Mide kanaması nasıl anlaşılır?
Mide kanamasından kuşkulanma, kusma ile dışarı çıkarılan mide içeriğinin kırmızı kan renginde olması (mematemez) veya katran gibi siyah renkli olması dumrunda söz konusu olabilir. Bunun dışında yine kırmızı kan renginde veya katran gibi siyah renkte dışkılamayra (melena)ise mide kanamsından kuşkulanılır. Bu renk dğişikliklerine sebep olabilen kanama dışında bazı faktörler yanlışlıkla mide kanaması olarak algılanabilirler. Kırmızı renkli bir meyva suyunun (nar,vişne,domates suyu vb.) içilmesi sonrası kusulmada yanlışlıla mide kanamsı sayılabilir. Kahve içildikten sonra kahve telvesi şeklinde kusma yanlışlıkla mide kanamsı olarak algılanabilir. Bunun dışında demir içeren kan ilaçlarının kullanımı sonrası siyah renkli dışkı yanlışlıkla mide kanaması olarak değerlendirilebilir. Bu yanlışlıkları gidermek için gaitada gizli kan testi yapılabilir. Bazı gizli kan testleri yalnızca gaitada kan varlığını belirlerken bazı tesler bu denli duyralı olamyıp yanlışlıkla gaitada protein (et proteini) varlığında kan varmış gibi sonuç verebilir. Bu nedenle hangi duyralıkta gaitada gizli kan testi yapıldığında dikkat edilmelidir.Hangi aşamada doktora başvurulmalıdır sorusunu yanıtlarsak yukarıda bahsettiğimiz koşullar göz önüne alındığında abdestte veya kusmukta kırmızı veya siyah renk görüldüğünde doktora acil olarak başvurulmalıdır.
Bayılacakmış gibi hissteme, bayılma,çarpıntı,baş dönmesi,tansiyon düşüklüğü, nefes darlığı soğuk soğuk terleme gibi ıkınmalar mide kanamsının dolaylı belirtileri olabilir. Mide kanamsına sıklıkla sebep olan ilaçların kullanımında hastaların dikkatli olması gerekir.
Bir kişinin mide kanamaı geçirip geçirmediğinin değerlendirilmesi gastroenterolog tarafından yapılacak mide yıkaması veya endoskopik girişimler gibi ayrıntılı tetkikler aracılığı ile kesin tanının konulması söz konusudur. Gastroenterologa başvuru en kısa zamanda yapıldığı taktirde gerekli değerlendirme ve tedavi mümkün olacaktır.
[*]Mide Delinmesi Dedir, Nasıl Anlaşılır?
Mide delinmesi (perforasyon) midede yer alan ,lserin delinmesi olarak anlaşılır. Mide delinmesi terimi halk arasındaki anlamı ile genellikle mide için kullanılır iken oniki parmak barsağının (duodenum)delinmesinde de mide delinmesi olarak yanlış anlaşılır. Her iki organın delinmesi ve klinik bulguları benzerlilikler göstermekle beraber bazı farklılıklar gösterebilir. Delinme ülsere bağlı olarak gerçekleşebilir. Ülser bilindiği gibi mide veya oniki parmak barsağının tüm katlarını aşan yaranın karına veya karın arka duvarına açılımı ile geçekleşebilir. Mide veya onik parmak barsağında arka yüzde yerleşen ülserin delinmesi genellikle pankreas organına doğru olur. Bunun için delinmeden ziyade penetrasyon ( pencere açılması)terimi daha uygundur. Bu tür bir gelişmede hastanın daha önceden mevcut karın ağrısı daha şiddeylenerek sırta doğru yayılım gösterebilir. Acil oalarak değerlendirlmesi gerekir fakat sıklıkla acil bir operasyona gereksinim söz konusu değildir. Midenin veya oniki parmak barsağının delinmesinde ise delik karna doğru açılır. Buradan mide veya oniki parmak barsağı içeriği karna boşalır. Asidik veya alkali özellikte olan , safra içerebilen bu kaçak karın zarında(peritonda)süratle( 6-8 saat içinde)peritonit ( karın zarı iltihabı) oluşturur. Başlangıçta delinmenin ilk olduğu anda hasta karında bıçak saplanır gibi çok şiddetli brir ağrı duyabilir. Bulantı kusma gibi yakınmalar eklenebilir. Delinmeden 1-2 saat sonra hastada bir rahatlama dönemi gelişebilir ve yanıltıcı olarak hiçbir sorun yokmuş izlenimi doğurabilir. Hasta bu sürede doktora başvurmaz ise ardından daha ciddi sorunlar yaşanabilir. Aksine bu rahatlama döneminde doktora başvurabilir ve 1-2 saat önce bıçak saplanır gibi ağrım vardı ama artık geçti şeklinde bir ifade verirse doktoruda yanıltabilir. Doktor hastayı gözlem altına alıp gerekli tetkikleri yaptırmaz ise delinme atlanabilir. Bu döenmede delinme fark edilir ve acil operasyon uygulanır ise tedavinini başarı şansı çok yüksektir.
Kişinin bünyesine bağlı olarak bu sessiz dönemden 6-12 sat sonra karında yaygın peritonit tablosu ortaya çıkar ki bu dönemde ugulnaacak acil operasyonun başarı şansı bir önceki döneme kıyasla daha düşük olacaktır.
