Muzakereli Eğitimin Önemi Nedir?

SoruCevap

Üye
Çözümler
1
Tepkime
62
Yaş
36
Coin
256,935
Muzakereli Eğitimin Onemi


Bircoğumuz lise ve universite sıralarında eğitim gorduk veya gormekteyiz Bazılarımız ise, sıraların diğer tarafına gecti, eğitimci oldu Her ders icin belirlenen mufredat, yuklu olduğundan talebenin işi oldukca zordur Dersi veren de sınırlı zamanda bircok konuyu anlatmak durumundadır İmtihan neticeleri acıklandığında, genellikle iki taraf icin de hayal kırıklığı olur Talebe: Netice cok iyi değil; ama sınıf ortalamasına yakınım, gecerim herhalde!diye duşunur Hocaların bazıları ise icinden şunları gecirir: Konu cok da olsa gerekenleri anlatmıştım, sınıf ortalaması daha yuksek olmalıydı, yapabilecek fazla bir şey yokBazı hocalar ise, bu durumu hem başarılı talebeler perspektifinden hem de ders konuları ve imtihan soruları zaviyesinden değerlendirir: Ders konuları ve imtihan soruları azcok oturmuştur, dolayısıyla başarısız oğrenciler de isterlerse, onceki yılların sorularına da calışarak başarılı notlar alabilirler

Harvard Universitesi Fizik Profesoru Eric Mazur 1984'te tıp fakultesi hazırlık talebelerine ders vermektedir Yaptığı imtihanların neticelerine gore başarılı gorunmekte, yıl sonunda oğretim uyesi değerlendirmelerinde de dort uzerinden uc bucuk ve uzeri aldığından gorevini iyi yaptığı belgelenmektedir Yalnız ders değerlendirmelerinde birkac oğrenci; Fizik cok sıkıcı! Dersler anlaşılmıyor…şeklinde dert yanmaktadır Mazur, bir şeylerin yanlış gittiğini anlamış; ancak coğu meslektaşı gibi işin pozitif tarafına bakmayı tercih etmiştir

Altı yıl bu şekilde ders verdikten sonra, 1990'da American Journal of Physicsdergisinde oğrencilerin Newton mekaniğini kavramlar seviyesinde ne kadar anladıklarıyla alakalı bir makale okur Makaleye konu olan calışmada, fizik dersini alan oğrencilere dersin başında ve sonunda kavramlarla alakalı soruların yer aldığı test uygulanmaktadır Kavram temelli soruların ozelliği; neredeyse hic matematik hesap gerektirmeden cozulebilmeleri, fakat konuların ozunu dikkatli bir şekilde sorgulamalarıdır Talebelerin değerlendirmeleri neticesinde uc farklı hoca profili ortaya cıkmıştır Birinci grupta, ustun başarı gostermiş odullu hocalarvardır İkincisinde, kucuk sınıflara deney ağırlıklı ders veren orta seviyedehocalar; ucuncusunde ise duşuk puanlar almış, başarısız sayılabilecek hocalarbulunmaktadır Makalenin neticeleri oldukca carpıcıdır Dersin başında ve sonunda yapılan kavram temelli testlere gore, oğrenciler neredeyse hic gelişme gostermemektedir Ustelik eğitimcinin kalitesi de bir fark oluşturmamaktadır



Eric Mazur'un aklından ilk gecen, bu testlerin yapıldığı universitelerin guneydeki eyaletlerde olması sebebiyle bu durumda olduklarıdır Kendi kendine Harvard'da boyle bir şey olmazder Hele tıp fakultesi hazırlık talebeleri gibi kaliteli oğrenciler ile bu mumkun değil diye duşunur Fakat icine bir kurt duşmuştur O yıl donem ortasına gelindiğinde, kavram ağırlıklı bir test hazırlayıp oğrencileri imtihana tabi tutar Mazur, fizik dersinin birinci haftasında hareket, hız ve ivme kavramlarını, ikinci haftasında Newton mekaniğinin hareketle ilgili uc kanununu, sonraki haftalarda bu temeller uzerinden yeni konuları işlediğini belirtir

Kavram ağırlıklı testi alan oğrenciler oldukca şaşırmış, hatta talebelerden birisi: Profesor Mazur, soruları sizin oğrettiğiniz gibi mi, yoksa kendi duşunduğum gibi mi cevaplayayımdiye sormuştur Neticeler oldukca kotudur Eric Mazur aslında oğrencilerin onemli bir kısmının, daha ikinci haftada anlatılan Newton mekaniğinin hareket kanunlarını anlamadıkları neticesine varır Oğrenciler bundan sonra anlatılanları neredeyse hic kavrayamamışlardır Mazur'un deyimiyle Aristo mantığı ile fizik bilmektedirler Bu mantık ile, hareket eden bir cisme illa ki kuvvet uygulanıyordur ve carpışan iki cisimden buyuk olanı kucuk olanına daha buyuk kuvvet uygular Halbuki Newton'un hareket kanununa gore dengelenmiş kuvvetlerin tesir ettiği bir cisim, durağan veya sabit hızlı hareket halini korur Yine aynı kanuna gore, her etkiye karşılık eşit ve zıt bir tepki vardır ve carpışan iki cisim birbirlerine eşit kuvvet uygular

