zeberus1234
Yeni Üye
Kuranı Kerim'de gecen Namaz ile ilgili ayetler arıyorsanız sayfamızda aradığınız ayeti kerimeleir bulabilirsinizKuranı Kerim'de gecen Namaz ayetleri aşağıdaki gibidir;
Şuphesiz ki namaz hayasızlıktan ve kotulukten alıkoyar
AnkebUt sUresi (29), 45
Ayeti kerimenin tamamının anlamı şoyledir: Sana vahyedilen kitabı oku ve namazı kıl Şuphesiz ki namaz hayasızlıktan ve kotulukten alıkoyar Allah'ı anmak elbette en buyuk ibadettir Allah yaptıklarınızı bilir
Ayette hayasızlık ve kotuluk diye tercume edilen fahşa ve munker kelimelerinin anlamı daha kapsamlıdır Fuhşiyat, acıktan ve aleni işlenilen butun cirkinlikleri, edepsizlikleri ve ahlak dışı davranışları ifade eden bir kelimedir Munker de, aklın ve şeriatın beğenmediği butun uygunsuz davranışları ve gunahları ifade icin kullanılır Oncelikle namaz icinde boyle şeyler yapılmaz, onun gerektirdiği butun edeplere uyularak namaz kılınır Gercekten şuurla ve hakikatına erilerek, farkında olunarak, ne olduğu bilinerek kılınan bir namaz, namaz dışında da insanı her turlu cirkinlikten, uygunsuz davranıştan, edep dışı hareketlerden alıkoyar Onun icin ResUli Ekrem Efendimiz: Kim namaz kılar da o namaz kendisini hayasızlıktan ve kotulukten alıkoymazsa, o namaz olsa olsa onun Allah'tan daha fazla uzaklaşmasını sağlarbuyurmuştur (Munavi, Feyzu'lkadir, VI, 221) Kur'an'ın namazla ilgili bircok ayeti vardır Nevevi'nin konuyla ilgili olarak sadece bu ayetle yetinmesinin sebebi, onun kapsayıcılığından olsa gerektir
2 Namazlara, ozellikle orta namaza devam ediniz
Bakara sUresi (2), 238
Beş vakit namazı eksiksiz kılmak ve bunu ara vermeksizin yapmak gerekir Cunku ayetteki muhafaza kelimesi namazların eksiksiz, en mukemmel şekilde ve vaktinde kılınması gibi ozellikleri kapsamına alır Ayrıca butun rukunlerini ve şartlarını da yerine getirerek namaz kılmamız icap eder Zira ayetin devamındaki Allah icin boyun eğerek kalkın namaza durun emri bunu gerektirir Burada gecen kunut tabiri, taati, huşUu, boyun eğmeyi ve ayakta durmayı ifade eder ki, dilimizde buna an durmak denir Peygamberimiz: Namazın en faziletlisi kunutu uzun olandır buyurmuştur (Muslim, Musafirin 164165)
Orta namaz dediğimiz salatı vustanın hangi vaktin namazı olduğu hakkında ceşitli goruşler ileri surulmuşse de, genel kabul goren ikindi namazı olduğudur Sahabeden HzAli, İbni Mes'Ud, EbU EyyUb, İbni Omer, Semure İbni Cundeb, EbU Hureyre, İbni Abbas, EbU Said elHudri, HzAişe ve daha bircokları salatı vustanın ikindi namazı olduğu goruşundedir EbU Hanife, İmam Malik, bir goruşunde İmam Şafii ve Ahmed İbni Hanbel de aynı kanaattedirler HzOmer, EbU MUsa ve Muaz'ın da aralarında bulunduğu bazı sahabiler ise sabah namazı olduğunu soylemişlerdir Bazı sahabilerin oğle namazı, bazılarının akşam, bazılarının da yatsı namazı dedikleri nakledilir Hatta bu goruşler cuma namazından bayram namazına kadar uzanan bir cerceveye oturtulmaya calışılır Bunların her biri uzerinde duracak değiliz Fakat Peygamber Efendimiz'in: Orta namaz ikindi namazıdırhadisi (Tirmizi, Salat 19) ve Ahzab harbi gununde: Bizi orta namazdan, ikindi namazından alıkoydular Allah onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun(Muslim, Mesacid 205) buyurması,ikindi namazıdırdiyenlerin delilini teşkil etmektedir Ayrı namazlar olduğunun ifade edilmesi de, butun namazların korunması ve hicbirinin ihmal edilmemesi gerektiğini ortaya koyar Nitekim ayetin başında butun namazları muhafaza ediniz emrinin yer alması bunun en kesin delilidir
Eğer tovbe ederler, namazı kılarlar, zekatı verirlerse onları serbest bırakın
Tevbe sUresi (9), 5
Bu ayetin tamamının anlamı şoyledir: Haram ayları cıkınca Allah'a ortak koşanları nerede bulursanız oldurun; onları yakalayın, hapsedin ve her gozetleme yerinde oturup onları bekleyin Eğer tovbe ederler, namazı kılarlar, zekatı verirlerse onları serbest bırakın Cunku Allah bağışlayan, esirgeyendir
İnsanın mu'min olmasının en onemli gostergelerinden biri namazdır Namaz kılan insana ayette gecen muamelelerin hicbiri yapılmaz Bu ayetin hukmu muşrik Arapları kapsamaktadır Onlar iman edip namaz kılmayı ve zekat vermeyi kabul edince, daha once yapmış oldukları şeyler, kufur ve haksızlıklar bağışlanır Cunku İslam insanın gecmişini orter, kişi adeta hayata yeni başlamış ve dunyaya yeni gelmiş gibi muamele gorur
Cuma namazı kılınınca yeryuzune dağılın ve Allah'ın lutfundan isteyin Allah'ı cok zikredin ki kurtuluşa eresiniz
Cum'a sUresi (62), 10
Cuma namazından once ve sonra kılınacak sunnet namazlar hakkında 101 numaralı hadiste bilgi verilmiştir Bu ayeti kerimenin bulunduğu Cuma sUresinin dokuzuncu ayetinde cuma ezanı okununca, işi gucu bırakıp Allah'ı anmak uzere cuma namazı kılınması gerektiği belirtilmekte, acıklamakta olduğumuz yukarıdaki onuncu ayette de cuma namazını kıldıktan sonra herkesin tamamen serbest olduğu, dilediği şekilde hareket edebileceği ifade edilmektedir Diğer bir soyleyişle, cuma namazını kılan kimsenin bu gorevini yerine getirmiş olduğu, şayet ticaretinin başına donmek istiyorsa donebileceği, ilim oğrenmek istiyorsa tekrar kitaplarının başına oturabileceği, ibadet etmek istiyorsa dilediği şekilde ibadet edebileceği, hatta dinlenmek istiyorsa dinlenebileceği ortaya konmaktadır Ayeti kerimedeki yeryuzune dağılınifadesi kesin bir emir değildir Artık herkesin dilediğini yapmakta serbest olduğu yonunde bir acıklamadır
Ayeti kerimenin devamındaki Allah'ı cok zikredin ki kurtuluşa eresiniz buyruğu, cuma namazı kılanlara bir hatırlatma ve uyarı mahiyetindedir Yuce Rabbimiz bu kısa ve ozlu tavsiyesi ile bize şoyle demektedir:
Siz cuma namazını kılmakla bir gorevi yerine getirdiniz, artık dağılıp gidebilirsiniz; ama kendinizi busbutun dunyaya kaptırmayın Kalbinizi devamlı surette canlı ve uyanık tutabilmek icin işinizin başında veya evinizde iken yahut bir yere gelip giderken Allah'ın adını anıp zikrederek, zaman zaman Kur'an okuyarak, nafile namazlar kılarak, Allah'ın kullarına ve diğer mahlUkatına iyi davranıp hizmet ederek, O'nun size esirgemeden verdiği lutufları duşunerek Cenabı Hakk'ı her fırsatta anıp zikredin Boyle davranırsanız Allah'ın rızasını kazanabilir ve dolayısıyla kurtuluşa erebilirsiniz
Gecenin bir bolumunde de uyanıp kalk ve sana mahsus olmak uzere, nafile namaz kıl; ola ki bu sayede Rabbin seni ovguye değer bir makama ulaştırır İsra sUresi (17), 79
Ayeti kerimede Peygamber Efendimiz'den, gecenin bir kısmında uykudan kalkması ve namaz kılması istenmektedir Arapcada geceleyin uykudan uyanarak namaz kılmaya teheccut dendiği icin bu namaza da teheccut namazı adı verilmiştir
Peygamber Efendimiz butun gece uyumayıp namaz kılan sahabilerini ikaz etmiş, bunun vucudu yorgun duşureceğini dikkate alarak butun gece ibadet etmeyi doğru bulmamıştır 152 numaralı hadiste geniş bir şekilde ele alındığı uzere, ResUli Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem genc sahabisi Abdullah İbni Amr İbni As'ın kendini hırpalarcasına ibadet etmesini yasaklamıştır
Ayeti kerimeden anlaşıldığına gore teheccut namazı sadece Peygamber Efendimiz'in şahsına mahsus bir ibadettir Bu ibadetin ResUlullah icin fazladan bir fazilet yani mendup ve nafile olduğunu soyleyen alimler vardır Onları boyle duşunmeye sevk eden, Peygamber aleyhisselam'ın gecmişte kalan ve ileride işlenmesi mumkun gorulen butun gunahlarının bağışlanmasıdır Ummeti icin durum elbette farklıdır Gece namazı onların gunahlarına kefaret ve bağışlanmalarına sebep olur Bazı alimler ise teheccut namazı denilen gece namazının Peygamber Efendimiz icin beş vakit namaz uzerine ilave edilmiş fazladan bir farz olduğunu soylemişler, bu ozel farz ile onun ummetine olan ustunluğunun bir kere daha pekiştirildiğini belirtmişlerdir
Ayette Ola ki bu sayede Rabbin seni ovguye değer bir makama ulaştırırdiye belirtilen makamı mahmUd, hamd, minnet ve teşekkurlerini sunma makamı demektir Bu yuce makam ResUli Ekrem Efendimiz'e mahsustur Kıyamet gununde her ummet, diğer bir ifadeyle butun beşeriyet ResUlullah'ın şefaatıyla mahşerdeki o korkunc bekleyişten bir an once kurtulmak isteyecekler, kurtulur kurtulmaz da ona bu lutuf ve şefaatinden dolayı şukranlarını sunacaklardır Makamı mahmUd'un, makamı şefaat olduğu soylenebilir
Vucutları yatak yuzu gormez
Secde sUresi (32), 16
Vucutlarının yatak yuzu gormediği belirtilen kimseler, geceleyin kalkıp Allah rızası icin ibadet eden, namaz kılan, dua eden kimselerdir Bu ayeti kerimenin tamamı şoyledir:
Korkuyla ve umitle Rablerine yalvarıp ibadet ettikleri icin vucutları yatak yuzu gormez Kendilerine verdiğimiz nimetlerden Allah yolunda harcarlar
Geceleri kalkıp ibadet eden kimselerin mukafatı yukarıdaki ayetin devamında (17 numaralı ayette) şoyle belirtilmektedir:
Yaptıklarına karşılık olarak onlar icin kendilerini mutlu edecek ne guzel nimetler hazırlanıp saklandığını bilemezler
Ayeti kerimede bu mukafatın buyukluğunu hic kimsenin tahmin ve hayal edemeyeceği belirtilmektedir Onun ne muazzam ve erişilmez bir mukafat olduğunu sadece Cenabı Hak bilir 1884 numaralı hadiste geleceği uzere Peygamber Efendimiz Allah Teala'nın has kulları icin hazırladığı bu mukafatı hicbir gozun gormediğini, hicbir kulağın duymadığını, bu buyuk lutfun hicbir insanın hatır ve hayalinden gecmediğini soylemiştir
İbadet ve taatla meşgul oldukları icin vucutları yatak yuzu gormeyen bu bahtiyar insanlardan, aşağıdaki ayette şoyle soz edilmektedir:
Geceleri pek az uyurlar
Zariyat sUresi (51), 17
Ayeti kerimenin baş tarafından itibaren cenneti kazanmış muttaki insanların ozellikleri sayılmakta, bu ozelliklerden birinin, dunyada iken geceleri teheccut namazı kılmak icin pek az uyumaları, zamanlarını Allah'a ibadet ve dua ile gecirmeleri olduğu belirtilmektedir Bir sonraki ayette onların bu ibadetlerinin seher vakitlerine kadar devam ettiğine işaretle seher vakitlerinde bağışlanma diledikleri soylenmektedir