Delinmeden kuşkulanılan hastada ayakta diekt batın grafisinde diyafragma altında serbest hava (subdiyafragmayik hava)görülmesi tanıyı koydurur. Serbest hava grafide çıkmaz ise delinme yanısı dışlanmaz. Nazogastrik sonda (mideye burundan yerleştirlen sonda) takılarak hava verilmesi sonrası veya endoskopi yapılarak hava verilmesi sonrası ayakta direkt batın grafisi veya batın tomografisi çekilmesinde hava olup olmadığı kontrol edilir. Bu durumda hava saptanmaz ise delinme dışlanabilir.
İNCE BARSAKLAR:
Çöliyak hastalığı nedir?
Çöliyak hastalığı genetik olarak bu hastalığa yatkın olan kişilerde ortaya çıkan ailesel bir hastalıktır. Hastalık ince barsakları ilgilenidrmekle beraber vücudumuzda pek çok sistemi ilgilendirir. Tahıl ve tahıl ürünleri içinde yer alan glutene karşı gelişen aşırı duyarlılık ile ortaya çıkar. Vücudumuzda bağışıklı sisteminin ilgilendiren otoimmun bir hastalıktır. Buğday,arpa,yulaf çavdar ve yulaf yapısında yer alana prolaminlerden gliadine karşı oluşan aşırı duyarlılık sırasında gliadine karşı gelişen bağışıklı yanıtı(saldırısı)ince barsak yapınsa karşıda zarar veren bir sonuca sebep olur. Genetik yatkınlıktaHLDQ2önemlidir.
Çöliyak Hastalığı hangi yaşlarda ortaya çıkar?
ÇÖliyak hastalığında çocukluk çağında ilk 3 yaşta tahıl ve tahıl ürünleri ile karşılaşılmasında genetik yatkınlığı olan çocuklarda ortaya çıkabilir. Erişkin dönemde ise 30’lu ve 40 ‘lı yaşlarda yoğun olarak karşımıza çıkabilir. Yaşamın ilk 3 yıllık süresi sonrası herhangi bir evresinde de ortaya çıkmış olan Çöliyak hastalığı farkına varılabilir.
Ne zaman çöliyak hastalığından kuşkulanmalıyız?
Çöliyak hastalığı olan kişilerde yakınmalar çok çeşitli olabileceği gibi hiçbir yakınmada bulunmayabilir. Tipik yakınmalar karın ağrısı, ishal gibi yakınmalardır. Bu yakınmalarda geniş bir yelpaze içinde görülebilirler. Hafif bir karın ağrısından akut batın oluşturacak kadar acil bir duruma sebep olabileceği gibi hafif ishal yakınmalarından ciddi kilo kaybına sebep olabilecek ishale kadar bulgular değişebilir. Bu değişik hasta klinikleri ile başvuran olgularda doktorun aklına gelerek tetkikleri istemesi ile sonuca gidilebilir.
Klasik karın ağrısı isjal yakınmaları dışında Çöliyak olarak düşünülmeyen akla gelmesi zor yakınmalarda da hastalık görülebilir. Bunlar arasında anemi(kansızlık),transaminaz (karaciğer fonksiyon testleri yüksekliği),uzun süren ve bir nedene bağlanamayan yorgunluk, infertilite (kısırlık),sık abortus(düşük yapma), sı düşük doğum ağırlıklı çocuk dünyaya getirme, sık rahim içi bebek ölümleri(inutero mort fetal),diş eti anormallikleri, eklem iltihapları (artrit) ,osteoporoz (kemik erimesi) gibi çok sistemi ilgilendiren semptomlarda ÇÖliyak hastalığı ile ilgili olabilir.
Çöliyak hastalığının tanısı nasıl konur?
Çöliyak hastalığında kesin tanı ince barsak biyopsisi,doku transglutaminaz antikoru,anti endomysial İgA antikor varlığı ve hastanın klinik olarak değerlendiirlmesi ile birlikte konulur. Serolojik testler( antikorlar)poztif ince barsak biyopsisi pzotif ise hasta izlemeye alınır ve 1-2 yıl ara ile ince barsak biyopsisi ve antikor serolojik testleri yinelenir. Serolojik testler negative, biyopsinegatif ise Çöliyak hastalığı dişlanır. Altın standart biopsi bulgularıdır.
Çöliyak hastalığının tanısında HLADQ2 testinin yeri nedir?
HLADQ2genetik geçişle bireyin doğal yapısında yer alan doku antijenlerinden biridir. Bu genetik yapıya sahip olan kişilerde Çöliyak hastalığı gelişim riski artmaktadır. Bu kesin olarak belirlenen bir rakamsal değere sahip olmamakla beraber çöliyak hastalığı olan biryelerin çocuklarında bakılması bir fikir vermekle beraber çocuğun gelecekte kesinlikle klinik bulguları göstererek hasta olacağı anlamı taşımamaktadır. HLA DQ2 bir tarama testi olarak kullanımında yetersiz kalmaktadır. Gereğinde ince barsak biyopsisi eklendiğnde tanı koyma doğruluğu yükselecektir.
Çöliyak hastalığının yakınmalarında karın ağrısı ve ishal dışında hangi yakınmalar ve sindirim sistemi hastalıkları önemlidir?
