MENOPOZ NEDİR? MENOPOZA GİRMEK NE DEMEKTİR?
Menopoz yumurtalıkların çalışmamasına bağlı adetten kesilme ve doğurganlığın sona erme durumudur. Bir kadının 1 yıl boyunca hiç adet görmemesi yumurtalıklarının artık çalışmadığı anlamına gelir. Bu nedenle 1 yıl boyunca adet görmemiş kadınlar menopoza girmiş sayılır. 1 yıl tamamlanmadan kesin bir şey söylenemez. Ancak bazen adet görmeye engel olan hastalıklar menopozla karışabilir, bunların testler yapılarak dışlanması gerekir.
Menopoz doğal bir biyolojik süreçtir ve menopoz yaşını büyük oranda genetik faktörler belirler. Kadınlar genelde 40-55 yaşlarında menopoza girer. Menopoz yaşı toplumdan topluma değişir. Ülkemizde ortalama menopoz yaşı 48’dir.
MENOPOZA GİRMENİN AVANTAJI VAR MI?
Menopozun başlamasıyla artık adet görme, adet sancısı, kanama, vb gibi adetle ilgili sorunların ortadan kalkar. Myom-çikolata kisti, meme kistleri gibi adet döngüsünden etkilenen hastalıkları olan kadınlarda semptomlar hafifler, kitlelerde küçülme olur. Çocuk sayısını tamamlamış olan kadınlarda gebelik ihtimalinin kalmaması pek çok kadın için rahatlatıcı ve cinsel anlamda daha özgür bir hayat sağlar. Ayrıca menopoza daha erken giren hastalarda bazı kanserlerin özellikle meme kanserinin riski azalmış olur.
MENOPOZA GİRMENİN DEZAVANTAJLARI NELER?
Menopoz doğal olarak doğurganlığın bitmesi anlamına gelir. Bu nedenle özellikle 40 yaşından sonra menopoza girmiş olanlarda gebelik ihtimali yok denecek kadar azdır.
Adet görmenin ve doğurganlığın bitmesi bazı kadınlar için gençliğin sona ermesi ve yaşlanma olarak algılanarak stres kaynağı olabilir. Ancak bu doğru değildir. Menopoz sonrası da düzenli spor yaparak, dengeli ve düzenli beslenerek sağlıklı ve bakımlı olabilirsiniz.
Menopozla birlikte sıcak basması, terlemeler, duygusal değişimler, uyku düzensizlikleri olabilir. Bunlar yorgunluk, isteksizlik ve depresyona neden olabilir, konsantrasyon kaybına neden olabilir. Ancak bu şikayetler geçicidir. Şiddetli olanlarda tedavi uygulanabilir.
Menopozla birlikte östrojen eksikliğine bağlı kemik erimesi ve bazı kalp hastalıklarının riski artar. Yine östrojen eksikliğine bağlı cilt ve bağ dokusunda değişiklikler olabilir. Metabolizmanın yavaşlaması kilo alınmasına neden olabilir. Ancak tüm bu sorunlar sağlıklı beslenme ve egzersizle aşılabilir.
MENOPOZUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Nadiren bazı kadınlar düzenli adet görürken birden adetten kesilerek menopoza girer. Çoğu kadında ise menopoza girmeden aylar hatta yıllar önce menopozun yaklaştığının işaret eden belirtiler oluşur. Bunların hepsi ve bir kaçı bir arada olabilir. Bunlar:
Adet düzensizliği, sık sık adet görme veya seyrek (2-4 ayda bir) adet görme
Adet dönemlerinde oluşan şikayetlerde (adet sancısı, meme hassasiyeti gibi) azalma
Vaginal kuruluk
Sıcak basmaları, gece terlemeleri
Uyku problemleri
Kilo alımı
Cilt kuruluğu ve saçlara incelme
Memelerde küçülme ve gerginliğin azalması
Huy değişiklikleri
Cinsel istekte azalmadır.
Seyrek adet görülmesi, bazı adet periodlarının atlanması menopozdan 1-2 sene önce sıkça görülür. Bu seyrek adetler bazen normal yumurtlamayla birlikte olabilir ve gebelik oluşabilir. Bu nedenle bu dönemde adet gecikmesi yaşayan kadınların mutlaka gebelik açısından da değerlendirilmesi gerekir.
Menopoz belirtilerinin başladığı bu dönemden itibaren kadınların düzenli doktor kontrolüne gitmeleri gerekir. Böylece menopozla birlikte oluşabilecek problemler için önlem alınmış olur ve bu dönem en konforlu ve sağlıklı şekilde geçirilmiş olur.
MENOPOZUN NEDENLERİ NELERDİR?
