İnsanlar genellikle yüzündeki kırışıklıklardan ve boynundaki sarkmalardan kurtulmak istemekte, ancak aynı zamanda yüzünün doğal görünümünün de korunmasını talep etmektedirler.
Belli bir yaşın üstündeki bireyler özellikle de erkekler estetik cerrahinin nimetlerinden azami şekilde yararlanmaktadırlar, Bu kapsamda batıda yapılan ameliyatlardan birisi de yüz gençleştirme ameliyatlarıdır, Birey için yüz gençleştirme ihtiyacı, orta yaşlardan itibaren kendini hissettirmeye başlar. Önce çeşitli sıkılaştırma kremleri, yüz maskeleri, radyo frekans ve PRP (Platelet Rich Plasma) uygulamaları ile botox ve dolgu derken, yüz gençleştirme ameliyatları gündeme gelir. Bazen yaştan bağımsız olarak, sadece soruna yönelik yaklaşımlar da söz konusu olabilir. Aslında yüz gençleştirme organizasyonları, birbirini tamamlayan bir seri yaklaşımlar dizisidir. Yani alın bölgesi, orta yüz ve gözler bölgesi ile alt yüz ve boyun bölgesine yaklaşımın, ayrı ayrı değerlendirilmesi ve yapılacak işlemlerin birbirine uyumunun sağlanması gerekir.
Orta yüz ve göz kapakları ameliyatlarından biri de “blepharoplasty” dediğimiz göz kapağı estetik ameliyatlarıdır. Bu ameliyatlar, genel anestezi altında hastane ortamında yapılabildiği gibi, aynı zamanda lokal anestezi altında muayenehane şartlarında da yapılabilen ameliyatlar grubunda yer almaktadır.
Alt yüz ve boyun bölgesinin ameliyatlarından biri ise yüz ve boyun germe ameliyatlarıdır. Özellikle orta yaşın üzerindeki bireylere uygulandığında dramatik mükemmel sonuçların alınması mümkün olabilmektedir. Klasik yüz germe ameliyatlarında amaç; tüm yüzün ve boyunun aşırı gerilmesinin sağlanmasıdır. Bu tip yaklaşımlarda sonuçlar abartılı olmakta, mimik kasları aşırı gerilmekte ve doğal görünümden bir miktar uzaklaşılmaktadır. Aşırı gergin ancak doğal olmayan bir görüntünün ortaya çıkması, her zaman bireyi tatmin etmemektedir. İnsanlar genellikle yüzündeki kırışıklıklardan ve boynundaki sarkmalardan kurtulmak istemekte, ancak aynı zamanda yüzünün doğal görünümünün de korunmasını talep etmektedirler İşte bu noktada “klasik yüz germe" yaklaşımı yerine “mini yüz germe” yaklaşımının tercih edilmesi gündeme gelmektedir. Mini yüz germe yaklaşımında; aşırı germe işleminden kaçınılmakta, yüz ve boyun gerilirken aynı zamanda yüzün doğal görünümünün korunması amaçlanmaktadır. Bunun için; mimik kaslarını aşırı germe yerine, bazı asma teknikleri kullanılarak ameliyat yapılabilir.
Belli bir yaşın üstündeki bireyler özellikle de erkekler estetik cerrahinin nimetlerinden azami şekilde yararlanmaktadırlar, Bu kapsamda batıda yapılan ameliyatlardan birisi de yüz gençleştirme ameliyatlarıdır, Birey için yüz gençleştirme ihtiyacı, orta yaşlardan itibaren kendini hissettirmeye başlar. Önce çeşitli sıkılaştırma kremleri, yüz maskeleri, radyo frekans ve PRP (Platelet Rich Plasma) uygulamaları ile botox ve dolgu derken, yüz gençleştirme ameliyatları gündeme gelir. Bazen yaştan bağımsız olarak, sadece soruna yönelik yaklaşımlar da söz konusu olabilir. Aslında yüz gençleştirme organizasyonları, birbirini tamamlayan bir seri yaklaşımlar dizisidir. Yani alın bölgesi, orta yüz ve gözler bölgesi ile alt yüz ve boyun bölgesine yaklaşımın, ayrı ayrı değerlendirilmesi ve yapılacak işlemlerin birbirine uyumunun sağlanması gerekir.
Orta yüz ve göz kapakları ameliyatlarından biri de “blepharoplasty” dediğimiz göz kapağı estetik ameliyatlarıdır. Bu ameliyatlar, genel anestezi altında hastane ortamında yapılabildiği gibi, aynı zamanda lokal anestezi altında muayenehane şartlarında da yapılabilen ameliyatlar grubunda yer almaktadır.
Alt yüz ve boyun bölgesinin ameliyatlarından biri ise yüz ve boyun germe ameliyatlarıdır. Özellikle orta yaşın üzerindeki bireylere uygulandığında dramatik mükemmel sonuçların alınması mümkün olabilmektedir. Klasik yüz germe ameliyatlarında amaç; tüm yüzün ve boyunun aşırı gerilmesinin sağlanmasıdır. Bu tip yaklaşımlarda sonuçlar abartılı olmakta, mimik kasları aşırı gerilmekte ve doğal görünümden bir miktar uzaklaşılmaktadır. Aşırı gergin ancak doğal olmayan bir görüntünün ortaya çıkması, her zaman bireyi tatmin etmemektedir. İnsanlar genellikle yüzündeki kırışıklıklardan ve boynundaki sarkmalardan kurtulmak istemekte, ancak aynı zamanda yüzünün doğal görünümünün de korunmasını talep etmektedirler İşte bu noktada “klasik yüz germe" yaklaşımı yerine “mini yüz germe” yaklaşımının tercih edilmesi gündeme gelmektedir. Mini yüz germe yaklaşımında; aşırı germe işleminden kaçınılmakta, yüz ve boyun gerilirken aynı zamanda yüzün doğal görünümünün korunması amaçlanmaktadır. Bunun için; mimik kaslarını aşırı germe yerine, bazı asma teknikleri kullanılarak ameliyat yapılabilir.