Gastrointestinal sistem yakınmaları ve hastalıkları ile ilişkili olarak karın ağrısı ve ishal (malabsorbsiyon- yeterisz gıda emilimi bulguları)yanısıra kabızlık,karında şişkinlik, kilo kaybı, atrofik glossit (dIlde tat alma duyusu değişiklikleri) , ağızda aftöz ülserler, refrakter gastroözafageal reflü (tedaviye dirençli reflü) ,eozinofilik özafajit, rekürrran pankreatit, transaminaz yüksekliği (karaciğer fonksiyon testleri yükeskliği), otoimmun hepatit, primer biliyer siroz, primer sklerozan kolanjit, steatohepatit, inflamatuvar barsak hastalığı sayılabilir. Bu hastalıklar ve yakınmalar ile Çöliyak hastalığı ilişkilendirilebilmektedir.
Çöliyak hastalığında sindirim sistemi dışında hangi sistemlerle ilgili yakınmalar ve hastalıklar ile karşılaşabiliriz?
Sindirim sistemi dışında deri hastalığı olarak dermatitis herpetiformis,endokrinolojik sistemle ilgili olarak tiroiditis ( tiroid bezi iltihabı) , ototimmun tiroidit, D vitamin ve kalsiyum eksikliği, ostepeni, osteoporoz( kemik erimesi), tip I diabetes mellitus(şeker hastalığı), infertilite (kısırlık), tekrarlayan düşükler, endometriozis, miyokardit, idiopatik dilate kardiyomyopati (kalp yetmezliği) , miyokardit (kalp kası iltihaplanması) , İgA nefropatisi, demir,B12, folik asit eksikliğine bağlı anemi,hiposplenizm, romatoid artir,Sjögren sendromu gibi pekçok hastalıkla Çöliyak hastalığı birlikte bulunmakta veya ilişkilendirilmektedir. Bu nedenle ğekçok yakınma ve hastalık beliritleri ile karşılaşıldığında doktorun aklına Çöliyak hastalığı gelmelidir.
Çöliyak hastalığı tanısında ince barsak biyopsisi nasıl alınır?
Çöliyak tanısı için ince barsak biyopsisinde villus atrofisi bulgularının histopatolojik olak saptanması altın standart ( tanı koymada en derğerli olan)yöntemdir. Bunun için üst gastrointestinal sistem endoskopik incelmeesinde ( gastroskopide )duodenum ikinci segmentten biyopsi alınması ve patolojiye gönderilmesi gereklidir. Sindirim sistemi alanında deneyimli patolog tarafından değerlendirme ile tanı konmada çok önemli veriler elde edilebilir.
Çöliyak hastalığı ile kanser arasında nasıl bir ilişki mevcuttur?
Çöliyak hastalığının seyrinde non-Hodgkin lenfoma, sisndirim sistemi kanserlerinin( özellikle özafagusun squamoz hücreli kanseri, ince barsak adenokarsinomui kolon karsinomu) bu hastalığa sahip olmayan bireyeler göre arttığı gösterilmiştir. Lenfoma riskinin Çöliyak hastalığının %2 gibi düşük bir alt grubunda refrakter( tedaviye dirençli)Çöliyak hastalığında artığı gösterilmiştir.
Malsorbsiyon ne anlama gelir?
Malsorbsiyon gıda olarak alınan çeşitli besinlerin .çeriğinde bulunan karbonhidrat,yağ ve proteinler ile vitamin ve mineralerin barsak sisteminden meiliminde aksama,yetersizlik veya hiç emilmeme gibi sorunları aıklamak için kullanılan terimdir. Pekçok hasalık bu emilim problemlerini ortaya çıkarabilir. Sık rastlanan sebepler arasında laktoz intoleransı( sütte bulunan laktozun yeterli sindiriminin yapılalaması), Çöliyak hastalığı(gluten karşı intolerans), kısa barsak sendromu (operasyon veya değişik sebeplere bağlı emilim yapan ince barsak kısımlarının devre dışı kalmsı),Chron hasralığı (ince barsakta iltihabi hastalık) gibi hastalıklar sayılabilir.
İshal ne zaman kullanmamız gereken bir tanımlamadır?
İshal günlük yaşamda çok sık kullandığımız bir tanımlamadır. Su gibi dışkılama günde(24 saatte)4-5 kezi geçmedikçe ishal tanımlamasının kullanımı oldukça yanlış omaktadır. Genelde ishal yakınması olan hastanın dışkı örneğini doktor gözle görmek ister.bu yapılmayıp sadece hastanın tanımlaması ile ishal tanımlaması üzerinde durulması zaman zaman hatalar oluşturmaktadır. Yumöuşak muhallebi kıvamında günde 1-2 kez dışkılama pratik olarak ishal değildir. İshal tanımlaması doğru olarak belirlenir ise ishalin akut (ani) özellikte mi kronik(süreğen) özellikte mi olduğuna dikkat edilmelidir. İki ayı geçen sürede ishalin devam etmesi kronik ishal olarak tanımlanmaktadır. İshalin çok fazlasayıda sebepleri olduğu için ayrıntılı bir öykü alınmasından sonra sebebe yönelik sabırla çalışmak gerekecektir.
İshal ne zaman önemlidir?
