zeberus1234
Yeni Üye
Olumlu iletişim nedir, örnek verir misiniz?
OLUMLU İLETİŞİM İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
İnsan sosyal bir canlıdır. Bu nenle iletişim kurmak insanlar arasındaki ilişkilerde oldukça önemli bir hal almaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğu zamanlarının %80 - %90’ını iletişim kurarak geçirirler. Ancak başarılı bir iletişim için çabalayan insan belki de %5’i geçmemektedir.
İnsanlar arası ilişkilerde kim ne derse desin önemli olan fikirler değil duygulardır. Eğer sizler karşınızdaki kişilerin duygularını dikkate alırsanız, etkileyebilirseniz iletişiminiz daha olumlu olacaktır. Olumlu bir iletişim kurabilmek için şu hususlara dikkat ediniz.
1.Eleştirmeyin: Her insanın bir egosu vardır. Bu ego onun en önemli varlığıdır. Onun egosuna yapılan her saldırı(eleştiri) geri çekilmesine, kaçmasına, içine kapanmasına veya saldırganlaşmasına neden olur. Bu durumda iletişimi bozucu bir etkiye sahiptir. Karşınızdaki kişiyi kesinlikle eleştirmeyin “sen” kelimesini kendinize yasak edin. Arkadaşlarınızla futbol oynuyorsunuz. Aynı takımda olduğun arkadaşın kaleciyle karşı karşıya kalınca gol atamadı. Eğer siz ona; “sen bir topu bile kaleye atamıyorsun” derseniz iletişiminiz, arkadaşlığınız, takım moraliniz komple bozulur. Ancak ona; “hepimiz ara sıra böyle kolay pozisyonları gole çeviremeyebiliriz” derseniz her şey daha güzel olacaktır.
2.Hatanızı kabul edin: İnsanlar genellikle kendi hatalarını görmezler veya görmek istemezler. Kendilerinin dışındaki hataları ise çok rahat bir şekilde görebilmektedirler. Kendi hatalarımızı kabul etmemiz karşımızdaki kişinin de hatalarını kabul etmemesine neden olabilmektedir.
Matematikten sınava girdiniz ve sınavınız çok kötü geçti. Sınıfın büyük bir çoğunluğunun sınavı da kötü geçti. Öğretmeninizle uygun bir ortamda bunu konuşuyorsunuz.
Olumsuz iletişim:
“_ Mahsun sınavın çok kötü
_ Öğretmenim sorular çok zordu.
_ Zor olur mu çok basit sordum.
_ Öğretmenim sınıfın durumu belli çok zordu sınav.”
Bu iletişim durumu böyle bir kısır döngüde sürer gider. Bu iletişimi bir de olumsuz bir beden dili eklenince öğretmenin öğrenci hakkındaki kanaati zayıflar, öğrencide dersten nefret eder bir matematik düşmanı olur. Bu iletişim şu şekilde olsaydı daha iyi olmazmıydı.
“_ Mahsun sınavın biraz düşük.
_ Biliyorum öğretmenim, sınava fazla hazırlanamamıştım. Bu nedenle zayıf not aldım. Bir dahaki sınavda daha yi bir not almak için çalışacağımdan emin olabilirsiniz.
_ Sınıfın çoğu zayıf aldı. Bende herhalde biraz zor sordum. Bir dahaki sınavda buna dikkat edeyim.
_ Sorular biraz zordu ama yapamamamız için mazeret olmamalıydı.
_ Sana güveniyorum bir dahaki sınavda daha iyi not alacaksın. Benim işim var. Sonra seninle yine görüşürüz.”
3.Tartışmayın: Her insanın bir egosu olduğunu daha önce belirtmiştik. Bilinçsiz tartışma karşılıklı egolara saldırıdan başka bir şey değildir. Bu nedenle “senli” tartışmalardan ve bir amaca, doğruya yönelik olmayan tartışmalardan (dalaşmalardan) uzak durun.