Çoğu kadın doğal yolla menopoza girer. Her kadının biyolojik saati genetik olarak kodlanmıştır ve zamanı geldiğinde yumurtalık fonksiyonları biter. Bu doğal bir süreçtir. Normalde yumurtalıklarda salgılanan hormonlar (östrojen-progesteron) adet görmeyi sağlar. Yaşlanmayla beraber yumurtalık fonksiyonları ve hormon üretimi azalır. Özellikle 35 yaşından sonra yumurtalıkların çalışmasında hızlı bir azalma olur. 40-50’li yaşlarda artık yumurtalıkların çalışması biter ve hormon salgılamaz. Böylece menopoz dönemi başlar.
Bazı kadınların ameliyatla yumurtalıkları alınır ve bu nedenle menopoza girer. Buna cerrahi menopoz denir. Bazı durumlarda rahim ve yumurtalıklar birlikte alınır bazense sadece rahim alınır. Sadece rahmi alınan kadınlar adet görmezler ama yumurtalıkları durduğu için normal şekilde hormon üretmeye devam ederler, dolayısıyla adet görmeseler bile menopoza girmiş sayılmazlar. Bu kadınlar doğal menopoz yaşları geldiğinde menopoza girerler. Cerrahi olarak menopoza giren kadınlarda, doğal bir geçiş süreci yaşanmadığından sıcak basması, terleme vb bulgular daha şiddetli olur.
Bazı kadınlarda ise ilaçlar, toksik maddeler, kötü alışkanlıklar, bazı enfeksiyonlar (kabakulak gibi), kemoterapi veya radyoterapiye bağlı menopoz oluşabilir.
Kadınların %1’inde menopoz 40 yaşından önce başlar. Buna prematür (erken) menopoz denir. Bunların çoğunda neden tam olarak bulunamaz.
MENOPOZUN SAĞLIK AÇISINDAN RİSKLERİ NELERDİR?
Menopozdan sonra bazı hastalıkların görülme riski artar.Bu risk artışı genelde yumurtalıklardan salgılanan östrojen hormonunun eksikliğine ve yaşlanmayla oluşan değişikliklere bağlıdır. Bu hastalıklar şunlardır:
Kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon:kalp-damar hastalıklarının görülme riski menopozdan sonra artar. Kalp hastalıkları insan ölümlerinin en önemli nedenidir. Bu hastalıklardan korunmanın en iyi yolu sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yaparak normal kilonun korunmasıdır.
Kemik erimesi (Osteoporosis): Kadınlarda kemik yoğunluğu 20-30’lu yaşlara kadar giderek artar. Sonra azalmaya başlar. Özellikle ergenlik döneminde sağlıklı beslenme sonraki kemik yoğunluğu açısından önemlidir. Kemik yoğunluğu başlangıçta ne kadar iyi ise, kemik erimesinden etkilenme o kadar az olacaktır. Menopoza giren kadınlarda ilk yıllarda kemik erimesinde bir artış olur. Sonra bu azalmakla beraber erime devam eder. Kemik erimesi ilerlerse kemiklerin yumuşamasına, eğrilmesine ve kırılgan olmasına neden olur. Bu nedenle aşırı kemik erimesi olanlarda kamburlaşma, boyda kısalma ve çeşitli bölgelerde kırıklar görülebilir. Kırıklar en sık kalça kemiği, el bileği ve omurga kemiklerinde olur. Kemik erimesinin maalesef herhangi bir belirtisi yoktur. Ağrı yapmaz. Yıllar içinde yavaş yavaş oluşur. Bu nedenle eğer test yapılmazsa fark edilemez. Kemik erimesinin tedavisi son derece kolaydır. Bu nedenle tüm menopoza giren kadınların bununla ilgili test yaptırmaları gerekir.
Kilo alımı: Menopozdan sonra metabolizmanın yavaşlamasına bağlı kilo alımı olabilir. Bu nedenle bu dönemdeki kadınların mevcut kilolarını korumak için her zamankinden daha az yemesi ve daha fazla egzersiz yapması gerekir.
İdrar kaçırma: Menopozdaki kadınlarda östrojen eksikliğine ve yaşlanmaya bağlı doku elastikiyetinde azalma olur. Buna bağlı olarak vaginada ve idrar yollarında sarkmalar ve idrar kaçırma sorunu meydana gelebilir. Östrojen eksikliği vagen pHsında yükselmeye ve vagendeki asidik ortamın bozulmasına neden olabilir. Bu da flora bozulmasına ve sık enfeksiyonlara neden olur. Bu dönemde pelvik taban kaslarını kuvvetlendiren egzersizlerin (Kegel) yapılması ve vaginal östrojen içeren kremlerin kullanılması sorunların çözülmesine yardımcı olacaktır.
Cinsel hayat:Östrojen eksikliğine bağlı vaginal kuruluğun olması ve esnekliğin azalması, ilişki esnasında his azalmasına ve bazen de ağrıya neden olabilir. Bunlar cinsel istekte azalmaya neden olabilir. Bu durumlarda su bazlı nemlendirme özelliği olan kayganlaştırıcılar veya vaginal östrojen içeren kremler/ilaçlar kullanılabilir.
