Nazım Hikmet Ran, Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biridir, siyasi kimliği ve kaleme aldığı eşsiz eserlerden dolayı, kendi döneminde olduğu gibi bu günde çok konuşulan isimler arasındadır Halk arasında mavi gözlü dev olarak bilinen ve Türk halkının gönlünde çok önemli bir yer edinen Nazım Hikmet hakkında bir çok bilgiyi sizler için derledik, bu yazımızda Nazım Hikmet eserleri biyografisi, yaşamı gibi bir çok konuya yer vereceğiz, işte detaylar
Çağdaş Türk Şiirine kattığı bir çok eserle zenginleştiren Nazım Hikmet, aynı zamanda Türk Edebiyatına da eşsiz örnekler veren büyük isimlerden biridir Türk Edebiyatına birçok şiir, masal, roman katan Nazım Hikmet serbest nazımı da ilk kez Türk Edebiyatında uyguyalan şairimizdir
Nazım Hikmet Ran’ın Hayatı
20 Kasım 1901 tarihinde dünyaya gözlerini açan bu eşsiz şairimiz, Selanik’te doğmuştur fakat ailesi tarafından nüfusa 17 Ocak 1902 tarihinde doğdu olarak geçirilmişir 11 yaşında Galatasaray Sultaniyesi’nde ortaokulu okuduğu sıralar da ilk şiiri olan “Feryadı Vatanı yazmıştır 15 yaşına geldiğinde ise Heybeliada Bahriye Mektebi’ne giderek eğitim hayatına orada sürdürmüştür Eğitim hayatına devam ettiği sıralarda Anadolu’da Kurtuluş Savaşının sesi yankılanınca savaşmak için Anadolu’ya gitmiştir
Kurtuluş Savaşının ses getirdiği sırada Anadolu’ya geçen Nazım Hikmet, halkın ve savaşın sorunlarını yakından görerek o güne kadar yeterince farkına varamadığı gerçeklerin farkına varmıştır Bunun üzerine hece ve aruzun ona yetmeyeceğini düşünerek, daha farklı şiir anlayışı benimsemesi gerektiğini düşünmüş ve bu düşüncelerini ise aşağıdaki dizelerle dile getirmiştir; “Anadolu’ya geçtim Millet sıska, Nuh’tan kalma silahı, açlığı ve bitiyle savaşıyordu Yunan ordularına karşı Milleti ve savaşını keşfettim Şaştım, korktum, sevdim ve bütün bunları yazmak gerektiğini sezdim Şiirle yeni şeylerin, şimdiye kadar söylenmemiş şeylerin ifade edilmesi gerektiğini sezdim Bu işte önce beni yeni öze göre yeni bir şekil bulmak meselesi ilgilendirdi İşe kafiyeden başladım Kafiyeleri mısraların sonunda değil de bir sonda bir başta denedim
Nazım Hikmet gerek siyasi görüşleri, gerek siyasi görüşlerini şiilerlerine yansıtmasından
dolayı çok kez tutuklanmış ve şiirleri 50’den fazla dile çevrilmiş, “romantik komünist ve
“mavi gözlü dev diye de anılan, Çağdaş Türk edebiyatında iz bırakan şairlerden biri
olmayı başarmıştır Türk şiirinde özel bir yere sahip olan Nazım Hikmet, şiirleriyle birçok
insanın hayatında önemli bir yere sahip olmuştur Çoğu insanın mutlaka çok sevdiği bir
Nazım Hikmet dizesi vardır Yazdığı her dize herkesi derinden etkiler Tüm yaşamı boyunca bir
çok zorlukla karşı karşıya kalan usta yazar, özellikle siyasi görüşünden dolayı birçok kez
yargılanmış, Türkiye’deki yaşamının bir kısmını hapiste geçirmiş ve son olarak sürgün edilmiştir
