Millî Mücadele'de Dramalı Rıza Bey ve Yaptığı Hizmetler
Dramalı Rıza Bey, Drama'da doğmuş olup, babasının ismi Rifat Beydir. İdam edildiği 12 Haziran 1920(1336) tarihinde 30 yaşında olduğuna göre, doğum tarihi 1890(1306) olmalıdır. Dramalı Rıza Beyin tütün ticareti ile meşgul olduğunu hakkındaki gerekçeli idam kararından öğrenmekteyiz. Evli olup olmadığı konusunda bir bilgiye ulaşmamakla birlikte, çok genç yaşta komitacı olarak bilindiği ve bilahare de Teşkilât-ı Mahsusa'nın bir elemanı olarak Birinci Dünya Savaşı yıllarında bir çok yerde değişik görevlerde bulunduğunu düşündüğümüzde evli ve çoluk çocuk sahibi olmadığı kanaati hasıl olmaktadır.
Dramalı Rıza Bey, kendisini yakından tanıyan meşhur Türk casusu İngiliz Kemal'in verdiği bilgiye göre "uzun boylu, iri yapılı, parlak bakışlı" bir fizikî görünüme sahipti. Hasan İzzettin Dinamo'nun "Kutsal İsyanı" isimli eserinde de Dramalı Rıza Beyin, âdeta bir silâh deposunu andıracak derecede üzerinde silâh ve bomba taşıyan, uzun boylu ve genç görünüşlü olduğu belirtilmektedir.
Yine Dramalı Rıza Beyin, mert, hayata bir bardak su kadar kıymet vermeyen, ölümü hiçe sayan, konuşurken bile dişlerini sıkacak kadar sert, demir kalpli denilecek kadar acımasız bir kişi olduğu, kendisini tanıyanlarca hakkında yazılan karakteristik özellikleridir. Öyle ki idam edilmek üzere bulunduğu esnada bile, en küçük bir korku ve telaş eseri göstermeyecek adar derin bir sükûnet ve feragat içinde olmuş, asabına son derece hâkim, sakin ve fütursuz bir insan görüntüsü çizmiştir.
Dramalı Rıza Beyin yukarıda belirtmeye çalıştığımız bu özellikleri kendinde toplamış olması bir anlamda onun komitacılık yönüyle açıklanmaya çalışılabilir. Çünkü o, herkesçe tanınan bir silâhşor, Balkan dağlarının yetiştirdiği en seçkin ve yiğit Türk komitacılarından birisiydi .
Komitacılık ruhu taşıması ve Teşkilât-ı Mahsusa'nın gözüpek bir silâhşoru olmasının yanı sıra Dramalı Rıza Beyin aynı zamanda teşkilâtçılık yönü de güçlüydü. Bu nedenle de birlikte görev yaptığı komutanlarının güvenini kazanmış, hep zor işlerin adamı olmuştu. Nitekim, Birinci Dünya Savaşı yıllarında İngiliz Kemal ile birlikte Lawrens'i yakalamak için görevlendirilmesi, Birinci Anzavur İsyanı sırasında Anzavur'un ve kuvvetlerinin takip ve tenkiline katılması, Köprülü Hamdi Bey ile birlikte Akbaş'ta bulunan silâh deposunun basılması ve silâhların kaçırılmasında ön plânda yer alması ve nihayet Sadrazam Damat Ferit Paşaya suikast yapma görevini üstlenmesi gibi...
Çerkeş Ethem10, Yüzbaşı Sarı Edip, İngiliz Kemal, Köprülü Hamdi Bey gibi, komitacı ve Teşkilât-ı Mahsusacı olan ve Millî Mücadelemizin uva-yı Milliye döneminde ise önemli görevler üstlenmiş ve hizmetler yapmış olan bu isimler Dramalı Rıza Bey'in samimî olduğu kişiler arasında bulunuyordu.
Hakkında söylenen ve yazılanlara bakıldığında onun büyük bir vatansever ve kahraman olduğu görülmektedir. Bunların bir kısmı da bizzat onu tanıyan ve birlikte çalışan komutan ve samimî dostlarınca söylenilmiş ve yazılmıştır.