4.Hayır demeyin: “Hayır” kelimesine herkesin bir antipatisi vardır. Yasaklar listesine giren bir kelimedir. Bu nedenle iletişim sırasında “hayır” kelimesini mümkün olduğunca kullanmamaya çalışın. Arkadaşınız yanınıza geldi ve size “sinemaya gidelim mi?” diye sordu. Sizinde ders çalışmanız gerekiyor. Arkadaşınıza direk “hayır” cevabını verirseniz bu arkadaşlık ilişkilerinizin bozulmasına ve iletişimin kopmasına neden olur. Ona eğer; “sinemaya gelmeyi çok isterdim ancak önemli bir derse çalışmam gerekiyor. Daha sonra gitsek daha iyi olur diye düşünüyorum.” Şeklinde cevap verirseniz her iki taraf içinde iletişim sağlanmış arkadaşlık zarar görmemiş olur.
5.Kendinizi büyük görmeyin, karşınızdakini de küçük görmeyin: Kendinizi karşınızdaki kişiden daha üstün bir canlı olarak görmeyin, göstermeye çalışmayın. Siz kendinizi üstün olarak gösterirseniz karşınızdaki de üstünlük havasına bürünmeye başlayacaktır. Kendiniz büyük görmeniz karşınızdakini küçümsemeniz anlamına gelir. İletişim
Arkadaşınız kötü bir sınavdan çıktı yanınıza geldi.
_ Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
_ Matematik sınavı çok kolaydı. Ben hepsini doğru yaptım. Matematikte bir numara benim öyle değil mi.
_ Haklısın ama bende tarih dersinde bir numarayım ve sınıfın en iyisiyim.
Bu şekilde iletişim size danışan arkadaşınıza ve arkadaş ilişkinize hiçbir faydası olmayacaktır. Doğru iletişim şu şekilde olmalıydı:
_ Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
_ Anlıyorum. Belki de bir konuda eksiğin vardır.
_ Evet türev konusundaki iki soruyu yapamadım.
_ Demek eksiklik burada. Bak sorunu buldun ona çözüm de bulabilirsin.
_ Evet eve gidince türeve biraz daha bakayım. Diğer sınavda mutlaka daha iyi bir not alacağım.
6.Görünüşünüze dikkat edin: Askerlik yıllarımda komutanlarımız bize sürekli söylediği bir söz vardı: “İlk izlenim çok önemlidir.” Karşınızdaki kişiye ilk izlenimi görüntünüz ile verirsiniz. Görüntünüz insanların %80’i için inandırıcılığınızı artıran bir durumdur. Bir kuruma kravatlı, takım elbise ile giden birisine, tişört ve kot pantolonla giden birinden daha fazla önem verildiğini görmüşsünüzdür. Düzenli ve temiz giyinen bir kişinin diğer kişilere göre sözleri daha çok dikkate alınır. Ayrıca bir söz vardır: “Dış güzellik iç güzelliğin göstergesidir. ” diye. İlk izlenim için kılık kıyafetinize dikkat edin, saçlarınızın ve dişlerinizin bakımını mutlaka yapın.
7.Enerjik olun: Yorgunluk, isteksizlik konuşmaların inandırıcılığını azaltır. Karşıdaki onun yalan söylediğini zannedebilir. Bu nedenle iletişimde heyecanlı, aktif, enerjik olun. Yorgun, halsiz veya hasta iseniz bunu mutlaka karşınızdakilere söyleyin.
8.Jest ve mimikleriniz yapmacık olmasın: Bebekler anne, babalarının ona sözsel hem de bedensel olarak sevgi gösterdiğini anlar. Bebeğe sevgi göstermeye çalıştığınızı da bebek anlar. İnsanlar arası iletişimde aynı şekildedir. Eğer konuşmanız ve jest – mimiğiniz birbiriyle uyumlu değilse karşıdaki kişinin sizin konuşmanızı inandırıcı ve etkili bulması imkansızlık düzeyine çıkmaktadır. Arkadaşınızın tarihten zayıf aldığında ona moral verici kelimeler kullanırken gülümserseniz bu hiç inandırıcı olmaz.
