Memlükler ne zaman nerede kurulmuştur,
Memlükler hakkında kısa bilgi,
MEMLÜKLER
Hindistan ve Mısır – Suriye toprakla­rında hüküm sürmüş iki ayrı Türk haneda­nıdır. İki ayrı Türk hanedanını, iki hanedan köle asıllı kimseler tarafından kurulduğu için, Arapça’da köle anlamına gelen “Memluk” adıyla anılmışlardır. Kölemenler diye de bilinirler.
Hindistan Memlükleri: Hindistan’da 84 yıl (1206-1290) hüküm süren bu Türk hanedanı, birbirine akraba olan ve peşpeşe hüküm süren üç hanedandan meydana gelmiştir: Muizzi (Kutbiye) hanedanı (1206-1210), şemsiye hanedanı (1206 – ­1266), Balaban hanedanı (1266-1290), Memluk devleti’nin kurucusu Aybeküt- Türki’dir. Bu devletin en tanınmış hüküm­darı, devleti güçlendirmiş olan İl tutmuş ve Balabandır. Haneda’nın beşinci hükümda­rı Raziye Hatun Türk tarihinde saltanat sürmüş olan tek kadındır. Devletin başın­daki hükümdarlar “şah” ve “sultan” unvan­larını taşımışlardır. Hindistan Memlûk Devleti’nin resmi dili konuşmada Türkçe, yazışmada Farsça’ydı.
Mısır Memlûkleri: 267 yıl (1250­ – 1517) hüküm süren bu hadenanın kurdu­ğu devlet en önemli Türk ve İslam devlet­leri arasında yer alır. Devletin resmi adı “el-Devlet El-Türkiye” (Türk Devleti) idi; resmi dili ise konuşmada Türkçe, yazış­mada Arapça’ydı.
Memlûk hanedanını kuranlar Eyyubiler zamanında Karadeniz’in kuzeyinden köle olarak Mısır’a getirilip hükümdarların, emir (prens)lerin muhafızlığını yapmakla görevlendirilen Kıpçak Türkleri’ydi. Bunlar nil nehri üzerindeki “Ravza” adasında bir kışlada bulunan “Bahri Memlûklar” ve Ka­hire Kalesi’nde bulunan Burci Memlûkler” olmak üzere iki kısma ayrılmıştı. Türk olan Bahri Memlûklerden 24, dil bakımından Türkleşmiş olup Çerkeş aslından gelen Burci Memlûklerden ise 23 hükümdar tah­ta çıkmıştır. Devletin kurucusu İzzüddin Ayberk’tir. Aybek’ten sonra tahta çıkan Ku­tuz, Suriye’de Ayn Calut’ta 1260 yılında Moğol ordusunu bozguna uğratmış; ondan sonra hükümdar olan Sultan Baybars ise Haçlıları imha etmiş; ayrıca İsmailiye mez­hebi mensuplarını da zararsız hale getir­miş ve böylece devletin dış güvenliğini ve iç istikrarını sağlamıştır.
Mısır’da kurulan ve Kahire’yi başşehir yapan Memlûk Devleti giderek sınırların genişletmişp Toros dağlarına, Fırat nehri­ne. Libya çölüne kadar uzanan bütün böl­geleri, ayrıca Sudan’ı, Hicaz’ı, Yemen ve Hadramut’u topraklarına katarak büyük ve güçlü bir imparatorluk haline gelmiştir. Mo- ğallar tarafından Abbasi hilafetine son ve­rilmesi üzerine Bağdat’tan kaçıp Mısır’a gi­den Abbasi hanedanından Ahmet’in, Baybars tarafından 1261 yılında “el- Mustansır Billâh” ünvaniylı halife ilan edil­mesi ve ondan sonraki Mısır Abbasi hali­felerinin Memlûklerin himayesinde bulun­maları. bu devletin itibarını artırmıştır.
Fatih Sultan Mehmet zamanından beri Osmanlı hükümdarlarıyla Memlûkler çekişme halindedirler. Yavuz Sultan Selim zamanında iki devlet arasında kesin he­saplaşma başladı ve 1516 yılında Halep yakınlarındaki Mercıdabık Meydan Savaşı’nda Memlûk ordusu bozguna uğradı. Memlûk hükümdarı Sultan Kansu da öldü­rüldü. Bunun üzerine Suriye, Lübnan ve Filistin’i peşpeşe kaybeden Memlûkler 1517 yılında Mısır üzerine yürüyen Yavuz Sultan Selim’le ikinci defa Ridaniye’de çar­pıştılar; fakat bu savaşı da ağır bir mağlubiyete uğrayarak kaybettiler; son Memlük hükümdarı Tumanbay, Yavuz tarafından Kahire’de idam edildi. Böylece Memlûk Devleti tarihten silindi ve Memlûk toprakla­rı da Osman İmparatorluğu’na katıldı.