Millî Mücadele'ye Kadar Dramalı Rıza Bey
Dramalı Rıza Bey yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, Balkan dağlarının yetiştirdiği en seçkin ve yiğit Türk komitacılarından birisiydi. Bu nedenle kendisinin Balkan Savaşları sonrasında Drama-Serez bölgesinde bulunduğu ve buralarda komitacılık yaptığını biliyoruz.
Dramalı Rıza Beyinde mensubu olduğu bu gizli teşkilât "Türk Batı Trakya Komitesi"dir. Bu komite Batı Trakya'nın İstanbul Antlaşması ile Bulgarlara terk edilmesi ve 1913'te kurulan "Garbî Trakya Hükümeti Müstakîlesi'nin kendini lağvetmek zorunda kalması üzerine kurulmuştu. Dramalı Rıza Bey komiteye muhtemelen bu sıralarda girmiş ve bilhassa Drama bölgesinde önemli faaliyetlerde bulunmuştur. Yiğitliği, cesaret, ve teşkilâtçılığı ile kısa zamanda bölgede nam yapmıştı.
Dramalı Rıza Bey ve bu bölgede faaliyette bulunan diğer Türk komitacıları, Müslüman halkın Yunan saldırılarından korunması ve bölge halkının iç bünyelerinde teşkilâtlanmalarını sağlamaya çalışıyorlardı. Nitekim Atina Sefareti'ne 21 Mayıs 1914'de sunulan bir yazıda Dramalı Rıza Beyin Yunanlılar tarafından bu bölgedeki çetecilik faaliyetleri konusunda soruşturulduğunu ve arandığını görüyoruz.
Batı Trakya'daki bu faaliyetlerinden sonra Dramalı Rıza Bey, Teşkilât-ı Mahsusa bünyesine dahil olmuştur. Dramalı Rıza Bey'in ne zaman Teşkilât-ı Mahsusa'ya girdiği konusunda kesin bir tarih verememekle birlikte, teşkilâtın kuruluşunu müteakip ilk katılanlar arasında olduğunu söyleyebiliriz.
Dramalı Rıza Beyin, Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasından hemen önce Batı Anadolu'daki Rum ahalinin Yunanistan'a tehciri meselesinde de aktif olarak rol aldığını görmekteyiz Dramalı Rıza Bey ve emrindeki çete kuvvetiyle beraber bölgeye gelmiş ve faaliyetlere başlamıştı. Dramalı Rıza Bey ve avenesi daha çok Bergama, Manisa, Dikili ve Menemen bölgesindeki Rum ahalinin ürkütülmesinde ve kendiliklerinden Yunanistan’a gitmesinde faal rol oynamıştı.
Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Harbi'ne girmesi üzerine Teşkilât-ı Mahsusa, da harekete geçmiş ve değerli bir çok mensubunu değişik cephelere göndermişti. Dramalı Rıza Beyin de Suriye'ye gittiğini görüyoruz.
Dramalı Rıza Beyin bağlı olduğu birimin merkezi Şam'dı. Ancak gelişmelere baktığımızda Dramalı Rıza Bey sadece Şam'da durup kalmamış, gerek İttihat ve Terakki Cemiyeti merkezince ve gerekse Teşkilât-i Mahsusa tarafından kendisine verilen görevleri yerine getirmek üzere Şam'dan ayrılmış ve belki de haftalarca ve hatta aylarca karargah merkezine dönmemiştir.
Nitekim 1917 sonlarında İngiliz Kemal ile birlikte kendisine verilen "İngiliz ajanı Lawrens'i yakalamak" görevi aylarca sürmüştür. Haftalarca, aylarca doğu ve güney doğu bölgelerinde yapılan Lawrens'i arama ve yakalama çabalarından bir sonuç alınamamıştı. Dramalı Rıza ve İngiliz Kemal'in İstanbul'a dönmeye karar verdikleri günlerde, Osmanlı Devleti, İtilâf Devletleri ile Mondros Mütarekesi'ni imzalamıştı.