9.İltifat ediniz: İnsanlar kendilerine iltifat edilmesini çok severler. İltifat edilen kişide sizi daha dikkatli dinleyecektir ve size duygusal yönden bağlanacaktır. Onun duygularını kabartacağınızdan önyargılarını kırmış olacaksınızdır.
10.Onlara üstünlük verin: Karşınızdaki kişilere veya iletişim içerisinde olduğunuz kişilere üstünlük atfedin. Örneğin sigara kullanan arkadaşınıza; “Şu sigarayı da bırakamadın. Seni esiri haline getirdi.. şunla bir baş edemedin.” Sözleriyle yaklaşırsan onun tarafından bu hakaret olarak algılanır. Ancak ona; “Sigara içmek senin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Senin gibi nefsine, bünyesine hakim olan bir kişi istediği takdirde bu sigarayı bırakabilir, bu yönde sana güvenim sonsuz” kelimeleriyle ona yaklaşırsanız hiç kuşkusuz karşılıklı iletişiminiz daha mükemmel olacaktır.
11.İyimser yaklaşın: Arkadaşınızla, öğretmeninizle ilişkiniz ne kadar kötü olursa olsun sakın kapıyı kapatmayın. Onların size göre yanlışlarını dile getiriyor olabilirsiniz. Bu yanlışları baş edilmeyecek sorunlar olarak onlara göstermeyin. Olaylara olumlu yönde bakın. Matematik dersi kötü olan bir arkadaşınızın yanında “bu matematik dersi çok zor. Kesin biz bu dersten kalırız. Zaten kafamızda çalışmıyor” sözleri yerine “matematik dersimiz kötü bir yerde eksiğimiz olmalı. Onu tespit edip o yönde çalışmalıyız. Lise 1 de nasıl matematikten geçmişsek bu senede geçeceğiz” sözlerini kullanırsanız hem kendinize hem de karşınızdakine moral ve motivasyon sağlamış olursunuz. İnsanlar sizinle konuşmaktan zevk alırlar.
12.Sevgi dağıtın, saygı gösterin: Sevilmeyen kişilere karşı çoğunluk önyargılıdır. Bu nedenle sevilmeyen ve saygı duyulmayan kişiyle iletişim kurmaktan herkes kaçar. Sevilmeyen kişilerin fikirleri, yaşantıları da onu sevmeyen kişinin hoşuna gitmez. Bu da iletişimi başlamadan engeller. Bu nedenle tüm insanları sevmeye çalışın, ona sevginizi hissettirin. (kolunu tutmak v.b.) Sevemiyorsanız bile mutlaka ona saygı duyun.
13.Emin olun: Kullandığınız kelimeler, düşünceler, fikirler konusunda emin olmalısınız ve ona inanmalısınız. Davranışlarınızda bu doğrultuda olmalıdır. Sözünüzün kesilmesinden hoşlanmıyorsanız sizde başka birinin sözünü kesmemelisiniz. Böylece inandırıcılığınız ve karşınızdaki kişinin size güveni artar.
14.Ses tonunu ayarlayın: Karşıdaki kişiye bir durum, olay anlatırken ses tonunuzu da en iyi şekilde kullanmalısınız. Kahramanlıkla ilgili bir şiiri kısık bir ses tonuyla okursanız ne kadar karşıdakini etkileyebilirsiniz. Bu nedenle ses tonunuzu olaya göre ayarlamayı unutmayın. Arkadaşınız tarih sınavından kötü bir not almışsa onunla daha kısık bir ses tonuyla konuşun. Çok iyi bir not almışsa ses tonunuzu yükseltin. Başarısını paylaştığınızı ona hissettirin. Öğretmeninizle yazılıda aldığınız not hakkında konuşurken ses tonunuz çok yüksek olmamalıdır. Öğretmen bunu hakaret olarak algılayabilir. Derste bir konuyu anlatıyorsanız önemli noktalarda ses tonunuzu artırın o noktaya vurgu yapın. Böylece anlattığınız konu daha etkileyici ve karşıdakilere bilgi verici olacaktır.
