Normale Dönmek İçin Psikolojimiz Hazır Mı?

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
Sadece ülkemizi değil dünyayı etkisi altına alan bir pandemi döneminden geçiyoruz. Koronavirüs ile mücadele ettiğimiz şu dönemde, imkan dahilinde hepimiz uzun zaman evlerimizde kaldık, bu dönemin sınırlamalarını ve kaygılarını yaşadık. Şu günlerde de yaklaşık üç aylık bir süreci geride bırakırken yeniden normal hayatımıza geri dönüşe başladık. Normal hayata dönüş sürecinde eskiye oranla bazı farklılıklar bizi bekliyor tabi ki. Sosyal mesafeye dikkat etmek, maske kullanımı, hijyen kurallarına riayet etmek gibi davranışlar normal hayatımıza yeni normaller olarak ekleniyor.

‘Yeni normal ne demek?’, ‘Ne kadar sürecek?’, ‘Acaba eski normalimize dönebilecek miyiz?’ gibi sorular hepimizin zihnini meşgul ediyor. Yeni normali en basit haliyle, geçtiğimiz pandemi sürecini en az hasarla atlatmamızı sağlayacak kuralları barındıran ama normal hayatımızı da yaşamamıza ve sosyal hayatımızı sürdürmemize olanak sağlayacak değişimler olarak tanımlayabiliriz. Virüsün ne kadar süreceği uzmanlar tarafından hala tartışılan bir nokta olmakla birlikte, bizler de tedavisinin bulunduğu zamana kadar süreceğini öngörebiliyoruz. O zamana kadar yeni normali en sağlıklı şekliyle yaşar, bize düşen sorumlulukları kendimiz için de sevdiklerimiz için de toplumumuz için de yerine getirmeye özen gösterirsek, bir gün tekrar eski normalimize dönebileceğimizi bilmeliyiz. Tabi ki bu sürecin bizde bıraktığı, rutinimize eklenen noktalar da olacaktır ki zaten her yaşanan gün bize de yaşamımıza da değişimler katıyor biz fark etmesek de. Bu noktadan baktığımızda geçirdiğimiz bu sürecin de bize bıraktığı yenilikler olacaktır muhakkak.

Peki biz bu sürece psikolojik olarak hazır mıyız? Normalleşme süreci, ‘Yeni normal’ tanımı bize ne hissettiriyor?

Bir yandan yaklaşık üç aylık bir sürecin sonunda evlerimizden çıkabilmek, evden çalışan kişilerin artık iş ortamlarına dönmeye başlaması, sosyal mesafeye uyarak da olsa ailelerimizle, arkadaşlarımızla, sevdiklerimizle bir araya gelebilmek bizlere iyi geldi. Ancak burada şöyle bir nokta var, her ne kadar evlerimizde kalmaktan sıkılmış, sevdiklerimizle kavuşmayı istemiş olsak da eski rutinlerimize yeni normalin kuralları ile dönmek, sınırlanmak, devam eden bir pandemi sürecinin olması ve ne zaman biteceğinin bilinmemesi birçoklarımız için hala kaygı oluşturabilecek bir durum. Bu noktada şunu unutmamalıyız ki yeni normalin kurallarını uyguladığımız sürece normal hayatımıza dönmekte çekinmemize neden olacak bir şey olmadığı uzmanlar tarafından sık sık ifade ediliyor.

Bu noktada almamız gereken sorumluluklarımız var ve bu sorumlulukları aldığımız müddetçe kendi sağlığımızı da sevdiklerimizin sağlığını da toplum sağlığını da koruyabiliriz. Belki bu yeni kurallar bizleri rutinimize dönerken sıkabilir, tamamen eskiye dönemeyeceğimizi hissetmemize neden olabilir, endişe ve kaygı seviyemizi yükseltebilir ancak bu noktada unutmamamız gereken bir nokta var ki bir gün bu hastalığın tedavisi bulunacak, süreç bizi yorsa da bir gün bitecek ve o zamana kadar elimizden gelen şey kurallara uymak.

