Migren Uluslararası baş ağrısı camiasına göre (International Headache Society), Migrenin teşhis ve sınıflandırılmasında 7 alt grup vardır; Common Migren, en yaygın olan Migren tipidir , aura sız migrendir, yani baş ağrısı var ama görme bozukluğu vs. yok .
Klasik Migren, Aura ile beraber olan Migrendir. Bazen sadece Aura olabilir, baş ağrısı olmaksızın. Bu grupta “Familial hemiplegic migraine” ve “sporadic hemiplegic migraine” de yer almakta. Hastanın migren ve aura yanı sıra, hareket sinir sisteminde tek taraflı felç yaşanır. Eğer yakın akrabalarda aynı öykü varsa “familial” bu öykü yoksa “sporadic ” denir. (Cluster headache) ve başka trigeminal otonom baş ağrıları (cephalalgias) yüz ve beyindeki parasempatik nedenlerden etkilenerek ortaya çıkar.
Bu grupta 3. tip migrenden yani “basiler- type migraine” den de bahsetmek gerekir. Bu hastalarda baş ağrısı ve auranın yanı sıra konuşmakta güçlük, baş dönmesi, kulak çınlaması (zil sesi duymak gibi) şikayetler ortaya çıkar (Brainstem belirtileri) ama motor güçsüzlük olmaz.
Renital migren, tekrar olan görme bozukluğu, belli bir görme alanında bulanıklık, geçici tek taraflı körlük, baş ağrısıyla bir arada görülür. Bu grup hastalarda baş ağrısı hamleleri arasındaki periodlarda göz muayenesi tamamen normaldir. Bu hastalarda geçici ani tek taraflı körlüğün (amaurosis fugax) başka nedenleri, yani “optic neuropathy” ve ‘’karotid dissection” kesinlikle ekarte olmalıdır.
Komplikasyonlu Migren
Kronik migren, migren baş ağrısı en az 3 ay boyunca 1 ayda 15 gün veya daha fazla sürerse kronik migren denir.(aşırı migren ilacı kullanımından sonra tablo oluşabilir) Çoğu zaman aurasız migren (common migrenin) episadları kronik migrene dönüşebilir.
Status migrainosus, 72 saatten fazla süren migren baş ağrısı hamlesine denir. Baş ağrıları şiddetlidir. (aşırı migren ilacı kullanımından sonrada aynı tablo oluşabilir) teşhis için bu durumu ekarte etmek lazım.
Aura şikayetlerini, (görme bozukluğu, bulantı) biri veya birkaçı 1 haftadan fazla devam eder ama beyin enfaktusu belirtileri bulunmaz, nadir görünür.
Aura şikayetleri, biri veya birkaçı, beyin enfaktusuyle (Ischaemic brain infarction) bir arada görülür.
Migrenin aura sırasında 2 saat sonra nöbet hamlesi (seizur) eklenmesidir. Migren ve epilepsy (sara) beyinde, kriz ile ilgili (paroxysmal) bozukluğun örnekleridir. Bu iki durumun bir arada görükmesi “migralepsy” adını almakta.
Not Çocukluk çağında bazı periodik sendromlar çoğu zaman migrenin habercisi olabilir. Çocukta kusma nöbetleri, karın ağrısı hamleleri (abdominal migraine) ve baş dönmesi hamleleri şeklinde, (görme bozukluğu, bulantı) biri veya birkaçı 1 haftadan fazla devam eder ama beyin enfaktusu belirtileri bulunmaz, nadir görünür.
Her hastada fark göstermektedir. Migren hamlesi bu 4 fazdan oluşmakta ama tüm hastalar aynı şikayetlerden yakınmazlar;
Prodrome Fazı, Baş ağrısı atağından saatler veya günler önce görülür, uykulu olmak, özel yiyecek arzusu (mesela çikolata) kaslarda özellikle boyunda gerilme, kulaklarda sıcaklık hissi, ishal yada kabızlık, idrara çıkmada artış. Bir çok hasta bu belirtilerin ortaya çıkmasından migren atağının yakınlaşmasını anlayabilir.