15.“eee”, “ııı” bunları unutun: Karşınızdaki bir kişiyle konuşurken, yada birilerine bir konu anlatırken herkesi sinirlendiren ortak bir noktada konuşma aralarında kullanılan “eee”, “ııı” kelimeleridir. Bunlar sizin anlatmak istediklerinizi böleceği için fikrinizi karşıdakine tam olarak anlatamamış olursunuz.
16.Dinlemeyi bilin: İnsanlar hep konuşmak ama hiç dinlememek isterler. Dinleme alışkanlığı karşınızdaki kişiye değer verdiğinizin, onunla duygularınızı paylaştığınızın en önemli göstergesidir. Bir kişiyi dinlerken başka hiçbir işle ilgilenmeyin, sadece onu dinleyin. Hatta onu konuşturmaya teşvik edin.
Psikolojik Danışman: Ahmet Yıldız (kisiselbasari.com)
Aile içi olumlu iletişim:
Çocuğunuzun kendisiyle ilgilendiğinizi, ihtiyacı olduğunda yardım edeceğinizi bilmesini sağlayın.
Çocuğunuz sizinle konuşmak istediğinde televizyonu kapatın veya gazeteyi elinizden bırakın.
Çocuğunuz size önemli birşey söylemeye çalışırken telefon görüşmesi yapmaktan kaçının.
Başka insanların özellikle dahil olması gerekmediği sürece, konuşmalarınızı özel tutun. Çocuğunuzla aranızdaki en iyi iletişim etrafta başka insanlar yokken gerçekleşir.
Çocuğunuzu başka insanların önünde utandırmak veya güç duruma düşürmek sadece içerleme ve düşmanlık duyguları hissetmesine neden olur, iyi bir iletişime değil.
Çocuğunuzun tepesinden konuşmayın. Konuşurken fiziksel olarak çocuğunuzun düzeyine inin.
Çocuğunuzun bir davranışı ya da bir olay nedeniyle çok sinirliyseniz, objektif davranamayacağınız için, yeniden sakinleşene kadar iletişim kurmaya çalışmayın. Beklemek, yatışmak ve çocukla daha sonra konuşmak en iyisidir.
Çok yorgunsanız aktif bir dinleyici olabilmek için daha fazla çaba harcamanız gerekecektir. Gerçek bir aktif dinleme kolay iş değildir ve bedeniniz ve zihniniz yorgunken daha da zorlaşacaktır.
Dikkatle ve nazik bir şekilde dinleyin. Çocuğunuz birşey anlatmaya çalışırken sözünü kesmeyin. Çocuğunuza arkadaşlarınıza gösterdiğiniz nezaketi gösterin.
Olayların nedenini sormayın, ne olduğunu sorun.
Çocuğun anlatmaya çalıştığı durum hakkında önceden bilgi sahibiyseniz, bunları çocuğunuzla paylaşın.
"Senin için neyin iyi olduğunu ben biliyorum", "sadece dediğimi yap, sorun çözümlenecektir" ya da "ben sözümü bitireyim sen de konuşacaksın" gibi cümleleri, telkinlerde bulunmayı ve ahlaki açılardan kınamayı en az düzeyde tutun. Bunlar açık iletişim kurma ve bu açıklığı devam ettirmeye yardımcı olmayacaktır.
Aptal, budala, tembel gibi aşağılayıcı sözler kullanmayın.
Çözüme yönelik somut adımlar geliştirmesi için çocuğa yardımcı olun.
Çocuğu yaptığı veya yapmadığı şeylerden dolayı değil, kendisi olduğu için kabul ettiğinizi gösterin.
Çocuğun açık iletişimi sürdürmesini destekleyin. Bunu, çocuğu olduğu gibi kabul ederek ve gösterdiği iletişim çabalarını takdir ederek sağlayabilirsiniz.