Bahriye Mektebi’nde okuduğu sıralar da aşırıya kaçan davranışlarından dolayı okuldan ayrılmak zorunda kalan Nazım Hikmet, eğitim hayatı boyunca çok iyi bir eğitim almıştır Aldığı edebiyat eğitimi öğretmen olmasına sebep olmuş ve Bolu’da öğretmenlik yapmıştır Fakat öğretmen olmayı istemeyen Nazım Hikmet, Moskova’ya gitme kararı almış ve Moskova’ya giderek siyasi bilimler ve iktisat gibi bir çok eğitim almıştır
Nazım Hikmet Ran 1930 yıllarında hayatına giren ve hayatının aşkı olarak tabir ettiği Piraye Hanım ile evlenme kararı almış, fakat o süreçteki meydana gelen tutuklanma gibi olayların etkisinden dolayı ertelenen evlilik kararı 31 Ocak 1935 yılında gerçekleşmiştir Piraye Hanımdan daha önce 2 evlilik yaptığı söylenen Nazım Hikmet’in ilk eşinin adı Nüzhet Hanım olan bir Türk vatandaşı, ikinci eşinin ise adı DrLena olan bir Rus vatandaşı olduğu söylenmektedir Bazı yaşadığı çeliştli sebeplerden dolayı iki evliliğine de son veren Nazım Hikmet, Piraye Hanım ile evlenmiştir Piraye’yi hayatımın aşkı diye tabir eden Nazım Hikmet ona dair birçok eser yazmıştır
Nazım hikmet ilk kitabı
İlk şiir kitabı olan Kanunisani’yi 1924 tarihinde Moskova’da yayınlayan Nazım Hikmet, aynı yıl sınırdan gizlice Türkiye’ye gelerek Aydınlık isimli dergide çalışmaya başlamış ve şiirlerine bu dergide yayınlayarak yer vermiştir Dergide yayınların şiirlerin içeriği sebebiyle Nazım Hikmet’e yaklaşık 15 yıl hapis cezası verilmiş ve bu da onun tekrar Moskova’ya dönmesine sebep olmuştur 1928 yılında çıkan aftan yararlanan şairimiz Türkiye’ye dönüş yapıp, tanınmasında büyük yere sahip olan Resimli Ay Dergisinde çalışma kararı alıp burada işe başlamıştır
Nazım Hikmet hapis cezaları
Nazım Hikmet yine yazdığı şiirlerdeki siyasi içeriğinden dolayı 1938 yılında 28 yıl hapis cezası kararı alınmıştır Bunun üzerine Çankırı,İstanbul ve Bursa cezaevlerinde kalmış ve 12 yıl sonra çıkarılan af ile cezasının üçte ikisi affedilmiştir Nazım Hikmet cezaevinden çıkmasına 2 sene kala kendisini sürekli ziyarete gelen dayısının kızı Münevver’e aşık olmuştur Piraye ile boşanma kararı alan Nazım Hikmet, Münevver ile evlenmiştir Öldürülüceğini düşünen Nazım Hikmet, 14 yıl hapis cezasından sonra cezaevinden çıkarak Moskova’ya tekrar dönmüştür
Nazım Hikmet’in vatandaşlıktan çıkarılması
Moskova’ya tekrar dönmesinden dolayı Türk vatandaşlığından çıkarılan Nazım Hikmet, Polonya vatandaşlığına geçme kararı alıp Borzecki soyadını almıştır 1963 yılında Moskovo’da kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yummuştur ve Moskovo’da defnedilmiştir Ölümünden 46 yıl önce Türk vatandaşlığından çıkarılan Nazım Hikmet, 5 Ocak tarihinde Bakanlar Kurulunun aldığı kararla Türk vatandaşlığına iade edilmiştir
Nazım hikmet eserleri