MUAYENEYE GİDERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Öncelikle menopoz çağındaki kadınların belirgin şikayetleri olmasa bile bazı taramaların ve testlerin düzenli yapılması için bir doktor gözetiminde olması gerektiğini aklınızdan çıkarmayın. Muayeneniz bir Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı yada jinekolog tarafından yapılacaktır. İlk önce doktorla bir görüşme olacak ve sizden adet döngünüzle ve şikayetlerinizle ilgili bilgi alacaktır. En son ne zaman adet gördüğünüz, adet düzeniniz, ara kanamanın olup olmadığı, adetten kesildikten sonra kanama olup olmadığı, sıcak basmaları vb şikayetler, uyku ve psikolojik durumunuz, cinsel hayatınız gibi. Görüşme esnasında soracaklarınızı önceden liste yapmanız kolaylık sağlayacak ve önemli bir noktayı unutmanızı engelleyecektir. Kullandığınız tüm ilaçlar, vitamin veya bitkisel ilaçların hepsini listeleyip doktorunuzu bilgilendirmeniz gerekir. Muayeneye eşinizle veya yakın bir arkadaşınızla gitmeniz hem destek anlamında hem de anlatılan pek çok detayın unutulmaması için faydalı olacaktır. Gerekirse not defterinize notta tutabilirsiniz.
Bu ön görüşmeden sonra jinekolojik muayene olacaksınız. Jinekolojik muayenede smear testi (rahim ağzı kanseri tarama testi) alınacak ve ultrasonla rahim ve yumurtalıklarınızda bir sorun olup olmadığı kontrol edilecektir. Muayene sonrasında yaşınıza göre gereken testler sizden istenecektir.
MENOPOZ TANISI İÇİN HANGİ TESTLER YAPILIR?
Menopoz genelde adet düzensizliği, adet görememe, az adet görme, sıcak basmaları vb şikayetlere neden olur. Bu gibi bulguları olan hastaların geçiş döneminde olduğu aşikardır. Adet görme durumu tamamen kesildiğinde ise artık menopoz başlamıştır. Bu tanıyı koymak için her hastada test yapmaya gerek yoktur. Ancak bazı kadınlarda kesinleştirmek için bazı kan testleri yapmak gerekebilir. Ayrıca çocuk isteği olan hastalarda yumurtalık rezervini ve doğurganlığı değerlendirmek için testler yapılır. En sık kullanılan testler: FSH (follikül uyarıcı hormon), LH (lüteinize edici hormon) prolaktin, TSH (tiroid uyarıcı hormon) ve östrojen seviyesini gösteren testlerdir. Bu testler adet gören kadınlarda adetin 2-3. Günü sabah aç karna, görmeyen veya çok seyrek gören hastalarda herhangi bir zamanda alınır.
MENOPOZUN TEDAVİSİ
Aslında menopozun bir tedavisi yoktur. Yumurtalık rezervi bitmiştir ve artık yumurtlama ve yumurtlama esnasında salgılanan hormonlar tekrar vücut tarafından üretilmeyecektir. Aslında menopozu tedavi etmeye de gerek yoktur. Bu doğal bir süreçtir. Menopoza giren kadınlarda tedavi menopoza ve yaşlanmaya bağlı komplikasyonları (sıcak basması, terleme, kemik erimesi, vaginal kuruluk, vb) önlemek için yapılır. Bunlar için kullanılan çok çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. En sık görülen sorunlar ve bunların tedavisinde kullanılan yöntemler şunlardır:
Yaşam tarzı - kilo kontrolü:Menopozun başlamasıyla sağlıklıyaşam tarzı daha çok önem kazanır. Çünkü östrojen hormonu eksikliğine ve yaşlanmaya bağlı sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Bu dönemde sağlıklı beslenme ve spor çok önemlidir. Kötü alışkanlıklar (sigara, alkol vb) terk edilmelidir. Sebze, meyve, beyaz et ve tam tahıl ağırlıklı beslenmeli, doymuş yağ ve şekerlerden uzak durulmalıdır. Sağlıklı beslenerek ideal kilonun korunması sağlanmalı ve düzenli spor alışkanlıkları kazanılmalıdır. Sağlıklı ve dengeli beslenme hem bu dönemde yavaşlayan metabolizmaya bağlı kilo alımını engelleyecek, hem de kemik erimesi ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu olacaktır. Yaşlanma bazı kanser türlerinin riskini artırır. Bu risk de yaşam tarzı değişikliğiyle azaltılabilir.
