Mevlana Halid-i Bağdadi

Mevlana Halid-i Bağdadi
0
20

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
44
Yaş
36
Coin
256,937
MEVLANA HALİDİ BAĞDADÎ

On sekizinci yuzyılın sonu ve on dokuzuncu yuzyılın başında Irak ve Şam'da yetişmiş buyuk velilerden İnsanlara hak yolu gostererek hakiki saadete, kurtuluşa kavuşturan ve Silsilei aliyye adı verilen alimler ve veliler zincirinin yirmi dokuzuncusudur Asrının muceddidi idi Babasının ismi Ahmed'dir İsmi Halid, lakabı Ziyauddin'dir Bağdadi nisbesiyle meşhUr olmuştur Babası hazreti Osman'ın, annesi ise hazreti Ali'nin soyundandır Bu sebeple Osmani diye de anılmaktadır Mevlana Halidi Bağdadi diye meşhUr olmuştur 1778 (H1192) senesinde Bağdat'ın kuzeyindeki ŞehrezUr kasabasında doğdu 1826 (H1242) senesinde Şam'da vefat etti Kabri Şam'ın kuzeyinde, KasiyUn Dağı eteğindeki kabristanda bulunan turbesindedir Sevenleri tarafından ziyaret edilmektedir

Kucuk yaşta ilim tahsiline başlayan Halidi Bağdadi, keskin zekası, kuvvetli hafızası, sağlam iradesi ve calışkanlığı ile dikkati cekti Suleymaniye'de devrin meşhUr alimlerinden Muhammed bin Ademi Kurdi, Salihi Kurdi, Abdurrahim Berzenci ile kardeşi Abdulkerim Berzenci'den, Abdullahı Harpani'den ve daha pekcok alimden ilim oğrenip, icazet aldı Sarf, nahiv, edebiyat, usUl, mantık, hikmet (fen), hey'et (astronomi), geometri, hesab ilimleri ile tefsir, hadis, fıkıh, kelam, tasavvuf ilimlerini ve diğer ilimleri oğrendi FirUzabadi'nin KamUs'unu ezberledi Oğrendiği butun ilimlerde din ve fen adamlarına hocalık yapacak derecede ustun bir bilgiye sahib oldu Din ve fen ilimlerindeki ustunluğu ve geniş bilgisi sebebiyle zamanının butun alimleri ve velilerinin takdirlerini kazandı Hangi ilimden ve hangi fenden ne sorulursa sorulsun derhal cevabını verirdi Zekası ve bilgisi karşısında akıllar hayrete duşerdi

Hocası Seyyid Abdulkerim Berzenci 1788 (H1203) senesinde taundan vefat edince, onun talebesi boş kalmasın diye ders vermeye başladı Her taraftan alimler dersine koştu Her muşkulu cozer her derde deva olurdu Dunyaya ehemmiyet vermez, gece gunduz ibadet ederdi Boylece yirmi bir yaşındayken, ulemaya ve talebeye ustad olup, yedi sene ders okuttu Sozu tesirli, avam ve havass arasında sozu delil olan şerefli bir zattı

1805 senesinde hacca gitti Yolda Şam alimlerinden cok saygı gordu TevazUundan dolayı, Allame Muhammed Kuzberi'den hadis rivayeti; Mustafa Kurdi'den Kadiri yolu icazeti aldı

Bir muddet Şam'da kaldıktan sonra Hicaz'a gitmek icin yola cıktı Medinei munevvereye kavuştuğu zaman Peygamber efendimize aşk derecesindeki sevgisini anlatan Kasidei Muhammediyye'yi Farsca olarak yazdı

Medinei munevvereye geldiğinde, kamil bir veli bulup ona teslim olmak arzusundaydı Bir gun Yemenli fazilet sahibi bir zata rastladı Cahilin alimden nasihat istemesi gibi ondan nasihat istedi O zat dedi ki: Ey Halid Mekkei mukerremeye gittiğin zaman edebe uymayan birşey gorursen hemen reddetmeMevlana Halid hazretleri Mekkei mukerremede bir Cuma gunu Kabei şerife karşı Delaili Hayrat'ı okurken birinin, Kabe'ye sırt cevirip kendine bakdığını gordu Utanmadan Kabe'ye arkasını cevirmiş Edebi gozetmiyor!diye duşunurken, o kimse; Mumine hurmet, Kabe'ye hurmetten daha oncedir Bunun icin yuzumu sana cevirdim Nicin beni kotuluyorsun Medine'deki zatın nasihatını unuttun mu?dedi Mevlana Halid hazretleri bunun buyuk velilerden olduğunu anladı Ondan af diledi ve; Beni talebeliğe kabUl etdiye yalvardı O da; Sen burada olgunlaşamazsındedikten sonra eli ile Hindistan'ı gostererek; Senin işin orada tamam olurdedi ve gitti

