Okul Korkusu Nedir?
Okul korkusu aslında çocukların annelerinden veya bakım veren bir kimseden ayrılmak istememesinden kaynaklanır. Çocukların ailelerinden ilk defa ayrılacakları zaman olan 5-7 yaşlar arasında sıklıkla gözlenilen bir durumdur. Genel olarak %4-5 gibi bir oranda bu duruma rastlanır. Kız ve erkek çocuklarında nerdeyse aynı oranda görülmekle birlikte yaş ilerledikçe bu korku da azalmaya başlayacaktır. Ergenlik dönemlerinde ise kızlarda daha sık görülür.
Ayrılık kaygısı yaşayan çocuklar bağlandığı kişiden ayrılmaya karşı aşırı biçimde kaygı duyar ve korkar. Okula ilk başlanıldığı dönemlerde bu korku belirginleşir. Korkunun hafifletilmesi ve bu durumun ilerlememesi için Konya Pedagog alanında çalışmalar yapan uzmanlarımızla irtibata geçebilirsiniz.
Ayrılma durumunda sıklıkla ağlama, bağırma, anneye yapışma ve ayrılmak istememe, okula gitmek istememe, geceleri uyku problemleri, iştah problemleri görülebilir. Bunların yanında kusma, mide bulantısı, baş ya da karın ağrısı gibi fizyolojik rahatsızlıklar da görülebilir.
Okul Korkusunun Nedenleri
Okula başlama hem aile hem çocuk için kritik bir dönemdir. Farklı bir ortama alışma, farklı kuralları benimseme ve bu kurallara uyma zorunluluğu okula başlayan çocuklar için alışılması kolay bir durum değildir.
Okul korkusunun sebebi genellikle anne ya da anne yerindeki bakım veren kişiden ayrılma korkusudur. Bu çocukların bulunduğu aileler ise genellikle bağımlı ailelerdir.
Bu çocuklar genellikle, ebeveynlerin her ikisine ya da birine aşırı şekilde bağımlıdır, her dediği yapılarak yetiştirilmiştir ve diğer insanlardan da bunu talep eder.
Okul korkusu yaşayan çocuğun küçük bir kardeşi varsa onu kıskanabilir ve annesiyle kardeşinin evde beraber kalmasını istemediği için okula gitmek istemeyebilir.
Anaokuluna veya kreşe giden çocuklar okul korkusunu çoğunlukla daha az yaşamakta ve daha az sorunlu atlatmaktadırlar.
Okul Korkusu Hangi Çocuklarda Daha Çok Görülür?
Yoğun kaygılı, evhamlı anne babaların çocuklarında,
Aşırı bağımlı ebeveyn-çocuk ilişkilerinde,
Daha önce annesinden hiç ayrılmamış, geceleri anne babasıyla beraber uyuyan çocuklarda,
5 ve 7 yaş arası çocuklarda,
Yeni kardeşi doğan çocuklarda,
Babası olmayan ya da babasından uzak kalan çocuklarda,
Çocukların sağlık problemleriyle aşırı ilgilenen ve ufak sorunları bile büyüten aşırı koruyucu anne babaların çocuklarında,
Anne ya da babasında fiziksel rahatsızlık bulunan çocuklarda daha çok görülmektedir.
Okul Korkusuyla Baş Etme Yolları
Çocuğunuz fiziksel şikâyetlerde bulunuyorsa gerçekten bir sorun olup olmadığını anlamak için bunu kontrol ettirmeniz önemlidir.
Aileler çocuğun okula gitmesi konusunda tutarlı olmalı ve taviz vermemelidir. Düzenli olarak okula gitmesi sağlanmalıdır.
Okula hazırlık aşamasında gerekli eşyaların alınması çocukla birlikte güzel bir aktivite fırsatı olarak değerlendirilmelidir.
Çocuklara neden okula gitmesi gerektiği anlatılmalı, çocuğun kafasındaki soru işaretleri giderilmelidir.
Öncelikle anne babalar sakin olmaya çalışmalıdır. Çocuklarının kaygılanacaklarını düşünürlerse bu kendi davranışlarına yansıyabilir. Ailelerin, kendi kaygılarını çocuklarına hissettirecek davranışlardan ve sözlerden özellikle uzak durması çok önemlidir.
Çocuklara okul hayatıyla ilgili güzel ve ilgisini çekebilecek hikâye ve anılar anlatılması çocuğun kafasında da okulla ilgili olumlu bir imaj yaratacaktır. Anne babalar kendi okul geçmişlerinden de bahsedebilir.
Ayrılma kaygısı taşıyan çocukları öncesinde hazırlamak ve bağımsızlığa alıştırmaya çalışmak gerekir. Aileler okul öncesinde bununla ilgili ufak hazırlıklar yapabilir. Tek başına dışarı çıktığı zamanlarda ona ufak ödüller verilebilir.
Çocuklarla korkuları hakkında konuşulmalıdır. Anne-babalar korkuları görmezden gelmek yerine korkularının sebeplerini anlamaya çalışmalıdır. Çocuğun korkularını ciddiye almalı, alay etmekten kaçınılmalıdır.
Korkularını hafifletmek için çocukların kafalarındaki sorular cevaplandırılmalıdır.
O okuldayken anne baba nerede olacağını çocuğa anlatmalı, öğretmenle iletişim kurmasını teşvik etmelidir.
Duygu ve düşüncelerinin ciddiye alındığını gören çocuk önemli olduğunu hissedecektir.
Çocukların kendi yaşıtlarıyla etkileşim içinde olmasına fırsat verilmeli, gerekli imkânlar oluşturulmalıdır.
Öğretmenin önemli rolü bakımından, öğretmenle iş birliği yapılması süreci hızlandıracak ve kolaylaştıracaktır. Öğretmen ile çocuk arasındaki ilişki çocuğun okula uyumunun, okulda kendini rahat ve güvende hissetmesinin, başarısının, sınıf arkadaşlarıyla olan etkileşiminin, önemli bir belirleyicisidir.
Okul korkusu, çocukların okula gitmek istememesini belirtir fakat bunun altında çok farklı sebepler de bulunabilir. Özellikle uzun süre devam eden okul korkusu veya okul reddi aileler tarafından gözden kaçırılmamalıdır. Bunun için bir pedagog, psikolojik danışman, psikologdan destek alınması çocuklarda bu kaygı ve korkunun yerleşmesinin önüne geçecektir.
Okul korkusu aslında çocukların annelerinden veya bakım veren bir kimseden ayrılmak istememesinden kaynaklanır. Çocukların ailelerinden ilk defa ayrılacakları zaman olan 5-7 yaşlar arasında sıklıkla gözlenilen bir durumdur. Genel olarak %4-5 gibi bir oranda bu duruma rastlanır. Kız ve erkek çocuklarında nerdeyse aynı oranda görülmekle birlikte yaş ilerledikçe bu korku da azalmaya başlayacaktır. Ergenlik dönemlerinde ise kızlarda daha sık görülür.
Ayrılık kaygısı yaşayan çocuklar bağlandığı kişiden ayrılmaya karşı aşırı biçimde kaygı duyar ve korkar. Okula ilk başlanıldığı dönemlerde bu korku belirginleşir. Korkunun hafifletilmesi ve bu durumun ilerlememesi için Konya Pedagog alanında çalışmalar yapan uzmanlarımızla irtibata geçebilirsiniz.
Ayrılma durumunda sıklıkla ağlama, bağırma, anneye yapışma ve ayrılmak istememe, okula gitmek istememe, geceleri uyku problemleri, iştah problemleri görülebilir. Bunların yanında kusma, mide bulantısı, baş ya da karın ağrısı gibi fizyolojik rahatsızlıklar da görülebilir.
Okul Korkusunun Nedenleri
Okula başlama hem aile hem çocuk için kritik bir dönemdir. Farklı bir ortama alışma, farklı kuralları benimseme ve bu kurallara uyma zorunluluğu okula başlayan çocuklar için alışılması kolay bir durum değildir.
Okul korkusunun sebebi genellikle anne ya da anne yerindeki bakım veren kişiden ayrılma korkusudur. Bu çocukların bulunduğu aileler ise genellikle bağımlı ailelerdir.
Bu çocuklar genellikle, ebeveynlerin her ikisine ya da birine aşırı şekilde bağımlıdır, her dediği yapılarak yetiştirilmiştir ve diğer insanlardan da bunu talep eder.
