Musluman kadın nasıl giyinmeli?
Musluman kadının giyiminde esas mesele, tesetturu sağlamasıdır Eli ve yuzu dışında butun vucudunu ortmesi, acık kalmamasıdır Giyilen bir elbisenin tesetture uygun olması icin de altını gostermeyecek şekilde kalın ve avret yerlerini ortecek kadar uzun olmalıdır Bunun icin altını gosterecek şekilde ince ve şeffaf olan bir elbise ile ortunme gercekleşmiş olmaz
Kadınların yuzleri ile ellerinden başka butun bedenleri avrettir Yuzleri ile elleri namazda ve namaz dışında fitne korkusu olmadıkca avret değildir Ayaklarının avret olup olmaması ihtilaflıdır Sahih kabul edilen goruşe gore kadınların ayakları da avret değildir Diğer bir goruşe gore namazda kadının ayakları avret sayılmazsa da namaz dışında avret yeri sayılır Bu ihtilaftan kurtulmak icin ayaklarını ortmeleri iyi olur Sahih olan goruşe gore kadınların kolları kulakları ve salıverilmiş sacları da avrettir
Bu meseleye esas teşkil eden hadisi şeriflerin meali şoyledir:
Hz Aişe'nin rivayetine gore, kız kardeşi Hz Esma bir gun Peygamberimizin huzuruna gitti Uzerinde altını gosterecek şekilde ince bir elbise bulunuyordu Resulullah (asm) onu gorunce yuzunu cevirdi ve şoyle buyurdu: Ya Esma, bir kadın buluğ cağına erince—yuzunu ve ellerini gostererek—bunlardan başka bir tarafının gorunmesi sahih olmaz(EbU Davud, Libas 31)
Sahihi Muslim'de EbU Hureyre (ra} tarafından bir rivayette Peygamberimiz, giyindiği halde acık olan, yani ince ve şeffaf elbise ile dolaşan kadınların Cehennemlik olduklarını, Cennetin kokusunu bile alamayacaklarını bildirirler (Muslim, Libas,125)
Alkame bin Ebi Alkame annesinin şoyle dediğini rivayet eder:
Abdurrahman'ın kızı Hafsa'nın başında, sacını gosterecek şekilde ince bir başortusu olduğu halde Hz Aişe'nin huzuruna girdi Hz Aişe başından ortusunu alarak ikiye katladı, kalınlaştırdı (Muvatta', Libas:4)
Hz Omer (ra) ise, cam gibi şeffaf olmasa da, giyindiği zaman altını iyice belli eden elbisenin kadınlara giydirilmemesi hususunda mu'minlere ikazda bulunmuştur (Beyhaki, Sunen, 2235)
İmam Serahsi bu nakilden sonra, kadının giydiği elbise cok ince de olsa yine aynı hukmu taşır, şeklinde bir acıklama getirir Daha sonra da, Giyindiği halde acıkolan mealindeki hadisi kaydeder ve şoyle der: Bu ceşit bir elbise şebeke (ağ) gibidir, ortunmeyi temin etmez Bunun icin yabancı erkeklerin bu şekilde giyinmiş bir kadına bakması helal olmaz(elMebsUt, 10155)
Elbisenin şeffaf olmasındaki olcu, tenin rengini belli etmesidir Dışarıdan bakıldığı zaman elbisenin altından insanın teni gorunuyorsa, elbise ince de olsa, kalın da olsa boyle bir elbise ile ortunme gercekleşmiş olmaz Bu mesele Halebii Sağir'de şoyle belirtilir: Elbise altını, tenin rengini belli edecek şekilde ince olursa, bununla avret yeri ortulmuş olmaz Fakat kalın olsa da, uzva yapışsa ve uzvun şeklini alsa (uzvun şekli gorunur hale gelse), bu durumda ortunme hasıl olduğu icin men edilmemesi gerekir, namaz caiz olur (Halebii Sağır, s141)
Mesele diğer mezheplerde de aynı şekilde ifade edilir
Maliki mezhebinin goruşu şoyledir:
