Oğuz Yabguluğu
Oğuz Yabgu Devleti
Oğuz Yabguluğu kuruluşu
Oğuz Yabgu Devleti yıkılış
Oğuz Yabgu Devleti kurucusu
Oğuz-Yabgu Devleti
Oğuz Yabguluğu veya Oğuz Yabgu Devleti, Kiev Knezliği tarafından yenilgiye uğratılan Hazar Kağanlığı'nın gücünü kaybetmesiyle Hazarlar'a bağlı olarak Hazar denizi ile Aral gölü arasında ve civarında yaşayan Şamanist Oğuzlar, 950 yıllarında Hazarlardan kopuk bağımsız dönem yaşamaya başlamışlardır. Yabguluk 1040 yıllarına kadar sürmüş ve daha sonra Selçuklu devletinin bir parçası haline gelmiştir.
Hazar devletinde subaşı görevinde bulunan ve Selçuklu devletinin kurucusu olan Selçuk Bey'in Oğuz Yabgusunun arası giderek açıldı. Selçuk bey ve Selçuk beye bağlı boylar İslamiyete girince Selçuk Bey, Müslümanlar, gayrimüslimlere haraç vermez diyerek, Yabgu'nun haraç memurlarını kovdu ve bağımsızlığını ilan etti. Selçuk bey ve bağlı boyları daha sonra güneye indiler.
Oğuz Yabgusu çevresindeki tüm devletlerle ihtilaflydı. Peçenekler, Kıpçaklar ve Karluklarla husumet içindeydiler. Oğuz-Kıpçak savaşlarını konu alan Dede Korkut Destanı'nın bu dönemde yaşanan olaylar üzerinde yazıldığı düşünülmektedir
Siyasi Tarih
Oğuz-Yabgu Devleti, Oğuz Türklerinin 10. yüzyıl'ın ilk yarısında, kışlık merkezi Yeni-kent olarak kurdukları bir devletti.
Bu devletin başında Yabgu bulunuyor, Kül Erkin unvanlı bir başbuğ ona naiplik yapıyor, orduyu da Subaşı idare ediyordu. Yabgu Devleti’nin komşuları Peçenekler, Kıpçaklar ve Hazarlar’la münasebetinin pek dostane olmadığını gösteren deliller vardır. İbni Fadlan (10. yüzyılın ilk çeyreği) ve El-Mes‘udi’ye göre, aralarında savaş eksik değildi. Harezm’in yerli hanedanı Afrigiler, Oğuz baskısı altında idiler. Oğuzlar’ın doğudaki komşuları Karluklar ile de mücadele halinde oldukları, aralarındaki savaşlardan birinde, Oğuz Yabgusu’nun ölmesinden anlaşılıyor.
Diğer taraftan Kaşgarlı Mahmud, Oğuzlar’la Çiğiller arasında köklü bir düşmanlıktan bahseder. Kuzeyde Kimekler ile ise bazen dostça, bazen hasmane münasebetler devam edip gidiyordu. Bu Oğuzlar, umumî “Türk” adı yanında, yine siyasî bir isimlendirme olarak “Türkmen” adını da taşıyorlardı ki, Müslüman ülkelerine geldikten sonra İslam kaynaklarında bu isimle de anılmışlardır.
Oğuz Yabgu Devleti’nin tarihi hakkında başkaca açık bilgiye rastlanılmıyor. Son Oğuz Yabgusu olarak Ali Han adında birini zikreden ve Selçuklular’ın ilk zamanlarında, “can düşmanı” olarak Tuğrul ve Çağrı Beyleri hayli uğraştırdığını bildiğimiz meşhur Çend “hakimi” Şah-melik’i de Ali Han’ın oğlu olarak gösteren Reşidü’d-din’in (14. yüzyıl'ın ilk çeyreği) bu malumatı “destanî” mahiyette görülmektedir.
Oğuz Yabgu Devleti
Oğuz Yabguluğu kuruluşu
Oğuz Yabgu Devleti yıkılış
Oğuz Yabgu Devleti kurucusu
Oğuz-Yabgu Devleti
Oğuz Yabguluğu veya Oğuz Yabgu Devleti, Kiev Knezliği tarafından yenilgiye uğratılan Hazar Kağanlığı'nın gücünü kaybetmesiyle Hazarlar'a bağlı olarak Hazar denizi ile Aral gölü arasında ve civarında yaşayan Şamanist Oğuzlar, 950 yıllarında Hazarlardan kopuk bağımsız dönem yaşamaya başlamışlardır. Yabguluk 1040 yıllarına kadar sürmüş ve daha sonra Selçuklu devletinin bir parçası haline gelmiştir.
Hazar devletinde subaşı görevinde bulunan ve Selçuklu devletinin kurucusu olan Selçuk Bey'in Oğuz Yabgusunun arası giderek açıldı. Selçuk bey ve Selçuk beye bağlı boylar İslamiyete girince Selçuk Bey, Müslümanlar, gayrimüslimlere haraç vermez diyerek, Yabgu'nun haraç memurlarını kovdu ve bağımsızlığını ilan etti. Selçuk bey ve bağlı boyları daha sonra güneye indiler.
Oğuz Yabgusu çevresindeki tüm devletlerle ihtilaflydı. Peçenekler, Kıpçaklar ve Karluklarla husumet içindeydiler. Oğuz-Kıpçak savaşlarını konu alan Dede Korkut Destanı'nın bu dönemde yaşanan olaylar üzerinde yazıldığı düşünülmektedir
Siyasi Tarih
Oğuz-Yabgu Devleti, Oğuz Türklerinin 10. yüzyıl'ın ilk yarısında, kışlık merkezi Yeni-kent olarak kurdukları bir devletti.
Bu devletin başında Yabgu bulunuyor, Kül Erkin unvanlı bir başbuğ ona naiplik yapıyor, orduyu da Subaşı idare ediyordu. Yabgu Devleti’nin komşuları Peçenekler, Kıpçaklar ve Hazarlar’la münasebetinin pek dostane olmadığını gösteren deliller vardır. İbni Fadlan (10. yüzyılın ilk çeyreği) ve El-Mes‘udi’ye göre, aralarında savaş eksik değildi. Harezm’in yerli hanedanı Afrigiler, Oğuz baskısı altında idiler. Oğuzlar’ın doğudaki komşuları Karluklar ile de mücadele halinde oldukları, aralarındaki savaşlardan birinde, Oğuz Yabgusu’nun ölmesinden anlaşılıyor.
Diğer taraftan Kaşgarlı Mahmud, Oğuzlar’la Çiğiller arasında köklü bir düşmanlıktan bahseder. Kuzeyde Kimekler ile ise bazen dostça, bazen hasmane münasebetler devam edip gidiyordu. Bu Oğuzlar, umumî “Türk” adı yanında, yine siyasî bir isimlendirme olarak “Türkmen” adını da taşıyorlardı ki, Müslüman ülkelerine geldikten sonra İslam kaynaklarında bu isimle de anılmışlardır.
Oğuz Yabgu Devleti’nin tarihi hakkında başkaca açık bilgiye rastlanılmıyor. Son Oğuz Yabgusu olarak Ali Han adında birini zikreden ve Selçuklular’ın ilk zamanlarında, “can düşmanı” olarak Tuğrul ve Çağrı Beyleri hayli uğraştırdığını bildiğimiz meşhur Çend “hakimi” Şah-melik’i de Ali Han’ın oğlu olarak gösteren Reşidü’d-din’in (14. yüzyıl'ın ilk çeyreği) bu malumatı “destanî” mahiyette görülmektedir.