Rabbim hepimize ibadet zevki nasip eylesinAminn
Şuphesiz ki namaz hayasızlıktan ve kotulukten alıkoyar
AnkebUt sUresi (29), 45
Ayeti kerimenin tamamının anlamı şoyledir: Sana vahyedilen kitabı oku ve namazı kıl Şuphesiz ki namaz hayasızlıktan ve kotulukten alıkoyar Allah'ı anmak elbette en buyuk ibadettir Allah yaptıklarınızı bilir
Ayette hayasızlık ve kotuluk diye tercume edilen fahşa ve munker kelimelerinin anlamı daha kapsamlıdır Fuhşiyat, acıktan ve aleni işlenilen butun cirkinlikleri, edepsizlikleri ve ahlak dışı davranışları ifade eden bir kelimedir Munker de, aklın ve şeriatın beğenmediği butun uygunsuz davranışları ve gunahları ifade icin kullanılır Oncelikle namaz icinde boyle şeyler yapılmaz, onun gerektirdiği butun edeplere uyularak namaz kılınır Gercekten şuurla ve hakikatına erilerek, farkında olunarak, ne olduğu bilinerek kılınan bir namaz, namaz dışında da insanı her turlu cirkinlikten, uygunsuz davranıştan, edep dışı hareketlerden alıkoyar Onun icin ResUli Ekrem Efendimiz: Kim namaz kılar da o namaz kendisini hayasızlıktan ve kotulukten alıkoymazsa, o namaz olsa olsa onun Allah'tan daha fazla uzaklaşmasını sağlarbuyurmuştur (Munavi, Feyzu'lkadir, VI, 221) Kur'an'ın namazla ilgili bircok ayeti vardır Nevevi'nin konuyla ilgili olarak sadece bu ayetle yetinmesinin sebebi, onun kapsayıcılığından olsa gerektir
2 Namazlara, ozellikle orta namaza devam ediniz
Bakara sUresi (2), 238
Beş vakit namazı eksiksiz kılmak ve bunu ara vermeksizin yapmak gerekir Cunku ayetteki muhafaza kelimesi namazların eksiksiz, en mukemmel şekilde ve vaktinde kılınması gibi ozellikleri kapsamına alır Ayrıca butun rukunlerini ve şartlarını da yerine getirerek namaz kılmamız icap eder Zira ayetin devamındaki Allah icin boyun eğerek kalkın namaza durun emri bunu gerektirir Burada gecen kunut tabiri, taati, huşUu, boyun eğmeyi ve ayakta durmayı ifade eder ki, dilimizde buna an durmak denir Peygamberimiz: Namazın en faziletlisi kunutu uzun olandır buyurmuştur (Muslim, Musafirin 164165)
Orta namaz dediğimiz salatı vustanın hangi vaktin namazı olduğu hakkında ceşitli goruşler ileri surulmuşse de, genel kabul goren ikindi namazı olduğudur Sahabeden HzAli, İbni Mes'Ud, EbU EyyUb, İbni Omer, Semure İbni Cundeb, EbU Hureyre, İbni Abbas, EbU Said elHudri, HzAişe ve daha bircokları salatı vustanın ikindi namazı olduğu goruşundedir EbU Hanife, İmam Malik, bir goruşunde İmam Şafii ve Ahmed İbni Hanbel de aynı kanaattedirler HzOmer, EbU MUsa ve Muaz'ın da aralarında bulunduğu bazı sahabiler ise sabah namazı olduğunu soylemişlerdir Bazı sahabilerin oğle namazı, bazılarının akşam, bazılarının da yatsı namazı dedikleri nakledilir Hatta bu goruşler cuma namazından bayram namazına kadar uzanan bir cerceveye oturtulmaya calışılır Bunların her biri uzerinde duracak değiliz Fakat Peygamber Efendimiz'in: Orta namaz ikindi namazıdırhadisi (Tirmizi, Salat 19) ve Ahzab harbi gununde: Bizi orta namazdan, ikindi namazından alıkoydular Allah onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun(Muslim, Mesacid 205) buyurması,ikindi namazıdırdiyenlerin delilini teşkil etmektedir Ayrı namazlar olduğunun ifade edilmesi de, butun namazların korunması ve hicbirinin ihmal edilmemesi gerektiğini ortaya koyar Nitekim ayetin başında butun namazları muhafaza ediniz emrinin yer alması bunun en kesin delilidir