Elbise şeffaf olur, cildin rengini hemen belli ederse, bununla ortunme olmaz Bu şekilde kılınan namazın mutlaka iade edilmesi gerekir İnce ve dar olduğu icin azanın şeklini belli eden elbiseyi giymek de mekruhtur Cunku bu bir şahsiyetsizlik sayılır ve selef ulemasının giyim tarzına muhalif hareket edilmiş olunur (Menanu'lCelu, 1156)
Hanbeli mezhebinin goruşu ise şu şekildedir:
Vacip olan ortunme, cildin rengini belli etmeyecek şekildeki ortunmedir Eğer giyilen elbise cildin rengini belli edecek tarzda ince olur da bedenin beyazlık ve kırmızılığı gorunurse namaz caiz olmaz Cunku bununla ortunme gercekleşmiş olmaz Şayet rengini orter de, hacmini belli ederse namaz caiz olur Cunku ortu kalın da olsa bundan kacınmak mumkun değildir (İbni Kudame elMuğni, 1337)
Şafii mezhebinin goruşu ise şoyledir:
Vacip olan, cildin rengini belli etmeyecek elbiseleri giyinmektir İnceliğinden dolayı cildin rengini belli eden bir elbiseyi giymek caiz olmaz Cunku boyle bir elbise ile tesettur gercekleşmiş olmaz Yani, inceliğinden dolayı cildin beyazlığını veya siyahlığını gosteren elbise tesettur icin kafi gelmez Yine, elbise kalın olsa da, dokunuşu itibariyle altından avret yerlerinin bir kısmını gosterse yine yeterli şekilde ortunme sağlanmamış olur Diz kapakları ve uyluklar gibi bedenin incelik ve kalınlığını belli eden bir elbise ile kılınan namaz sahihtir, cunku tesettur sağlanmış demektir Fakat azaları belli etmeyecek şekilde bir ortu kullanmak mustehaptır (elMecmU, 3170172)
Butun bu nakillerden şoyle bir neticeye varmak mumkundur:
Kadının kendine nikah duşen erkeklerin yanında giymiş olduğu tenin rengini belli edecek ve gosterecek şekilde ince ise bununla ortunme gercekleşmiş olmayacağından giyilmesi caiz olmaz Bu giyecek, bir elbise, gomlek ve etek olduğu gibi, başortusu ve corap da olabilir
Buna gore tesetturun dinen makbul olabilmesi icin bazı şartları vardır, onlara dikkat etmek gerekir:
Elbisenin vucudu gosterecek tarzda ince olmaması,
Nazarı dikkati cekecek kadar suslu ve renkli olmaması,
Vucudun hatlarını gosterecek şekilde dar olmaması gerekir
Vucudun azalarını iyice belli edecek şekilde giyilen dar pantolon ve dar gomlekle namaz sahih olsa da, bakanların dikkatini cekip tahrik edeceğinden dinen helal olmaz Merhum İbni Abidin de eserinde bu hususa işaret etmektedir (Reddu'lMuhtar, 5238)
Diğer taraftan kadınlar gerekli ortuyu sağlamak zorunda oldukları gibi, erkeklerin dikkatini cekecek bakışlardan, konuşmalardan ve yuruyuş tarzından da sakınmaları gerekir:
Mumin kadınlara da soyle: Gozlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler Gorunen kısımları mustesna olmak uzere, zinetlerini teşhir etmesinler Baş ortulerini, yakalarının uzerine (kadar) ortsunler Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mumin kadınlar), ellerinin altında bulunan (koleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsi gucten duşmuş) hizmetciler, yahut henuz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan cocuklardan başkasına zinetlerini gostermesinler Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar Ey muminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz(Nur Suresi 31)
İşte hur kadınların, bu istisna edilmiş kimselerden başkasına zinetlerini gostermemeleri, kendi iffet ve korunmaları ve guzel gecimleri noktasından gayet onemli olduğu gibi, yabancı erkekleri etkilememek, gunaha sokmamak, edeb ve iffet telkin etmek noktasından da cok onemlidir Ozellikle bu noktayı da duşundurmek ve tesettur emrinin kuvvet ve şumulunu bir daha hatırlatmak uzere, yuruyuş tavırlarının bile duzeltilmesi icin buyuruluyor ki: gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar, yani baştan ayağa ortundukten sonra yururken de edeb ve vakar ile yurusunler Ortup gizledikleri suni veya doğal ziynetler bilinsin diye, bacak oynatıp ayak calmasınlar, capkın yuruyuşle dikkat nazarları cekmesinler; cunku erkekleri tahrik eder, şuphe uyandırır Fakat unutulmaması gerekir ki, kadının bu konuda başarısı daha once erkeklerin iffeti ve gorevlerine dikkati ve toplumda olanların gayreti ve ozeni ile de ilgili olarak, bunlar da Allah'ın yardımı ile ayakta durabilir Onun icin bu noktada Resulullah (sav) den butun muslumanlara hitap ve erkekleri zikredip kadınları da icine alacak bir şekilde buyuruluyor ki:
Ve ey muminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz Demek ki bozuk bir toplulukta kurtuluş umid olunmaz, toplumun bozukluğu da kadınlardan once erkeklerin kusur ve hatalarındandır Bundan dolayı başta erkekler olmak uzere erkek dişi butun muminler imana yaramayan ve cahiliyyet izleri olan kusur ve hatalarından tevbe ile Allah'a donup Allah'ın yardımına sığınıp emirlerine ozen ve dikkat gostermelidirler ki, topluca kurtuluşa erebilsinler O halde herkesin kurtuluşu bakımından iş sahipleri ve ilgili şahıslar şu emirlere de ozen gostermelidir (Elmalılı, Tefsir)
Musluman kadının giyiminde esas mesele, tesetturu sağlamasıdır Eli ve yuzu dışında butun vucudunu ortmesi, acık kalmamasıdır Giyilen bir elbisenin tesetture uygun olması icin de altını gostermeyecek şekilde kalın ve avret yerlerini ortecek kadar uzun olmalıdır Bunun icin altını gosterecek şekilde ince ve şeffaf olan bir elbise ile ortunme gercekleşmiş olmaz
Kadınların yuzleri ile ellerinden başka butun bedenleri avrettir Yuzleri ile elleri namazda ve namaz dışında fitne korkusu olmadıkca avret değildir Ayaklarının avret olup olmaması ihtilaflıdır Sahih kabul edilen goruşe gore kadınların ayakları da avret değildir Diğer bir goruşe gore namazda kadının ayakları avret sayılmazsa da namaz dışında avret yeri sayılır Bu ihtilaftan kurtulmak icin ayaklarını ortmeleri iyi olur Sahih olan goruşe gore kadınların kolları kulakları ve salıverilmiş sacları da avrettir
Bu meseleye esas teşkil eden hadisi şeriflerin meali şoyledir:
Hz Aişe'nin rivayetine gore, kız kardeşi Hz Esma bir gun Peygamberimizin huzuruna gitti Uzerinde altını gosterecek şekilde ince bir elbise bulunuyordu Resulullah (asm) onu gorunce yuzunu cevirdi ve şoyle buyurdu: Ya Esma, bir kadın buluğ cağına erince—yuzunu ve ellerini gostererek—bunlardan başka bir tarafının gorunmesi sahih olmaz(EbU Davud, Libas 31)
Sahihi Muslim'de EbU Hureyre (ra} tarafından bir rivayette Peygamberimiz, giyindiği halde acık olan, yani ince ve şeffaf elbise ile dolaşan kadınların Cehennemlik olduklarını, Cennetin kokusunu bile alamayacaklarını bildirirler (Muslim, Libas,125)