Memlükler hakkında kısa bilgi,
MEMLÜKLER
Hindistan ve Mısır – Suriye toprakla­rında hüküm sürmüş iki ayrı Türk haneda­nıdır. İki ayrı Türk hanedanını, iki hanedan köle asıllı kimseler tarafından kurulduğu için, Arapça’da köle anlamına gelen “Memluk” adıyla anılmışlardır. Kölemenler diye de bilinirler.
Hindistan Memlükleri: Hindistan’da 84 yıl (1206-1290) hüküm süren bu Türk hanedanı, birbirine akraba olan ve peşpeşe hüküm süren üç hanedandan meydana gelmiştir: Muizzi (Kutbiye) hanedanı (1206-1210), şemsiye hanedanı (1206 – ­1266), Balaban hanedanı (1266-1290), Memluk devleti’nin kurucusu Aybeküt- Türki’dir. Bu devletin en tanınmış hüküm­darı, devleti güçlendirmiş olan İl tutmuş ve Balabandır. Haneda’nın beşinci hükümda­rı Raziye Hatun Türk tarihinde saltanat sürmüş olan tek kadındır. Devletin başın­daki hükümdarlar “şah” ve “sultan” unvan­larını taşımışlardır. Hindistan Memlûk Devleti’nin resmi dili konuşmada Türkçe, yazışmada Farsça’ydı.
Mısır Memlûkleri: 267 yıl (1250­ – 1517) hüküm süren bu hadenanın kurdu­ğu devlet en önemli Türk ve İslam devlet­leri arasında yer alır. Devletin resmi adı “el-Devlet El-Türkiye” (Türk Devleti) idi; resmi dili ise konuşmada Türkçe, yazış­mada Arapça’ydı.
Memlûk hanedanını kuranlar Eyyubiler zamanında Karadeniz’in kuzeyinden köle olarak Mısır’a getirilip hükümdarların, emir (prens)lerin muhafızlığını yapmakla görevlendirilen Kıpçak Türkleri’ydi. Bunlar nil nehri üzerindeki “Ravza” adasında bir kışlada bulunan “Bahri Memlûklar” ve Ka­hire Kalesi’nde bulunan Burci Memlûkler” olmak üzere iki kısma ayrılmıştı. Türk olan Bahri Memlûklerden 24, dil bakımından Türkleşmiş olup Çerkeş aslından gelen Burci Memlûklerden ise 23 hükümdar tah­ta çıkmıştır. Devletin kurucusu İzzüddin Ayberk’tir. Aybek’ten sonra tahta çıkan Ku­tuz, Suriye’de Ayn Calut’ta 1260 yılında Moğol ordusunu bozguna uğratmış; ondan sonra hükümdar olan Sultan Baybars ise Haçlıları imha etmiş; ayrıca İsmailiye mez­hebi mensuplarını da zararsız hale getir­miş ve böylece devletin dış güvenliğini ve iç istikrarını sağlamıştır.
Mısır’da kurulan ve Kahire’yi başşehir yapan Memlûk Devleti giderek sınırların genişletmişp Toros dağlarına, Fırat nehri­ne. Libya çölüne kadar uzanan bütün böl­geleri, ayrıca Sudan’ı, Hicaz’ı, Yemen ve Hadramut’u topraklarına katarak büyük ve güçlü bir imparatorluk haline gelmiştir. Mo- ğallar tarafından Abbasi hilafetine son ve­rilmesi üzerine Bağdat’tan kaçıp Mısır’a gi­den Abbasi hanedanından Ahmet’in, Baybars tarafından 1261 yılında “el- Mustansır Billâh” ünvaniylı halife ilan edil­mesi ve ondan sonraki Mısır Abbasi hali­felerinin Memlûklerin himayesinde bulun­maları. bu devletin itibarını artırmıştır.
Fatih Sultan Mehmet zamanından beri Osmanlı hükümdarlarıyla Memlûkler çekişme halindedirler. Yavuz Sultan Selim zamanında iki devlet arasında kesin he­saplaşma başladı ve 1516 yılında Halep yakınlarındaki Mercıdabık Meydan Savaşı’nda Memlûk ordusu bozguna uğradı. Memlûk hükümdarı Sultan Kansu da öldü­rüldü. Bunun üzerine Suriye, Lübnan ve Filistin’i peşpeşe kaybeden Memlûkler 1517 yılında Mısır üzerine yürüyen Yavuz Sultan Selim’le ikinci defa Ridaniye’de çar­pıştılar; fakat bu savaşı da ağır bir mağlubiyete uğrayarak kaybettiler; son Memlük hükümdarı Tumanbay, Yavuz tarafından Kahire’de idam edildi. Böylece Memlûk Devleti tarihten silindi ve Memlûk toprakla­rı da Osman İmparatorluğu’na katıldı.