Kaynak:gongul.blogcu.com
OLUMLU İLETİŞİM İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
İnsan sosyal bir canlıdır. Bu nenle iletişim kurmak insanlar arasındaki ilişkilerde oldukça önemli bir hal almaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğu zamanlarının %80 - %90’ını iletişim kurarak geçirirler. Ancak başarılı bir iletişim için çabalayan insan belki de %5’i geçmemektedir.
İnsanlar arası ilişkilerde kim ne derse desin önemli olan fikirler değil duygulardır. Eğer sizler karşınızdaki kişilerin duygularını dikkate alırsanız, etkileyebilirseniz iletişiminiz daha olumlu olacaktır. Olumlu bir iletişim kurabilmek için şu hususlara dikkat ediniz.
1.Eleştirmeyin: Her insanın bir egosu vardır. Bu ego onun en önemli varlığıdır. Onun egosuna yapılan her saldırı(eleştiri) geri çekilmesine, kaçmasına, içine kapanmasına veya saldırganlaşmasına neden olur. Bu durumda iletişimi bozucu bir etkiye sahiptir. Karşınızdaki kişiyi kesinlikle eleştirmeyin “sen” kelimesini kendinize yasak edin. Arkadaşlarınızla futbol oynuyorsunuz. Aynı takımda olduğun arkadaşın kaleciyle karşı karşıya kalınca gol atamadı. Eğer siz ona; “sen bir topu bile kaleye atamıyorsun” derseniz iletişiminiz, arkadaşlığınız, takım moraliniz komple bozulur. Ancak ona; “hepimiz ara sıra böyle kolay pozisyonları gole çeviremeyebiliriz” derseniz her şey daha güzel olacaktır.
2.Hatanızı kabul edin: İnsanlar genellikle kendi hatalarını görmezler veya görmek istemezler. Kendilerinin dışındaki hataları ise çok rahat bir şekilde görebilmektedirler. Kendi hatalarımızı kabul etmemiz karşımızdaki kişinin de hatalarını kabul etmemesine neden olabilmektedir.
Matematikten sınava girdiniz ve sınavınız çok kötü geçti. Sınıfın büyük bir çoğunluğunun sınavı da kötü geçti. Öğretmeninizle uygun bir ortamda bunu konuşuyorsunuz.
Olumsuz iletişim:
“_ Mahsun sınavın çok kötü
_ Öğretmenim sorular çok zordu.
_ Zor olur mu çok basit sordum.
_ Öğretmenim sınıfın durumu belli çok zordu sınav.”
Bu iletişim durumu böyle bir kısır döngüde sürer gider. Bu iletişimi bir de olumsuz bir beden dili eklenince öğretmenin öğrenci hakkındaki kanaati zayıflar, öğrencide dersten nefret eder bir matematik düşmanı olur. Bu iletişim şu şekilde olsaydı daha iyi olmazmıydı.
“_ Mahsun sınavın biraz düşük.
_ Biliyorum öğretmenim, sınava fazla hazırlanamamıştım. Bu nedenle zayıf not aldım. Bir dahaki sınavda daha yi bir not almak için çalışacağımdan emin olabilirsiniz.
_ Sınıfın çoğu zayıf aldı. Bende herhalde biraz zor sordum. Bir dahaki sınavda buna dikkat edeyim.
_ Sorular biraz zordu ama yapamamamız için mazeret olmamalıydı.
_ Sana güveniyorum bir dahaki sınavda daha iyi not alacaksın. Benim işim var. Sonra seninle yine görüşürüz.”
3.Tartışmayın: Her insanın bir egosu olduğunu daha önce belirtmiştik. Bilinçsiz tartışma karşılıklı egolara saldırıdan başka bir şey değildir. Bu nedenle “senli” tartışmalardan ve bir amaca, doğruya yönelik olmayan tartışmalardan (dalaşmalardan) uzak durun.
