Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Köksal Binnetoğlu, çocuklarda obezitenin kalp yükünü artırdığını belirti.
Kalp hastalıklarının teşhisinde son yıllarda teknolojinin gelişmesi ile ciddi ilerlemeler kaydedildiğini söyleyen Binnetoğlu, “Artık çocuk kalp hastalıkları daha doğmadan teşhis edilebilmektedir. Anne karnında bebeğin gelişimini izleyen kadın doğumcu arkadaşlar yaptıkları rutin kontrollerde bebeğin kalbi ile ilgili şüphelendikleri bir bulguya rastlıyorlarsa çocuk kardiyologlarına yönlendiriyorlar. Biz de fetal ekokardiyografi dediğimiz yöntemle anne karnında kalp hastalıklarını tespit edebiliyor, bu tespite göre doğum sonrasına hazırlık yapabiliyoruz. Bazen yaşamla bağdaşmayan ciddi kalp rahatsızlıkları ile de karşılaşıyor ve bu konuda da aileyi bilgilendiriyoruz. Elektrokardiyografi, tele kardiyografi (röntgen), 24 saat ritim kaydı, efor testi, eğik masa testi, ekokardiyografi ve gerekirse anjiyo tetkikleriyle çocuklarda kalp hastalıklarının teşhisini yapıyoruz. Özellikle halk arasında üfürüm olarak bilinen şikayet nedeniyle çok ciddi bir başvuru var. Özellikle üfürüm üzerinde durmak gerekiyor. Üfürüm kalpte duyulan anormal bir sestir. Normal sağlıklı kalplerde de hiçbir problem olmadan üfürüm duyulabilmektedir. Ateşli çocuklarda, kansız çocuklarda, hiçbir yapısal kalp bozukluğu olmadan da bu ses duyulabilir. Anne-babaya çocuğunuzda üfürüm var, bir çocuk kardiyoloğu görürse iyi olur denildiğinde büyük bir telaş yaşanıyor. Üfürüm genellikle normal rutin kontrollerde tespit edilen bir şikâyettir. Çocuğun rutin kontrollerinde çocuk sağlığı uzmanı arkadaşlar üfürümü belirleyebiliyor. Üfürüm bizim için önemli. Biz de her duyulan üfürümün bir çocuk kardiyolojisi uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bazı üfürümler ciddi yapısal kalp hastalıklarının habercisi olabiliyor”dedi.
OBEZİTE ÇOCUKLARDA KALBİN YÜKÜNÜ ARTIRIYOR
Çanakkale’de çocuklarda obezite oranlarının Türkiye ölçeğine göre diğer illerden yüksek olduğunu belirten Binnetoğlu, “Çok sayıda obez çocuk ile karşılaşıyorum. Bu çocuklarda normalde erişkinlerde gördüğümüz diyabet başlangıcı, ciddi tansiyon yükseklikleri, kalp büyümeleri var. 10-12 yaşlarında olup bu hastalıkların komplikasyonlarıyla karşı karşıya gelmiş çok sayıda çocuk mevcut. Obezite bütün sistemleri etkiliyor. Hormonal sistemi etkiliyor. Hipertansiyon yapıyor. Diyabete yatkınlık yapıyor. İleriki dönemlerde kalp krizi riskini artırabiliyor. Çocuklarda obezite kalp yükünü artırıyor. Bu yük kalp büyümelerine, kalp krizi riskine ilerde kalp damar hastalığı riskine sebebiyet veriyor. Anne-babalar çocuk sahibi olmayı planlamaya başladığı anda, çocukların kalp sağlığı için dikkat edilmesi gereken kurallar da başlıyor aslında. Çünkü annenin hamile kaldıktan sonra alacağı ilaçlar, geçirdiği enfeksiyonlar çocuğun kalp sağlığını etkiliyor. Hamileliğin ilk 8-10 haftasında bütün organların taslakları gelişiyor. Bu dönemde enfeksiyonlara karşı anne kendini olabildiğince korumalı. Annenin madde bağımlılıkları da (sigara-alkol) çocuğun kalp sağlığını etkiliyor. Çocuklarında beklenmedik morarmalar, beslenirken çabuk yorulma, bayılmaya benzer kendinden geçmeler dikkate alınarak bir uzmana danışılmalı. Çocuk oyun çağında ya da daha büyük bir çocuksa merdiven çıkarken, oyun oynarken arkadaşlarına nazaran daha çabuk yoruluyorsa, nefes nefese kalıyorsa, yaşıtlarına göre büyüme- gelişme gerilikleri, çarpıntılar, göğüs ağrıları oluyorsa bunları önemsemeliler” diye konuştu.
