Yeryüzünde milyonlarca insanın eğitimi düşünüldüğünde teknoloji 20. yüzyılın ortalarından beri bir eğitim
–öğretim niteliği taşımaktadır. Amerika İngiltere gibi ülkeler bilgisayar programlama dilini öğretme
sürecine bile okul öncesi dönemde başlamıştır. Okul öncesi dönemde teknoloji kullanımının zararlı
etkileri tartışılırken Amerikan Pediatri Akademisi 2 yaşından küçük çocukların belirli saat sınırları
içerisinde ebeveyn katılımı ile çocuğun gelişimine faydalı olacağını onaylamıştır.
Türkiye gibi genç nüfuslu ve gelişmekte olan ülkeler için okul öncesi dönemde teknolojinin bir eğitim
aracı olarak kullanılması büyük önem taşımaktadır. Türkiye nüfusu 2015 yılı sonu itibariyle 78 milyon 741
bin 53 iken çocuk nüfus 22 milyon 870 bin 683 olmuştur. Birleşmiş Milletler tanımına göre "0-17" yaş
grubunu içeren çocuk nüfus, 1935 yılında toplam nüfusun %45'ini oluştururken 2015 yılında toplam
nüfusun %29'unu oluşturdu. Buna ek olarak anaokuluna katılım oranı sadece %27’dir. Anaokuluna
katılım sağlamayan çocuklar ise evde mobil cihaz dokunmatik medya araçlarına maruz kalmaktadır.
İKİ YAŞINDAN KÜÇÜK ÇOCUKLAR TABAKTAKİ YEMEĞİ BİTİRSİN DİYE TELEVİZYON İZLETMEYİN!
İki yaş gelişim döneminde çocuğun sembol anlama gelişimi henüz tamamlanmadığı için televizyon
ekranında gördüğü görüntülerin gerçek hayatla olan ilişkisini kavrayamazlar.Çocuklar aynı nesnenin her
iki ortamda da var olabileceğine dönük bir algı yetisine sahip olduklarında ancak izlemeleri daha uygun
olacaktır. Çocuklar ekranda kendisine sunulan içeriğin eğiticiliğinden çok ne anlama geldiğini anlamaya
çalışır ve bilişsel bir yorgunluk ve karmaşa yaşar. Yansımalar, sesler ve hızlı çekimler geriye dönüşler
çocuğun dikkatini çekebilir ve siz bu süre zarfında ona tabaktaki yemeği yedirebilirsiniz. Ancak bu gelişim
dönemine göre çocuk için uygun olmayan bir durumdan başka bir şey değildir. Jest ve mimiklerinizi
kullanarak ya da şarkı söyleyerek bu süreci geçirmeniz daha faydalı olacaktır.
ÇOCUKLAR TEK BAŞINA TELEVİZYONDAN BİR ŞEYLER ÖĞRENMEZLER, SİZİN EKRANDA
GÖRDÜKLERİNİZE VERDİĞİNİZ TEPKİLERDEN BİR ŞEYLER ÖĞRENİRLER.
Çocukların tek başına televizyondan veya videolardan bilgi edinmediğini gösteren pek çok araştırma
vardır.
Çocukların televizyondan öğrenmesinden ziyade hangi koşullar ve hangi tepkiler altında öğrendikleri
daha mühimdir. Yani bu süreçte ebeveynlerin verdiği tepkiler yüz ifadeleri ve jestlerle birlikte büyük önem
taşımaktadır.
Çocuklara yönelik pek çok televizyon programının karşılaştırıldığı bir araştırmada Kaşif Dora ve Blue’nun
ipucu gibi programları altıncı aydan itibaren izleyen çocukların otuzuncu aya geldiklerinde daha geniş bir
sözcük dağarcıkları olduğu ve ifade edici dil becerilerinin daha gelişmiş olduğu tespit edilmiştir.
Ancak teletubbies teletabiler gibi basit bir dil yapısı olan çizgi filmleri izleyen çocukların akranlarına göre
geride olduğu kanıtlanmıştır.
KALİTELİ ve YAŞA UYGUN İÇERİĞE SAHİP DİL AÇISINDAN ZENGİN PROGRAMLARI TERCİH
EDİNİZ.
Dokunmatik cihazlar artık hepimizin evinde.Bu cihazlarda eğitim amacı güden birçok program yer
almasına karşın yapılan araştırmalar gösteriyor ki 20aylık çocuklar klasik kitaplardan öğrendikleri
sözcükleri farklı bağlamlarda genelleyebiliyor ancak digital kitaptan öğrendikleri sözcük ve bilgileri
genelleyemiyor. Yapılan çalışmalar digital ortamda tek başına hikaye dinleyen çocukların her ne kadar
hareket ses gibi destekleyici öğretici faktörleri olsa da ebeveyn katılımı gerçekleşmeden olduğu için
çocuğun hikayeyi kavrama ve sözcük edinimine katkısının manidar olmadığını gözlemlemişler.
Televizyonda izletilen eğitici çizgi filmlerin içeriği ve tasarımından çok ebeveyn katılımı ile sosyal
etkileşimin daha büyük bir etkisi olduğunu görmekteyiz. Yani belli koşullar sağlandığında çocuklar digital
medyadan yeni bilgiler edinebilmektedir. Hedeflenen yaş grubu, nitelikli içerik ve zengin dil yapısı olan
programlar tercih ederek bu süreçte çocuğunuzun dil edinimine katkı sağlayabilirsiniz.
–öğretim niteliği taşımaktadır. Amerika İngiltere gibi ülkeler bilgisayar programlama dilini öğretme
sürecine bile okul öncesi dönemde başlamıştır. Okul öncesi dönemde teknoloji kullanımının zararlı
etkileri tartışılırken Amerikan Pediatri Akademisi 2 yaşından küçük çocukların belirli saat sınırları
içerisinde ebeveyn katılımı ile çocuğun gelişimine faydalı olacağını onaylamıştır.
Türkiye gibi genç nüfuslu ve gelişmekte olan ülkeler için okul öncesi dönemde teknolojinin bir eğitim
aracı olarak kullanılması büyük önem taşımaktadır. Türkiye nüfusu 2015 yılı sonu itibariyle 78 milyon 741
bin 53 iken çocuk nüfus 22 milyon 870 bin 683 olmuştur. Birleşmiş Milletler tanımına göre "0-17" yaş
grubunu içeren çocuk nüfus, 1935 yılında toplam nüfusun %45'ini oluştururken 2015 yılında toplam
nüfusun %29'unu oluşturdu. Buna ek olarak anaokuluna katılım oranı sadece %27’dir. Anaokuluna
katılım sağlamayan çocuklar ise evde mobil cihaz dokunmatik medya araçlarına maruz kalmaktadır.
İKİ YAŞINDAN KÜÇÜK ÇOCUKLAR TABAKTAKİ YEMEĞİ BİTİRSİN DİYE TELEVİZYON İZLETMEYİN!
İki yaş gelişim döneminde çocuğun sembol anlama gelişimi henüz tamamlanmadığı için televizyon
ekranında gördüğü görüntülerin gerçek hayatla olan ilişkisini kavrayamazlar.Çocuklar aynı nesnenin her
iki ortamda da var olabileceğine dönük bir algı yetisine sahip olduklarında ancak izlemeleri daha uygun
olacaktır. Çocuklar ekranda kendisine sunulan içeriğin eğiticiliğinden çok ne anlama geldiğini anlamaya
çalışır ve bilişsel bir yorgunluk ve karmaşa yaşar. Yansımalar, sesler ve hızlı çekimler geriye dönüşler
çocuğun dikkatini çekebilir ve siz bu süre zarfında ona tabaktaki yemeği yedirebilirsiniz. Ancak bu gelişim
dönemine göre çocuk için uygun olmayan bir durumdan başka bir şey değildir. Jest ve mimiklerinizi
kullanarak ya da şarkı söyleyerek bu süreci geçirmeniz daha faydalı olacaktır.
ÇOCUKLAR TEK BAŞINA TELEVİZYONDAN BİR ŞEYLER ÖĞRENMEZLER, SİZİN EKRANDA
GÖRDÜKLERİNİZE VERDİĞİNİZ TEPKİLERDEN BİR ŞEYLER ÖĞRENİRLER.
Çocukların tek başına televizyondan veya videolardan bilgi edinmediğini gösteren pek çok araştırma
vardır.
Çocukların televizyondan öğrenmesinden ziyade hangi koşullar ve hangi tepkiler altında öğrendikleri
daha mühimdir. Yani bu süreçte ebeveynlerin verdiği tepkiler yüz ifadeleri ve jestlerle birlikte büyük önem
taşımaktadır.
Çocuklara yönelik pek çok televizyon programının karşılaştırıldığı bir araştırmada Kaşif Dora ve Blue’nun
ipucu gibi programları altıncı aydan itibaren izleyen çocukların otuzuncu aya geldiklerinde daha geniş bir
sözcük dağarcıkları olduğu ve ifade edici dil becerilerinin daha gelişmiş olduğu tespit edilmiştir.
Ancak teletubbies teletabiler gibi basit bir dil yapısı olan çizgi filmleri izleyen çocukların akranlarına göre
geride olduğu kanıtlanmıştır.
KALİTELİ ve YAŞA UYGUN İÇERİĞE SAHİP DİL AÇISINDAN ZENGİN PROGRAMLARI TERCİH
EDİNİZ.
Dokunmatik cihazlar artık hepimizin evinde.Bu cihazlarda eğitim amacı güden birçok program yer
almasına karşın yapılan araştırmalar gösteriyor ki 20aylık çocuklar klasik kitaplardan öğrendikleri
sözcükleri farklı bağlamlarda genelleyebiliyor ancak digital kitaptan öğrendikleri sözcük ve bilgileri
genelleyemiyor. Yapılan çalışmalar digital ortamda tek başına hikaye dinleyen çocukların her ne kadar
hareket ses gibi destekleyici öğretici faktörleri olsa da ebeveyn katılımı gerçekleşmeden olduğu için
çocuğun hikayeyi kavrama ve sözcük edinimine katkısının manidar olmadığını gözlemlemişler.
Televizyonda izletilen eğitici çizgi filmlerin içeriği ve tasarımından çok ebeveyn katılımı ile sosyal
etkileşimin daha büyük bir etkisi olduğunu görmekteyiz. Yani belli koşullar sağlandığında çocuklar digital
medyadan yeni bilgiler edinebilmektedir. Hedeflenen yaş grubu, nitelikli içerik ve zengin dil yapısı olan
programlar tercih ederek bu süreçte çocuğunuzun dil edinimine katkı sağlayabilirsiniz.