Sıcak basmaları:Östrojen eksikliğinden olur, birkaç senede kendiliğinden geçer. Sıcak basmalarını ilaçsız azaltmanın bazı yolları vardır. Bu durumdaki kadınlar serin ortamları tercih etmeli, ince, ter emen, bol kıyafetler giymelidir. Sıkı giyinmek gerekiyorsa ince ama kat kat giyinmelidir. Yanında soğuk içecekler veya buz torbası vb soğuk şeyler bulundurmalıdır. Sıcak basmasını tetikleyen nedenler bulunmalı ve bunlarda uzak durulmalıdır. Çoğu kadında sıcak içecekler, kafein, baharatlı gıdalar, sigara, alkol, stres ve hatta havanın sıcak olması bile sıcak basmalarını artırır. Bunlardan uzak durulmalıdır. Tüm bunlara rağmen şikayetleri şiddetli olan hastalarda ilaç tedavisi önerilmelidir.
Cinsel hayat: Menopozda östrojen eksikliğine bağlı vaginanın kanlanmasında azalma ve vagina duvarlarında incelme olur. Buna bağlı vaginada kuruluk ve hassasiyet gelişir. Bu durum ilişkide ağrıya ve yanmaya neden olabilir. Su bazlı kayganlaştırıcı kremler bu problem için kullanılabilir. Uygun hastalarda vaginal östrojen kremleri uygulanabilir. Düzenli cinsel ilişki vaginal kanlanmayı artırır. Kanlanmanın artması kuruluk, yanma ve hassasiyeti azaltır.
Hormon tedavisi: Hormon tedavisi östrojen içeren ilaçlardan oluşur. Buna bazı hastalarda (rahmi alınmamış, doğal menopoza girmiş hastalar) progesteron hormonu eklemek gerekebilir. Östrojen tedavisi özellikle sıcak basmaları – terlemede en etkili tedavi yöntemidir. Bunun dışında östrojen vaginal kuruluk, kemik erimesi, kalp hastalıkları vb sorunlar içinde faydalıdır. Kalp üzeri olumlu etkisi özellikle menopozdan sonra ilk 5-10 ene içinde başlandığında görülebilir. Daha ileri yaşlarda başlanırsa faydası olmaz. Hormon tedavisi hap şeklinde olabileceği gibi vücuda yapışan bantlar, vaginal halkalar veya krem şeklinde de olur.
Antidepressan ilaçlar ve gabapentin:Bazı antidepresan ilaçlar özellikle SSRI diye adlandırdığımız group sıcak basmalarının tedavisinde etkilidir. Bu ilaçlar beyinde seratonin (mutluluk hormonu) seviyesini artırarak etki eder. Böylece menopoza bağlı gerginlik, uykusuzluk ve huy değişiklikleri için de faydalıdır. Gabapentin de aslında sinir sistemi hastalıklarında, ağrı tedavisinde ve epilepside kullanılan bir ilaçtır. Ancak sıcak basmalarının tedavisinde de kullanılır. Bu tip ilaçları genelde östrojen hormonunu sağlık sorunları nedeniyle kullanamayacak kadınlarda öneriyoruz.
Kemik erimesi için kullanılan ilaçlar:Kemik erimesini oluşmadan engellemek çok önemlidir. Bunun için henüz kemik erimesi başlamamış hastalarda yaşam tarzı değişiklikleri yapılarak bu durum engellenmelidir. Sigara, alkol vb kötü alışkanlıklar bırakılmalı, sağlıklı beslenilmeli ve düzenli spor yapılmalıdır. Yeterli kalsiyum alımına (süt, yoğurt, peynir, yeşil sebzeler) dikkat edilmelidir. Günde 15-20 dakika (haftada toplam 150 dakika) yürüyüş yeterlidir. Bu hem kemik yoğunluğunun korunmasını sağlar, hem de düzenli egzersiz yapan kadınlarda denge daha iyi olduğu için düşmelere-kırıklara karşı hastayı korur. Ayrıca d-vitamini de kemik erimesine karşı koruyucudur. Günde 15 dakika güneşe çıkma veya güneşte yürüyüş yapma günlük d-vitamini ihtiyacının karşılanmasının en kolay yoludur. Ancak bunlar kemik erimesi olan hastalar için yetersizdir. Böyle hastalara ilaç tedavisi de başlamak gerekir.
Alternatif Tedaviler - Tamamlayıcı Tıp:Gevşeme egzersizleri, solunum egzersizleri, masaj, akupunktur ve hipnoz menopoz semptomlarının hafifletilmesinde kullanılabilir. Farklı bitkisel tedaviler, bitkisel kaynaklı östrojenler (fitoöstrojenler) kullanılabilir. Ancak bunların östrojenik etkisi zayıf olduğundan pek çok kadında işe yaramamaktadır. Ayrıca bitkisel tedavilerin beklenmedik olumsuz yan etkileri (özellikle karaciğer üzerinde) olabilmektedir. Kullanılan başka ilaçları etkisini azaltabilir veya artırabilir. Bu nedenle bu tür tedaviler doktor kontrolünde kullanılmalıdır.