Eğer tovbe ederler, namazı kılarlar, zekatı verirlerse onları serbest bırakın
Tevbe sUresi (9), 5
Bu ayetin tamamının anlamı şoyledir: Haram ayları cıkınca Allah'a ortak koşanları nerede bulursanız oldurun; onları yakalayın, hapsedin ve her gozetleme yerinde oturup onları bekleyin Eğer tovbe ederler, namazı kılarlar, zekatı verirlerse onları serbest bırakın Cunku Allah bağışlayan, esirgeyendir
İnsanın mu'min olmasının en onemli gostergelerinden biri namazdır Namaz kılan insana ayette gecen muamelelerin hicbiri yapılmaz Bu ayetin hukmu muşrik Arapları kapsamaktadır Onlar iman edip namaz kılmayı ve zekat vermeyi kabul edince, daha once yapmış oldukları şeyler, kufur ve haksızlıklar bağışlanır Cunku İslam insanın gecmişini orter, kişi adeta hayata yeni başlamış ve dunyaya yeni gelmiş gibi muamele gorur
Cuma namazı kılınınca yeryuzune dağılın ve Allah'ın lutfundan isteyin Allah'ı cok zikredin ki kurtuluşa eresiniz
Cum'a sUresi (62), 10
Cuma namazından once ve sonra kılınacak sunnet namazlar hakkında 101 numaralı hadiste bilgi verilmiştir Bu ayeti kerimenin bulunduğu Cuma sUresinin dokuzuncu ayetinde cuma ezanı okununca, işi gucu bırakıp Allah'ı anmak uzere cuma namazı kılınması gerektiği belirtilmekte, acıklamakta olduğumuz yukarıdaki onuncu ayette de cuma namazını kıldıktan sonra herkesin tamamen serbest olduğu, dilediği şekilde hareket edebileceği ifade edilmektedir Diğer bir soyleyişle, cuma namazını kılan kimsenin bu gorevini yerine getirmiş olduğu, şayet ticaretinin başına donmek istiyorsa donebileceği, ilim oğrenmek istiyorsa tekrar kitaplarının başına oturabileceği, ibadet etmek istiyorsa dilediği şekilde ibadet edebileceği, hatta dinlenmek istiyorsa dinlenebileceği ortaya konmaktadır Ayeti kerimedeki yeryuzune dağılınifadesi kesin bir emir değildir Artık herkesin dilediğini yapmakta serbest olduğu yonunde bir acıklamadır
Ayeti kerimenin devamındaki Allah'ı cok zikredin ki kurtuluşa eresiniz buyruğu, cuma namazı kılanlara bir hatırlatma ve uyarı mahiyetindedir Yuce Rabbimiz bu kısa ve ozlu tavsiyesi ile bize şoyle demektedir:
Siz cuma namazını kılmakla bir gorevi yerine getirdiniz, artık dağılıp gidebilirsiniz; ama kendinizi busbutun dunyaya kaptırmayın Kalbinizi devamlı surette canlı ve uyanık tutabilmek icin işinizin başında veya evinizde iken yahut bir yere gelip giderken Allah'ın adını anıp zikrederek, zaman zaman Kur'an okuyarak, nafile namazlar kılarak, Allah'ın kullarına ve diğer mahlUkatına iyi davranıp hizmet ederek, O'nun size esirgemeden verdiği lutufları duşunerek Cenabı Hakk'ı her fırsatta anıp zikredin Boyle davranırsanız Allah'ın rızasını kazanabilir ve dolayısıyla kurtuluşa erebilirsiniz
Gecenin bir bolumunde de uyanıp kalk ve sana mahsus olmak uzere, nafile namaz kıl; ola ki bu sayede Rabbin seni ovguye değer bir makama ulaştırır İsra sUresi (17), 79
Ayeti kerimede Peygamber Efendimiz'den, gecenin bir kısmında uykudan kalkması ve namaz kılması istenmektedir Arapcada geceleyin uykudan uyanarak namaz kılmaya teheccut dendiği icin bu namaza da teheccut namazı adı verilmiştir