4.Hayır demeyin: “Hayır” kelimesine herkesin bir antipatisi vardır. Yasaklar listesine giren bir kelimedir. Bu nedenle iletişim sırasında “hayır” kelimesini mümkün olduğunca kullanmamaya çalışın. Arkadaşınız yanınıza geldi ve size “sinemaya gidelim mi?” diye sordu. Sizinde ders çalışmanız gerekiyor. Arkadaşınıza direk “hayır” cevabını verirseniz bu arkadaşlık ilişkilerinizin bozulmasına ve iletişimin kopmasına neden olur. Ona eğer; “sinemaya gelmeyi çok isterdim ancak önemli bir derse çalışmam gerekiyor. Daha sonra gitsek daha iyi olur diye düşünüyorum.” Şeklinde cevap verirseniz her iki taraf içinde iletişim sağlanmış arkadaşlık zarar görmemiş olur.
5.Kendinizi büyük görmeyin, karşınızdakini de küçük görmeyin: Kendinizi karşınızdaki kişiden daha üstün bir canlı olarak görmeyin, göstermeye çalışmayın. Siz kendinizi üstün olarak gösterirseniz karşınızdaki de üstünlük havasına bürünmeye başlayacaktır. Kendiniz büyük görmeniz karşınızdakini küçümsemeniz anlamına gelir. İletişim
Arkadaşınız kötü bir sınavdan çıktı yanınıza geldi.
_ Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
_ Matematik sınavı çok kolaydı. Ben hepsini doğru yaptım. Matematikte bir numara benim öyle değil mi.
_ Haklısın ama bende tarih dersinde bir numarayım ve sınıfın en iyisiyim.
Bu şekilde iletişim size danışan arkadaşınıza ve arkadaş ilişkinize hiçbir faydası olmayacaktır. Doğru iletişim şu şekilde olmalıydı:
_ Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
_ Anlıyorum. Belki de bir konuda eksiğin vardır.
_ Evet türev konusundaki iki soruyu yapamadım.
_ Demek eksiklik burada. Bak sorunu buldun ona çözüm de bulabilirsin.
_ Evet eve gidince türeve biraz daha bakayım. Diğer sınavda mutlaka daha iyi bir not alacağım.
6.Görünüşünüze dikkat edin: Askerlik yıllarımda komutanlarımız bize sürekli söylediği bir söz vardı: “İlk izlenim çok önemlidir.” Karşınızdaki kişiye ilk izlenimi görüntünüz ile verirsiniz. Görüntünüz insanların %80’i için inandırıcılığınızı artıran bir durumdur. Bir kuruma kravatlı, takım elbise ile giden birisine, tişört ve kot pantolonla giden birinden daha fazla önem verildiğini görmüşsünüzdür. Düzenli ve temiz giyinen bir kişinin diğer kişilere göre sözleri daha çok dikkate alınır. Ayrıca bir söz vardır: “Dış güzellik iç güzelliğin göstergesidir. ” diye. İlk izlenim için kılık kıyafetinize dikkat edin, saçlarınızın ve dişlerinizin bakımını mutlaka yapın.
7.Enerjik olun: Yorgunluk, isteksizlik konuşmaların inandırıcılığını azaltır. Karşıdaki onun yalan söylediğini zannedebilir. Bu nedenle iletişimde heyecanlı, aktif, enerjik olun. Yorgun, halsiz veya hasta iseniz bunu mutlaka karşınızdakilere söyleyin.
8.Jest ve mimikleriniz yapmacık olmasın: Bebekler anne, babalarının ona sözsel hem de bedensel olarak sevgi gösterdiğini anlar. Bebeğe sevgi göstermeye çalıştığınızı da bebek anlar. İnsanlar arası iletişimde aynı şekildedir. Eğer konuşmanız ve jest – mimiğiniz birbiriyle uyumlu değilse karşıdaki kişinin sizin konuşmanızı inandırıcı ve etkili bulması imkansızlık düzeyine çıkmaktadır. Arkadaşınızın tarihten zayıf aldığında ona moral verici kelimeler kullanırken gülümserseniz bu hiç inandırıcı olmaz.
