Menopoz, kelime anlamı olarak görülen son adet demektir. Menapoz belirtilerinin yaşandığı son adetin öncesi ve sonrasındaki döneme perimenapoz denirken, son adetten sonraki döneme postmenapoz denir. Bu süre içinde yumurtalıklar, iki kadınlık hormonu olan östrojen ve progesteron salınmasını yavaşlatır ve bir süre sonra da üretimini durdurur. Menapoz tanısı geriye dönük olarak koyulabilir kişi bir sene boyunca adet görmediği takdirde son gördüğü adete artık menapoz olarak tanımlanır.
Bazı kadınlar aylık adet kanamalarının bitmesi dışında, menopozu herhangi bir bulgu olmadan geçirirler. Diğer bazı kadınlarda ise östrojen düşüklüğü sıcak basmaları, terleme gibi fiziksel değişikliklere neden olur. Bu kısa dönemde ortaya çıkan değişiklikler orta derecede veya ciddi düzeyde olabilir ve bazen de uykusuzluk, anksiete (sinirlilik) veya depresyona sebebiyet verebilir. Bu tarz hissedilen değişikliklere ek olarak vücutta farkına varılamayan değişiklikler de oluşmaktadır ki bunlar, osteoporoz ve kalp hastalıkları gibi gelecekteki sağlık ve yaşam kalitesini etkileyecek ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Menopoza girme yaşı nedir?
Östrojen düşüklüğünün en erken göstergeleri düzensiz ve miktarı değişken adet kanamalarıdır. Menopoza girişi etkileyen en önemli faktörler kalıtım ve ırktır. Türkiye de ortalama menapoz yaşı 47’ dir. Bununla beraber 40 yaştan önce "erken", 50´li yaşların ortalarında ise "geç" olarak da görülebilir. Doğum sayısının fazla olması menopoz ile tanışmayı geciktirirken sigara kullanımı menapoz yaşını erkene çekmektedir. Menopoza girme yaşını belirleyen bir diğer unsur da kadının kendi annesinin ,teyzesinin menopoza girme yaşıdır.
Menapoz nasıl oluşur?
Her kadın doğduğu sırada yumurtalıklarında 400. 000 – 500. 000 yumurta ile dünyaya gelir. Bu sayı sabittir ve artık geri sayım başlamıştır. Yumurtalar yumurtalıklarda ergenlik çağına yani adet görme yaşına kadar sakin, sessiz beklerler. Bu dönemde vücudun gelişmesi ile paralel olarak cinsiyet ile ilgili hormon salgıları başlar ve artık yumurtalar bu salgıya olgunlaşarak cevap verirler. Düzenli adetler yumurtanın olgunlaşmasını ve her ay kadın vücudunun gebeliğe hazırlığını gösterir. Her adet döneminde yaklaşık 900 – 1000 yumurta olgunlaşma çabasına girişir, ancak bunlardan sadece biri, pek nadiren de ikisi yeni bir canlı oluşturabilecek kadar olgunlaşır ve döllenmek üzere yumurtalık dışına atılır. Geri kalanlar, yani seçilemeyenler bulundukları yerde yok olurlar. Bu yumurtaların tükenmesi ile birlikte menopoz oluşur ve menopoza girme yaşı kadından kadına farklıdır.
Menepozun kadına etkileri nedir?
Menepozal dönem kadınlar için kendine özgü bir dönemdir. Menapoz bir hastalık değildir. Menapoza giren kadında hormonal bir dizi değişiklik olur. Bu dönemde kadın adetten kesilir. Bu kesilme kadında hormon değişimleriyle ilgilidir. Bu dönem korkulmaması gereken bir dönemdir. Hatta bu dönemde hem hamile kalma korkusu yaşamadan cinsel ilişki söz konusu olduğu için, hem de artık kadın bu konuda tecrübeli olduğu için bu dönem kadınının rahat, mutlu, kendine güvenli, huzurlu geçireceği bir dönem olmalıdır.
Menopoz dönemine giren kadınları ürküten konulardan bir tanesi üretkenliğini kaybetmiş olmaktır. Bu konu hem çocuğu olan, hem de hiç çocuğu olmayan hanımları bir sıkıntı içine sokar. Bu çok normaldir. Bu dönemde hormon değişikliklerinden dolayı fizyolojik olaylar ortaya çıkar. Bu döneme has özellikler olarak terleme, yüzde kızarma, iç sıkıntısı, huzursuzluk, yorgunluk, uyku problemleri görülür. Bu dönemde bazı hanımlarda cinsel istekte artma, bazılarında ise azalma görülebilir. Bu döneme psikolojik olarak bakıldığında düzenli bir yaşamı olan bir hanım bu dönemi çok zorlanmadan geçirir. Bu dönem de ergenlik dönemi gibi doğal ve gelip geçen bir dönemdir. Bazen 45 civarında menopoza girilebilir. Bazen de 50 civarında girilir. Tüm bu tarihlerde soyaçekim etkili olmaktadır. Bu dönemde özellikle eş hoşgörülü, anlayışlı olmalıdır. Ve de her iki eş de bu dönemin geçici bir dönem olduğunu bilmelidir.
Menopozun belirtileri ve sonuçları nelerdir?
• Adet kanamalarının kesilmesi
• Sıcak basmaları, gece terlemeleri
• Çarpıntı
• Uykusuzluk
• Sinirlilik, depresyon, unutkanlık
• Ağlama nöbetleri
• Zihinsel fonksiyonların yavaşlaması, konsantrasyon güçlüğü
• Cilt kuruluğu, saç kırılma ve dökülmesi
• Kilo almaya yatkınlık
• Ağrılı cinsel ilişki
• Vajinal kuruluk
• Eklem ağrıları
• Osteoporoz
Tüm bu belirtileri tanıyarak korkmamak ve sıkıntılı olabilecek sonuçlar açısından önlem almak adına her kadının düzenli olarak jinekoloğunu ziyaret etmesini şiddetle öneriyorum.