Alkame bin Ebi Alkame annesinin şoyle dediğini rivayet eder:
Abdurrahman'ın kızı Hafsa'nın başında, sacını gosterecek şekilde ince bir başortusu olduğu halde Hz Aişe'nin huzuruna girdi Hz Aişe başından ortusunu alarak ikiye katladı, kalınlaştırdı (Muvatta', Libas:4)
Hz Omer (ra) ise, cam gibi şeffaf olmasa da, giyindiği zaman altını iyice belli eden elbisenin kadınlara giydirilmemesi hususunda mu'minlere ikazda bulunmuştur (Beyhaki, Sunen, 2235)
İmam Serahsi bu nakilden sonra, kadının giydiği elbise cok ince de olsa yine aynı hukmu taşır, şeklinde bir acıklama getirir Daha sonra da, Giyindiği halde acıkolan mealindeki hadisi kaydeder ve şoyle der: Bu ceşit bir elbise şebeke (ağ) gibidir, ortunmeyi temin etmez Bunun icin yabancı erkeklerin bu şekilde giyinmiş bir kadına bakması helal olmaz(elMebsUt, 10155)
Elbisenin şeffaf olmasındaki olcu, tenin rengini belli etmesidir Dışarıdan bakıldığı zaman elbisenin altından insanın teni gorunuyorsa, elbise ince de olsa, kalın da olsa boyle bir elbise ile ortunme gercekleşmiş olmaz Bu mesele Halebii Sağir'de şoyle belirtilir: Elbise altını, tenin rengini belli edecek şekilde ince olursa, bununla avret yeri ortulmuş olmaz Fakat kalın olsa da, uzva yapışsa ve uzvun şeklini alsa (uzvun şekli gorunur hale gelse), bu durumda ortunme hasıl olduğu icin men edilmemesi gerekir, namaz caiz olur (Halebii Sağır, s141)
Mesele diğer mezheplerde de aynı şekilde ifade edilir
Maliki mezhebinin goruşu şoyledir:
Elbise şeffaf olur, cildin rengini hemen belli ederse, bununla ortunme olmaz Bu şekilde kılınan namazın mutlaka iade edilmesi gerekir İnce ve dar olduğu icin azanın şeklini belli eden elbiseyi giymek de mekruhtur Cunku bu bir şahsiyetsizlik sayılır ve selef ulemasının giyim tarzına muhalif hareket edilmiş olunur (Menanu'lCelu, 1156)
Hanbeli mezhebinin goruşu ise şu şekildedir:
Vacip olan ortunme, cildin rengini belli etmeyecek şekildeki ortunmedir Eğer giyilen elbise cildin rengini belli edecek tarzda ince olur da bedenin beyazlık ve kırmızılığı gorunurse namaz caiz olmaz Cunku bununla ortunme gercekleşmiş olmaz Şayet rengini orter de, hacmini belli ederse namaz caiz olur Cunku ortu kalın da olsa bundan kacınmak mumkun değildir (İbni Kudame elMuğni, 1337)
Şafii mezhebinin goruşu ise şoyledir:
Vacip olan, cildin rengini belli etmeyecek elbiseleri giyinmektir İnceliğinden dolayı cildin rengini belli eden bir elbiseyi giymek caiz olmaz Cunku boyle bir elbise ile tesettur gercekleşmiş olmaz Yani, inceliğinden dolayı cildin beyazlığını veya siyahlığını gosteren elbise tesettur icin kafi gelmez Yine, elbise kalın olsa da, dokunuşu itibariyle altından avret yerlerinin bir kısmını gosterse yine yeterli şekilde ortunme sağlanmamış olur Diz kapakları ve uyluklar gibi bedenin incelik ve kalınlığını belli eden bir elbise ile kılınan namaz sahihtir, cunku tesettur sağlanmış demektir Fakat azaları belli etmeyecek şekilde bir ortu kullanmak mustehaptır (elMecmU, 3170172)
Butun bu nakillerden şoyle bir neticeye varmak mumkundur:
Kadının kendine nikah duşen erkeklerin yanında giymiş olduğu tenin rengini belli edecek ve gosterecek şekilde ince ise bununla ortunme gercekleşmiş olmayacağından giyilmesi caiz olmaz Bu giyecek, bir elbise, gomlek ve etek olduğu gibi, başortusu ve corap da olabilir