Nazım Hikmet denilince zihinlerde canlanan öncelikle memleket aşkı sonrasında ise aşık olduğu kadınlara yazdığı eşsiz eserler gelir Ülkesine bağlılıyla bilinen bu usta şairin sürgün edilmesi ve bunu eserlerine yansıtması kadar aşka dair yazdığı eserlerde herkesin gönlünde taht kurmuştur En önemli eserlerden biri olan Piraye’ye Mektuplar kitabı ise Nazım Hikmet’in en unutulmaz eserleri arasında ilk sırayı almıştır Nazım Hikmet’in tüm yaşamı boyunca yazdığı tüm eserleri iki gruba ayırarak derledik
Nazım Hikmet’in Ölmeden Önce Yayınlanan Eserleri
Dağların Havası, 1925
Güneşi İçenlerin Türküsü, 1928
835 Satır, 1929
Jokond ile SiYau, 1929
Varan 3, 1930
1+1 1, 1930
Sesini Kaybeden Şehir, 1932
Gece Gelen Telgraf, 1932
Benerci Kendini Niçin Öldürdü? 1932
Bir Ölü Evi, 1932
Kafatası, 1932
Orman Cücelerinin Sergüzeşti, 1932
Unutulan Adam, 1934
Portreler, 1935
TarantaBabu’ya Mektuplar, 1935
Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı, 1936
İt Ürür Kervan Yürür, 1936
Milli Gurur, 1936
Sovyet Demokrasisi, 1936
Alman Faşizmi ve Irkçılığı, 1936
Kurtuluş Savaşı Destanı, 1937
Yeşil Elmalar, 1938
La Fontaine’den Masallar, 1949
Nazım Hikmet’in Ölümünden Sonra Yayınlanan Eserleri
Saat 21 – 22 Şiirleri, 1965
Enayi, 1965
Ferhad ile Şirin, 1965
İnek, 1965
İstasyon, 1965
Kan Konuşmaz, 1965
Yolcu, 1965
Yaşamak Hakkı, 1966
Bu Bir Rüyadır, 1966
Henüz Vakit Varken Gülüm, 2008
Öteki Defter, 2008
Büyük İnsanlık, 2011
Piraye’ye Mektuplar 1, 1998
Piraye’ye Mektuplar 2, 1998
Sanat ve Edebiyat Üstüne, 1998
Bizim Radyoda Nazım Hikmet, 2002
Yatar Bursa Kalesinde, 1991
Sanat, Edebiyat, Kültür, Dil, 1992
Çankırı’dan Piraye’ye Mektuplar, 2010
Bütün Şiirleri, 2007
Çağdaş Türk Şiirine kattığı bir çok eserle zenginleştiren Nazım Hikmet, aynı zamanda Türk Edebiyatına da eşsiz örnekler veren büyük isimlerden biridir Türk Edebiyatına birçok şiir, masal, roman katan Nazım Hikmet serbest nazımı da ilk kez Türk Edebiyatında uyguyalan şairimizdir
Nazım Hikmet Ran’ın Hayatı
20 Kasım 1901 tarihinde dünyaya gözlerini açan bu eşsiz şairimiz, Selanik’te doğmuştur fakat ailesi tarafından nüfusa 17 Ocak 1902 tarihinde doğdu olarak geçirilmişir 11 yaşında Galatasaray Sultaniyesi’nde ortaokulu okuduğu sıralar da ilk şiiri olan “Feryadı Vatanı yazmıştır 15 yaşına geldiğinde ise Heybeliada Bahriye Mektebi’ne giderek eğitim hayatına orada sürdürmüştür Eğitim hayatına devam ettiği sıralarda Anadolu’da Kurtuluş Savaşının sesi yankılanınca savaşmak için Anadolu’ya gitmiştir