Hatıralarının devamında İngiliz Kemal, İstanbul'a dönüş yaptıkları günlerde mütarekenin yapıldığını ve işgal kuvvetlerinin İstanbul'a girdiklerinden bahsetmektedir. Bu gelişme üzerine Dramalı Rıza Bey ve çetesi ile İngiliz Kemal, Eskişehir'de vedalaşmışlar ve çeteyi de dağıtmışlardı. Hatta kıyafetlerini dahi değiştirmişlerdi. İngiliz Kemal herkesin memleketine döndüğünü ve kendisinin de İstanbul'a geldiğini belirtmektedir. Bu ifadeden, Dramalı Rıza Beyin İstanbul'a dönmediğini anlamaktayız.
Millî Mücadele'de Dramalı Rıza Bey ve Yaptığı Hizmetler
Kuva-yı Milliye’nin Kuruluşunda ve Cephelerdeki Hizmetleri
Dramalı Rıza Bey, İstanbul işgal edilmiş bulunduğu ve İngilizlerin isteğiyle İttihatçıların ve özellikle tehcir hadisesine karışmış olanların siyasî ve askerî şahsiyetlerin Osmanlı Hükümeti'nce tutuklanmaya başlandığı o günlerde İstanbul'a dönmemişti. Dramalı Rıza Bey, muhtemelen "Manisa-Akhisar" taraflarına gitmişti. Çünkü Balkan Harbi'nden sonra bilhassa Drama bölgesinden gelen muhacirler İzmir göçmen toplama merkezinde geçici olarak barındırılıyorlar ve oradan da "Aydın, Hüdavendigar (Bursa) ve Karesi (Balıkesir) vilayetleri içerisindeki kaza, nahiye ve köylere iskân ttiriliyorlardı. Bu bölgede İzmir'in işgali günlerine kadar Dramalı Rıza Beyin tütün ticareti ile meşgul olduğunu söyleyebiliriz.
Bilindiği gibi İzmir ve civarının Yunanlılar tarafından işgal edilmesi ile ilgili Paris Barış Konferansı'nda alınan karar üzerine, Yunan işgal kuvvetleri 15 Mayıs 1919 günü İzmir'i işgal etmişler ve bu işgalleri sırasında da bir çok Türk'ü katletmişlerdi. İzmir'e Yunan askerlerinin çıkması bütün ülkede olduğu gibi, bilhassa işgal bölgesi olan İzmir ve civarında büyük bir tepki yaratmış, millî heyecanlara yol açmıştı. Yunanlıların işgallerini genişletme çabaları ve bu doğrultuda Manisa'yı da işgal etmesi üzerine işgal edilmiş ve işgale uğraması söz konusu "Manisa, Balıkesir,Aydın gibi vilayetler ile Ayvalık, Akhisar, Soma, Salihli, Alaşehir, Ödemiş gibi kazalarda "Redd-i İlhak ve Müdafaa-i Hukuk Heyet-i Merkeziyeleri" gibi millî teşkilâtlar kurulmuş ve Yunanlılara karşı millî cepheler açılarak oluşturulacak millî güçlerle mukavemet ve mücadele esası kabul edilmişti.
İşte Dramalı Rıza Bey de bir çok vatanseverin yaptığı gibi, Yunanlılarla mücadele etmek azim ve arzusu ile Batı Anadolu'da başlayan "Millî Mücadele Hareketi'nin" ilk öncülerinden olmuştu. Nitekim Dramalı Rıza Bey Batı Anadolu'da Yunan işgaline karşı mücadeleyi başlatan ve Kuva-yı Milliye kuranlar arasındadır.
Ayvalık-Edremit bölgesinde 172 inci Alay Komutanı Ali Çetinkaya, Ayvalık Kaymakamı Osman Nuri Bey, Ayvalık Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Dramalı Cemalî Bey, Edremit Kaymakamı Köprülü Hamdi Bey, Pelit Köylü Nazmi, Kırkağaçlı Mehmet Emin Bey ile birlikte Dramalı Rıza Bey ilk cepheyi kuran kişilerdi. Dramalı Rıza Bey, bu cephede Yunanlıların Ayvalık'ı işgal etmesine karşı başlatılan mücadelede yer almıştı.
Dramalı Rıza Beyin daha sonra Akhisar cephesinde görev üstlenmiş olduğunu görüyoruz. İzmir'in işgalinden hemen sonra Akhisar'a gelen 17. Kolordu Kumandan Vekili Miralay Bekir Sami (Günsav) Bey ile 61 inci Fırka Kumandanı Miralay Kazım (Özalp) Bey, burada bir millî teşkilât kurmak istemişlerse de ahalinin olumsuz tavırları nedeniyle bunu başaramamışlardı. Miralay Kazım Bey, Akhisar'da toplanan ilk Kuva-yı Milliye gruplarından bahsetmektedir. Bu gruplar arasında ismini zikrettiği bir kişi de Dramalı Rıza Bey idi Diğer Kuva-yı Milliye grupları gibi Dramalı Rıza Bey de silâhlı adamları ile Soma'ya gelmişti.
Bilâhare 61 nci Fırka Kumandanı Kazım Beyin çabaları ile Akhisar'da da bir direniş grubu oluşturulmuş ve Akhisar cephesi açılmıştı. Dramalı Rıza Bey de Marmara kazası ahalisinden oluşan millî kuvvetlerin müfreze kumandanıydı. Akhisar cephesi kumandanlığını Binbaşı Hüsnü Bey yapmaktaydı. Millî kuvvetlerin başında ise Halit Paşa, Parti Pehlivan, Hafız Hüseyin ve Dramalı Rıza Bey bulunuyordu. Bilahare II. Balıkesir Kongresi Akhisar cephesi kumandanlığına Celâl(Bayar) Beyi atayacaktı.
Dramalı Rıza Beyin de müfreze kumandanı olarak görev yaptığı Akhisar cephesindeki bu kuvvetlerin mevcudu 800 kişiydi. Dramalı Rıza Bey de kendi müfrezesi ile birlikte Manisa'yı ve Menemen'i işgal etmiş olan Yunan tümenine karşı mücadele etmekteydi.
Dramalı Rıza Bey bir süre sonra da Salihli cephe kumandanı Çerkeş Ethem Bey ile birlikte "Salihli cephesinde" Kuva-yı Milliye'ye yönelik faaliyet ve hizmetlerine devam edecektir
Çerkeş Ethem, Salihli'de bulunduğu günlerde orada bulunan Dramalılardan bazıları ile birleşmiş, Gönen Balıkesir, Kirmasti, Bandırma ve Bursa'da tanıdığı Çerkeslere de haber göndererek kendisine katılmalarını istemişti. İşte Salihli'de Çerkeş Ethem'le birleşen Dramalılardan kast edilen Dramalı Rıza Beydir. Artık Dramalı Rıza Bey, kendisine bağlı kuvvetler ile birlikte Çerkeş Ethem'e katılma kararı almıştır.
Dramalı Rıza Bey ve müfrezesi, Çerkeş Ethem'in Salihli-Alaşehir, Uşak bölgesinde güçlenmesine ve buraları nüfuzu altına almasında faal bir rol oynamıştı. Dramalı Rıza Bey, Çerkeş Ethem Bey ile birlikte Bozdağ cephesi olarak da ifade edilen "Birgi ile Salihli arasındaki" sahada Yunanlılara karşı mücadelesini sürdürmekteydiler.. Bu arada Balıkesir- Biga bölgesinde Anzavur Ahmet isyanı çıkmış ve kısa sürede bu isyan yayılarak ederek o bölgedeki Kuva-yı Milliye hareketi için tehlikeli bir hal almıştı. Bunun üzerine Çerkeş Ethem de Anzavur'a karşı savaşan millî kuvvetlere yardımcı olmak üzere görevlendirilmişti. Çerkeş Ethem, yanında Dramalı Rıza Bey de olmak üzere 150 kadar atlı kuvvetiyle Salihli cephesinden ayrılarak isyan bölgesine hareket etmişti Bu olay Dramalı Rıza Bey için artık yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. Çünkü o, bir daha Salihli cephesine dönmeyecekti.