Ani (akut) başlangıçlı ishal hstanın genel durumunu bozar,tansiyon düşüklüğüne sebep olur,çarpıntı ve ateşle birlikte seyreder,kanama eşlik eder,şiddetli karın ağrısı ile birlikte olur ise bu özellilerden biri veya birkaçını birarada gösterir özellikte ise acil olarak değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidir. Kronik ishalde ise yukarıda sayılan sorunlar ortaya çıkmayabilir veya zama zaman ortaya çıkarsa bu yakınmalara göre önlemler alınmlaı ve tedavi plnalanmalıdır. Doktora başvuru için hastanın bu denli fazla yakınmasının brararya gelmesi süreci beklenmemlidir.
İnflamatuvar Barsak Hasralığı ne demektir?
İlthabi barsak Hastalığı, İnflamatuvar Barsak Hastalığı özellikle Ülseratif kolit ve Crohn Hastalığı için birarada kullanılmaktdır. Heriki hastalıkta geneyik yatkınlığı olan bireylerde sıklıkla 20 ‘li veya 40 ‘lı yaşlarda ortaya çıkan kanlı ishal,karın ağrısı,malabsorbsiyon ile seyreden hastalıklardır.
Inflamatuvar barsak hastalığının kesin tedavisi var mıdır ?
Inflamatuvar Barsak Hastalıkları (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı) genetik yatkınlığı olan kişilerde ortaya çıkan ımmun sistem (bağışıklık sistemi)bozukluğuna bağlı gelişen hastalıklardır. Tıbbi tedavi uygulaması bu hastalıkların yatışmasını (remisyonunu)sağlayan yöntemlerle olmaktadır. Kullanılan ilaçlar hastalığın yatışmasını sağlayıcı ve nüksünü (eksaserbasyon) önleyici amaçlarla kullanılmaktadırlar. Bu tedavilerin başarı oranları yüzde yüz(%100) değildir. Hastanın bünyesine, hastalığın tipine ve yayılımına bağlı olarak tedavinin başarısı değişik oranlarda ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle hastalığın kesin tedavisini sağlayıcı tıbbi bir yöntem henüz geliştirilememiştir. Kök hücre(mesankimal stem cell) transplantasyonu yöntemiyle Crohn hastalığında kesin tedavi yönünden başarılar elde edilmeye çalışılmaktadır. Mevcut ilaçların hangi hastada ne derece başarılı olacağını önceden tahmin etmek mümkün değildir. Hastadan hastaya değişen başarı oranları nedeniyle hastaların umutsuz kalmamasını sağlamak için tedavi öncesi bilgilendirme önemlidir. Tedavinin amaçlarını, kullanılan ilaçların etkinliğini, yan etkilerini ayrıntılı bir şeklide anlatmak don derece önemlidir. Ülseratif kolit hastalığında gerekli olduğunda kolektomi (kolonon tümüyle çıkartılması)operasyonu uygulandığında kesine yakın tedavi başarısı elde edilmektedir. Crohn hastalığında ise mecbur kalınmadıkça cerrahi yöntemlerden kaçınılmaktadır.
Hangi yakınmalarla inflamatuvar barsak hastalığından şüphelenilmesi gerekir?
İnflamatuvar barsak hastalığında Crohn ve ülseratif kolit hastaları ince ve kalın barsakların farklı bölgelerini tutarlar. Bu nedenle ortaya çıkan hasta yakınmaları da bazı benzerlikler göstermekle beraber oldukça farklıdır. Ülseratif kolitte karın ağrısı, kanlı ishal, ateş, kilo kaybı gibi şikayetler hafiften şiddetliye kadar değişiklik gösterebilir. Günde 25-30 kez kanlı ishal olabilirken çok az sayıda günde bir iki kez de olabilir. Bazen kabızlık da görülebilir.
Crohn hastalığında karın ağrısı, ishal (kanlı veya kansız) kilo kaybı, beslenme bozukluğu (malabsorbsiyon) gibi çok değişik yakınmalar olabilir. Karın ağrısı hafif ishalden akut (ani gelişimle) şiddetli karaktere kadar değişen özelliklerde olabilir. Hasta acilen akut batın nedeniyle cerrahi operasyonu geçirmek zorunda kalabilir. Her iki hastalıkta barsağı ilgilendiren bu yakınmaların dışında barsak dışı eklem iltihaplanmaları-artrit(diz, dirsek, omuz, kalça, el, el bileği, bel gibi) , eklem ağrıları, göz belirtileri(aşırı yaşarma, gözde iltihaplanma gibi), deri bulguları (eritema nodosum, pyoderma,gangrenosm), karaciğer safra yolları belirtileri (sarılık, kaşıntı, safra taşı, sklerozan kolanjıt vb.), nörolojik belirtiler(nöbet, sersemlik gibi), hematolojik ve vasküler belirtiler (tromboflebıt, emboli-arteriyel venöz ,anemi gibi) , kardiyolojik (kalp yetmezliği,ritim bozuklukları gibi),akciğer belirtileri (zatürre-pnomoni, bronşit gibi),böbrek ve boşaltım sistemi sorunları, glomerulonefrıt, böbrek taşı-nefroliatiyazis gibi pek çok sistemi ilgilendiren yakınmalar söz konusu olabilir. Barsak dışı olan bu yakınmalar ve ortaya çıkan belirtiler sıklıkla barsak hastalığı ortaya çıkınca görülebildiği gibi barsak hastalığı görülmeden de ortaya çıkabilir. Sonradan karın ağrısı ve ishal belirtileri ortaya çıkabilir.