Bu gorduğu zatın hocası Abdullahı Dehlevi olduğu rivayet edilmektedir

Mevlana Halid hazretleri, memleketi Suleymaniye'ye donup ders vermeye başladı Fakat gecegunduz Hindistan'ı duşunuyordu Bir gun bu duşunceler icindeyken, Hindistan'ın Dehli şehrinde bulunan evliyanın en buyuklerinden Abdullahı Dehlevi'nin talebelerinden Mirza Abdurrahim isimli bir zat cıkageldi O talebe, Abdullahı Dehlevi; Mevlana Halid'e selamımızı soyle bu tarafa gelsin!buyurdudedi Uzun zaman başbaşa goruştuler Mevlana Halid talebelerine ders vermeye gelmez oldu Talebeler, Hindli'ye kızmaya başladı

Bir sure sonra, 1809 senesinde ikisi birlikte İran ve Afganistan uzerinden Hind yolculuğuna cıktılar Umulmadık bir zamanda medreseyi ve talebeyi bırakıp bu ani ayrılışına şehrin butun halk ve talebeleri cok uzulduler Yoldan cevirmek icin cok ısrar ettiler ve yalvardılarsa da fayda vermedi Hindistan'ın karanlıklar ve tehlikeler icinde bulunduğunu soyleyip vaz gecirmek istediler Onlara; Abı hayat zulumatta bulunurşeklinde cevap veren Mevlana Halid hazretleri, arkadaşı Mirza Abdurrahim ile yaya olarak once Tahran'a geldiler Burada meşhUr şii alimi İsmail Kaşi'yi, talebesinin onunde rezil etti Mevlana Halid, bazı şii tefsir kitaplarını okumuş, Kur'anı kerimin bircok ayeti kerimelerinin şiiler tarafından değiştirilip, manalarının tahrif edildiğini gormuştuMesela; Enfal sUresi 70 ayetinde mealen; Bedr gazasındaki esirleri salıverdiğin icin Allahu teala seni affeylediayeti kerimesi EbU Bekri Sıddik radıyallahu anh hakkındadır, şeklinde tefsir ediyorlardı Mevlana Halid, İsmail Kaşi'ye; Peygamberler gunah işler mi?dedi Kaşi; Butun peygamberler masUmdur, gunah işlemezlerdedi Mevlana Halid;Peki, Kur'anı kerimin; Bedr gazasındaki esirleri salıverdiğin icin Allahu teala seni affeyledimealindeki ayeti kerimede; Afsoylendiğine gore, gunah işlemiş manasına gelmiyor mu? Halbuki peygamberlerden gunah olan bir iş meydana gelmemiştirdeyince, Kaşi; Bu ayeti kerime EbU Bekr'i azarlamaktadır, onun hakkındadır, Peygamberimizin hakkında değildirdedi O zaman Mevlana Halid hazretleri; O halde, Allahu teala EbU Bekr'i affettim buyuruyor da siz nicin affetmiyorsunuz?dedi Kaşi cevap veremeyip, mahcUp ve rezil oldu

Mevlana Halid, Tahran'dan; Bistam, Harkan, Semnan ve Nişabur'a gecti Gectiği yerlerdeki evliyayı, şiirleriyle medheyledi Ariflerin kutbu Bayezidi Bistami'nin kabrini ziyaret ettiği zaman meşhUr bir kaside soyledi

Sonra TUs (Meşhed) şehrine gitti Orada, on iki imamın dokuzuncusu MUsa Kazım'ın oğlu İmam Ali Rıza'nın turbesini ziyaretinde de, cok guzel bir kaside okuyarak onu medheyledi