Dramalı Rıza Bey, Drama'da doğmuş olup, babasının ismi Rifat Beydir. İdam edildiği 12 Haziran 1920(1336) tarihinde 30 yaşında olduğuna göre, doğum tarihi 1890(1306) olmalıdır. Dramalı Rıza Beyin tütün ticareti ile meşgul olduğunu hakkındaki gerekçeli idam kararından öğrenmekteyiz. Evli olup olmadığı konusunda bir bilgiye ulaşmamakla birlikte, çok genç yaşta komitacı olarak bilindiği ve bilahare de Teşkilât-ı Mahsusa'nın bir elemanı olarak Birinci Dünya Savaşı yıllarında bir çok yerde değişik görevlerde bulunduğunu düşündüğümüzde evli ve çoluk çocuk sahibi olmadığı kanaati hasıl olmaktadır.
Dramalı Rıza Bey, kendisini yakından tanıyan meşhur Türk casusu İngiliz Kemal'in verdiği bilgiye göre "uzun boylu, iri yapılı, parlak bakışlı" bir fizikî görünüme sahipti. Hasan İzzettin Dinamo'nun "Kutsal İsyanı" isimli eserinde de Dramalı Rıza Beyin, âdeta bir silâh deposunu andıracak derecede üzerinde silâh ve bomba taşıyan, uzun boylu ve genç görünüşlü olduğu belirtilmektedir.
Yine Dramalı Rıza Beyin, mert, hayata bir bardak su kadar kıymet vermeyen, ölümü hiçe sayan, konuşurken bile dişlerini sıkacak kadar sert, demir kalpli denilecek kadar acımasız bir kişi olduğu, kendisini tanıyanlarca hakkında yazılan karakteristik özellikleridir. Öyle ki idam edilmek üzere bulunduğu esnada bile, en küçük bir korku ve telaş eseri göstermeyecek adar derin bir sükûnet ve feragat içinde olmuş, asabına son derece hâkim, sakin ve fütursuz bir insan görüntüsü çizmiştir.
Dramalı Rıza Beyin yukarıda belirtmeye çalıştığımız bu özellikleri kendinde toplamış olması bir anlamda onun komitacılık yönüyle açıklanmaya çalışılabilir. Çünkü o, herkesçe tanınan bir silâhşor, Balkan dağlarının yetiştirdiği en seçkin ve yiğit Türk komitacılarından birisiydi .
Komitacılık ruhu taşıması ve Teşkilât-ı Mahsusa'nın gözüpek bir silâhşoru olmasının yanı sıra Dramalı Rıza Beyin aynı zamanda teşkilâtçılık yönü de güçlüydü. Bu nedenle de birlikte görev yaptığı komutanlarının güvenini kazanmış, hep zor işlerin adamı olmuştu. Nitekim, Birinci Dünya Savaşı yıllarında İngiliz Kemal ile birlikte Lawrens'i yakalamak için görevlendirilmesi, Birinci Anzavur İsyanı sırasında Anzavur'un ve kuvvetlerinin takip ve tenkiline katılması, Köprülü Hamdi Bey ile birlikte Akbaş'ta bulunan silâh deposunun basılması ve silâhların kaçırılmasında ön plânda yer alması ve nihayet Sadrazam Damat Ferit Paşaya suikast yapma görevini üstlenmesi gibi...
Çerkeş Ethem10, Yüzbaşı Sarı Edip, İngiliz Kemal, Köprülü Hamdi Bey gibi, komitacı ve Teşkilât-ı Mahsusacı olan ve Millî Mücadelemizin uva-yı Milliye döneminde ise önemli görevler üstlenmiş ve hizmetler yapmış olan bu isimler Dramalı Rıza Bey'in samimî olduğu kişiler arasında bulunuyordu.
Hakkında söylenen ve yazılanlara bakıldığında onun büyük bir vatansever ve kahraman olduğu görülmektedir. Bunların bir kısmı da bizzat onu tanıyan ve birlikte çalışan komutan ve samimî dostlarınca söylenilmiş ve yazılmıştır.