Menopoz yumurtalıkların çalışmamasına bağlı adetten kesilme ve doğurganlığın sona erme durumudur. Bir kadının 1 yıl boyunca hiç adet görmemesi yumurtalıklarının artık çalışmadığı anlamına gelir. Bu nedenle 1 yıl boyunca adet görmemiş kadınlar menopoza girmiş sayılır. 1 yıl tamamlanmadan kesin bir şey söylenemez. Ancak bazen adet görmeye engel olan hastalıklar menopozla karışabilir, bunların testler yapılarak dışlanması gerekir.
Menopoz doğal bir biyolojik süreçtir ve menopoz yaşını büyük oranda genetik faktörler belirler. Kadınlar genelde 40-55 yaşlarında menopoza girer. Menopoz yaşı toplumdan topluma değişir. Ülkemizde ortalama menopoz yaşı 48’dir.
MENOPOZA GİRMENİN AVANTAJI VAR MI?
Menopozun başlamasıyla artık adet görme, adet sancısı, kanama, vb gibi adetle ilgili sorunların ortadan kalkar. Myom-çikolata kisti, meme kistleri gibi adet döngüsünden etkilenen hastalıkları olan kadınlarda semptomlar hafifler, kitlelerde küçülme olur. Çocuk sayısını tamamlamış olan kadınlarda gebelik ihtimalinin kalmaması pek çok kadın için rahatlatıcı ve cinsel anlamda daha özgür bir hayat sağlar. Ayrıca menopoza daha erken giren hastalarda bazı kanserlerin özellikle meme kanserinin riski azalmış olur.
MENOPOZA GİRMENİN DEZAVANTAJLARI NELER?
Menopoz doğal olarak doğurganlığın bitmesi anlamına gelir. Bu nedenle özellikle 40 yaşından sonra menopoza girmiş olanlarda gebelik ihtimali yok denecek kadar azdır.
Adet görmenin ve doğurganlığın bitmesi bazı kadınlar için gençliğin sona ermesi ve yaşlanma olarak algılanarak stres kaynağı olabilir. Ancak bu doğru değildir. Menopoz sonrası da düzenli spor yaparak, dengeli ve düzenli beslenerek sağlıklı ve bakımlı olabilirsiniz.
Menopozla birlikte sıcak basması, terlemeler, duygusal değişimler, uyku düzensizlikleri olabilir. Bunlar yorgunluk, isteksizlik ve depresyona neden olabilir, konsantrasyon kaybına neden olabilir. Ancak bu şikayetler geçicidir. Şiddetli olanlarda tedavi uygulanabilir.
Menopozla birlikte östrojen eksikliğine bağlı kemik erimesi ve bazı kalp hastalıklarının riski artar. Yine östrojen eksikliğine bağlı cilt ve bağ dokusunda değişiklikler olabilir. Metabolizmanın yavaşlaması kilo alınmasına neden olabilir. Ancak tüm bu sorunlar sağlıklı beslenme ve egzersizle aşılabilir.
MENOPOZUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Nadiren bazı kadınlar düzenli adet görürken birden adetten kesilerek menopoza girer. Çoğu kadında ise menopoza girmeden aylar hatta yıllar önce menopozun yaklaştığının işaret eden belirtiler oluşur. Bunların hepsi ve bir kaçı bir arada olabilir. Bunlar:
Adet düzensizliği, sık sık adet görme veya seyrek (2-4 ayda bir) adet görme
Adet dönemlerinde oluşan şikayetlerde (adet sancısı, meme hassasiyeti gibi) azalma
Vaginal kuruluk
Sıcak basmaları, gece terlemeleri
Uyku problemleri
Kilo alımı
Cilt kuruluğu ve saçlara incelme
Memelerde küçülme ve gerginliğin azalması
Huy değişiklikleri
Cinsel istekte azalmadır.
Seyrek adet görülmesi, bazı adet periodlarının atlanması menopozdan 1-2 sene önce sıkça görülür. Bu seyrek adetler bazen normal yumurtlamayla birlikte olabilir ve gebelik oluşabilir. Bu nedenle bu dönemde adet gecikmesi yaşayan kadınların mutlaka gebelik açısından da değerlendirilmesi gerekir.
Menopoz belirtilerinin başladığı bu dönemden itibaren kadınların düzenli doktor kontrolüne gitmeleri gerekir. Böylece menopozla birlikte oluşabilecek problemler için önlem alınmış olur ve bu dönem en konforlu ve sağlıklı şekilde geçirilmiş olur.
MENOPOZUN NEDENLERİ NELERDİR?