Mevlana Halid, AhmedNamıki Cami'nin kabrini ziyaret etti Onu da Farisi bir kasideyle medheyledi Buradan Afganistan'a gecti Hirat'a uğradı Hirat'ın butun alimleri, fazilet sahipleri, ziyaretine geldiler Gelenler arasında Abdullahi Hırati (Hirevi) de vardı Bu zat sonradan Mevlana Halid hazretlerinin talebesi oldu Her şehirden ayrılırken; alimler, vali ve kumandanlar ve halk ona aşık olup, saatlerce yola uğurladılar Kandehar, Kabil, Peşaver alimlerinin suallerine verdiği cevaplarla hepsini hayran bıraktı Peşaver'de cok hurmet ve tazimle karşılandı Alimler onun ustunluğunu tasdik ve ikrar ettiler Sonra Lahor şehrinin bir kasabasında kamil bir veli olan Allame Mevlana Senaullah Dehlevi'yi (rahmetullahi aleyh) ziyaret ettiMevlana Senaullah Dehlevi, Mazharı Canı Canan'ın en ustun talebelerindendi

Mevlana Halid; burada başından gecenleri şoyle anlatır: Bu kasabada bir gece kaldım Ruyada, Şah Abdullahı Dehlevi hazretlerinin, yanağımdan tutup beni kuvvetle kendine cektiğini gordum Sabahleyin Mevlana Senaullah'ın huzUruna gittiğim zaman, daha ruyamı anlatmadan; Kardeşimiz ve seyyidimiz Abdullahı Dehlevi'nin huzur ve hizmetlerini cana minnet bilmeli, huzur ve hizmetinde bulunmayı, sana vad olunan nimetlere kavuşmaya sebep bilmelisindedi Daha sonra o kasabadan ayrıldım Hindistan'ın başşehri olan Dehli ismi ile meşhUr Cihanabad'a geldim

Aylarca suren uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra tam bir senede Dehli'ye (Cihanabad) ulaşan Mevlana Halidi Bağdadi hazretleri Dehli'ye vardığında, Abdullahı Dehlevi hazretlerinin bulunduğu şehre gelmenin sevinci ile, seferdeyken yanında bulunan şeylerin hepsini, fakirlere dağıttı Sonra Hindistan'ın en buyuk velisi ve buyuk İslam alimi, Şah Abdullahı Dehlevi'nin huzUruna kavuştu

Abdullahı Dehlevi, onu talebeliğe kabUl etti Ona nefsinin terbiyesi icin dergahı temizleme vazifesini verdi Mevlana Halid, bu kadar ilimde alim olmasına rağmen, hic itiraz etmedi Bir gun yerleri temizleme işi nefsine zor geldi Derhal nefsine; Eğer mubarek hocamın verdiği bu şerefli vazifeden kacarsan yerleri supurge ile değil, bu sakalınla supurturumdiyerek hitab etti Artık bundan sonra hatırına boyle hicbir duşunce gelmedi Bir gun yine boyle su taşırken, hocası Abdullahı Dehlevi hazretleri ile karşılaştı Abdullahı Dehlevi, onun mubarek omuzları uzerinden Arş'a doğru muazzam bir nUrun yukseldiğini ve meleklerin ona gıbta ve hayranlıkla baktıklarına şahid oldu Abdullahı Dehlevi, Mevlana'nın tasavvufta pek yuksek derecelere eriştiğini, kemale gelip olgunlaştığını gorunce, bu vazifeden alıp, devamlı huzUrunda bulunmasını emretti Mevlana Halidi Bağdadi hazretleri, orada da hocasına canla başla hizmet ederek, buyuk mucahede ve cetin riyazetler cekti Abdullahı Dehlevi'nin huzUrunda beş ay calışıp sohbetleri ve nazarlarıyla buyuk velilerden olmak saadetine erişti Huzur ve muşahede makamına kavuştu Vilayeti kubra hasıl oldu Muceddidiyye, Kadiriyye, Suhreverdiyye, Kubreviyye ve Ceştiyye yolunda kemale geldi Abdullahı Dehlevi'nin kalbindeki butun esrar ve manevi ustunluklere kavuştu
 

Similar threads

  • Kilitli
  • Sabit
💎PREMİUM💎 ÜYE OL 💎 PREMİUM ÜYELER için ayrılmış bölümdür. Ayrıcalık olarak ~ değerli, nadir ve piyasada bulunmayan IPTV paneller paylaşılacaktır, Talepler üzerine geniş kapsamlı taramalar yapılacaktır.... Güncel uygulamaların mevcut olduğu bir çok içeriklerdende faydalanacaksınız... Güncel...
Cevaplar
5
Görüntüleme
2K
Üst Alt