Kurtuluş Savaşının ses getirdiği sırada Anadolu’ya geçen Nazım Hikmet, halkın ve savaşın sorunlarını yakından görerek o güne kadar yeterince farkına varamadığı gerçeklerin farkına varmıştır Bunun üzerine hece ve aruzun ona yetmeyeceğini düşünerek, daha farklı şiir anlayışı benimsemesi gerektiğini düşünmüş ve bu düşüncelerini ise aşağıdaki dizelerle dile getirmiştir; “Anadolu’ya geçtim Millet sıska, Nuh’tan kalma silahı, açlığı ve bitiyle savaşıyordu Yunan ordularına karşı Milleti ve savaşını keşfettim Şaştım, korktum, sevdim ve bütün bunları yazmak gerektiğini sezdim Şiirle yeni şeylerin, şimdiye kadar söylenmemiş şeylerin ifade edilmesi gerektiğini sezdim Bu işte önce beni yeni öze göre yeni bir şekil bulmak meselesi ilgilendirdi İşe kafiyeden başladım Kafiyeleri mısraların sonunda değil de bir sonda bir başta denedim
Nazım Hikmet gerek siyasi görüşleri, gerek siyasi görüşlerini şiilerlerine yansıtmasından
dolayı çok kez tutuklanmış ve şiirleri 50’den fazla dile çevrilmiş, “romantik komünist ve
“mavi gözlü dev diye de anılan, Çağdaş Türk edebiyatında iz bırakan şairlerden biri
olmayı başarmıştır Türk şiirinde özel bir yere sahip olan Nazım Hikmet, şiirleriyle birçok
insanın hayatında önemli bir yere sahip olmuştur Çoğu insanın mutlaka çok sevdiği bir
Nazım Hikmet dizesi vardır Yazdığı her dize herkesi derinden etkiler Tüm yaşamı boyunca bir
çok zorlukla karşı karşıya kalan usta yazar, özellikle siyasi görüşünden dolayı birçok kez
yargılanmış, Türkiye’deki yaşamının bir kısmını hapiste geçirmiş ve son olarak sürgün edilmiştir
Bahriye Mektebi’nde okuduğu sıralar da aşırıya kaçan davranışlarından dolayı okuldan ayrılmak zorunda kalan Nazım Hikmet, eğitim hayatı boyunca çok iyi bir eğitim almıştır Aldığı edebiyat eğitimi öğretmen olmasına sebep olmuş ve Bolu’da öğretmenlik yapmıştır Fakat öğretmen olmayı istemeyen Nazım Hikmet, Moskova’ya gitme kararı almış ve Moskova’ya giderek siyasi bilimler ve iktisat gibi bir çok eğitim almıştır
Nazım Hikmet Ran 1930 yıllarında hayatına giren ve hayatının aşkı olarak tabir ettiği Piraye Hanım ile evlenme kararı almış, fakat o süreçteki meydana gelen tutuklanma gibi olayların etkisinden dolayı ertelenen evlilik kararı 31 Ocak 1935 yılında gerçekleşmiştir Piraye Hanımdan daha önce 2 evlilik yaptığı söylenen Nazım Hikmet’in ilk eşinin adı Nüzhet Hanım olan bir Türk vatandaşı, ikinci eşinin ise adı DrLena olan bir Rus vatandaşı olduğu söylenmektedir Bazı yaşadığı çeliştli sebeplerden dolayı iki evliliğine de son veren Nazım Hikmet, Piraye Hanım ile evlenmiştir Piraye’yi hayatımın aşkı diye tabir eden Nazım Hikmet ona dair birçok eser yazmıştır
Nazım hikmet ilk kitabı
İlk şiir kitabı olan Kanunisani’yi 1924 tarihinde Moskova’da yayınlayan Nazım Hikmet, aynı yıl sınırdan gizlice Türkiye’ye gelerek Aydınlık isimli dergide çalışmaya başlamış ve şiirlerine bu dergide yayınlayarak yer vermiştir Dergide yayınların şiirlerin içeriği sebebiyle Nazım Hikmet’e yaklaşık 15 yıl hapis cezası verilmiş ve bu da onun tekrar Moskova’ya dönmesine sebep olmuştur 1928 yılında çıkan aftan yararlanan şairimiz Türkiye’ye dönüş yapıp, tanınmasında büyük yere sahip olan Resimli Ay Dergisinde çalışma kararı alıp burada işe başlamıştır
