Güneşli güzel günlerin yerini daha kapalı, yağışlı havalara bırakması, günlerin kısalması,
açık alanlardansa kapalı yerleri daha çok tercih etmek zorunda kalışımız ister istemez
keyfimizin kaçmasına neden olabiliyor.
Çocuklu ailelerde ve öğrencilerde okulların açılması ile birlikte oluşan maddi ve manevi
kaygı, çalışan kesimde genellikle iş yoğunluluğun yaz dönemi sonrası artması, özellikle
büyük şehirlerde yaşayanlar için kötü hava koşulları sebebiyle oluşan normal dışı trafik vb.
sebepler bu mevsimde modumuzun düşmesine sebep oluyor. İlkbahar ve yaz mevsimlerinde
değişik sosyal faaliyetlerle meşgul olup kafamızı dağıtma fırsatı bulurken sonbahar ve kış
mevsimlerinde soğuk ve karanlık sebebi ile kapalı ortamları seçmek ya da evden hiç
çıkamamak daha kaygılı ve depresif olmamıza neden olabiliyor.
Bununla birlikte güneş ışınları ile birlikte beyinde artan seratonin (mutluluk hormonu)
miktarının azalması ile de mevsimsel depresyon görülebilir.
Sonbahar depresyonu daha çok kadınlarda görülmekle birlikte daha önce depresyon tanısı
almış kişilerin de bu mevsimde yineleme ihtimali yüksektir. Hamilelik sürecinde bulunanlar da
hormonal değişikliklerle birlikte bu süreçten daha fazla etkilenebiliyor.
Bu dönemde kişi yorgunluk, bitkinlik, isteksizlik, çabuk sinirlenme, karamsarlık, libidoda
azalma, konsantrasyon eksikliği, uykusuzluk, yorgun ve bitkin uyanma gibi şikayetler
yaşayabiliyor. Bu tip sıkıntılar yaklaşık olarak 2 hafta sürmesi normal sayılabilecekken, 2
haftadan daha uzun süre devam etmesi halinde bir uzmandan destek almak gerekmektedir.
Tedavi edilmeyen depresyonda bu belirtiler çok uzun süre devam edebilir, mesleki ya da
akademik başarıyı düşürebilir, ikili ilişkilerde sorunlara, cinsel bozukluklara, alkol ve
uyuşturucu madde kullanımına ve hatta kişinin kendisine fiziksel zarar vermesine yol açabilir.
Depresyon tedavisinde ilaç ve psikoterapinin son derece faydalı olduğu bilinmektedir. Bunun
yanı sıra gündelik hayatta uygulayabileceğiniz bazı basit yöntemler de depresyondan
uzaklaşmanızı ve keyiflenmenizi sağlayacaktır.
Mümkün olduğunca sevdiğiniz kişilerle vakit geçirin, aklınıza takılan çözümsüz konulardan
uzaklaşın
Spor yapmaya özen gösterin. En azından günde yarım saatinizi açık havada yürüyüşe
ayırmaya çalışın.
Evinizi mümkün olduğunca temiz ve toplu tutmaya çalışın, canınız sıkıldığında evdeki bir
çekmeceyi ya da dolabı düzenleyin. Bir şeyleri düzeltiyor olmak sizi psikolojik olarak
rahatlatacaktır.
Çarşaflarınızı sık sık değiştirin, odanızı mümkün olduğunca havalandırın, güzel kokular
keyfinizi yerine getirecektir.
Gün ışığından olabildiğince faydalanın. Eve daha çok ışık girmesini sağlayın. Dışarı çıkmak
için bütün fırsatları değerlendirin
Karbonhidrat tüketimini mümkün olduğunca azaltın, bol bol su tüketin, kafeinli içecekler
yerine bitki çaylarını tercih edin.
Zamanınızı uyuyarak geçirmeyin, erken kalkmaya özen gösterin
Kendinize bir hedef koyun ve onu gerçekleştirmek için çaba sarfedin
Sizi oyalayacak bir hobi edinmeye çalışın. Yeni insanlarla tanışma olanağı sağlayacak
aktivitilere katılın fakat çok kalabalık ortamlar sizi rahatsız edebliir, daha ufak grupları tercih
edin.