Aura Fazı, Migrenli hastaların %20-30 gözlenen bu faz 5-20 dakikada ilerler ve genelde 1 saatten az sürer. Baş ağrısı atağı çoğu zaman aura fazının bitmesinden 1 saat sonra başlar( bazen auradan saatler sonra başlayabilir). Aura belirtilerinin en yaygını görme bozukluklarıdır (visual aura). Mesela beyaz, siyah veya renkli ışıklar görme (photopsia), bulanık görme alanı vs. olabilir. Aura somatosensory de olabilir, bu da kendini ellerde, ayaklarda ve aynı tarafın burun- ağız kısmında iğne batırılma (paresthesia) hissi gibi gösterir. Parestezi (iğnelenme hisi) kola ve yüze (dudaklar ve dile) yayılabilir. Aura fazın başka semptomları, ses duyusu ve koku duyusunda halüsinasyon gibi orataya çıkabilir (migrainous deliria- oliver sacks).
Ağrı Fazı, tipik migren baş ağrısı, tek taraflı, zonklayıcı orta derece veya şiddetlidir, ve genelde aktiviteyle kötüleşir. Bu şikayetler sabit olmayabilir, ağrı iki taraflı başlayıp sonra tek taraflı veya tam tersi olabilir, ataklar yer değiştirebilir, Ağrı 4 saat- 72 saate kadar büyüklerde ve 1 saatten – 48 saate kadar çocuklarda sürebilir, atakların aralığı çok değişken olabilir (hayat boyu birkaç hamleden, haftada birkaç hamleye kadar) ama genelde ayda 1-3 baş ağrısı atağı görülür. Ağrı fazında % 90 bulantı olur ama sadece 1/3 kusma görülür, ışıktan ve sesten rahatsız olmak çok yaygındır. Şakak kısmındaki damarlarda sertleşme ve baş dönmesi olabilir.
Postdrome Fazı, Baş ağrısının bitmesinden sonraki faza denir. Bu fazda hasta kendini yorgun ve bitkin hissedebilir (hungover). Tanımada zorluk, gastrointestinal bulgular ,ruh hali değişiklikleri ortaya çıkar. Bazı hastalar bu dönemde, kendilerini yenilenmiş ve mutlu hissederler, bazıları de depresif ve mutsuz.
Migrenin başlama ihtimalilini ilk 48 saat içinde artıran faktörler:
– Alerjik reaksiyonlar
– Fazla ışık , yüksek ses, özel kokular, ruhi veya fiziki stres
– Uyku düzeninde değişiklik,
– Sigara içmek vaya dumanına maruz kalmak,
– Öğün atlamak Alkol Mens sikllerindeki değişiklikler,
– Doğum kontrol hapları (ocp)
– Menopoza geçiş dönemi.
– Yiyecekler çikolata, avakado, bakla, peynir, tütsülenmiş gıdalar, soya sosu ve kırmızı şarap, bira, sherry, monosodium, glutamat, nitrat, nitrit ve tyramini olan tüm yiyecekler (konserveler, peynir vs)
Migren baş ağrılarının patofizyolojisi:
Her şey tam açığa kavuşmamakla birlikte, ‘’Migren’’ genetiğin ve çevresel faktörlerin ikisininde rol aldığı bir hastalıktır. Mühtemelen majör bir ağrı patikası (pathway) olan Trigeminal sinirdeki değişiklikten kaynaklanır. Beyin biyokimyasal (serotonin) imbalansı sinir sisteminde ağrı regülasyonunun bozulmasına neden oluyor. Seretonin seviyesi migrende düşer, buda trigeminal sistemden bazı neuropeptidlerin salgılanmasına ve neticede ağrı eşiğinin düşmesine neden olur. Migrenin Akupunktur ile tedavisi:
Dünyada pek çok üniversite hastanesinde artık bilim dalı olarak kabul gören Medical Akupunktur, migren tedavisinde de başarısını kanıtlamış bilimsel bir tedavi yöntemidir.