Çoğu kadın doğal yolla menopoza girer. Her kadının biyolojik saati genetik olarak kodlanmıştır ve zamanı geldiğinde yumurtalık fonksiyonları biter. Bu doğal bir süreçtir. Normalde yumurtalıklarda salgılanan hormonlar (östrojen-progesteron) adet görmeyi sağlar. Yaşlanmayla beraber yumurtalık fonksiyonları ve hormon üretimi azalır. Özellikle 35 yaşından sonra yumurtalıkların çalışmasında hızlı bir azalma olur. 40-50’li yaşlarda artık yumurtalıkların çalışması biter ve hormon salgılamaz. Böylece menopoz dönemi başlar.
Bazı kadınların ameliyatla yumurtalıkları alınır ve bu nedenle menopoza girer. Buna cerrahi menopoz denir. Bazı durumlarda rahim ve yumurtalıklar birlikte alınır bazense sadece rahim alınır. Sadece rahmi alınan kadınlar adet görmezler ama yumurtalıkları durduğu için normal şekilde hormon üretmeye devam ederler, dolayısıyla adet görmeseler bile menopoza girmiş sayılmazlar. Bu kadınlar doğal menopoz yaşları geldiğinde menopoza girerler. Cerrahi olarak menopoza giren kadınlarda, doğal bir geçiş süreci yaşanmadığından sıcak basması, terleme vb bulgular daha şiddetli olur.
Bazı kadınlarda ise ilaçlar, toksik maddeler, kötü alışkanlıklar, bazı enfeksiyonlar (kabakulak gibi), kemoterapi veya radyoterapiye bağlı menopoz oluşabilir.
Kadınların %1’inde menopoz 40 yaşından önce başlar. Buna prematür (erken) menopoz denir. Bunların çoğunda neden tam olarak bulunamaz.
MENOPOZUN SAĞLIK AÇISINDAN RİSKLERİ NELERDİR?
Menopozdan sonra bazı hastalıkların görülme riski artar.Bu risk artışı genelde yumurtalıklardan salgılanan östrojen hormonunun eksikliğine ve yaşlanmayla oluşan değişikliklere bağlıdır. Bu hastalıklar şunlardır:
Kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon:kalp-damar hastalıklarının görülme riski menopozdan sonra artar. Kalp hastalıkları insan ölümlerinin en önemli nedenidir. Bu hastalıklardan korunmanın en iyi yolu sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yaparak normal kilonun korunmasıdır.
Kemik erimesi (Osteoporosis): Kadınlarda kemik yoğunluğu 20-30’lu yaşlara kadar giderek artar. Sonra azalmaya başlar. Özellikle ergenlik döneminde sağlıklı beslenme sonraki kemik yoğunluğu açısından önemlidir. Kemik yoğunluğu başlangıçta ne kadar iyi ise, kemik erimesinden etkilenme o kadar az olacaktır. Menopoza giren kadınlarda ilk yıllarda kemik erimesinde bir artış olur. Sonra bu azalmakla beraber erime devam eder. Kemik erimesi ilerlerse kemiklerin yumuşamasına, eğrilmesine ve kırılgan olmasına neden olur. Bu nedenle aşırı kemik erimesi olanlarda kamburlaşma, boyda kısalma ve çeşitli bölgelerde kırıklar görülebilir. Kırıklar en sık kalça kemiği, el bileği ve omurga kemiklerinde olur. Kemik erimesinin maalesef herhangi bir belirtisi yoktur. Ağrı yapmaz. Yıllar içinde yavaş yavaş oluşur. Bu nedenle eğer test yapılmazsa fark edilemez. Kemik erimesinin tedavisi son derece kolaydır. Bu nedenle tüm menopoza giren kadınların bununla ilgili test yaptırmaları gerekir.
Kilo alımı: Menopozdan sonra metabolizmanın yavaşlamasına bağlı kilo alımı olabilir. Bu nedenle bu dönemdeki kadınların mevcut kilolarını korumak için her zamankinden daha az yemesi ve daha fazla egzersiz yapması gerekir.
İdrar kaçırma: Menopozdaki kadınlarda östrojen eksikliğine ve yaşlanmaya bağlı doku elastikiyetinde azalma olur. Buna bağlı olarak vaginada ve idrar yollarında sarkmalar ve idrar kaçırma sorunu meydana gelebilir. Östrojen eksikliği vagen pHsında yükselmeye ve vagendeki asidik ortamın bozulmasına neden olabilir. Bu da flora bozulmasına ve sık enfeksiyonlara neden olur. Bu dönemde pelvik taban kaslarını kuvvetlendiren egzersizlerin (Kegel) yapılması ve vaginal östrojen içeren kremlerin kullanılması sorunların çözülmesine yardımcı olacaktır.
Cinsel hayat:Östrojen eksikliğine bağlı vaginal kuruluğun olması ve esnekliğin azalması, ilişki esnasında his azalmasına ve bazen de ağrıya neden olabilir. Bunlar cinsel istekte azalmaya neden olabilir. Bu durumlarda su bazlı nemlendirme özelliği olan kayganlaştırıcılar veya vaginal östrojen içeren kremler/ilaçlar kullanılabilir.
