Metabolik Sendrom Nedir, Karaciğer Nakli ile İlgisi
Metabolik sendrom da dolaylı olarak karaciğer sirozuna neden olabildiği için karaciğer nakli ihtiyacı doğabilen hastalıklardan kabul edilmektedir. Nonalkolik karaciğer yağlanmasına bağlı hepatit ve sirozların (NASH) büyük bölümü metabolik sendrom nedeniyle oluşmaktadır. Obezite, insülin rezistansı, metabolik sendrom ve diyabetin en önemli nedenidir. Metabolik sendrom tanısı çeşitli kaynaklara göre değişmektedir.
Metabolik sendrom, kardiyovasküler hastalıkların en önemli nedenleri arasında sayılmaktadır. Metabolik sendromu olan kişilerin, kardiyovasküler hastalıklar ve tip 2 diyabetten başka, polikistik over sendromu, karaciğer yağlanması, kolesterolden zengin safra taşları ve buna bağlı safra kesesi hastalıkları, astım, uyku bozuklukları ve meme kanseri ve diğer kanserler gibi bazı hastalıklara yakalanma riskleri artmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre şu ölçütlerle metabolik sendrom tanısı konulmaktadır:
İnsülin seviyesi yüksekliği, açlık kan şekeri yüksekliği (100 mg/dl'den yüksek) veya tokluk kan şekeri yüksekliği ile birlikte aşağıdaki 3 ölçütten en az 2'sinin olması:
Abdominal obezite (karında obezite). Abdominal obezite tanısı için aşağıdakilerden herhangi birinin varlığı yeterlidir:
Bel/kalça oranının 0.9'dan büyük olması,
VKİ (vücut kitle indeksi) 30 kg/m2 veya daha yüksek olması
Bel çevresi ölçümünün 93 cm ve daha yüksek olması
Kolesterol paneli sonuçları:
Trigliserid düzeyi 150 mg/dl ve üzeri
HDL kolesterol 35 mg/dl ve daha düşük
Kan basıncı (tansiyon) 140/90 veya daha yüksek (ya da yüksek tansiyon için tedavi alan hastalar)
Metabolik sendrom nedeniyle karaciğer yağlanması ve buna bağlı siroza yakalanan kişilerde karaciğer nakli gerekebilmektedir. Ancak, aynı diyet ve yaşam alışkanlıklarını (hareketsizlik, egzersiz yapmama gibi) sürdürürlerse yeni nakledilen karaciğerde de aynı hastalık tekrarlayabilmektedir. “Karaciğer yağlanmasına bağlı sirozı” ve “Karaciğer nakli” konu başlıkları altında ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.
Prof. Dr. Gülüm Altaca
Metabolik sendrom da dolaylı olarak karaciğer sirozuna neden olabildiği için karaciğer nakli ihtiyacı doğabilen hastalıklardan kabul edilmektedir. Nonalkolik karaciğer yağlanmasına bağlı hepatit ve sirozların (NASH) büyük bölümü metabolik sendrom nedeniyle oluşmaktadır. Obezite, insülin rezistansı, metabolik sendrom ve diyabetin en önemli nedenidir. Metabolik sendrom tanısı çeşitli kaynaklara göre değişmektedir.
Metabolik sendrom, kardiyovasküler hastalıkların en önemli nedenleri arasında sayılmaktadır. Metabolik sendromu olan kişilerin, kardiyovasküler hastalıklar ve tip 2 diyabetten başka, polikistik over sendromu, karaciğer yağlanması, kolesterolden zengin safra taşları ve buna bağlı safra kesesi hastalıkları, astım, uyku bozuklukları ve meme kanseri ve diğer kanserler gibi bazı hastalıklara yakalanma riskleri artmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre şu ölçütlerle metabolik sendrom tanısı konulmaktadır:
İnsülin seviyesi yüksekliği, açlık kan şekeri yüksekliği (100 mg/dl'den yüksek) veya tokluk kan şekeri yüksekliği ile birlikte aşağıdaki 3 ölçütten en az 2'sinin olması:
Abdominal obezite (karında obezite). Abdominal obezite tanısı için aşağıdakilerden herhangi birinin varlığı yeterlidir:
Bel/kalça oranının 0.9'dan büyük olması,
VKİ (vücut kitle indeksi) 30 kg/m2 veya daha yüksek olması
Bel çevresi ölçümünün 93 cm ve daha yüksek olması
Kolesterol paneli sonuçları:
Trigliserid düzeyi 150 mg/dl ve üzeri
HDL kolesterol 35 mg/dl ve daha düşük
Kan basıncı (tansiyon) 140/90 veya daha yüksek (ya da yüksek tansiyon için tedavi alan hastalar)
Metabolik sendrom nedeniyle karaciğer yağlanması ve buna bağlı siroza yakalanan kişilerde karaciğer nakli gerekebilmektedir. Ancak, aynı diyet ve yaşam alışkanlıklarını (hareketsizlik, egzersiz yapmama gibi) sürdürürlerse yeni nakledilen karaciğerde de aynı hastalık tekrarlayabilmektedir. “Karaciğer yağlanmasına bağlı sirozı” ve “Karaciğer nakli” konu başlıkları altında ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.
Prof. Dr. Gülüm Altaca