Migren çoklukla 4 saat ile 72 saat arası sürebilen zonklama halinde ve başın bir tarafına yerleşen periyodik bir ağrı olarak tanımlayabileceğimiz nörolojik bir rahatsızlıktır. Bu ağrı sırasında yorgunluk, ışığa ve sese hassasiyet, susama ve acıkma üzere durumlarda görülebilmektedir. Bu bireyler umumiyetle karanlık ve sessiz mahallerde bulunmak isterler. Migren sık olarak, gerilim, adet öncesi gerginlik, çokça uyku, sigara tasarrufu, hava değişiklikleri, şiddetli parfüm ve oda spreylerine karşı hassasiyet, parlak ışık üzere durumlarda görülebilmektedir.
Migren son yıllarda birçok kimsede sık görülen ve ömür kalitesini olumsuz tarafta etkileyen bir sıhhat meselesidir. Münhasıran mevsim geçişleri migren ataklarının sıklaşmasına ve dayanılmaz hale gelmesine sebep olurken yanlış beslenmeyle de tetiklenebilmektedir. Bu nedenle sağlıklı bir beslenme programı ile bu migren ataklarının gelme sıklığında bir azalma sağlanabilmektedir.
Besin tetikleyicilerine bakacak olursak, bunlar da alkol, kafein, eski peynirler, çikolata, aspartam (yapay tatlandırıcı) ve kimi hazır besinlerde bulunan ( hazır çorbalar, hazır etsuyu tabletleri..vb.) mono sodyum glutamat üzere unsurlardır. Yapılan bir araştırmaya nazaran bu besin tetikleyicilerinin migren ataklarında %79 nispetinde tesirli olduğu düşünülmektedir.
Ayrıyeten kişisel etmenler de atakları tetikleyebilir. Adet öncesi gerginlik, gebelik, obezite, yüksek tansiyon üzere durumlar bunlara örnek olabilmektedir. Son yapılan araştırmalarda şiddetli kilolu (obez) şahıslarda migren görülme sıklığı hiç azımsanmayacak orantıda bulunmuştur.
Besin tetikleyicilerinin başında eski ve sert peynirler, çikolata ve alkol gelmektedir. Eski peynirlerde bulunan tiramin, çikolatalarda bulunan feniletilamin, şarap ve biradaki histamin, sucuk, sosis, salam, pastırma üzere besinlerdeki nitrit ve nitratlar tetikleyici unsurlardır.
Evet migren ataklarını azaltmak için nasıl bir beslenme programı izlenebilir. Biraz da bundan bahsedecek olursak; umumide bayat ve fermente besinlerde bol ölçüde bulunan tiramin, kan basıncını yükselterek atakları tetikleyebilmektedir. Bu nedenle tiraminden varlıklı olan eski peynirler, şarap, bira, soya sosu üzere besinlerden kaçınmakta yarar vardır. Çikolatada bulunan feniletilamin ve kafein migren ağrılarını tetiklediği için diyetimizden çıkarmak en tutarlı olanıdır. Yeniden nitrit ve nitratlar damarların genişlemesine sebep olduğundan bu hususları içeren salam, sosis, sucuk, pastırma üzere besinlerden uzak durarak atakların gelmesi engellenebilir. Haddinden fazla kafein alımından uzak durmak yani haddinden fazla kahve, kola, çay üzere içecekleri az tüketmekte de yarar olabilir. Az tüketilen kahve ve çayın olumsuz tesiri pek görülmemektedir. Bunların dışında zencefilin ağrı azaltıcı tesiri sebebiyle çay olarak ya da sair besinlerle birlikte tüketilmesi de yararlı tesire sahip olabilmektedir.
Bunun dışında magnezyum eksikliği de migren ağrılarının periyotlarını sıklaştırmaktadır. Bunun için badem, susam, kaju fıstığı, fasulye, yulaf, karabuğday, yeşil yapraklı sebzeler beslenmemizde sık nokta almalıdır. Tekrar süt, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, mantar ve avokadoda bulunan B2 vitamini (riboflavin) migren ataklarının azalmasında kıymetli bir tesire sahiptir. Omega 3 yağ asidi içeren besinlerden somon, sardalya, ceviz, semizotu, keten tohumu, avokado üzere besinler migren ağrılarının sıklığını kıymetli ölçüde azaltmaktadırlar. Ayrıyeten B6 ve C-vitamininin şarap ve birada bulunan histaminin tesirini azaltabileceğinden günlük beslenmeye takviyesi de ağrıların geliş sıklığının azalmasında kıymetli tesire neden olacaktır.