Kaygılarla boğuşup, endişelerimizi kendimize yük etmeden önce düşünmemiz gereken şey, şuan çözüm bulamasak da önleyici noktaları biliyor olmamız; uyduğumuz kuralların koruyuculuğu burada en önemli noktamız ki uyduğumuz taktirde kendimizi ve toplum sağlığını koruyabileceğimizi bilmek bizleri rahatlatacak nokta olmalı.

Yalnız bu süreçte yeni normalin kurallarına uyan kişilerin yanında esneten hatta uymayan kişilerin olduğunu da görmekteyiz. Bu kişiler genel olarak ‘Bana bir şey olmaz’, ‘Ne olursa olsun’ ya da ‘Çok abartılıyor bu virüs olayı, başka nedenlerle de bir sürü insan ölüyor’ diyebilen kişiler ve süreçte hem yetkilileri hem de kurallara uyarak normal hayatlarına dönmeye çalışan kişileri zor duruma sokuyorlar. Bu süreçte gerekli mercilerin çabaları muhakkak önemli ama şuan kurallara uyma konusunda her bireyin kendi otokontrolünü sağlaması en önemli noktamız. Toplum olarak birbirimize dair sorumluluklarımız hep vardı ama şu süreçte bu sorumluluklar daha da arttı. Uyulması gereken kurallara uyulmadığı taktirde sadece kendi sağlığımızı tehlikeye atmış olmuyoruz. Yani uymadığımız her kural toplumsal bir etki de yapıyor. Hem virüsün yayılımı noktasında hem de insanların tekrar sosyal hayatlarına adapte olurken kaygı yaşamaları noktasında bu kişiler maalesef olumsuz etki oluşturabiliyorlar.

Kuralları uygulamayan kişilerin dünyayı etkisi altına almış ve hala artış ve ölüm oranları ile tehlikeli görünen bir virüsü dikkate alma konusunda daha özenli olmaları gerekiyor. Evet zor ve sonu belirsiz bir süreçten geçiyoruz. Evde kaldığımız aylar boyunca sıkıldık ve psikolojik olarak etkilendik. Artık eski düzenimize yeni normalin kuralları olmadan geçmek istiyoruz ama süreç hala sürerken biraz daha sabretmemiz gerekiyor. Bu kişilerin virüsü ve etkilerini yok sayarak kendilerini de toplum sağlığını da riske attıklarını fark ederek kurallara uyma noktasında daha kontrollü olmaları gerekiyor. Yeniden evlerde kalmamıza neden olacak bir atak dönemi yaşamamak için, toplumsal olarak yeni normalin kurallarına uymamız gerekiyor. Kurallara uymadığımız zaman sadece kendimizin etkilenmeyeceğini, virüsü yayarak çevremizdeki tanıdık tanımadık kişileri etkileyeceğimizi bilerek hareket etmek şuan her bireyin insanlık vazifesidir.

Yaşadığımız sürecin zorluğu, uzun zamandır evde kalışımız, sonu bilinmez bir yolda yürüyor oluşumuz tabi ki kaygı verici ve psikolojik olarak yorucu olabilir ama önlemler noktasında esnetmek, bir şey olmayacağını düşünmek ya da abartıldığını düşünmek şu süreçte kendi sağlığımız için de toplum sağlığı için de doğru bir durum değil. Bu noktada durumu daha önemseyerek yol almamız ve kuralları esnetmeden ve es geçmeden devam etmemiz daha sağlıklı günler için ön koşulumuzdur.

Uzun vadede sürekli evde kalmanın psikolojik olarak bizi yıprattığını es geçmeyerek normal hayatımıza yeni normalin kuralları ile adapte olmaya alışmamız gereken zamanları yaşıyoruz. Bu süreçte hepimiz birbirimize bağlı olsak da bireysel olarak önlemlerimizi aldığımız sürece, çevremizde kurallara uymayan kişiler olduğu zaman uyararak, uyarılarımız etkili olmuyorsa ortamdan imkan doğrultusunda uzaklaşarak ya da gerekli mercilere şikayetlerimizi yaparak yola devam etmemiz gerekiyor. İlk önceliğimiz bizim bireysel olarak kurallara uymamız. Kurallara uyduğumuz sürece süreci hem bedenen hem de ruhsal olarak sağlıklı bir şekilde geçirmemiz kolaylaşacaktır.
 
Üst Alt