Her ne kadar medikal tedavide gelişmeler olsa da, uygulanan çeşitli ilaç tedavileri hala semptomatik düzeydedir . Bu tedavilerin amacı, migreni oluşturan sebebleri ortadan kaldırmaktan ziyade, oluşan ağrıları gidermeye yöneliktir .
Medikal Akupunktur Tedavisinin ilkeleri: Akupunktur tedavi planı her hastaya özgü bir şekilde hazırlanıp uygulanmalıdır. İnsanların karakterleri ve bu doğrultuda hassasiyetleri birbirinden oldukça farklıdır. Sizce çok önemsiz bir mesele başkası için acı verici bir problem olabilir. Bu doğrultuda dış etkenlerden, aynı şekilde etkilenmek mümkün değil. Hastadan detaylı bir anamnez alınarak ,ortaya çıkan depresyon, uyku problemleri vs. varsa tedavi planına dahil edilerek kapsamlı bir tedavi uygulanması hedeflenir. Akupunktur Tedavisinde tedaviyi ağrısız dönemde yapıp, ağrının başlamasına sebebiyet veren çeşitli mekanizmaların bir araya gelmesini engelleyerek serotonin seviyesini stabil tutmak hedeflenir. Bu etkiyi sağlayabilmemiz için, doğru tedavinin, belirli bir zaman dilimine ihtiyacı vardır. Kısaca vücudun, bu tedaviden yardım alarak dış etkenler ve uyarılar karşısında güçlü ve daha kalıcı bir bariyer kurabilmesi gerekir. Tedavide amaç ağrıya neden olan hormonal düzensizliği mümkün olduğu kadar normalleştirmek ve öteki taraftan stres ve depresyon gibi tetikleyici faktörler karşısında, hormonal düzeyde hastayı güçlendirmek
Tedavi planı: Ortalama haftada 2–3 akupunktur seansıyla tedaviye başlarız. Seanslar 30-40 dakika arası sürer. Minimum 10 seanslık bir tedavi (bir kur) uygulanır. Hastaların bir çoğunda bu tedaviden sonra bariz bir iyileşme sağlanır. 2 hafta ara verilerek durum izlenir. Dirençli ve kompleks migren de tedaviye karşı direncin sebebi araştırılır ve allta yatan nedenlere yönelik ikinci kur tedavi planı hazırlanıp uygulanır. maksimum 3 kurluk bir tedavi ( yaklaşık %20 hastalarda ) kaçınılmaz olabilir. Tedavi dönemi bittikten sonra senede 2 kez bir kaç seanslık bir koruma tedavisinin uygulanması, atakların seneler içinde geri dönmesini engeller.
Tedaviden beklentimiz: Genelde bir kurluk bir tedaviden sonra Migren ataklarının sıklığı ve şiddetinde önemli ölçüde düşüş yaşanır (en az %80), bir çok hastada ataklar uzun süre (seneler) kaybolabilir. Birinci tedavi kurundan sonra 2 hafta ara verilerek hasta izlenir. Bir çok hastanın yanıtı bu dönemde ağrıların büyük oranda kaybolması, gelir gibi olup devamının gelmemesi ve hayat kalitesinin uzun vadeli olarak yükselmesi yönünde.
Not: Medikal akupunkturun uluslararası kongresinde vurgulandığı gibi çeşitli ağrı kesici ilaçların kullanımı, maalesef uzun vadede organ yetmezliklerinin büyük oranını teşkil etmektedir. Bu doğrultuda, özellikle kronik ağrı tedavisinde, Medical Akupunktur ve Soft Lazer gibi çok yönlü, ilaçsız ve yan etkisiz doğal tedaviler senelerdir Avrupa ve Kanada’da doktorlar ve neticede hastaların tercih sebebi olmuş.