Mide kanamasından kuşkulanma, kusma ile dışarı çıkarılan mide içeriğinin kırmızı kan renginde olması (mematemez) veya katran gibi siyah renkli olması dumrunda söz konusu olabilir. Bunun dışında yine kırmızı kan renginde veya katran gibi siyah renkte dışkılamayra (melena)ise mide kanamsından kuşkulanılır. Bu renk dğişikliklerine sebep olabilen kanama dışında bazı faktörler yanlışlıkla mide kanaması olarak algılanabilirler. Kırmızı renkli bir meyva suyunun (nar,vişne,domates suyu vb.) içilmesi sonrası kusulmada yanlışlıla mide kanamsı sayılabilir. Kahve içildikten sonra kahve telvesi şeklinde kusma yanlışlıkla mide kanamsı olarak algılanabilir. Bunun dışında demir içeren kan ilaçlarının kullanımı sonrası siyah renkli dışkı yanlışlıkla mide kanaması olarak değerlendirilebilir. Bu yanlışlıkları gidermek için gaitada gizli kan testi yapılabilir. Bazı gizli kan testleri yalnızca gaitada kan varlığını belirlerken bazı tesler bu denli duyralı olamyıp yanlışlıkla gaitada protein (et proteini) varlığında kan varmış gibi sonuç verebilir. Bu nedenle hangi duyralıkta gaitada gizli kan testi yapıldığında dikkat edilmelidir.Hangi aşamada doktora başvurulmalıdır sorusunu yanıtlarsak yukarıda bahsettiğimiz koşullar göz önüne alındığında abdestte veya kusmukta kırmızı veya siyah renk görüldüğünde doktora acil olarak başvurulmalıdır.
Bayılacakmış gibi hissteme, bayılma,çarpıntı,baş dönmesi,tansiyon düşüklüğü, nefes darlığı soğuk soğuk terleme gibi ıkınmalar mide kanamsının dolaylı belirtileri olabilir. Mide kanamsına sıklıkla sebep olan ilaçların kullanımında hastaların dikkatli olması gerekir.
Bir kişinin mide kanamaı geçirip geçirmediğinin değerlendirilmesi gastroenterolog tarafından yapılacak mide yıkaması veya endoskopik girişimler gibi ayrıntılı tetkikler aracılığı ile kesin tanının konulması söz konusudur. Gastroenterologa başvuru en kısa zamanda yapıldığı taktirde gerekli değerlendirme ve tedavi mümkün olacaktır.
[*]Mide Delinmesi Dedir, Nasıl Anlaşılır?
Mide delinmesi (perforasyon) midede yer alan ,lserin delinmesi olarak anlaşılır. Mide delinmesi terimi halk arasındaki anlamı ile genellikle mide için kullanılır iken oniki parmak barsağının (duodenum)delinmesinde de mide delinmesi olarak yanlış anlaşılır. Her iki organın delinmesi ve klinik bulguları benzerlilikler göstermekle beraber bazı farklılıklar gösterebilir. Delinme ülsere bağlı olarak gerçekleşebilir. Ülser bilindiği gibi mide veya oniki parmak barsağının tüm katlarını aşan yaranın karına veya karın arka duvarına açılımı ile geçekleşebilir. Mide veya onik parmak barsağında arka yüzde yerleşen ülserin delinmesi genellikle pankreas organına doğru olur. Bunun için delinmeden ziyade penetrasyon ( pencere açılması)terimi daha uygundur. Bu tür bir gelişmede hastanın daha önceden mevcut karın ağrısı daha şiddeylenerek sırta doğru yayılım gösterebilir. Acil oalarak değerlendirlmesi gerekir fakat sıklıkla acil bir operasyona gereksinim söz konusu değildir. Midenin veya oniki parmak barsağının delinmesinde ise delik karna doğru açılır. Buradan mide veya oniki parmak barsağı içeriği karna boşalır. Asidik veya alkali özellikte olan , safra içerebilen bu kaçak karın zarında(peritonda)süratle( 6-8 saat içinde)peritonit ( karın zarı iltihabı) oluşturur. Başlangıçta delinmenin ilk olduğu anda hasta karında bıçak saplanır gibi çok şiddetli brir ağrı duyabilir. Bulantı kusma gibi yakınmalar eklenebilir. Delinmeden 1-2 saat sonra hastada bir rahatlama dönemi gelişebilir ve yanıltıcı olarak hiçbir sorun yokmuş izlenimi doğurabilir. Hasta bu sürede doktora başvurmaz ise ardından daha ciddi sorunlar yaşanabilir. Aksine bu rahatlama döneminde doktora başvurabilir ve 1-2 saat önce bıçak saplanır gibi ağrım vardı ama artık geçti şeklinde bir ifade verirse doktoruda yanıltabilir. Doktor hastayı gözlem altına alıp gerekli tetkikleri yaptırmaz ise delinme atlanabilir. Bu döenmede delinme fark edilir ve acil operasyon uygulanır ise tedavinini başarı şansı çok yüksektir.
Kişinin bünyesine bağlı olarak bu sessiz dönemden 6-12 sat sonra karında yaygın peritonit tablosu ortaya çıkar ki bu dönemde ugulnaacak acil operasyonun başarı şansı bir önceki döneme kıyasla daha düşük olacaktır.
