Son konular

Nuh Tufanı

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Nuh Tufanı
Kavimlerin helakı
Kavim Helakı




Kuran'da helak edildiği haber verilen kavimlerin bircoğunun izlerine gunumuzde rastlanılması bir tesaduf değildir Arkeolojik verilerden anlaşılmaktadır ki, bir kavmin ortadan kaybolması ne kadar ani olursa, buna ait bulgu elde edilmesi şansı da o kadar fazla olmaktadır

Bir uygarlığın birdenbire ortadan kalkması durumunda ki bu bir doğal felaket, ani bir goc veya bir savaş sonucu olabilir bu uygarlığa ait izler cok daha iyi korunmaktadır İnsanların icinde yaşadıkları evler ve gunluk hayatta kullandıkları eşyalar, kısa bir zaman icinde toprağın altına gomulmektedir Boylece bunlar, uzunca bir sure insan eli değmeden saklanmakta ve gunışığına cıkartılmalarıyla gecmişteki yaşam hakkında onemli ipucları sunmaktadırlar

İşte Nuh Tufanıyla ilgili bircok delilin gunumuzde ortaya cıkarılması bu sayede olmuştur MO 3000 yılları civarında gercekleştiği duşunulen Tufan, tum bir uygarlığı bir anda yok etmiş ve bunun yerine tamamen yeni bir uygarlık kurulmasını sağlamıştır Boylece Tufan'ın acık delilleri, bizlerin ibret alması icin binlerce yıl boyunca korunmuştur

Mezopotamya Ovası'nı etkisi altına alan Tufan'ı araştırmak icin yapılmış bircok kazı vardır Bolgede yapılan kazılarda başlıca dort şehirde buyuk bir tufan sonucu gercekleşmiş olabilecek sel felaketinin izlerine rastlanmıştır Bu şehirler Mezopotamya Ovası'nın onemli şehirleri Ur, Uruk, Kiş ve Şuruppak'tır

Bu şehirlerde yapılan kazılar, bunların tumunun MO 3000'li yıllar civarında bir sele maruz kaldıklarını gostermektedirOnce Ur şehrinde yapılan kazıları ele alalım

Gunumuzde TelEl Muhayer olarak isimlendirilen Ur şehrinde yapılan kazılarda ele gecirilen medeniyet kalıntılarının en eskisi MO 7000'li yıllara kadar uzanmaktadır İnsanların ilk uygarlık kurdukları yerlerden birisi olan Ur şehri, tarih boyunca bircok medeniyetin birbiri ardına gelip gectiği bir yerleşim bolgesi olmuştur

Ur şehrinde yapılan kazılarda ortaya cıkartılan arkeolojik bulgular, buradaki medeniyetin cok buyuk bir sel felaketi sonunda kesintiye uğradığını, daha sonra zaman icinde tekrar yeni uygarlıkların meydana cıkmaya başladığını gostermektedir Bu bolgede ilk kazıyı yapan kişi, British Museum'dan R H Hall'dur Hall'den sonra kazıyı yurutme gorevini devralan Leonard Woolley, British Museum ve Pennsylvania Universitesi tarafından ortaklaşa yurutulen bir kazı calışmasına da başkanlık etmiştir Woolley'in yuruttuğu ve dunya capında buyuk sansasyon yaratan kazı calışmaları 1922'den 1934 yılına kadar surdurulmuştur

Sir Woolley'in kazıları Bağdat ile Basra Korfezi arasındaki colun ortalarında gercekleşti Ur şehrinin ilk kurucuları, Kuzey Mezopotamya'dan gelmiş olan ve kendilerine Ubaidyenismini veren bir halktı Bu halka dair bilgi elde etmek icin detaylı kazılar başlatıldı Reader's Digest dergisinde Woolley'in kazıları şoyle anlatılıyor:

Kazı yapılan bolgede, derine inildikce cok onemli bir buluntu ortaya cıkarılmıştı, bu Ur şehrinin krallar mezarlığıydı Araştırmacılar Sumer krallarının ve soyluların gomulmuş olduğu bu mezarlıkta bircok efsanevi sanat eserlerine rastladılar Miğferler, kılıclar, muzik aletleri, altından ve kıymetli taşlardan yapılmış sanat yapıtları Bunlardan cok daha onemli olan başka şeyler de vardı; kil tabletlere hayret verici bir ustalık ve beceriyle, yuksek bir teknikle pres edilmiş tarihsel kayıtlar Araştırmacılar, Ur'da kral listelerindeki aynı adları taşıyan yazılar bulmuş, hatta bunların arasında Ur'un ilk krallık ailesini kuran kişinin adına rastlamıştı Woolley, mezarlığın ilk Ur Hanedanlığı'ndan once başladığı neticesine vardı Bu nedenle, son derece gelişmiş bir medeniyetin ilk hanedandan daha onceleri var olduğu sonucuna vardı

Kanıtın iyice incelenmesinden sonra Woolley kazıyı daha derinlere, mezarların altına doğru ilerletmeye karar verdi İşciler camur olmuş tuğlaların icinden bir metre kadar derine daldılar ve canak comlekleri cıkarmaya başladılar Ve sonra birdenbire herşey durduWoolley boyle yazıyordu Artık ne canak, ne comlek, ne kul vardı, yalnız suyun getirdiği temiz camur