MUAYENEYE GİDERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Öncelikle menopoz çağındaki kadınların belirgin şikayetleri olmasa bile bazı taramaların ve testlerin düzenli yapılması için bir doktor gözetiminde olması gerektiğini aklınızdan çıkarmayın. Muayeneniz bir Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı yada jinekolog tarafından yapılacaktır. İlk önce doktorla bir görüşme olacak ve sizden adet döngünüzle ve şikayetlerinizle ilgili bilgi alacaktır. En son ne zaman adet gördüğünüz, adet düzeniniz, ara kanamanın olup olmadığı, adetten kesildikten sonra kanama olup olmadığı, sıcak basmaları vb şikayetler, uyku ve psikolojik durumunuz, cinsel hayatınız gibi. Görüşme esnasında soracaklarınızı önceden liste yapmanız kolaylık sağlayacak ve önemli bir noktayı unutmanızı engelleyecektir. Kullandığınız tüm ilaçlar, vitamin veya bitkisel ilaçların hepsini listeleyip doktorunuzu bilgilendirmeniz gerekir. Muayeneye eşinizle veya yakın bir arkadaşınızla gitmeniz hem destek anlamında hem de anlatılan pek çok detayın unutulmaması için faydalı olacaktır. Gerekirse not defterinize notta tutabilirsiniz.
Bu ön görüşmeden sonra jinekolojik muayene olacaksınız. Jinekolojik muayenede smear testi (rahim ağzı kanseri tarama testi) alınacak ve ultrasonla rahim ve yumurtalıklarınızda bir sorun olup olmadığı kontrol edilecektir. Muayene sonrasında yaşınıza göre gereken testler sizden istenecektir.
MENOPOZ TANISI İÇİN HANGİ TESTLER YAPILIR?
Menopoz genelde adet düzensizliği, adet görememe, az adet görme, sıcak basmaları vb şikayetlere neden olur. Bu gibi bulguları olan hastaların geçiş döneminde olduğu aşikardır. Adet görme durumu tamamen kesildiğinde ise artık menopoz başlamıştır. Bu tanıyı koymak için her hastada test yapmaya gerek yoktur. Ancak bazı kadınlarda kesinleştirmek için bazı kan testleri yapmak gerekebilir. Ayrıca çocuk isteği olan hastalarda yumurtalık rezervini ve doğurganlığı değerlendirmek için testler yapılır. En sık kullanılan testler: FSH (follikül uyarıcı hormon), LH (lüteinize edici hormon) prolaktin, TSH (tiroid uyarıcı hormon) ve östrojen seviyesini gösteren testlerdir. Bu testler adet gören kadınlarda adetin 2-3. Günü sabah aç karna, görmeyen veya çok seyrek gören hastalarda herhangi bir zamanda alınır.
MENOPOZUN TEDAVİSİ
Aslında menopozun bir tedavisi yoktur. Yumurtalık rezervi bitmiştir ve artık yumurtlama ve yumurtlama esnasında salgılanan hormonlar tekrar vücut tarafından üretilmeyecektir. Aslında menopozu tedavi etmeye de gerek yoktur. Bu doğal bir süreçtir. Menopoza giren kadınlarda tedavi menopoza ve yaşlanmaya bağlı komplikasyonları (sıcak basması, terleme, kemik erimesi, vaginal kuruluk, vb) önlemek için yapılır. Bunlar için kullanılan çok çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. En sık görülen sorunlar ve bunların tedavisinde kullanılan yöntemler şunlardır:
Yaşam tarzı - kilo kontrolü:Menopozun başlamasıyla sağlıklıyaşam tarzı daha çok önem kazanır. Çünkü östrojen hormonu eksikliğine ve yaşlanmaya bağlı sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Bu dönemde sağlıklı beslenme ve spor çok önemlidir. Kötü alışkanlıklar (sigara, alkol vb) terk edilmelidir. Sebze, meyve, beyaz et ve tam tahıl ağırlıklı beslenmeli, doymuş yağ ve şekerlerden uzak durulmalıdır. Sağlıklı beslenerek ideal kilonun korunması sağlanmalı ve düzenli spor alışkanlıkları kazanılmalıdır. Sağlıklı ve dengeli beslenme hem bu dönemde yavaşlayan metabolizmaya bağlı kilo alımını engelleyecek, hem de kemik erimesi ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu olacaktır. Yaşlanma bazı kanser türlerinin riskini artırır. Bu risk de yaşam tarzı değişikliğiyle azaltılabilir.