Delinmeden kuşkulanılan hastada ayakta diekt batın grafisinde diyafragma altında serbest hava (subdiyafragmayik hava)görülmesi tanıyı koydurur. Serbest hava grafide çıkmaz ise delinme yanısı dışlanmaz. Nazogastrik sonda (mideye burundan yerleştirlen sonda) takılarak hava verilmesi sonrası veya endoskopi yapılarak hava verilmesi sonrası ayakta direkt batın grafisi veya batın tomografisi çekilmesinde hava olup olmadığı kontrol edilir. Bu durumda hava saptanmaz ise delinme dışlanabilir.
İNCE BARSAKLAR:
Çöliyak hastalığı nedir?
Çöliyak hastalığı genetik olarak bu hastalığa yatkın olan kişilerde ortaya çıkan ailesel bir hastalıktır. Hastalık ince barsakları ilgilenidrmekle beraber vücudumuzda pek çok sistemi ilgilendirir. Tahıl ve tahıl ürünleri içinde yer alan glutene karşı gelişen aşırı duyarlılık ile ortaya çıkar. Vücudumuzda bağışıklı sisteminin ilgilendiren otoimmun bir hastalıktır. Buğday,arpa,yulaf çavdar ve yulaf yapısında yer alana prolaminlerden gliadine karşı oluşan aşırı duyarlılık sırasında gliadine karşı gelişen bağışıklı yanıtı(saldırısı)ince barsak yapınsa karşıda zarar veren bir sonuca sebep olur. Genetik yatkınlıktaHLDQ2önemlidir.
Çöliyak Hastalığı hangi yaşlarda ortaya çıkar?
ÇÖliyak hastalığında çocukluk çağında ilk 3 yaşta tahıl ve tahıl ürünleri ile karşılaşılmasında genetik yatkınlığı olan çocuklarda ortaya çıkabilir. Erişkin dönemde ise 30’lu ve 40 ‘lı yaşlarda yoğun olarak karşımıza çıkabilir. Yaşamın ilk 3 yıllık süresi sonrası herhangi bir evresinde de ortaya çıkmış olan Çöliyak hastalığı farkına varılabilir.
Ne zaman çöliyak hastalığından kuşkulanmalıyız?
Çöliyak hastalığı olan kişilerde yakınmalar çok çeşitli olabileceği gibi hiçbir yakınmada bulunmayabilir. Tipik yakınmalar karın ağrısı, ishal gibi yakınmalardır. Bu yakınmalarda geniş bir yelpaze içinde görülebilirler. Hafif bir karın ağrısından akut batın oluşturacak kadar acil bir duruma sebep olabileceği gibi hafif ishal yakınmalarından ciddi kilo kaybına sebep olabilecek ishale kadar bulgular değişebilir. Bu değişik hasta klinikleri ile başvuran olgularda doktorun aklına gelerek tetkikleri istemesi ile sonuca gidilebilir.
Klasik karın ağrısı isjal yakınmaları dışında Çöliyak olarak düşünülmeyen akla gelmesi zor yakınmalarda da hastalık görülebilir. Bunlar arasında anemi(kansızlık),transaminaz (karaciğer fonksiyon testleri yüksekliği),uzun süren ve bir nedene bağlanamayan yorgunluk, infertilite (kısırlık),sık abortus(düşük yapma), sı düşük doğum ağırlıklı çocuk dünyaya getirme, sık rahim içi bebek ölümleri(inutero mort fetal),diş eti anormallikleri, eklem iltihapları (artrit) ,osteoporoz (kemik erimesi) gibi çok sistemi ilgilendiren semptomlarda ÇÖliyak hastalığı ile ilgili olabilir.
Çöliyak hastalığının tanısı nasıl konur?
Çöliyak hastalığında kesin tanı ince barsak biyopsisi,doku transglutaminaz antikoru,anti endomysial İgA antikor varlığı ve hastanın klinik olarak değerlendiirlmesi ile birlikte konulur. Serolojik testler( antikorlar)poztif ince barsak biyopsisi pzotif ise hasta izlemeye alınır ve 1-2 yıl ara ile ince barsak biyopsisi ve antikor serolojik testleri yinelenir. Serolojik testler negative, biyopsinegatif ise Çöliyak hastalığı dişlanır. Altın standart biopsi bulgularıdır.
Çöliyak hastalığının tanısında HLADQ2 testinin yeri nedir?
HLADQ2genetik geçişle bireyin doğal yapısında yer alan doku antijenlerinden biridir. Bu genetik yapıya sahip olan kişilerde Çöliyak hastalığı gelişim riski artmaktadır. Bu kesin olarak belirlenen bir rakamsal değere sahip olmamakla beraber çöliyak hastalığı olan biryelerin çocuklarında bakılması bir fikir vermekle beraber çocuğun gelecekte kesinlikle klinik bulguları göstererek hasta olacağı anlamı taşımamaktadır. HLA DQ2 bir tarama testi olarak kullanımında yetersiz kalmaktadır. Gereğinde ince barsak biyopsisi eklendiğnde tanı koyma doğruluğu yükselecektir.
Çöliyak hastalığının yakınmalarında karın ağrısı ve ishal dışında hangi yakınmalar ve sindirim sistemi hastalıkları önemlidir?