Eric Mazur sonraki yıl, makalede anlatılan metoda benzer bir şekilde, kavram temelli testleri dersin başında ve sonunda uygular ve oğrencinin dersten fazla bir kazanımının olmadığını gorur Problem nerededir? Talebede mi, hocada mı, yoksa yapılan imtihanlarda mı? Cevabın yapılan imtihanlarda olduğu gorunmektedir Mevcut eğitim sistemiyle kavram temelli sorulara cevap vermek oldukca zordur Mevcut eğitim sistemindeki geleneksel imtihanlarda sorulan kalıp sorular, yanıltıcı neticeler vermektedir Oğrencilerin onemli bir kısmı soru kalıplarını ezberlemekte ve kavramlar seviyesinde fazla bir şey anlamasalar da, ezberledikleri işlem sırasıyla doğru cevabı bulabilmektedirler Hatta ders kitaplarında, ezberlenmesi gereken kısımlar, oğrenciye daha fazla zahmet vermemek icin cerceve icine alınmaktadır Kavram temelli sorular ise, ezberden cevaplanamayacağından bu tip basit sorular bile oğrencilere zor gelmektedir

Mazur, klasik ve kavram temelli sorulara ornekler vermektedir Birinci soru, klasik soruya ornektir ve cozmek icin hatırı sayılır miktarda işlem yapılması, oğrencinin cevrim analizini uygulaması gerekir

Verilen ikinci soru, kavram temellidir Soruyu cozmek icin işlem yapmaya gerek yoktur; fakat doğru akım devrelerinin temellerini kavrayan talebe icin otuz saniyede cozulebilecek bir sorudur Anahtar kapanınca butun akım kısa devreden gectiği icin, C ampulu soner Devrede direnc azaldığı icin akım, dolayısıyla A ve B ampullerinin parlaklığı artar Bircok talebe anahtar kapanınca, akımın yarısının C ampulu uzerinden diğer yarısının da kısa devreden aktığını duşunmuştur Mazur, klasik soruları ortalama on oğrenciden yedisinin cozebildiğini, fakat kavram temelli soruda bu ortalamanın beşe duştuğunu belirtmektedir

Mazur, dersin odağını ders vermektencıkarıp, oğrenciye yardım etmeyecevirmesi gerektiğini anlamıştır Ona gore, universitelerdeki hocalar, kendi araştırma konularında ilmi metotları uygulamakta oldukca başarılı iken, konu eğitime gelince bu metotları yok saymakta, hadiseleri anekdotlarla acıklamaya calışmaktadırlar Başka bir problem insanın bir şeyi ne kadar iyi bilirse anlatmakta o kadar zorlandığıdır Cunku bilmeyenin durumunu anlamak zorlaşmaktadır Eğitimoğretim bilginin transfer edildiği bir faaliyet değil, oğrencilerin bilgileri kavrayıp sindirebilmesi icin modeller geliştirebildikleri bir faaliyet olmalıdır

Bu tecrubeler ışığında Eric Mazur, ders verme metodunu değiştirmiştir Oğrencilerine bilgi toplama noktasında daha cok sorumluluk verdiğini belirtir Talebeler derse gelmeden, yonlendirildikleri konuları okumakta, derste ise kavram temelli soruların esas alındığı tartışmalara katılmaktadırlar Bu tartışmalar sırasında oğrenciler birbirlerinden de cok şeyi hem de daha kolay oğrenmektedirler Bu metotla oğrencide konuya karşı bir merak uyanmaktadır Merak eden oğrenci, konuyu daha derinlemesine araştırmakta ve daha iyi bir oğrenme surecine girmektedir Mazur, konuyu anlayan oğrencilerin hem klasik imtihanlarda hem de kavram ağırlıklı imtihanlarda daha başarılı olduklarını uyguladığı olcumlerle gostermiştir

Eric Mazur'un gorduğu ve cozum bulmaya calıştığı eğitim problemleri, kuresel olcekte gorunen ve yaşanan problemlerdir Mazur, soru sorarak oğrenme konusunda Sokrat'ın uygulamalarını referans almaktadır

Eğitim tarihimizde, medreselerde soru sorarak oğrenme cok verimli bir metottu Talebenin muhakeme, mukayese ve tahlil kabiliyetini geliştirmesinin en iyi yolunun, derslerin muzakereli bir şekilde yapılması olduğu daha o zaman anlaşılmıştı Kainat kitabının doğru okunabilmesi ve anlaşılması icin buyuk oranda bilginin birebir transfer edilmesine (ezbere) dayanan eğitim sistemimizin değişmesi ve geliştirilmesi en buyuk onceliklerimizden birisi olmalıdır
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt