Son konular

Ölüm ve Yas

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Bir yakınımızın ya da sevdiğimiz şeylerin kaybıyla başa çıkmak oldukça sancılıdır. Yasadığımız bu kayıp sonucu derin bir yas sürecine girer ve de yaşamdan haz alamaz hale geliriz. Sabah uyanmak, yemek yemek, işe gitmek, alışveriş yapmak gibi basit gündelik aktiviteleri yapmakta oldukça zorlanırız. Bununla beraber yasadığımız yasa bağlı olarak duygusal, fiziksel, düşünsel ve davranışsal bir takim tepkiler veririz. Örneğin, duygusal olarak şok ve üzüntü, fiziksel olarak midede boşluk hissi, kalpte sıkışma, nefes darlığı, düşünsel acıdan inanmama, dikkat dağınıklığı ve davranışsal acıdan da uyku ve yeme bozuklukları vb tepkiler verebiliriz. İngilizcede yasın karşılığı olan “bereavement” kelimesi, orijinalinde “çalmak” anlamına gelen “berafian” kelimesinden türetilmiştir. Bu kelimenin daha sonradan “yas” yerine kullanılmasında ise “Sevdiğimiz biri ölünce hayatimiz bizden çalınmış gibi olur.” düşüncesi hakim olmuştur. Yas, bütün kültürlerde var olup evrensel bir olgudur. Kimi kültürlerde yas tutmak günlük yaşamın dışına çıkmayı gerektirirken; kimisinde ise spirituel bir anlam çıkarmaya sebep olur.

Bütün duyguların bir fonksiyonu olduğu gibi yasın da önemli bir fonksiyonu vardır. Örneğin, korku duygusu tehlikelerden kaçınıp hayatta kalmayı sağlarken, yas da kayıplarla vedalaşmayı ve hayata devam edebilmeyi sağlar. Dolayısıyla yas tutmak yaşanılan kayba karşı verilen doğal bir tepkidir. Ancak çoğu zaman insanlar sağlıklı yas sürecine mani olurlar. Ölen yakınlarının ya da kaybettiklerinin üstüne konuşmak istemezler. Çünkü bu çok acı vericidir. Ama bazen ölüm gibi çok gerçek ve yıpratıcı bir konu üzerinde düşünmek, onun hayatın doğal bir parçası olduğunu anlamak olumu kabullenmede faydalı olabilir.

Freud “Yas ve Melankoli” (1917) makalesinde kayıplarla vedalaşma surecine değinmiştir. Kayıp kelimesi bize ilk olarak ölümü çağrıştırır. Bir ilişkinin bitmesi de kayıptır. Yani ayrılığı da kayıp süreci olarak düşünebiliriz. Freud’a göre sağlıklı yas sürecinde kişi bir yas çalışması yapar. Bu süreçte benlik kaybedilen kişi ya da nesnenin artık var olmadığı hükmünü verir ve enerji bu kişi ya da nesneden geri çekilir.

Yas tutma sürecinin bazı aşamaları vardır. Ölüm ve yas konusunda çalışmalar yapan psikiyatrist Elisabeth Kübler-Ross’a (1969) göre yasın beş ana aşaması vardır. Bunlar: inkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenmedir. Herkesin kaybı kendine özgü olduğu için yas süreci de her insanda farklı olabilir. Bu nedenle kayıp yaşayan her birey bu aşamaları sırasıyla yaşamak zorunda değildir ya da bazı aşamaları yaşamayabilir. İlk aşama olan inkâr sürecinde, yaşam anlamsız ve boş gelmeye başlar. Yasın ikinci aşaması olan öfke iyileşme süreci için gereklidir. Her ne kadar bitmeyecekmiş gibi görünen bir öfkeniz de olsa onunla yüzleşmek için istekli olmak gerekir. Üçüncü yas sürecinde pazarlık yapmaya çalışırız. Kaybın öncesinde bir pazarlık vardır. En son aşama olan kabullenme, tamamen iyi olmak veya kayıpla barışık olmak değildir. Bu aşamada kaybedilen kişinin fiziksel olarak yokluğu kabul edilir. Bu durum kişinin hoşuna gitmez ama onunla yaşamayı öğrenmeye çalışır. Kaybedilenin yerini dolduramayız ama yeni ilişkiler kurmaya başlarız. Yeniden yaşama tutunmaya başlarız. Yeniden yaşamaya başlamak için yas sürecine gerekli olan zamanı tanımalıyız.
 

Similar threads

  • Soru
Birey için çekirdek duygusal ihtiyaçları ihtiva eden ilişkiler ortadan kalktıktan sonra ortaya çıkan yeniden yapılanma süreci yas olarak tanımlanır. Kayıp veya yas süreci, sadece geri dönüşü olmayan bir ölüm olayı ile sınırlı değildir. Duygusal içerikli birçok ilişki tamamlandığında da...
Cevaplar
0
Görüntüleme
10
  • Soru
YAS ÇEŞİTLERİ VE TERAPİLERİYas Çeşitleri Kayıplar, yaşamın doğal bir parçasıdır. Birey kaybın ardından biyopsikososyal bir değişim içine girer ve bu değişim Freud (1917) tarafından yas olarak tanımlanmıştır. Yas, kayıp yaşantısına verilen yeniden yapılanma tepkisi olarak tarif edilebilir. Bu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
21
  • Soru
Yas
Her bir birey yaşamın doğal gidişi içinde birçok kayıp ya da kayıp tehdidi ile karşılaşabilir. Sevilen birinin kaybı, yakın bir ilişkinin bitimi, organ kaybı, iş kaybı ve vatan/bağımsızlıklar/bir ideal gibi düşünsel/soyut bazı değerlerin kaybı örnek olarak verilebilir. Maalesef son birkaç aydır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
15
  • Soru
Yetişkinlerde Yas Danışmanlığı Yas Tutmak Bir Hastalık mıdır? Bağ kurulan kişinin kaybının arkasından farklı derecelerde de olsa yas tuttuğu hakkında kanıtlar vardır. Yasın yansıtılma süreci kişinin içinde bulunduğu sosyal-kültürel ortama göre değişse de ciddi bir yaralanma ya da yanma...
Cevaplar
0
Görüntüleme
19
  • Soru
Ayrılık temel olarak üç kategoride ele alındığında; • Yaşamsal değişimlere bağlı ayrılıklar; Mezuniyet, evlilik, iş değişimi, terfi etme vb. süreçlerle ilgili ayrılıklar, • İlişkisel, durumsal ve mekânsal ayrılıklar; Bir alakanın bitmesi, boşanma, bir yerden öteki bir yere taşınma, para ya da...
Cevaplar
0
Görüntüleme
11
Üst Alt