Millî Mücadele'ye Kadar Dramalı Rıza Bey
Dramalı Rıza Bey yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, Balkan dağlarının yetiştirdiği en seçkin ve yiğit Türk komitacılarından birisiydi. Bu nedenle kendisinin Balkan Savaşları sonrasında Drama-Serez bölgesinde bulunduğu ve buralarda komitacılık yaptığını biliyoruz.
Dramalı Rıza Beyinde mensubu olduğu bu gizli teşkilât "Türk Batı Trakya Komitesi"dir. Bu komite Batı Trakya'nın İstanbul Antlaşması ile Bulgarlara terk edilmesi ve 1913'te kurulan "Garbî Trakya Hükümeti Müstakîlesi'nin kendini lağvetmek zorunda kalması üzerine kurulmuştu. Dramalı Rıza Bey komiteye muhtemelen bu sıralarda girmiş ve bilhassa Drama bölgesinde önemli faaliyetlerde bulunmuştur. Yiğitliği, cesaret, ve teşkilâtçılığı ile kısa zamanda bölgede nam yapmıştı.
Dramalı Rıza Bey ve bu bölgede faaliyette bulunan diğer Türk komitacıları, Müslüman halkın Yunan saldırılarından korunması ve bölge halkının iç bünyelerinde teşkilâtlanmalarını sağlamaya çalışıyorlardı. Nitekim Atina Sefareti'ne 21 Mayıs 1914'de sunulan bir yazıda Dramalı Rıza Beyin Yunanlılar tarafından bu bölgedeki çetecilik faaliyetleri konusunda soruşturulduğunu ve arandığını görüyoruz.
Batı Trakya'daki bu faaliyetlerinden sonra Dramalı Rıza Bey, Teşkilât-ı Mahsusa bünyesine dahil olmuştur. Dramalı Rıza Bey'in ne zaman Teşkilât-ı Mahsusa'ya girdiği konusunda kesin bir tarih verememekle birlikte, teşkilâtın kuruluşunu müteakip ilk katılanlar arasında olduğunu söyleyebiliriz.
Dramalı Rıza Beyin, Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasından hemen önce Batı Anadolu'daki Rum ahalinin Yunanistan'a tehciri meselesinde de aktif olarak rol aldığını görmekteyiz Dramalı Rıza Bey ve emrindeki çete kuvvetiyle beraber bölgeye gelmiş ve faaliyetlere başlamıştı. Dramalı Rıza Bey ve avenesi daha çok Bergama, Manisa, Dikili ve Menemen bölgesindeki Rum ahalinin ürkütülmesinde ve kendiliklerinden Yunanistan’a gitmesinde faal rol oynamıştı.
Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Harbi'ne girmesi üzerine Teşkilât-ı Mahsusa, da harekete geçmiş ve değerli bir çok mensubunu değişik cephelere göndermişti. Dramalı Rıza Beyin de Suriye'ye gittiğini görüyoruz.
Dramalı Rıza Beyin bağlı olduğu birimin merkezi Şam'dı. Ancak gelişmelere baktığımızda Dramalı Rıza Bey sadece Şam'da durup kalmamış, gerek İttihat ve Terakki Cemiyeti merkezince ve gerekse Teşkilât-i Mahsusa tarafından kendisine verilen görevleri yerine getirmek üzere Şam'dan ayrılmış ve belki de haftalarca ve hatta aylarca karargah merkezine dönmemiştir.
Nitekim 1917 sonlarında İngiliz Kemal ile birlikte kendisine verilen "İngiliz ajanı Lawrens'i yakalamak" görevi aylarca sürmüştür. Haftalarca, aylarca doğu ve güney doğu bölgelerinde yapılan Lawrens'i arama ve yakalama çabalarından bir sonuç alınamamıştı. Dramalı Rıza ve İngiliz Kemal'in İstanbul'a dönmeye karar verdikleri günlerde, Osmanlı Devleti, İtilâf Devletleri ile Mondros Mütarekesi'ni imzalamıştı.