Gastrointestinal sistem yakınmaları ve hastalıkları ile ilişkili olarak karın ağrısı ve ishal (malabsorbsiyon- yeterisz gıda emilimi bulguları)yanısıra kabızlık,karında şişkinlik, kilo kaybı, atrofik glossit (dIlde tat alma duyusu değişiklikleri) , ağızda aftöz ülserler, refrakter gastroözafageal reflü (tedaviye dirençli reflü) ,eozinofilik özafajit, rekürrran pankreatit, transaminaz yüksekliği (karaciğer fonksiyon testleri yükeskliği), otoimmun hepatit, primer biliyer siroz, primer sklerozan kolanjit, steatohepatit, inflamatuvar barsak hastalığı sayılabilir. Bu hastalıklar ve yakınmalar ile Çöliyak hastalığı ilişkilendirilebilmektedir.
Çöliyak hastalığında sindirim sistemi dışında hangi sistemlerle ilgili yakınmalar ve hastalıklar ile karşılaşabiliriz?
Sindirim sistemi dışında deri hastalığı olarak dermatitis herpetiformis,endokrinolojik sistemle ilgili olarak tiroiditis ( tiroid bezi iltihabı) , ototimmun tiroidit, D vitamin ve kalsiyum eksikliği, ostepeni, osteoporoz( kemik erimesi), tip I diabetes mellitus(şeker hastalığı), infertilite (kısırlık), tekrarlayan düşükler, endometriozis, miyokardit, idiopatik dilate kardiyomyopati (kalp yetmezliği) , miyokardit (kalp kası iltihaplanması) , İgA nefropatisi, demir,B12, folik asit eksikliğine bağlı anemi,hiposplenizm, romatoid artir,Sjögren sendromu gibi pekçok hastalıkla Çöliyak hastalığı birlikte bulunmakta veya ilişkilendirilmektedir. Bu nedenle ğekçok yakınma ve hastalık beliritleri ile karşılaşıldığında doktorun aklına Çöliyak hastalığı gelmelidir.
Çöliyak hastalığı tanısında ince barsak biyopsisi nasıl alınır?
Çöliyak tanısı için ince barsak biyopsisinde villus atrofisi bulgularının histopatolojik olak saptanması altın standart ( tanı koymada en derğerli olan)yöntemdir. Bunun için üst gastrointestinal sistem endoskopik incelmeesinde ( gastroskopide )duodenum ikinci segmentten biyopsi alınması ve patolojiye gönderilmesi gereklidir. Sindirim sistemi alanında deneyimli patolog tarafından değerlendirme ile tanı konmada çok önemli veriler elde edilebilir.
Çöliyak hastalığı ile kanser arasında nasıl bir ilişki mevcuttur?
Çöliyak hastalığının seyrinde non-Hodgkin lenfoma, sisndirim sistemi kanserlerinin( özellikle özafagusun squamoz hücreli kanseri, ince barsak adenokarsinomui kolon karsinomu) bu hastalığa sahip olmayan bireyeler göre arttığı gösterilmiştir. Lenfoma riskinin Çöliyak hastalığının %2 gibi düşük bir alt grubunda refrakter( tedaviye dirençli)Çöliyak hastalığında artığı gösterilmiştir.
Malsorbsiyon ne anlama gelir?
Malsorbsiyon gıda olarak alınan çeşitli besinlerin .çeriğinde bulunan karbonhidrat,yağ ve proteinler ile vitamin ve mineralerin barsak sisteminden meiliminde aksama,yetersizlik veya hiç emilmeme gibi sorunları aıklamak için kullanılan terimdir. Pekçok hasalık bu emilim problemlerini ortaya çıkarabilir. Sık rastlanan sebepler arasında laktoz intoleransı( sütte bulunan laktozun yeterli sindiriminin yapılalaması), Çöliyak hastalığı(gluten karşı intolerans), kısa barsak sendromu (operasyon veya değişik sebeplere bağlı emilim yapan ince barsak kısımlarının devre dışı kalmsı),Chron hasralığı (ince barsakta iltihabi hastalık) gibi hastalıklar sayılabilir.
İshal ne zaman kullanmamız gereken bir tanımlamadır?
İshal günlük yaşamda çok sık kullandığımız bir tanımlamadır. Su gibi dışkılama günde(24 saatte)4-5 kezi geçmedikçe ishal tanımlamasının kullanımı oldukça yanlış omaktadır. Genelde ishal yakınması olan hastanın dışkı örneğini doktor gözle görmek ister.bu yapılmayıp sadece hastanın tanımlaması ile ishal tanımlaması üzerinde durulması zaman zaman hatalar oluşturmaktadır. Yumöuşak muhallebi kıvamında günde 1-2 kez dışkılama pratik olarak ishal değildir. İshal tanımlaması doğru olarak belirlenir ise ishalin akut (ani) özellikte mi kronik(süreğen) özellikte mi olduğuna dikkat edilmelidir. İki ayı geçen sürede ishalin devam etmesi kronik ishal olarak tanımlanmaktadır. İshalin çok fazlasayıda sebepleri olduğu için ayrıntılı bir öykü alınmasından sonra sebebe yönelik sabırla çalışmak gerekecektir.
İshal ne zaman önemlidir?
