Obezite tedavisi bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektir

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
Obezitenin en erken evresinde, en etkin ve kalıcı tedavi var olan ya da olabilecek tüm riskleri tamamen ortadan kaldıracaktır.

Obezite tüm dünyada önemli bir sağlık problemi olup endokrin (hormonal, metobolik ve davranışsal değişimlerle karakterize çok önemli bir hastalıktır. Obezitenin direk olarak yol açtığı önemli hastalıklar içinde; şeker hastalığı (Tip 2 Diyabet), kalp hastalıkları, kalp krizi, inme, damar tıkanıklıkları, kemik erimesi (osteoporoz), eklem hastalıkları ve kireçlenmeler, uyku-apne sendromu (uykuda nefesin durması), kötü kolesterolde artış, hipertansiyon, astım ve kanser gibi hastalıklar bulunur.

“Obezite tedavisinde, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, tedavisi zorunlu, uzun ve süreklilik arz eden bir süreçtir. Obezite tedavisinde amaç, gerçekçi bir vücut ağırlığı kaybı hedeflenerek, obeziteye ilişkin morbidite ve mortalite risklerini azaltmak, bireye yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Vücut ağırlığının 6 aylık dönemde azalması ve 12. ayda ideal olan kiloya ulaşması, obezitenin yol açtığı sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli rol oynamaktadır” şeklinde belirtti.

Obezite tedavisinde; Tıbbi Beslenme (Diyet) Tedavisi, Egzersiz Tedavisi, Davranış Değişikliği Tedavisi (Uyaran kontrolü, sosyal destek, vb.) gibi unsurlar önemli rol oynamaktadır. Tüm bu yöntemler denendikten sonra, sağlıklı beslenme programı ve düzenli egzersizlere rağmen yeteri kadar zayıflayamayan obezite hastalarına cerrahi tedaviler uygulanabilir. Tedavi seçenekleri arasında yer alan cerrahi, doğru hastaya doğru yöntemle uygulandığı zaman başarılı sonuçlar alınmasını sağlanır.

“Tedavi seçenekleri arasında yer alan cerrahi, doğru hastaya doğru yöntemle uygulandığı zaman başarılı sonuçlar alınmasını sağlanır.”

Aşırı kilolu hastaya kilo verdirmek üzere uygulanan cerrahi müdahalelere obezite cerrahisi veya Eski Yunancada ağırlık anlamına gelen "baros" sözcüğünden türetilen Bariatrik Cerrahi adı verilir. Ameliyatsız kilo kaybettirici metodların başarısızlığı, aşırı kilolu hastalar için bariatrik cerrahiyi önemli bir seçenek haline getirmiştir. Obezite cerrahisi 1960’lardan beri uygulanan, son 10-15 yılda laparoskopik cerrahinin konforu ve güvenliği sayesinde de giderek yaygınlaşmıştır. Laparoskopik cerrahi geçiren hastalar, geleneksel-açık cerrahi ile ameliyat edilenlere göre tipik olarak daha az perioperatif ve postoperatif sağlık problemleri yaşarlar. Bu evrimsel süreçte farklı tekniklerin (Slevee Gastrektomi- Gastrik Band- Gastrik By Pass- BPD) uzun dönem sonuçları, hastaların hayat kalitesinin değişim ve gözlemlerle bazı yöntemleri öne çıkarmış, kimi yöntemleri de geride bırakmıştır.

Son yıllarda uygulanan Slevee Gastrektomi yöntemi sonrası demir ve kalsiyum eksikliklerinin görülmemesi, takip kolaylığı, günümüzde en popüler yöntem olarak yerini almasını sağladı. Nispeten yeni bir uygulama olan sleeve gastrektomi kısıtlayıcı (restriktif) bariatrik ameliyatlargrubundandır. Gastrik sleeve geçiren hastalarda besin emiliminde bir problemle karşılaşılmaz. Dolayısıyla hastalara ameliyat sonrasında rutin vitamin ve mineral takviyesi gerekmemektedir. Bu uygulama sırasında yaklaşık 200 cc hacminde, tüp şeklinde bir mide oluşturularak; hastanın alabileceği gıda miktarı azaltılmaya çalışılır. İşlemden sonraki 12 ay içinde hasta ideal kilosuna kavuşmaktadır. Bu dönem içinde hasta dengeli ve sağlıklı beslenmeyi öğrenir. Obezite Cerrahisi diyeti daha uzun ve zorunlu hale getirir. Ameliyat sonrası sağlıklı beslenme öğrenilmez ise ve alınan gıda miktarları arttırılırsa mide eski boyutuna gelmese de bir miktar büyüyerek geriye kilo alımı gerçekleşecektir.

“Unutulmaması gereken cerrahi tedaviden sonra da diyetisyen desteği alınması gerektiğidir”
 
Üst Alt