Kalp hastalıklarının teşhisinde son yıllarda teknolojinin gelişmesi ile ciddi ilerlemeler kaydedildiğini söyleyen Binnetoğlu, “Artık çocuk kalp hastalıkları daha doğmadan teşhis edilebilmektedir. Anne karnında bebeğin gelişimini izleyen kadın doğumcu arkadaşlar yaptıkları rutin kontrollerde bebeğin kalbi ile ilgili şüphelendikleri bir bulguya rastlıyorlarsa çocuk kardiyologlarına yönlendiriyorlar. Biz de fetal ekokardiyografi dediğimiz yöntemle anne karnında kalp hastalıklarını tespit edebiliyor, bu tespite göre doğum sonrasına hazırlık yapabiliyoruz. Bazen yaşamla bağdaşmayan ciddi kalp rahatsızlıkları ile de karşılaşıyor ve bu konuda da aileyi bilgilendiriyoruz. Elektrokardiyografi, tele kardiyografi (röntgen), 24 saat ritim kaydı, efor testi, eğik masa testi, ekokardiyografi ve gerekirse anjiyo tetkikleriyle çocuklarda kalp hastalıklarının teşhisini yapıyoruz. Özellikle halk arasında üfürüm olarak bilinen şikayet nedeniyle çok ciddi bir başvuru var. Özellikle üfürüm üzerinde durmak gerekiyor. Üfürüm kalpte duyulan anormal bir sestir. Normal sağlıklı kalplerde de hiçbir problem olmadan üfürüm duyulabilmektedir. Ateşli çocuklarda, kansız çocuklarda, hiçbir yapısal kalp bozukluğu olmadan da bu ses duyulabilir. Anne-babaya çocuğunuzda üfürüm var, bir çocuk kardiyoloğu görürse iyi olur denildiğinde büyük bir telaş yaşanıyor. Üfürüm genellikle normal rutin kontrollerde tespit edilen bir şikâyettir. Çocuğun rutin kontrollerinde çocuk sağlığı uzmanı arkadaşlar üfürümü belirleyebiliyor. Üfürüm bizim için önemli. Biz de her duyulan üfürümün bir çocuk kardiyolojisi uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bazı üfürümler ciddi yapısal kalp hastalıklarının habercisi olabiliyor”dedi.
OBEZİTE ÇOCUKLARDA KALBİN YÜKÜNÜ ARTIRIYOR
Çanakkale’de çocuklarda obezite oranlarının Türkiye ölçeğine göre diğer illerden yüksek olduğunu belirten Binnetoğlu, “Çok sayıda obez çocuk ile karşılaşıyorum. Bu çocuklarda normalde erişkinlerde gördüğümüz diyabet başlangıcı, ciddi tansiyon yükseklikleri, kalp büyümeleri var. 10-12 yaşlarında olup bu hastalıkların komplikasyonlarıyla karşı karşıya gelmiş çok sayıda çocuk mevcut. Obezite bütün sistemleri etkiliyor. Hormonal sistemi etkiliyor. Hipertansiyon yapıyor. Diyabete yatkınlık yapıyor. İleriki dönemlerde kalp krizi riskini artırabiliyor. Çocuklarda obezite kalp yükünü artırıyor. Bu yük kalp büyümelerine, kalp krizi riskine ilerde kalp damar hastalığı riskine sebebiyet veriyor. Anne-babalar çocuk sahibi olmayı planlamaya başladığı anda, çocukların kalp sağlığı için dikkat edilmesi gereken kurallar da başlıyor aslında. Çünkü annenin hamile kaldıktan sonra alacağı ilaçlar, geçirdiği enfeksiyonlar çocuğun kalp sağlığını etkiliyor. Hamileliğin ilk 8-10 haftasında bütün organların taslakları gelişiyor. Bu dönemde enfeksiyonlara karşı anne kendini olabildiğince korumalı. Annenin madde bağımlılıkları da (sigara-alkol) çocuğun kalp sağlığını etkiliyor. Çocuklarında beklenmedik morarmalar, beslenirken çabuk yorulma, bayılmaya benzer kendinden geçmeler dikkate alınarak bir uzmana danışılmalı. Çocuk oyun çağında ya da daha büyük bir çocuksa merdiven çıkarken, oyun oynarken arkadaşlarına nazaran daha çabuk yoruluyorsa, nefes nefese kalıyorsa, yaşıtlarına göre büyüme- gelişme gerilikleri, çarpıntılar, göğüs ağrıları oluyorsa bunları önemsemeliler” diye konuştu.