Woolley kazıya devam etti, iki bucuk metre kadar temiz kil tabakasından gecilerek derine dalındı ve sonra birdenbire işciler, tarihcilerin son Taş Devri kulturu olarak isimlendirdiği bu devrin insanları tarafından yapılmış zımpara taşından aletler ve canak comlek parcalarına rastladılar Camur iyice temizlenince altında kalmış bir medeniyet ortaya cıktı Bu durum, bolgede buyuk bir su baskınının meydana geldiğini gosteriyordu Ayrıca mikroskobik analiz, temiz kilden kalın bir katmanın, eski Sumer uygarlığını yok edecek kadar buyuk bir tufan tarafından buraya yığılmış olduğunu gosteriyordu Gılgamış Destanı ile Nuh'un oykusu, Mezopotamya Colu'nde kazılan bir kuyuda ortak bir kaynakta birleşmiş oluyordu1

Ayrıca Max Mallowan kazıyı yuruten Leonard Woolley'in duşuncelerini şoyle aktarıyordu:

Woolley, tek bir zaman diliminde oluşmuş boylesine buyuk bir mil kutlesinin sadece cok buyuk bir sel felaketinin sonucu olabileceğini belirterek; Sumer Ur'u ile AlUbaid'in boyalı canak comlek kullanan halkı tarafından kurulan kenti ayıran sel tabakasını, efsanevi Tufan'ın kalıntıları olarak tanımladı2

Arkeolojik bulgulara gore Nuh Tufanı Mezopotamya ovasında meydana gelmişti Ovanın o zamaki şekli bugunkunden farklıydı Ustteki grafikte ovanın bugunku sınırları kırmızı kesik cizgiyle belirtilmiştir Kırmızı cizginin gerisinde kalan geniş bolgenin ise o zamanlar denize dahil olduğu bilinmektedir

Bu veriler, Tufan'ın etkilediği yerlerden birinin Ur şehri olduğunu gosteriyordu Alman arkeolog Werner Keller de soz konusu kazının onemini şoyle ifade etmişti: Mezopotamya'da yapılan arkeolojik kazılarda balcıklı bir tabakanın altından şehir kalıntılarının cıkması burada bir sel olduğunu ispatlamış oldu3

Tufan'ın izlerini taşıyan bir başka Mezopotamya şehri ise gunumuzde Tel ElUhaymer olarak isimlendirilen, Sumerlilerin Kiş şehridir Eski Sumer kayıtlarında, bu şehir Buyuk Tufan'dan sonra başa gecen ilk hanedanlığın başkentiolarak nitelendirilmektedir4

Gunumuzde Tel ElFara olarak adlandırılan Guney Mezopotamya'daki Şuruppak kenti de Tufan'ın acık izlerini taşımaktadır Bu kentteki arkeolojik calışmalar 19202430 yılları arasında Pennsylvania Universitesi'nden Erich Schmidt tarafından yurutuldu Kazılarda MO 30002000 yılları arasında var olan bir uygarlığın doğuşu ve gelişmesi değişik tabakalarda rahatlıkla izlenebiliyordu Civi yazılı kayıtlardan anlaşılan oydu ki, bu bolgede MO 3000'li yıllarda, kulturel olarak oldukca gelişmiş bir halk yaşıyordu5

Asıl onemli nokta ise, bu şehirde de MO 30002900 yılları civarında buyuk bir sel felaketinin gercekleştiğinin anlaşılmasıydı Schmidt'in calışmalarını anlatan Mallowan şoyle diyor:

Schmidt 45 metre derinlikte kil ve kum karışımı sarı topraktan bir tabakaya erişti (bu tabaka selle beraber oluşmuştu) Bu tabaka, hoyuk kesitine gore ova seviyesine yakın bir duzeyde yer alıyordu ve hoyuğun her yerinde izlenebiliyorduCemdet Nasr donemini Eski Krallık doneminden ayıran kil ve kum karışımı tabakayı Schmidt tamamen nehir kokenli bir kumolarak tanımlayarak Nuh Tufanı ile ilişkilendirdi6

Sir Leonard Woolley'in Mezopotamya ovasında yaptığı kazı bu bolgede toprağın derinliklerinde 25 metre kalınlığında bir camurkil tabakanın varlığını ortaya koydu Bu camurkil tabaka, buyuk olasılıkla Tufan anında sularn taşıdğı kil kutleleriydi ve dunyada sadece Mezopotamya ovasının altında vardı Bu tespit, Tufan'ın yalnızca Mezopotamya ovasında gercekleştiğinin onemli bir kanıtını oluşturdu

Kısacası Şuruppak kentinde yapılan kazılarda da yaklaşık MO 30002900 yıllarına rastgelen bir selin kalıntıları ortaya cıkartılmıştı Diğer şehirlerle beraber Şuruppak kenti de muhtemelen Tufan'dan etkilenmişti7