Son olarak melisa ve papatya çaylarının sakinleştirici tesiri sebebiyle günlük beslenmeye ek olarak tüketilmesi de gerilimle daha kolay başa çıkmayı sağlayabilir. Tekrar açık ve duru havada yapılan sistemli yürüyüşler ve bol su tüketimi de yararlı olabilecektir.
SIHHATLE KALIN……
Migren son yıllarda birçok kimsede sık görülen ve ömür kalitesini olumsuz tarafta etkileyen bir sıhhat meselesidir. Münhasıran mevsim geçişleri migren ataklarının sıklaşmasına ve dayanılmaz hale gelmesine sebep olurken yanlış beslenmeyle de tetiklenebilmektedir. Bu nedenle sağlıklı bir beslenme programı ile bu migren ataklarının gelme sıklığında bir azalma sağlanabilmektedir.
Besin tetikleyicilerine bakacak olursak, bunlar da alkol, kafein, eski peynirler, çikolata, aspartam (yapay tatlandırıcı) ve kimi hazır besinlerde bulunan ( hazır çorbalar, hazır etsuyu tabletleri..vb.) mono sodyum glutamat üzere unsurlardır. Yapılan bir araştırmaya nazaran bu besin tetikleyicilerinin migren ataklarında %79 nispetinde tesirli olduğu düşünülmektedir.
Ayrıyeten kişisel etmenler de atakları tetikleyebilir. Adet öncesi gerginlik, gebelik, obezite, yüksek tansiyon üzere durumlar bunlara örnek olabilmektedir. Son yapılan araştırmalarda şiddetli kilolu (obez) şahıslarda migren görülme sıklığı hiç azımsanmayacak orantıda bulunmuştur.
Besin tetikleyicilerinin başında eski ve sert peynirler, çikolata ve alkol gelmektedir. Eski peynirlerde bulunan tiramin, çikolatalarda bulunan feniletilamin, şarap ve biradaki histamin, sucuk, sosis, salam, pastırma üzere besinlerdeki nitrit ve nitratlar tetikleyici unsurlardır.
Evet migren ataklarını azaltmak için nasıl bir beslenme programı izlenebilir. Biraz da bundan bahsedecek olursak; umumide bayat ve fermente besinlerde bol ölçüde bulunan tiramin, kan basıncını yükselterek atakları tetikleyebilmektedir. Bu nedenle tiraminden varlıklı olan eski peynirler, şarap, bira, soya sosu üzere besinlerden kaçınmakta yarar vardır. Çikolatada bulunan feniletilamin ve kafein migren ağrılarını tetiklediği için diyetimizden çıkarmak en tutarlı olanıdır. Yeniden nitrit ve nitratlar damarların genişlemesine sebep olduğundan bu hususları içeren salam, sosis, sucuk, pastırma üzere besinlerden uzak durarak atakların gelmesi engellenebilir. Haddinden fazla kafein alımından uzak durmak yani haddinden fazla kahve, kola, çay üzere içecekleri az tüketmekte de yarar olabilir. Az tüketilen kahve ve çayın olumsuz tesiri pek görülmemektedir. Bunların dışında zencefilin ağrı azaltıcı tesiri sebebiyle çay olarak ya da sair besinlerle birlikte tüketilmesi de yararlı tesire sahip olabilmektedir.
Bunun dışında magnezyum eksikliği de migren ağrılarının periyotlarını sıklaştırmaktadır. Bunun için badem, susam, kaju fıstığı, fasulye, yulaf, karabuğday, yeşil yapraklı sebzeler beslenmemizde sık nokta almalıdır. Tekrar süt, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, mantar ve avokadoda bulunan B2 vitamini (riboflavin) migren ataklarının azalmasında kıymetli bir tesire sahiptir. Omega 3 yağ asidi içeren besinlerden somon, sardalya, ceviz, semizotu, keten tohumu, avokado üzere besinler migren ağrılarının sıklığını kıymetli ölçüde azaltmaktadırlar. Ayrıyeten B6 ve C-vitamininin şarap ve birada bulunan histaminin tesirini azaltabileceğinden günlük beslenmeye takviyesi de ağrıların geliş sıklığının azalmasında kıymetli tesire neden olacaktır.
Son olarak melisa ve papatya çaylarının sakinleştirici tesiri sebebiyle günlük beslenmeye ek olarak tüketilmesi de gerilimle daha kolay başa çıkmayı sağlayabilir. Tekrar açık ve duru havada yapılan sistemli yürüyüşler ve bol su tüketimi de yararlı olabilecektir.
SIHHATLE KALIN……