Sıcak basmaları:Östrojen eksikliğinden olur, birkaç senede kendiliğinden geçer. Sıcak basmalarını ilaçsız azaltmanın bazı yolları vardır. Bu durumdaki kadınlar serin ortamları tercih etmeli, ince, ter emen, bol kıyafetler giymelidir. Sıkı giyinmek gerekiyorsa ince ama kat kat giyinmelidir. Yanında soğuk içecekler veya buz torbası vb soğuk şeyler bulundurmalıdır. Sıcak basmasını tetikleyen nedenler bulunmalı ve bunlarda uzak durulmalıdır. Çoğu kadında sıcak içecekler, kafein, baharatlı gıdalar, sigara, alkol, stres ve hatta havanın sıcak olması bile sıcak basmalarını artırır. Bunlardan uzak durulmalıdır. Tüm bunlara rağmen şikayetleri şiddetli olan hastalarda ilaç tedavisi önerilmelidir.
Cinsel hayat: Menopozda östrojen eksikliğine bağlı vaginanın kanlanmasında azalma ve vagina duvarlarında incelme olur. Buna bağlı vaginada kuruluk ve hassasiyet gelişir. Bu durum ilişkide ağrıya ve yanmaya neden olabilir. Su bazlı kayganlaştırıcı kremler bu problem için kullanılabilir. Uygun hastalarda vaginal östrojen kremleri uygulanabilir. Düzenli cinsel ilişki vaginal kanlanmayı artırır. Kanlanmanın artması kuruluk, yanma ve hassasiyeti azaltır.
Hormon tedavisi: Hormon tedavisi östrojen içeren ilaçlardan oluşur. Buna bazı hastalarda (rahmi alınmamış, doğal menopoza girmiş hastalar) progesteron hormonu eklemek gerekebilir. Östrojen tedavisi özellikle sıcak basmaları – terlemede en etkili tedavi yöntemidir. Bunun dışında östrojen vaginal kuruluk, kemik erimesi, kalp hastalıkları vb sorunlar içinde faydalıdır. Kalp üzeri olumlu etkisi özellikle menopozdan sonra ilk 5-10 ene içinde başlandığında görülebilir. Daha ileri yaşlarda başlanırsa faydası olmaz. Hormon tedavisi hap şeklinde olabileceği gibi vücuda yapışan bantlar, vaginal halkalar veya krem şeklinde de olur.
Antidepressan ilaçlar ve gabapentin:Bazı antidepresan ilaçlar özellikle SSRI diye adlandırdığımız group sıcak basmalarının tedavisinde etkilidir. Bu ilaçlar beyinde seratonin (mutluluk hormonu) seviyesini artırarak etki eder. Böylece menopoza bağlı gerginlik, uykusuzluk ve huy değişiklikleri için de faydalıdır. Gabapentin de aslında sinir sistemi hastalıklarında, ağrı tedavisinde ve epilepside kullanılan bir ilaçtır. Ancak sıcak basmalarının tedavisinde de kullanılır. Bu tip ilaçları genelde östrojen hormonunu sağlık sorunları nedeniyle kullanamayacak kadınlarda öneriyoruz.
Kemik erimesi için kullanılan ilaçlar:Kemik erimesini oluşmadan engellemek çok önemlidir. Bunun için henüz kemik erimesi başlamamış hastalarda yaşam tarzı değişiklikleri yapılarak bu durum engellenmelidir. Sigara, alkol vb kötü alışkanlıklar bırakılmalı, sağlıklı beslenilmeli ve düzenli spor yapılmalıdır. Yeterli kalsiyum alımına (süt, yoğurt, peynir, yeşil sebzeler) dikkat edilmelidir. Günde 15-20 dakika (haftada toplam 150 dakika) yürüyüş yeterlidir. Bu hem kemik yoğunluğunun korunmasını sağlar, hem de düzenli egzersiz yapan kadınlarda denge daha iyi olduğu için düşmelere-kırıklara karşı hastayı korur. Ayrıca d-vitamini de kemik erimesine karşı koruyucudur. Günde 15 dakika güneşe çıkma veya güneşte yürüyüş yapma günlük d-vitamini ihtiyacının karşılanmasının en kolay yoludur. Ancak bunlar kemik erimesi olan hastalar için yetersizdir. Böyle hastalara ilaç tedavisi de başlamak gerekir.
Alternatif Tedaviler - Tamamlayıcı Tıp:Gevşeme egzersizleri, solunum egzersizleri, masaj, akupunktur ve hipnoz menopoz semptomlarının hafifletilmesinde kullanılabilir. Farklı bitkisel tedaviler, bitkisel kaynaklı östrojenler (fitoöstrojenler) kullanılabilir. Ancak bunların östrojenik etkisi zayıf olduğundan pek çok kadında işe yaramamaktadır. Ayrıca bitkisel tedavilerin beklenmedik olumsuz yan etkileri (özellikle karaciğer üzerinde) olabilmektedir. Kullanılan başka ilaçları etkisini azaltabilir veya artırabilir. Bu nedenle bu tür tedaviler doktor kontrolünde kullanılmalıdır.