Okul korkusu yaşayan çocuğun küçük bir kardeşi varsa onu kıskanabilir ve annesiyle kardeşinin evde beraber kalmasını istemediği için okula gitmek istemeyebilir.
Anaokuluna veya kreşe giden çocuklar okul korkusunu çoğunlukla daha az yaşamakta ve daha az sorunlu atlatmaktadırlar.
Okul Korkusu Hangi Çocuklarda Daha Çok Görülür?
Yoğun kaygılı, evhamlı anne babaların çocuklarında,
Aşırı bağımlı ebeveyn-çocuk ilişkilerinde,
Daha önce annesinden hiç ayrılmamış, geceleri anne babasıyla beraber uyuyan çocuklarda,
5 ve 7 yaş arası çocuklarda,
Yeni kardeşi doğan çocuklarda,
Babası olmayan ya da babasından uzak kalan çocuklarda,
Çocukların sağlık problemleriyle aşırı ilgilenen ve ufak sorunları bile büyüten aşırı koruyucu anne babaların çocuklarında,
Anne ya da babasında fiziksel rahatsızlık bulunan çocuklarda daha çok görülmektedir.
Okul Korkusuyla Baş Etme Yolları
Çocuğunuz fiziksel şikâyetlerde bulunuyorsa gerçekten bir sorun olup olmadığını anlamak için bunu kontrol ettirmeniz önemlidir.
Aileler çocuğun okula gitmesi konusunda tutarlı olmalı ve taviz vermemelidir. Düzenli olarak okula gitmesi sağlanmalıdır.
Okula hazırlık aşamasında gerekli eşyaların alınması çocukla birlikte güzel bir aktivite fırsatı olarak değerlendirilmelidir.
Çocuklara neden okula gitmesi gerektiği anlatılmalı, çocuğun kafasındaki soru işaretleri giderilmelidir.
Öncelikle anne babalar sakin olmaya çalışmalıdır. Çocuklarının kaygılanacaklarını düşünürlerse bu kendi davranışlarına yansıyabilir. Ailelerin, kendi kaygılarını çocuklarına hissettirecek davranışlardan ve sözlerden özellikle uzak durması çok önemlidir.
Çocuklara okul hayatıyla ilgili güzel ve ilgisini çekebilecek hikâye ve anılar anlatılması çocuğun kafasında da okulla ilgili olumlu bir imaj yaratacaktır. Anne babalar kendi okul geçmişlerinden de bahsedebilir.
Ayrılma kaygısı taşıyan çocukları öncesinde hazırlamak ve bağımsızlığa alıştırmaya çalışmak gerekir. Aileler okul öncesinde bununla ilgili ufak hazırlıklar yapabilir. Tek başına dışarı çıktığı zamanlarda ona ufak ödüller verilebilir.
Çocuklarla korkuları hakkında konuşulmalıdır. Anne-babalar korkuları görmezden gelmek yerine korkularının sebeplerini anlamaya çalışmalıdır. Çocuğun korkularını ciddiye almalı, alay etmekten kaçınılmalıdır.
Korkularını hafifletmek için çocukların kafalarındaki sorular cevaplandırılmalıdır.
O okuldayken anne baba nerede olacağını çocuğa anlatmalı, öğretmenle iletişim kurmasını teşvik etmelidir.
Duygu ve düşüncelerinin ciddiye alındığını gören çocuk önemli olduğunu hissedecektir.
Çocukların kendi yaşıtlarıyla etkileşim içinde olmasına fırsat verilmeli, gerekli imkânlar oluşturulmalıdır.
Öğretmenin önemli rolü bakımından, öğretmenle iş birliği yapılması süreci hızlandıracak ve kolaylaştıracaktır. Öğretmen ile çocuk arasındaki ilişki çocuğun okula uyumunun, okulda kendini rahat ve güvende hissetmesinin, başarısının, sınıf arkadaşlarıyla olan etkileşiminin, önemli bir belirleyicisidir.
Okul korkusu, çocukların okula gitmek istememesini belirtir fakat bunun altında çok farklı sebepler de bulunabilir. Özellikle uzun süre devam eden okul korkusu veya okul reddi aileler tarafından gözden kaçırılmamalıdır. Bunun için bir pedagog, psikolojik danışman, psikologdan destek alınması çocuklarda bu kaygı ve korkunun yerleşmesinin önüne geçecektir.