Buna gore tesetturun dinen makbul olabilmesi icin bazı şartları vardır, onlara dikkat etmek gerekir:
Elbisenin vucudu gosterecek tarzda ince olmaması,
Nazarı dikkati cekecek kadar suslu ve renkli olmaması,
Vucudun hatlarını gosterecek şekilde dar olmaması gerekir
Vucudun azalarını iyice belli edecek şekilde giyilen dar pantolon ve dar gomlekle namaz sahih olsa da, bakanların dikkatini cekip tahrik edeceğinden dinen helal olmaz Merhum İbni Abidin de eserinde bu hususa işaret etmektedir (Reddu'lMuhtar, 5238)
Diğer taraftan kadınlar gerekli ortuyu sağlamak zorunda oldukları gibi, erkeklerin dikkatini cekecek bakışlardan, konuşmalardan ve yuruyuş tarzından da sakınmaları gerekir:
Mumin kadınlara da soyle: Gozlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler Gorunen kısımları mustesna olmak uzere, zinetlerini teşhir etmesinler Baş ortulerini, yakalarının uzerine (kadar) ortsunler Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mumin kadınlar), ellerinin altında bulunan (koleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsi gucten duşmuş) hizmetciler, yahut henuz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan cocuklardan başkasına zinetlerini gostermesinler Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar Ey muminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz(Nur Suresi 31)
İşte hur kadınların, bu istisna edilmiş kimselerden başkasına zinetlerini gostermemeleri, kendi iffet ve korunmaları ve guzel gecimleri noktasından gayet onemli olduğu gibi, yabancı erkekleri etkilememek, gunaha sokmamak, edeb ve iffet telkin etmek noktasından da cok onemlidir Ozellikle bu noktayı da duşundurmek ve tesettur emrinin kuvvet ve şumulunu bir daha hatırlatmak uzere, yuruyuş tavırlarının bile duzeltilmesi icin buyuruluyor ki: gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar, yani baştan ayağa ortundukten sonra yururken de edeb ve vakar ile yurusunler Ortup gizledikleri suni veya doğal ziynetler bilinsin diye, bacak oynatıp ayak calmasınlar, capkın yuruyuşle dikkat nazarları cekmesinler; cunku erkekleri tahrik eder, şuphe uyandırır Fakat unutulmaması gerekir ki, kadının bu konuda başarısı daha once erkeklerin iffeti ve gorevlerine dikkati ve toplumda olanların gayreti ve ozeni ile de ilgili olarak, bunlar da Allah'ın yardımı ile ayakta durabilir Onun icin bu noktada Resulullah (sav) den butun muslumanlara hitap ve erkekleri zikredip kadınları da icine alacak bir şekilde buyuruluyor ki:
Ve ey muminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz Demek ki bozuk bir toplulukta kurtuluş umid olunmaz, toplumun bozukluğu da kadınlardan once erkeklerin kusur ve hatalarındandır Bundan dolayı başta erkekler olmak uzere erkek dişi butun muminler imana yaramayan ve cahiliyyet izleri olan kusur ve hatalarından tevbe ile Allah'a donup Allah'ın yardımına sığınıp emirlerine ozen ve dikkat gostermelidirler ki, topluca kurtuluşa erebilsinler O halde herkesin kurtuluşu bakımından iş sahipleri ve ilgili şahıslar şu emirlere de ozen gostermelidir (Elmalılı, Tefsir)