne bastırarak, bu arada göğüs kaslarınız kasılacaktır, memelerinizi kontrol edin.
3. Kollarınızı başınızın üzerine kaldırın ve avuçlarınızı birleştirip sıkarak göğüs kaslarınızı kasın, her iki yandanda bu durumda memelerinize bakın.
4. Nazikce her iki meme başını sıkarak meme başından akıntı olup olmadığını kontrol edin.
II. Banyo veya Duşta
Parmaklarınızı ve memelerinizi muayenede kayganlığı sağlamak için sabunlayın.
Sol memenizi muayene için sağ elinizi kullanın. Sol kolunuzu meme dokusu göğüs duvarına serbestçe yayılacak şekilde başınızın üzerine kaldırın. Muayene sırasında 2,3 ve 4. parmaklarınızın iç yüzlerini kullanın.
Belli bir düzen içerisinde tüm memenizi dairesel hareketlerle muayene edin. Koltuk altlarını unutmayın, bunları diğer meme için tekrar edin.
III. Yatarak
Sağ memenizi incelemek için sağ omuzunuzun altına katlanmış bir havlu koyun, sağ elinizi başınızın altına koyarak meme dokusunun göğüs duvarı üzerinde yayılmasını sağlayın.
Muayeneyi sol memenizde de tekrarlayın. Koltuk altlarını unutmayın.
Kendi kendini muayenenin önemli ögeleri :
1. Üç basamaklı muayene, yatarak elle, ayakta elle, aynaya bakarak,
2. Belli bir düzende alan atlamadan muayene,
3. Dairesel hareketler,
4. Parmak yastıklarının kullanılması,
5. Muayene sırasında yüzeyel ve derin basınç uygulamak,
6. Düzenlilik, her ay aynı belli zamanda muayene.
KENDİ KENDİNİZİ MUAYENEDE EN UYGUN ZAMAN HANGİSİDİR ?
1. Adet gören kadınlar: Adet bittikten 2-3 gün sonrası memelerin en doğal olduğu zamandır.
2. Adet görmeyen veya postmenapozal kadınlar: Her ayın aynı belli günü.
NE ZAMAN DOKTORA GİTMENİZ GEREKİR ?
Meme muayenesi için düzenli doktora gitmek, sağlık kontrolünün bir parçasıdır. Doktorunuzdan randevu alırken memenizin az duyarlı olduğu zamanı seçin ( adet sonrası 2. 3. günler ). Aylık kontrolleriniz sırasında, daha öncekilere göre bir farklılık hissederseniz tekrar doktorunuza başvurun. Farklılığı kendiniz açıklamaya çalışmayın.
Değişikliği fark etmeniz yeterlidir.
' KENDİ KENDİNİZE MUAYENEYİ ALIŞKANLIK HALİNE GETİRİN '
MAMMOGRAFİ :
Mammografi; düşük dozda X ışını ile memenin iç yapısı hakkında kıymetli bilgiler veren güvenilir bir yöntemdir. Elle muayenede farkedilemeyecek kadar küçük kitleleri göstermekte oldukça etkilidir. Mammografi çektirmekle alacağınız küçük dozdaki X ışını riski ile mammografinin erken tanıdaki değeri, önemi kıyaslamaz. Ancak hiç bir görüntüleme yöntemi meme muayenesinin yerini alamaz.
MEME ULTRASONOGRAFİSİ :
Vücuda zararlı bir etkisi olmadığından hekimliğin her dalında çok yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir, aynı hastaya sayısız kez yapılabilir. Bu yöntem ile hastalıklı bölgenin veya ele gelen kitlenin yapısı hakkında ( kistik - içi sıvı dolu veya solid - içi katı lezyon gibi ) bilgiler elde edilebilir.
MEME MRI :
MR günümüzde meme lezyonlarını yakalamakta ve lezyonun natürü hakkında bilgi vermekte en duyarlı, en güvenilir, en etkin görüntüleme yöntemidir. Bununla birlikte diğer görüntüleme yöntemlerinin bir meme lezyonunun yapısı hakkında bilgi vermekte yetersiz kaldığı, klinisyenin maligniteyi ekarte edemediği durumlarda uzun takipler yerine, iğne veya cerrahi biyopsi öncesi tercih edilecek yöntemdir.
PET CT :
Pozitron Emisyon Tomografisi son yıllarda geliştirilmiş bir yöntemdir. Tüm vücudun kanser yönünden taranmasını sağlar. Radyasyon içerir, pahalı bir yöntemdir. İyi huylu - kötü huylu tümör ayrımı açısından en etkili görüntüleme yöntemidir. Ancak 5-6 mm kadar küçük kitleleri saptayabilse de duyarlılığı 2 cm' den büyük kitlelerde yüksek, milimetrik kitlelerde zayıftır.
PEM :
PET görüntülemesinin sadece memelere yönelik uygulandığı yeni geliştirilmiş bir tekniktir. Üç boyutlu görüntü alınabilir. 2 - 3 milimetre çapında kitlelerin yakalanmasını sağlayabilecek görüntü çözünürlüğüne sahiptir. Henüz rutin uygulamaya geçilmemiş, standartları oturmamış bir yöntemdir.
Sağlıklı ve mutlu günler dilerim.