Peygamber Efendimiz butun gece uyumayıp namaz kılan sahabilerini ikaz etmiş, bunun vucudu yorgun duşureceğini dikkate alarak butun gece ibadet etmeyi doğru bulmamıştır 152 numaralı hadiste geniş bir şekilde ele alındığı uzere, ResUli Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem genc sahabisi Abdullah İbni Amr İbni As'ın kendini hırpalarcasına ibadet etmesini yasaklamıştır
Ayeti kerimeden anlaşıldığına gore teheccut namazı sadece Peygamber Efendimiz'in şahsına mahsus bir ibadettir Bu ibadetin ResUlullah icin fazladan bir fazilet yani mendup ve nafile olduğunu soyleyen alimler vardır Onları boyle duşunmeye sevk eden, Peygamber aleyhisselam'ın gecmişte kalan ve ileride işlenmesi mumkun gorulen butun gunahlarının bağışlanmasıdır Ummeti icin durum elbette farklıdır Gece namazı onların gunahlarına kefaret ve bağışlanmalarına sebep olur Bazı alimler ise teheccut namazı denilen gece namazının Peygamber Efendimiz icin beş vakit namaz uzerine ilave edilmiş fazladan bir farz olduğunu soylemişler, bu ozel farz ile onun ummetine olan ustunluğunun bir kere daha pekiştirildiğini belirtmişlerdir
Ayette Ola ki bu sayede Rabbin seni ovguye değer bir makama ulaştırırdiye belirtilen makamı mahmUd, hamd, minnet ve teşekkurlerini sunma makamı demektir Bu yuce makam ResUli Ekrem Efendimiz'e mahsustur Kıyamet gununde her ummet, diğer bir ifadeyle butun beşeriyet ResUlullah'ın şefaatıyla mahşerdeki o korkunc bekleyişten bir an once kurtulmak isteyecekler, kurtulur kurtulmaz da ona bu lutuf ve şefaatinden dolayı şukranlarını sunacaklardır Makamı mahmUd'un, makamı şefaat olduğu soylenebilir
Vucutları yatak yuzu gormez
Secde sUresi (32), 16
Vucutlarının yatak yuzu gormediği belirtilen kimseler, geceleyin kalkıp Allah rızası icin ibadet eden, namaz kılan, dua eden kimselerdir Bu ayeti kerimenin tamamı şoyledir:
Korkuyla ve umitle Rablerine yalvarıp ibadet ettikleri icin vucutları yatak yuzu gormez Kendilerine verdiğimiz nimetlerden Allah yolunda harcarlar
Geceleri kalkıp ibadet eden kimselerin mukafatı yukarıdaki ayetin devamında (17 numaralı ayette) şoyle belirtilmektedir:
Yaptıklarına karşılık olarak onlar icin kendilerini mutlu edecek ne guzel nimetler hazırlanıp saklandığını bilemezler
Ayeti kerimede bu mukafatın buyukluğunu hic kimsenin tahmin ve hayal edemeyeceği belirtilmektedir Onun ne muazzam ve erişilmez bir mukafat olduğunu sadece Cenabı Hak bilir 1884 numaralı hadiste geleceği uzere Peygamber Efendimiz Allah Teala'nın has kulları icin hazırladığı bu mukafatı hicbir gozun gormediğini, hicbir kulağın duymadığını, bu buyuk lutfun hicbir insanın hatır ve hayalinden gecmediğini soylemiştir
İbadet ve taatla meşgul oldukları icin vucutları yatak yuzu gormeyen bu bahtiyar insanlardan, aşağıdaki ayette şoyle soz edilmektedir:
Geceleri pek az uyurlar
Zariyat sUresi (51), 17
Ayeti kerimenin baş tarafından itibaren cenneti kazanmış muttaki insanların ozellikleri sayılmakta, bu ozelliklerden birinin, dunyada iken geceleri teheccut namazı kılmak icin pek az uyumaları, zamanlarını Allah'a ibadet ve dua ile gecirmeleri olduğu belirtilmektedir Bir sonraki ayette onların bu ibadetlerinin seher vakitlerine kadar devam ettiğine işaretle seher vakitlerinde bağışlanma diledikleri soylenmektedir
Rabbim hepimize ibadet zevki nasip eylesinAminn