Klasik Migren, Aura ile beraber olan Migrendir. Bazen sadece Aura olabilir, baş ağrısı olmaksızın. Bu grupta “Familial hemiplegic migraine” ve “sporadic hemiplegic migraine” de yer almakta. Hastanın migren ve aura yanı sıra, hareket sinir sisteminde tek taraflı felç yaşanır. Eğer yakın akrabalarda aynı öykü varsa “familial” bu öykü yoksa “sporadic ” denir. (Cluster headache) ve başka trigeminal otonom baş ağrıları (cephalalgias) yüz ve beyindeki parasempatik nedenlerden etkilenerek ortaya çıkar.
Bu grupta 3. tip migrenden yani “basiler- type migraine” den de bahsetmek gerekir. Bu hastalarda baş ağrısı ve auranın yanı sıra konuşmakta güçlük, baş dönmesi, kulak çınlaması (zil sesi duymak gibi) şikayetler ortaya çıkar (Brainstem belirtileri) ama motor güçsüzlük olmaz.
Renital migren, tekrar olan görme bozukluğu, belli bir görme alanında bulanıklık, geçici tek taraflı körlük, baş ağrısıyla bir arada görülür. Bu grup hastalarda baş ağrısı hamleleri arasındaki periodlarda göz muayenesi tamamen normaldir. Bu hastalarda geçici ani tek taraflı körlüğün (amaurosis fugax) başka nedenleri, yani “optic neuropathy” ve ‘’karotid dissection” kesinlikle ekarte olmalıdır.
Komplikasyonlu Migren
Kronik migren, migren baş ağrısı en az 3 ay boyunca 1 ayda 15 gün veya daha fazla sürerse kronik migren denir.(aşırı migren ilacı kullanımından sonra tablo oluşabilir) Çoğu zaman aurasız migren (common migrenin) episadları kronik migrene dönüşebilir.
Status migrainosus, 72 saatten fazla süren migren baş ağrısı hamlesine denir. Baş ağrıları şiddetlidir. (aşırı migren ilacı kullanımından sonrada aynı tablo oluşabilir) teşhis için bu durumu ekarte etmek lazım.
Aura şikayetlerini, (görme bozukluğu, bulantı) biri veya birkaçı 1 haftadan fazla devam eder ama beyin enfaktusu belirtileri bulunmaz, nadir görünür.
Aura şikayetleri, biri veya birkaçı, beyin enfaktusuyle (Ischaemic brain infarction) bir arada görülür.
Migrenin aura sırasında 2 saat sonra nöbet hamlesi (seizur) eklenmesidir. Migren ve epilepsy (sara) beyinde, kriz ile ilgili (paroxysmal) bozukluğun örnekleridir. Bu iki durumun bir arada görükmesi “migralepsy” adını almakta.
Not Çocukluk çağında bazı periodik sendromlar çoğu zaman migrenin habercisi olabilir. Çocukta kusma nöbetleri, karın ağrısı hamleleri (abdominal migraine) ve baş dönmesi hamleleri şeklinde, (görme bozukluğu, bulantı) biri veya birkaçı 1 haftadan fazla devam eder ama beyin enfaktusu belirtileri bulunmaz, nadir görünür.
Her hastada fark göstermektedir. Migren hamlesi bu 4 fazdan oluşmakta ama tüm hastalar aynı şikayetlerden yakınmazlar;
Prodrome Fazı, Baş ağrısı atağından saatler veya günler önce görülür, uykulu olmak, özel yiyecek arzusu (mesela çikolata) kaslarda özellikle boyunda gerilme, kulaklarda sıcaklık hissi, ishal yada kabızlık, idrara çıkmada artış. Bir çok hasta bu belirtilerin ortaya çıkmasından migren atağının yakınlaşmasını anlayabilir.
Aura Fazı, Migrenli hastaların %20-30 gözlenen bu faz 5-20 dakikada ilerler ve genelde 1 saatten az sürer. Baş ağrısı atağı çoğu zaman aura fazının bitmesinden 1 saat sonra başlar( bazen auradan saatler sonra başlayabilir). Aura belirtilerinin en yaygını görme bozukluklarıdır (visual aura). Mesela beyaz, siyah veya renkli ışıklar görme (photopsia), bulanık görme alanı vs. olabilir. Aura somatosensory de olabilir, bu da kendini ellerde, ayaklarda ve aynı tarafın burun- ağız kısmında iğne batırılma (paresthesia) hissi gibi gösterir. Parestezi (iğnelenme hisi) kola ve yüze (dudaklar ve dile) yayılabilir. Aura fazın başka semptomları, ses duyusu ve koku duyusunda halüsinasyon gibi orataya çıkabilir (migrainous deliria- oliver sacks).
Ağrı Fazı, tipik migren baş ağrısı, tek taraflı, zonklayıcı orta derece veya şiddetlidir, ve genelde aktiviteyle kötüleşir. Bu şikayetler sabit olmayabilir, ağrı iki taraflı başlayıp sonra tek taraflı veya tam tersi olabilir, ataklar yer değiştirebilir, Ağrı 4 saat- 72 saate kadar büyüklerde ve 1 saatten – 48 saate kadar çocuklarda sürebilir, atakların aralığı çok değişken olabilir (hayat boyu birkaç hamleden, haftada birkaç hamleye kadar) ama genelde ayda 1-3 baş ağrısı atağı görülür. Ağrı fazında % 90 bulantı olur ama sadece 1/3 kusma görülür, ışıktan ve sesten rahatsız olmak çok yaygındır. Şakak kısmındaki damarlarda sertleşme ve baş dönmesi olabilir.
Postdrome Fazı, Baş ağrısının bitmesinden sonraki faza denir. Bu fazda hasta kendini yorgun ve bitkin hissedebilir (hungover). Tanımada zorluk, gastrointestinal bulgular ,ruh hali değişiklikleri ortaya çıkar. Bazı hastalar bu dönemde, kendilerini yenilenmiş ve mutlu hissederler, bazıları de depresif ve mutsuz.
Migrenin başlama ihtimalilini ilk 48 saat içinde artıran faktörler:
– Alerjik reaksiyonlar
– Fazla ışık , yüksek ses, özel kokular, ruhi veya fiziki stres
– Uyku düzeninde değişiklik,
– Sigara içmek vaya dumanına maruz kalmak,
– Öğün atlamak Alkol Mens sikllerindeki değişiklikler,
– Doğum kontrol hapları (ocp)
– Menopoza geçiş dönemi.
– Yiyecekler çikolata, avakado, bakla, peynir, tütsülenmiş gıdalar, soya sosu ve kırmızı şarap, bira, sherry, monosodium, glutamat, nitrat, nitrit ve tyramini olan tüm yiyecekler (konserveler, peynir vs)
Migren baş ağrılarının patofizyolojisi:
Her şey tam açığa kavuşmamakla birlikte, ‘’Migren’’ genetiğin ve çevresel faktörlerin ikisininde rol aldığı bir hastalıktır. Mühtemelen majör bir ağrı patikası (pathway) olan Trigeminal sinirdeki değişiklikten kaynaklanır. Beyin biyokimyasal (serotonin) imbalansı sinir sisteminde ağrı regülasyonunun bozulmasına neden oluyor. Seretonin seviyesi migrende düşer, buda trigeminal sistemden bazı neuropeptidlerin salgılanmasına ve neticede ağrı eşiğinin düşmesine neden olur. Migrenin Akupunktur ile tedavisi:
Dünyada pek çok üniversite hastanesinde artık bilim dalı olarak kabul gören Medical Akupunktur, migren tedavisinde de başarısını kanıtlamış bilimsel bir tedavi yöntemidir.