Nazım Hikmet hapis cezaları
Nazım Hikmet yine yazdığı şiirlerdeki siyasi içeriğinden dolayı 1938 yılında 28 yıl hapis cezası kararı alınmıştır Bunun üzerine Çankırı,İstanbul ve Bursa cezaevlerinde kalmış ve 12 yıl sonra çıkarılan af ile cezasının üçte ikisi affedilmiştir Nazım Hikmet cezaevinden çıkmasına 2 sene kala kendisini sürekli ziyarete gelen dayısının kızı Münevver’e aşık olmuştur Piraye ile boşanma kararı alan Nazım Hikmet, Münevver ile evlenmiştir Öldürülüceğini düşünen Nazım Hikmet, 14 yıl hapis cezasından sonra cezaevinden çıkarak Moskova’ya tekrar dönmüştür
Nazım Hikmet’in vatandaşlıktan çıkarılması
Moskova’ya tekrar dönmesinden dolayı Türk vatandaşlığından çıkarılan Nazım Hikmet, Polonya vatandaşlığına geçme kararı alıp Borzecki soyadını almıştır 1963 yılında Moskovo’da kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yummuştur ve Moskovo’da defnedilmiştir Ölümünden 46 yıl önce Türk vatandaşlığından çıkarılan Nazım Hikmet, 5 Ocak tarihinde Bakanlar Kurulunun aldığı kararla Türk vatandaşlığına iade edilmiştir
Nazım hikmet eserleri
Nazım Hikmet denilince zihinlerde canlanan öncelikle memleket aşkı sonrasında ise aşık olduğu kadınlara yazdığı eşsiz eserler gelir Ülkesine bağlılıyla bilinen bu usta şairin sürgün edilmesi ve bunu eserlerine yansıtması kadar aşka dair yazdığı eserlerde herkesin gönlünde taht kurmuştur En önemli eserlerden biri olan Piraye’ye Mektuplar kitabı ise Nazım Hikmet’in en unutulmaz eserleri arasında ilk sırayı almıştır Nazım Hikmet’in tüm yaşamı boyunca yazdığı tüm eserleri iki gruba ayırarak derledik
Nazım Hikmet’in Ölmeden Önce Yayınlanan Eserleri
Dağların Havası, 1925
Güneşi İçenlerin Türküsü, 1928
835 Satır, 1929
Jokond ile SiYau, 1929
Varan 3, 1930
1+1 1, 1930
Sesini Kaybeden Şehir, 1932
Gece Gelen Telgraf, 1932
Benerci Kendini Niçin Öldürdü? 1932
Bir Ölü Evi, 1932
Kafatası, 1932
Orman Cücelerinin Sergüzeşti, 1932
Unutulan Adam, 1934
Portreler, 1935
TarantaBabu’ya Mektuplar, 1935
Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı, 1936
İt Ürür Kervan Yürür, 1936
Milli Gurur, 1936
Sovyet Demokrasisi, 1936
Alman Faşizmi ve Irkçılığı, 1936
Kurtuluş Savaşı Destanı, 1937
Yeşil Elmalar, 1938
La Fontaine’den Masallar, 1949
Nazım Hikmet’in Ölümünden Sonra Yayınlanan Eserleri
Saat 21 – 22 Şiirleri, 1965
Enayi, 1965
Ferhad ile Şirin, 1965
İnek, 1965
İstasyon, 1965
Kan Konuşmaz, 1965
Yolcu, 1965
Yaşamak Hakkı, 1966
Bu Bir Rüyadır, 1966
Henüz Vakit Varken Gülüm, 2008
Öteki Defter, 2008
Büyük İnsanlık, 2011
Piraye’ye Mektuplar 1, 1998
Piraye’ye Mektuplar 2, 1998
Sanat ve Edebiyat Üstüne, 1998
Bizim Radyoda Nazım Hikmet, 2002
Yatar Bursa Kalesinde, 1991
Sanat, Edebiyat, Kültür, Dil, 1992
Çankırı’dan Piraye’ye Mektuplar, 2010
Bütün Şiirleri, 2007