Ani (akut) başlangıçlı ishal hstanın genel durumunu bozar,tansiyon düşüklüğüne sebep olur,çarpıntı ve ateşle birlikte seyreder,kanama eşlik eder,şiddetli karın ağrısı ile birlikte olur ise bu özellilerden biri veya birkaçını birarada gösterir özellikte ise acil olarak değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidir. Kronik ishalde ise yukarıda sayılan sorunlar ortaya çıkmayabilir veya zama zaman ortaya çıkarsa bu yakınmalara göre önlemler alınmlaı ve tedavi plnalanmalıdır. Doktora başvuru için hastanın bu denli fazla yakınmasının brararya gelmesi süreci beklenmemlidir.
İnflamatuvar Barsak Hasralığı ne demektir?
İlthabi barsak Hastalığı, İnflamatuvar Barsak Hastalığı özellikle Ülseratif kolit ve Crohn Hastalığı için birarada kullanılmaktdır. Heriki hastalıkta geneyik yatkınlığı olan bireylerde sıklıkla 20 ‘li veya 40 ‘lı yaşlarda ortaya çıkan kanlı ishal,karın ağrısı,malabsorbsiyon ile seyreden hastalıklardır.
Inflamatuvar barsak hastalığının kesin tedavisi var mıdır ?
Inflamatuvar Barsak Hastalıkları (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı) genetik yatkınlığı olan kişilerde ortaya çıkan ımmun sistem (bağışıklık sistemi)bozukluğuna bağlı gelişen hastalıklardır. Tıbbi tedavi uygulaması bu hastalıkların yatışmasını (remisyonunu)sağlayan yöntemlerle olmaktadır. Kullanılan ilaçlar hastalığın yatışmasını sağlayıcı ve nüksünü (eksaserbasyon) önleyici amaçlarla kullanılmaktadırlar. Bu tedavilerin başarı oranları yüzde yüz(%100) değildir. Hastanın bünyesine, hastalığın tipine ve yayılımına bağlı olarak tedavinin başarısı değişik oranlarda ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle hastalığın kesin tedavisini sağlayıcı tıbbi bir yöntem henüz geliştirilememiştir. Kök hücre(mesankimal stem cell) transplantasyonu yöntemiyle Crohn hastalığında kesin tedavi yönünden başarılar elde edilmeye çalışılmaktadır. Mevcut ilaçların hangi hastada ne derece başarılı olacağını önceden tahmin etmek mümkün değildir. Hastadan hastaya değişen başarı oranları nedeniyle hastaların umutsuz kalmamasını sağlamak için tedavi öncesi bilgilendirme önemlidir. Tedavinin amaçlarını, kullanılan ilaçların etkinliğini, yan etkilerini ayrıntılı bir şeklide anlatmak don derece önemlidir. Ülseratif kolit hastalığında gerekli olduğunda kolektomi (kolonon tümüyle çıkartılması)operasyonu uygulandığında kesine yakın tedavi başarısı elde edilmektedir. Crohn hastalığında ise mecbur kalınmadıkça cerrahi yöntemlerden kaçınılmaktadır.
Hangi yakınmalarla inflamatuvar barsak hastalığından şüphelenilmesi gerekir?
İnflamatuvar barsak hastalığında Crohn ve ülseratif kolit hastaları ince ve kalın barsakların farklı bölgelerini tutarlar. Bu nedenle ortaya çıkan hasta yakınmaları da bazı benzerlikler göstermekle beraber oldukça farklıdır. Ülseratif kolitte karın ağrısı, kanlı ishal, ateş, kilo kaybı gibi şikayetler hafiften şiddetliye kadar değişiklik gösterebilir. Günde 25-30 kez kanlı ishal olabilirken çok az sayıda günde bir iki kez de olabilir. Bazen kabızlık da görülebilir.
Crohn hastalığında karın ağrısı, ishal (kanlı veya kansız) kilo kaybı, beslenme bozukluğu (malabsorbsiyon) gibi çok değişik yakınmalar olabilir. Karın ağrısı hafif ishalden akut (ani gelişimle) şiddetli karaktere kadar değişen özelliklerde olabilir. Hasta acilen akut batın nedeniyle cerrahi operasyonu geçirmek zorunda kalabilir. Her iki hastalıkta barsağı ilgilendiren bu yakınmaların dışında barsak dışı eklem iltihaplanmaları-artrit(diz, dirsek, omuz, kalça, el, el bileği, bel gibi) , eklem ağrıları, göz belirtileri(aşırı yaşarma, gözde iltihaplanma gibi), deri bulguları (eritema nodosum, pyoderma,gangrenosm), karaciğer safra yolları belirtileri (sarılık, kaşıntı, safra taşı, sklerozan kolanjıt vb.), nörolojik belirtiler(nöbet, sersemlik gibi), hematolojik ve vasküler belirtiler (tromboflebıt, emboli-arteriyel venöz ,anemi gibi) , kardiyolojik (kalp yetmezliği,ritim bozuklukları gibi),akciğer belirtileri (zatürre-pnomoni, bronşit gibi),böbrek ve boşaltım sistemi sorunları, glomerulonefrıt, böbrek taşı-nefroliatiyazis gibi pek çok sistemi ilgilendiren yakınmalar söz konusu olabilir. Barsak dışı olan bu yakınmalar ve ortaya çıkan belirtiler sıklıkla barsak hastalığı ortaya çıkınca görülebildiği gibi barsak hastalığı görülmeden de ortaya çıkabilir. Sonradan karın ağrısı ve ishal belirtileri ortaya çıkabilir.