Hatıralarının devamında İngiliz Kemal, İstanbul'a dönüş yaptıkları günlerde mütarekenin yapıldığını ve işgal kuvvetlerinin İstanbul'a girdiklerinden bahsetmektedir. Bu gelişme üzerine Dramalı Rıza Bey ve çetesi ile İngiliz Kemal, Eskişehir'de vedalaşmışlar ve çeteyi de dağıtmışlardı. Hatta kıyafetlerini dahi değiştirmişlerdi. İngiliz Kemal herkesin memleketine döndüğünü ve kendisinin de İstanbul'a geldiğini belirtmektedir. Bu ifadeden, Dramalı Rıza Beyin İstanbul'a dönmediğini anlamaktayız.
Millî Mücadele'de Dramalı Rıza Bey ve Yaptığı Hizmetler
Kuva-yı Milliye’nin Kuruluşunda ve Cephelerdeki Hizmetleri
Dramalı Rıza Bey, İstanbul işgal edilmiş bulunduğu ve İngilizlerin isteğiyle İttihatçıların ve özellikle tehcir hadisesine karışmış olanların siyasî ve askerî şahsiyetlerin Osmanlı Hükümeti'nce tutuklanmaya başlandığı o günlerde İstanbul'a dönmemişti. Dramalı Rıza Bey, muhtemelen "Manisa-Akhisar" taraflarına gitmişti. Çünkü Balkan Harbi'nden sonra bilhassa Drama bölgesinden gelen muhacirler İzmir göçmen toplama merkezinde geçici olarak barındırılıyorlar ve oradan da "Aydın, Hüdavendigar (Bursa) ve Karesi (Balıkesir) vilayetleri içerisindeki kaza, nahiye ve köylere iskân ttiriliyorlardı. Bu bölgede İzmir'in işgali günlerine kadar Dramalı Rıza Beyin tütün ticareti ile meşgul olduğunu söyleyebiliriz.
Bilindiği gibi İzmir ve civarının Yunanlılar tarafından işgal edilmesi ile ilgili Paris Barış Konferansı'nda alınan karar üzerine, Yunan işgal kuvvetleri 15 Mayıs 1919 günü İzmir'i işgal etmişler ve bu işgalleri sırasında da bir çok Türk'ü katletmişlerdi. İzmir'e Yunan askerlerinin çıkması bütün ülkede olduğu gibi, bilhassa işgal bölgesi olan İzmir ve civarında büyük bir tepki yaratmış, millî heyecanlara yol açmıştı. Yunanlıların işgallerini genişletme çabaları ve bu doğrultuda Manisa'yı da işgal etmesi üzerine işgal edilmiş ve işgale uğraması söz konusu "Manisa, Balıkesir,Aydın gibi vilayetler ile Ayvalık, Akhisar, Soma, Salihli, Alaşehir, Ödemiş gibi kazalarda "Redd-i İlhak ve Müdafaa-i Hukuk Heyet-i Merkeziyeleri" gibi millî teşkilâtlar kurulmuş ve Yunanlılara karşı millî cepheler açılarak oluşturulacak millî güçlerle mukavemet ve mücadele esası kabul edilmişti.
İşte Dramalı Rıza Bey de bir çok vatanseverin yaptığı gibi, Yunanlılarla mücadele etmek azim ve arzusu ile Batı Anadolu'da başlayan "Millî Mücadele Hareketi'nin" ilk öncülerinden olmuştu. Nitekim Dramalı Rıza Bey Batı Anadolu'da Yunan işgaline karşı mücadeleyi başlatan ve Kuva-yı Milliye kuranlar arasındadır.
Ayvalık-Edremit bölgesinde 172 inci Alay Komutanı Ali Çetinkaya, Ayvalık Kaymakamı Osman Nuri Bey, Ayvalık Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Dramalı Cemalî Bey, Edremit Kaymakamı Köprülü Hamdi Bey, Pelit Köylü Nazmi, Kırkağaçlı Mehmet Emin Bey ile birlikte Dramalı Rıza Bey ilk cepheyi kuran kişilerdi. Dramalı Rıza Bey, bu cephede Yunanlıların Ayvalık'ı işgal etmesine karşı başlatılan mücadelede yer almıştı.