9.İltifat ediniz: İnsanlar kendilerine iltifat edilmesini çok severler. İltifat edilen kişide sizi daha dikkatli dinleyecektir ve size duygusal yönden bağlanacaktır. Onun duygularını kabartacağınızdan önyargılarını kırmış olacaksınızdır.
10.Onlara üstünlük verin: Karşınızdaki kişilere veya iletişim içerisinde olduğunuz kişilere üstünlük atfedin. Örneğin sigara kullanan arkadaşınıza; “Şu sigarayı da bırakamadın. Seni esiri haline getirdi.. şunla bir baş edemedin.” Sözleriyle yaklaşırsan onun tarafından bu hakaret olarak algılanır. Ancak ona; “Sigara içmek senin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Senin gibi nefsine, bünyesine hakim olan bir kişi istediği takdirde bu sigarayı bırakabilir, bu yönde sana güvenim sonsuz” kelimeleriyle ona yaklaşırsanız hiç kuşkusuz karşılıklı iletişiminiz daha mükemmel olacaktır.
11.İyimser yaklaşın: Arkadaşınızla, öğretmeninizle ilişkiniz ne kadar kötü olursa olsun sakın kapıyı kapatmayın. Onların size göre yanlışlarını dile getiriyor olabilirsiniz. Bu yanlışları baş edilmeyecek sorunlar olarak onlara göstermeyin. Olaylara olumlu yönde bakın. Matematik dersi kötü olan bir arkadaşınızın yanında “bu matematik dersi çok zor. Kesin biz bu dersten kalırız. Zaten kafamızda çalışmıyor” sözleri yerine “matematik dersimiz kötü bir yerde eksiğimiz olmalı. Onu tespit edip o yönde çalışmalıyız. Lise 1 de nasıl matematikten geçmişsek bu senede geçeceğiz” sözlerini kullanırsanız hem kendinize hem de karşınızdakine moral ve motivasyon sağlamış olursunuz. İnsanlar sizinle konuşmaktan zevk alırlar.
12.Sevgi dağıtın, saygı gösterin: Sevilmeyen kişilere karşı çoğunluk önyargılıdır. Bu nedenle sevilmeyen ve saygı duyulmayan kişiyle iletişim kurmaktan herkes kaçar. Sevilmeyen kişilerin fikirleri, yaşantıları da onu sevmeyen kişinin hoşuna gitmez. Bu da iletişimi başlamadan engeller. Bu nedenle tüm insanları sevmeye çalışın, ona sevginizi hissettirin. (kolunu tutmak v.b.) Sevemiyorsanız bile mutlaka ona saygı duyun.
13.Emin olun: Kullandığınız kelimeler, düşünceler, fikirler konusunda emin olmalısınız ve ona inanmalısınız. Davranışlarınızda bu doğrultuda olmalıdır. Sözünüzün kesilmesinden hoşlanmıyorsanız sizde başka birinin sözünü kesmemelisiniz. Böylece inandırıcılığınız ve karşınızdaki kişinin size güveni artar.
14.Ses tonunu ayarlayın: Karşıdaki kişiye bir durum, olay anlatırken ses tonunuzu da en iyi şekilde kullanmalısınız. Kahramanlıkla ilgili bir şiiri kısık bir ses tonuyla okursanız ne kadar karşıdakini etkileyebilirsiniz. Bu nedenle ses tonunuzu olaya göre ayarlamayı unutmayın. Arkadaşınız tarih sınavından kötü bir not almışsa onunla daha kısık bir ses tonuyla konuşun. Çok iyi bir not almışsa ses tonunuzu yükseltin. Başarısını paylaştığınızı ona hissettirin. Öğretmeninizle yazılıda aldığınız not hakkında konuşurken ses tonunuz çok yüksek olmamalıdır. Öğretmen bunu hakaret olarak algılayabilir. Derste bir konuyu anlatıyorsanız önemli noktalarda ses tonunuzu artırın o noktaya vurgu yapın. Böylece anlattığınız konu daha etkileyici ve karşıdakilere bilgi verici olacaktır.