Sizi mutlu eden anılarınızı sıklıkla aklınıza getirin, hayallerinizi gerçekleştirebilmek için bir
program yapın.
açık alanlardansa kapalı yerleri daha çok tercih etmek zorunda kalışımız ister istemez
keyfimizin kaçmasına neden olabiliyor.
Çocuklu ailelerde ve öğrencilerde okulların açılması ile birlikte oluşan maddi ve manevi
kaygı, çalışan kesimde genellikle iş yoğunluluğun yaz dönemi sonrası artması, özellikle
büyük şehirlerde yaşayanlar için kötü hava koşulları sebebiyle oluşan normal dışı trafik vb.
sebepler bu mevsimde modumuzun düşmesine sebep oluyor. İlkbahar ve yaz mevsimlerinde
değişik sosyal faaliyetlerle meşgul olup kafamızı dağıtma fırsatı bulurken sonbahar ve kış
mevsimlerinde soğuk ve karanlık sebebi ile kapalı ortamları seçmek ya da evden hiç
çıkamamak daha kaygılı ve depresif olmamıza neden olabiliyor.
Bununla birlikte güneş ışınları ile birlikte beyinde artan seratonin (mutluluk hormonu)
miktarının azalması ile de mevsimsel depresyon görülebilir.
Sonbahar depresyonu daha çok kadınlarda görülmekle birlikte daha önce depresyon tanısı
almış kişilerin de bu mevsimde yineleme ihtimali yüksektir. Hamilelik sürecinde bulunanlar da
hormonal değişikliklerle birlikte bu süreçten daha fazla etkilenebiliyor.
Bu dönemde kişi yorgunluk, bitkinlik, isteksizlik, çabuk sinirlenme, karamsarlık, libidoda
azalma, konsantrasyon eksikliği, uykusuzluk, yorgun ve bitkin uyanma gibi şikayetler
yaşayabiliyor. Bu tip sıkıntılar yaklaşık olarak 2 hafta sürmesi normal sayılabilecekken, 2
haftadan daha uzun süre devam etmesi halinde bir uzmandan destek almak gerekmektedir.
Tedavi edilmeyen depresyonda bu belirtiler çok uzun süre devam edebilir, mesleki ya da
akademik başarıyı düşürebilir, ikili ilişkilerde sorunlara, cinsel bozukluklara, alkol ve
uyuşturucu madde kullanımına ve hatta kişinin kendisine fiziksel zarar vermesine yol açabilir.
Depresyon tedavisinde ilaç ve psikoterapinin son derece faydalı olduğu bilinmektedir. Bunun
yanı sıra gündelik hayatta uygulayabileceğiniz bazı basit yöntemler de depresyondan
uzaklaşmanızı ve keyiflenmenizi sağlayacaktır.
Mümkün olduğunca sevdiğiniz kişilerle vakit geçirin, aklınıza takılan çözümsüz konulardan
uzaklaşın
Spor yapmaya özen gösterin. En azından günde yarım saatinizi açık havada yürüyüşe
ayırmaya çalışın.
Evinizi mümkün olduğunca temiz ve toplu tutmaya çalışın, canınız sıkıldığında evdeki bir
çekmeceyi ya da dolabı düzenleyin. Bir şeyleri düzeltiyor olmak sizi psikolojik olarak
rahatlatacaktır.
Çarşaflarınızı sık sık değiştirin, odanızı mümkün olduğunca havalandırın, güzel kokular
keyfinizi yerine getirecektir.
Gün ışığından olabildiğince faydalanın. Eve daha çok ışık girmesini sağlayın. Dışarı çıkmak
için bütün fırsatları değerlendirin
Karbonhidrat tüketimini mümkün olduğunca azaltın, bol bol su tüketin, kafeinli içecekler
yerine bitki çaylarını tercih edin.
Zamanınızı uyuyarak geçirmeyin, erken kalkmaya özen gösterin
Kendinize bir hedef koyun ve onu gerçekleştirmek için çaba sarfedin
Sizi oyalayacak bir hobi edinmeye çalışın. Yeni insanlarla tanışma olanağı sağlayacak
aktivitilere katılın fakat çok kalabalık ortamlar sizi rahatsız edebliir, daha ufak grupları tercih
edin.
Sizi mutlu eden anılarınızı sıklıkla aklınıza getirin, hayallerinizi gerçekleştirebilmek için bir
program yapın.