Nasrettin Hoca hakkında bilgi
Nasrettin Hoca Hayatı
Nasrettin Hoca 1208 yılında Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinin Hortu köyünde dünyaya geldi.
Nasreddin Hoca, Türklerin, dünyaca tanınmış halk filozofu ve fıkra kahramanıdır. 13. Yüzyılda, Anadolu’da (Sivrihisar ve Akşehir) yaşamıştır. Babası Abdullah efendi köyün imamı idi. Ondan sonra Hoca köyünde imamlık yaptı. 1236 da Konyanın Akşehir ilçesine göçtü ve Seyyid Mahmud Hayranî ye bağlandı. 1284 yılında orada öldü. Türbesi de oradadır. Akşehir’de ölmüş ve Akşehir’in en eski Selçuklu mezarlığına gömülmüştür. Oradaki mezarı türbe haline getirilmiş, günümüze kadar korunmuştur.
Fatihin hocası ve İstanbulun ilk kadısı Sivrihisarlı Hızır Bey, Nasreddin Hocanın sülâlesindendir. Hortu köyünde Hocanın neslinden insanların mezarları bulunmaktadır. Oğlunun mezarı Sivrihisarın Sultana köyündedir. Kendi türbesinin yanında da kızının mezarı vardır. Hakkında bilgi veren kitaplar onun, iki kere evlendiğini, iki kızı ve bir oğlu olduğunu yazmaktadır.
Nasreddin Hoca’nın adı 15. yüzyıldan itibaren yazılı kaynaklara geçmeye başlamıştır. Bugünkü bilgilerimize göre, Nasreddin Hoca’dan söz eden en eski kaynak, Ebül Hayr-i Rumi’nin, Cem Sultan’ın emriyle yazıp, 1480 yılında bitirdiği “Saltuknâme”dir. Orada, Nasreddin Hoca’nın çok tanınmış bir kişi olduğu ve latifelerinin kitap haline getirildiği kaydedilmiştir. Daha sonra, 1511 yılında yazdığı eserinde Mehmet Gazâli (Deli Birader), 1527 yılında yazdığı “Pendnâme”de Güvâhi, 1532 yılında Lâmii Çelebi ve daha sonra Taşlıcalı Yahya Bey, Nasreddin Hoca’dan sözetmişler, bazı fıkralarını yazıya geçirmişlerdir. 16. Yüzyıldan itibaren de Nasreddin Hoca fıkraları kitaplar haline getirilmiştir. Bu kitapların en eskisi olan “ Hikâyet-i Kitab-ı Nasreddin”, 1571 yılında yazılmıştır. Bu kitapta 43 fıkra yer almaktadır. Bugün Türkiye’de ve dünyanın çeşitli kütüphanelerinde toplam 68 Nasreddin Hoca yazması vardır. Maalesef bu yazma kitaplardan sadece 12 tanesi Türkiye’dedir. Diğerleri yabancı ülkelerdeki kütüphanelerde bulunmaktadır.
Nasrettin Hoca Hayatı
Nasrettin Hoca 1208 yılında Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinin Hortu köyünde dünyaya geldi.
Nasreddin Hoca, Türklerin, dünyaca tanınmış halk filozofu ve fıkra kahramanıdır. 13. Yüzyılda, Anadolu’da (Sivrihisar ve Akşehir) yaşamıştır. Babası Abdullah efendi köyün imamı idi. Ondan sonra Hoca köyünde imamlık yaptı. 1236 da Konyanın Akşehir ilçesine göçtü ve Seyyid Mahmud Hayranî ye bağlandı. 1284 yılında orada öldü. Türbesi de oradadır. Akşehir’de ölmüş ve Akşehir’in en eski Selçuklu mezarlığına gömülmüştür. Oradaki mezarı türbe haline getirilmiş, günümüze kadar korunmuştur.
Fatihin hocası ve İstanbulun ilk kadısı Sivrihisarlı Hızır Bey, Nasreddin Hocanın sülâlesindendir. Hortu köyünde Hocanın neslinden insanların mezarları bulunmaktadır. Oğlunun mezarı Sivrihisarın Sultana köyündedir. Kendi türbesinin yanında da kızının mezarı vardır. Hakkında bilgi veren kitaplar onun, iki kere evlendiğini, iki kızı ve bir oğlu olduğunu yazmaktadır.
Nasreddin Hoca’nın adı 15. yüzyıldan itibaren yazılı kaynaklara geçmeye başlamıştır. Bugünkü bilgilerimize göre, Nasreddin Hoca’dan söz eden en eski kaynak, Ebül Hayr-i Rumi’nin, Cem Sultan’ın emriyle yazıp, 1480 yılında bitirdiği “Saltuknâme”dir. Orada, Nasreddin Hoca’nın çok tanınmış bir kişi olduğu ve latifelerinin kitap haline getirildiği kaydedilmiştir. Daha sonra, 1511 yılında yazdığı eserinde Mehmet Gazâli (Deli Birader), 1527 yılında yazdığı “Pendnâme”de Güvâhi, 1532 yılında Lâmii Çelebi ve daha sonra Taşlıcalı Yahya Bey, Nasreddin Hoca’dan sözetmişler, bazı fıkralarını yazıya geçirmişlerdir. 16. Yüzyıldan itibaren de Nasreddin Hoca fıkraları kitaplar haline getirilmiştir. Bu kitapların en eskisi olan “ Hikâyet-i Kitab-ı Nasreddin”, 1571 yılında yazılmıştır. Bu kitapta 43 fıkra yer almaktadır. Bugün Türkiye’de ve dünyanın çeşitli kütüphanelerinde toplam 68 Nasreddin Hoca yazması vardır. Maalesef bu yazma kitaplardan sadece 12 tanesi Türkiye’dedir. Diğerleri yabancı ülkelerdeki kütüphanelerde bulunmaktadır.