Tufan'dan etkilendiğine dair elde kanıtlar olan son yerleşim birimi, Şuruppak'ın guneyinde yer alan ve gunumuzde Tel ElVarka olarak isimlendirilen Uruk kentidir Bu kentte de diğerleri gibi bir sel tabakasına rastlanmıştır Bu sel tabakası da, MO 30002900'li yıllarla tarihlendirilmektedir8

Bilindiği gibi Dicle ve Fırat nehirleri Mezopotamya'yı boydan boya kesmektedir Anlaşılan odur ki, olay anında, bu iki nehir ve irili ufaklı butun su kaynakları taşmış, bunlar yağmur sularıyla birleşerek buyuk bir su baskını oluşturmuşlardır Kuran'da olay şoyle anlatılır:

Biz de 'bardaktan boşanırcasına akan' bir su ile goğun kapılarını actık Yeri de coşkun kaynaklar halinde fışkırttık Derken su, takdir edilmiş bir işe karşı birleşti (Kamer Suresi, 1112)

Gercek şu ki, su taştığı zaman, o gemide biz sizi taşıdık (Hakka Suresi, 11)

Aslında felaketin gercekleşmesine neden olan oğeler tek tek ele alındığında hepsi gayet doğal olaylardır Tum bu olayların aynı anda olması ve Hz Nuh'un da kavmini boyle bir felaket icin uyarması, olayın mucizevi yonunu oluşturur

Yapılan calışmalar sonucu elde edilen ipucları değerlendirildiğinde Tufan'ın oluştuğu alanın boyutlarının yaklaşık olarak doğudan batıya (genişlik) 160 km, kuzeyden guneye (boy) 600 km olduğu ortaya cıkmaktadır Bu tespit de, Tufan'ın tum Mezopotamya ovasını kapladığını gostermektedir Tufan'ın izlerini taşıyan Ur, Uruk, Şuruppak ve Kiş şehirleri dizilimini incelediğimiz zaman bunların bir hat uzerinde yer aldığını goruruz Oyleyse Tufan, bu dort şehri ve cevresini etkilemiş olmalıdır Ayrıca MO 3000'li yıllarda Mezopotamya ovasının coğrafi yapısının gunumuzdekinden daha farklı olduğunu soylemek gerekir O devirlerde Fırat nehrinin yatağı, bugunkune gore daha doğuda bulunmaktaydı; bu akış rotası da Ur, Uruk, Şuruppak ve Kiş'ten gecen bir hatta denk geliyordu Kuran'da belirtilen yeryuzu ve gokyuzu pınarlarının acılmasıyla, anlaşıldığına gore, Fırat nehri taşmış ve yukarıda belirtilen bu dort şehri yerle bir ederek yayılmıştı


ALıntıdır
 

Similar threads

  • Soru
Nuh Tufanı Dünyayı Yeryüzünü Kaplamış mıdır? Nuh tufanı, bütün dünyayı/yeryüzünü kaplamış mıdır? İnsanlığın soyu Hz. Nuh'un oğullarından mı devam etmiştir? Hz. Nuh bugünkü Irak topraklarında bulunan Kufe’de ikamet ediyordu. Kavmi de o bölgede yaşıyordu. Bunlar inançsızlık ve dalalette çok...
Cevaplar
0
Görüntüleme
15
  • Soru
Hz. Nuh (as)'ın Hayatı Hakkında Bilgi Verir misiniz? Hz. Nuh bugünkü Irak topraklarında bulunan Kufe’de ikamet ediyordu. Kavmi de o bölgede yaşıyordu. Bunlar inançsızlık ve dalalette çok ileri gitmişlerdi. Bu kavmin sapıklıktan kurtulup hidayete ermesi için Cenab-ı Hak Hz. Nuh’a peygamberlik...
Cevaplar
0
Görüntüleme
9
  • Soru
Mezopotamya medeniyetlerinin dunya medeniyetine katkısı Mezopotamya, Turkiye'nin Guneydoğu Anadolu Bolgesinden Basra Korfezine kadar uzanan Fırat Nehri ve Dicle Nehri arasında kalan bolgenin ilk cağdaki adıdır Bu bolge; Goc yollarının uzerinde olması Topraklarının verimli olması İkliminin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
55
  • Soru
Tarihler Ve Cağlar,İlk buluntular,Ortadoğu'daki buluntular Tarihler Ve Cağlar,Truva ve Girit Tarihler Ve Cağlar,Su altındaki kalıntılar Tarihler ve cağlar Arkeologların yapması gereken en onemli işlerden biri, ulaştıkları buluntuların hangi donemden kaldığını saptamaktır Bu buluntular...
Cevaplar
0
Görüntüleme
11
  • Soru
Tekerleği kim ve ne zaman icat etti? Tekerlek milattan once 3500 yılında Mezopotomyalılar tarafından bulunmuştur denilse de; Tekerleğin icadı ile ilgili kesin bir tarih bulunmamaktadır Bir başka ifadeyle, tekerleğin icadına dair tarihsel hicbir belge mevcut değildir Ancak bu aracın gunumuze...
Cevaplar
0
Görüntüleme
13
Üst Alt