Her ne kadar medikal tedavide gelişmeler olsa da, uygulanan çeşitli ilaç tedavileri hala semptomatik düzeydedir . Bu tedavilerin amacı, migreni oluşturan sebebleri ortadan kaldırmaktan ziyade, oluşan ağrıları gidermeye yöneliktir .
Medikal Akupunktur Tedavisinin ilkeleri: Akupunktur tedavi planı her hastaya özgü bir şekilde hazırlanıp uygulanmalıdır. İnsanların karakterleri ve bu doğrultuda hassasiyetleri birbirinden oldukça farklıdır. Sizce çok önemsiz bir mesele başkası için acı verici bir problem olabilir. Bu doğrultuda dış etkenlerden, aynı şekilde etkilenmek mümkün değil. Hastadan detaylı bir anamnez alınarak ,ortaya çıkan depresyon, uyku problemleri vs. varsa tedavi planına dahil edilerek kapsamlı bir tedavi uygulanması hedeflenir. Akupunktur Tedavisinde tedaviyi ağrısız dönemde yapıp, ağrının başlamasına sebebiyet veren çeşitli mekanizmaların bir araya gelmesini engelleyerek serotonin seviyesini stabil tutmak hedeflenir. Bu etkiyi sağlayabilmemiz için, doğru tedavinin, belirli bir zaman dilimine ihtiyacı vardır. Kısaca vücudun, bu tedaviden yardım alarak dış etkenler ve uyarılar karşısında güçlü ve daha kalıcı bir bariyer kurabilmesi gerekir. Tedavide amaç ağrıya neden olan hormonal düzensizliği mümkün olduğu kadar normalleştirmek ve öteki taraftan stres ve depresyon gibi tetikleyici faktörler karşısında, hormonal düzeyde hastayı güçlendirmek
Tedavi planı: Ortalama haftada 2–3 akupunktur seansıyla tedaviye başlarız. Seanslar 30-40 dakika arası sürer. Minimum 10 seanslık bir tedavi (bir kur) uygulanır. Hastaların bir çoğunda bu tedaviden sonra bariz bir iyileşme sağlanır. 2 hafta ara verilerek durum izlenir. Dirençli ve kompleks migren de tedaviye karşı direncin sebebi araştırılır ve allta yatan nedenlere yönelik ikinci kur tedavi planı hazırlanıp uygulanır. maksimum 3 kurluk bir tedavi ( yaklaşık %20 hastalarda ) kaçınılmaz olabilir. Tedavi dönemi bittikten sonra senede 2 kez bir kaç seanslık bir koruma tedavisinin uygulanması, atakların seneler içinde geri dönmesini engeller.
Tedaviden beklentimiz: Genelde bir kurluk bir tedaviden sonra Migren ataklarının sıklığı ve şiddetinde önemli ölçüde düşüş yaşanır (en az %80), bir çok hastada ataklar uzun süre (seneler) kaybolabilir. Birinci tedavi kurundan sonra 2 hafta ara verilerek hasta izlenir. Bir çok hastanın yanıtı bu dönemde ağrıların büyük oranda kaybolması, gelir gibi olup devamının gelmemesi ve hayat kalitesinin uzun vadeli olarak yükselmesi yönünde.
Not: Medikal akupunkturun uluslararası kongresinde vurgulandığı gibi çeşitli ağrı kesici ilaçların kullanımı, maalesef uzun vadede organ yetmezliklerinin büyük oranını teşkil etmektedir. Bu doğrultuda, özellikle kronik ağrı tedavisinde, Medical Akupunktur ve Soft Lazer gibi çok yönlü, ilaçsız ve yan etkisiz doğal tedaviler senelerdir Avrupa ve Kanada’da doktorlar ve neticede hastaların tercih sebebi olmuş.