Dramalı Rıza Beyin daha sonra Akhisar cephesinde görev üstlenmiş olduğunu görüyoruz. İzmir'in işgalinden hemen sonra Akhisar'a gelen 17. Kolordu Kumandan Vekili Miralay Bekir Sami (Günsav) Bey ile 61 inci Fırka Kumandanı Miralay Kazım (Özalp) Bey, burada bir millî teşkilât kurmak istemişlerse de ahalinin olumsuz tavırları nedeniyle bunu başaramamışlardı. Miralay Kazım Bey, Akhisar'da toplanan ilk Kuva-yı Milliye gruplarından bahsetmektedir. Bu gruplar arasında ismini zikrettiği bir kişi de Dramalı Rıza Bey idi Diğer Kuva-yı Milliye grupları gibi Dramalı Rıza Bey de silâhlı adamları ile Soma'ya gelmişti.
Bilâhare 61 nci Fırka Kumandanı Kazım Beyin çabaları ile Akhisar'da da bir direniş grubu oluşturulmuş ve Akhisar cephesi açılmıştı. Dramalı Rıza Bey de Marmara kazası ahalisinden oluşan millî kuvvetlerin müfreze kumandanıydı. Akhisar cephesi kumandanlığını Binbaşı Hüsnü Bey yapmaktaydı. Millî kuvvetlerin başında ise Halit Paşa, Parti Pehlivan, Hafız Hüseyin ve Dramalı Rıza Bey bulunuyordu. Bilahare II. Balıkesir Kongresi Akhisar cephesi kumandanlığına Celâl(Bayar) Beyi atayacaktı.
Dramalı Rıza Beyin de müfreze kumandanı olarak görev yaptığı Akhisar cephesindeki bu kuvvetlerin mevcudu 800 kişiydi. Dramalı Rıza Bey de kendi müfrezesi ile birlikte Manisa'yı ve Menemen'i işgal etmiş olan Yunan tümenine karşı mücadele etmekteydi.
Dramalı Rıza Bey bir süre sonra da Salihli cephe kumandanı Çerkeş Ethem Bey ile birlikte "Salihli cephesinde" Kuva-yı Milliye'ye yönelik faaliyet ve hizmetlerine devam edecektir
Çerkeş Ethem, Salihli'de bulunduğu günlerde orada bulunan Dramalılardan bazıları ile birleşmiş, Gönen Balıkesir, Kirmasti, Bandırma ve Bursa'da tanıdığı Çerkeslere de haber göndererek kendisine katılmalarını istemişti. İşte Salihli'de Çerkeş Ethem'le birleşen Dramalılardan kast edilen Dramalı Rıza Beydir. Artık Dramalı Rıza Bey, kendisine bağlı kuvvetler ile birlikte Çerkeş Ethem'e katılma kararı almıştır.
Dramalı Rıza Bey ve müfrezesi, Çerkeş Ethem'in Salihli-Alaşehir, Uşak bölgesinde güçlenmesine ve buraları nüfuzu altına almasında faal bir rol oynamıştı. Dramalı Rıza Bey, Çerkeş Ethem Bey ile birlikte Bozdağ cephesi olarak da ifade edilen "Birgi ile Salihli arasındaki" sahada Yunanlılara karşı mücadelesini sürdürmekteydiler.. Bu arada Balıkesir- Biga bölgesinde Anzavur Ahmet isyanı çıkmış ve kısa sürede bu isyan yayılarak ederek o bölgedeki Kuva-yı Milliye hareketi için tehlikeli bir hal almıştı. Bunun üzerine Çerkeş Ethem de Anzavur'a karşı savaşan millî kuvvetlere yardımcı olmak üzere görevlendirilmişti. Çerkeş Ethem, yanında Dramalı Rıza Bey de olmak üzere 150 kadar atlı kuvvetiyle Salihli cephesinden ayrılarak isyan bölgesine hareket etmişti Bu olay Dramalı Rıza Bey için artık yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. Çünkü o, bir daha Salihli cephesine dönmeyecekti.