Bazı kadınlar aylık adet kanamalarının bitmesi dışında, menopozu herhangi bir bulgu olmadan geçirirler. Diğer bazı kadınlarda ise östrojen düşüklüğü sıcak basmaları, terleme gibi fiziksel değişikliklere neden olur. Bu kısa dönemde ortaya çıkan değişiklikler orta derecede veya ciddi düzeyde olabilir ve bazen de uykusuzluk, anksiete (sinirlilik) veya depresyona sebebiyet verebilir. Bu tarz hissedilen değişikliklere ek olarak vücutta farkına varılamayan değişiklikler de oluşmaktadır ki bunlar, osteoporoz ve kalp hastalıkları gibi gelecekteki sağlık ve yaşam kalitesini etkileyecek ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Menopoza girme yaşı nedir?
Östrojen düşüklüğünün en erken göstergeleri düzensiz ve miktarı değişken adet kanamalarıdır. Menopoza girişi etkileyen en önemli faktörler kalıtım ve ırktır. Türkiye de ortalama menapoz yaşı 47’ dir. Bununla beraber 40 yaştan önce "erken", 50´li yaşların ortalarında ise "geç" olarak da görülebilir. Doğum sayısının fazla olması menopoz ile tanışmayı geciktirirken sigara kullanımı menapoz yaşını erkene çekmektedir. Menopoza girme yaşını belirleyen bir diğer unsur da kadının kendi annesinin ,teyzesinin menopoza girme yaşıdır.
Menapoz nasıl oluşur?
Her kadın doğduğu sırada yumurtalıklarında 400. 000 – 500. 000 yumurta ile dünyaya gelir. Bu sayı sabittir ve artık geri sayım başlamıştır. Yumurtalar yumurtalıklarda ergenlik çağına yani adet görme yaşına kadar sakin, sessiz beklerler. Bu dönemde vücudun gelişmesi ile paralel olarak cinsiyet ile ilgili hormon salgıları başlar ve artık yumurtalar bu salgıya olgunlaşarak cevap verirler. Düzenli adetler yumurtanın olgunlaşmasını ve her ay kadın vücudunun gebeliğe hazırlığını gösterir. Her adet döneminde yaklaşık 900 – 1000 yumurta olgunlaşma çabasına girişir, ancak bunlardan sadece biri, pek nadiren de ikisi yeni bir canlı oluşturabilecek kadar olgunlaşır ve döllenmek üzere yumurtalık dışına atılır. Geri kalanlar, yani seçilemeyenler bulundukları yerde yok olurlar. Bu yumurtaların tükenmesi ile birlikte menopoz oluşur ve menopoza girme yaşı kadından kadına farklıdır.
Menepozun kadına etkileri nedir?
Menepozal dönem kadınlar için kendine özgü bir dönemdir. Menapoz bir hastalık değildir. Menapoza giren kadında hormonal bir dizi değişiklik olur. Bu dönemde kadın adetten kesilir. Bu kesilme kadında hormon değişimleriyle ilgilidir. Bu dönem korkulmaması gereken bir dönemdir. Hatta bu dönemde hem hamile kalma korkusu yaşamadan cinsel ilişki söz konusu olduğu için, hem de artık kadın bu konuda tecrübeli olduğu için bu dönem kadınının rahat, mutlu, kendine güvenli, huzurlu geçireceği bir dönem olmalıdır.
Menopoz dönemine giren kadınları ürküten konulardan bir tanesi üretkenliğini kaybetmiş olmaktır. Bu konu hem çocuğu olan, hem de hiç çocuğu olmayan hanımları bir sıkıntı içine sokar. Bu çok normaldir. Bu dönemde hormon değişikliklerinden dolayı fizyolojik olaylar ortaya çıkar. Bu döneme has özellikler olarak terleme, yüzde kızarma, iç sıkıntısı, huzursuzluk, yorgunluk, uyku problemleri görülür. Bu dönemde bazı hanımlarda cinsel istekte artma, bazılarında ise azalma görülebilir. Bu döneme psikolojik olarak bakıldığında düzenli bir yaşamı olan bir hanım bu dönemi çok zorlanmadan geçirir. Bu dönem de ergenlik dönemi gibi doğal ve gelip geçen bir dönemdir. Bazen 45 civarında menopoza girilebilir. Bazen de 50 civarında girilir. Tüm bu tarihlerde soyaçekim etkili olmaktadır. Bu dönemde özellikle eş hoşgörülü, anlayışlı olmalıdır. Ve de her iki eş de bu dönemin geçici bir dönem olduğunu bilmelidir.
Menopozun belirtileri ve sonuçları nelerdir?
• Adet kanamalarının kesilmesi
• Sıcak basmaları, gece terlemeleri
• Çarpıntı
• Uykusuzluk
• Sinirlilik, depresyon, unutkanlık
• Ağlama nöbetleri
• Zihinsel fonksiyonların yavaşlaması, konsantrasyon güçlüğü
• Cilt kuruluğu, saç kırılma ve dökülmesi
• Kilo almaya yatkınlık
• Ağrılı cinsel ilişki
• Vajinal kuruluk
• Eklem ağrıları
• Osteoporoz
Tüm bu belirtileri tanıyarak korkmamak ve sıkıntılı olabilecek sonuçlar açısından önlem almak adına her kadının düzenli olarak jinekoloğunu ziyaret etmesini şiddetle öneriyorum.