15.“eee”, “ııı” bunları unutun: Karşınızdaki bir kişiyle konuşurken, yada birilerine bir konu anlatırken herkesi sinirlendiren ortak bir noktada konuşma aralarında kullanılan “eee”, “ııı” kelimeleridir. Bunlar sizin anlatmak istediklerinizi böleceği için fikrinizi karşıdakine tam olarak anlatamamış olursunuz.
16.Dinlemeyi bilin: İnsanlar hep konuşmak ama hiç dinlememek isterler. Dinleme alışkanlığı karşınızdaki kişiye değer verdiğinizin, onunla duygularınızı paylaştığınızın en önemli göstergesidir. Bir kişiyi dinlerken başka hiçbir işle ilgilenmeyin, sadece onu dinleyin. Hatta onu konuşturmaya teşvik edin.
Psikolojik Danışman: Ahmet Yıldız (kisiselbasari.com)
Aile içi olumlu iletişim:
Çocuğunuzun kendisiyle ilgilendiğinizi, ihtiyacı olduğunda yardım edeceğinizi bilmesini sağlayın.
Çocuğunuz sizinle konuşmak istediğinde televizyonu kapatın veya gazeteyi elinizden bırakın.
Çocuğunuz size önemli birşey söylemeye çalışırken telefon görüşmesi yapmaktan kaçının.
Başka insanların özellikle dahil olması gerekmediği sürece, konuşmalarınızı özel tutun. Çocuğunuzla aranızdaki en iyi iletişim etrafta başka insanlar yokken gerçekleşir.
Çocuğunuzu başka insanların önünde utandırmak veya güç duruma düşürmek sadece içerleme ve düşmanlık duyguları hissetmesine neden olur, iyi bir iletişime değil.
Çocuğunuzun tepesinden konuşmayın. Konuşurken fiziksel olarak çocuğunuzun düzeyine inin.
Çocuğunuzun bir davranışı ya da bir olay nedeniyle çok sinirliyseniz, objektif davranamayacağınız için, yeniden sakinleşene kadar iletişim kurmaya çalışmayın. Beklemek, yatışmak ve çocukla daha sonra konuşmak en iyisidir.
Çok yorgunsanız aktif bir dinleyici olabilmek için daha fazla çaba harcamanız gerekecektir. Gerçek bir aktif dinleme kolay iş değildir ve bedeniniz ve zihniniz yorgunken daha da zorlaşacaktır.
Dikkatle ve nazik bir şekilde dinleyin. Çocuğunuz birşey anlatmaya çalışırken sözünü kesmeyin. Çocuğunuza arkadaşlarınıza gösterdiğiniz nezaketi gösterin.
Olayların nedenini sormayın, ne olduğunu sorun.
Çocuğun anlatmaya çalıştığı durum hakkında önceden bilgi sahibiyseniz, bunları çocuğunuzla paylaşın.
"Senin için neyin iyi olduğunu ben biliyorum", "sadece dediğimi yap, sorun çözümlenecektir" ya da "ben sözümü bitireyim sen de konuşacaksın" gibi cümleleri, telkinlerde bulunmayı ve ahlaki açılardan kınamayı en az düzeyde tutun. Bunlar açık iletişim kurma ve bu açıklığı devam ettirmeye yardımcı olmayacaktır.
Aptal, budala, tembel gibi aşağılayıcı sözler kullanmayın.
Çözüme yönelik somut adımlar geliştirmesi için çocuğa yardımcı olun.
Çocuğu yaptığı veya yapmadığı şeylerden dolayı değil, kendisi olduğu için kabul ettiğinizi gösterin.
Çocuğun açık iletişimi sürdürmesini destekleyin. Bunu, çocuğu olduğu gibi kabul ederek ve gösterdiği iletişim çabalarını takdir ederek sağlayabilirsiniz.
Kaynak:gongul.blogcu.com