Osmanlı Devletinin Anayasasının İsmi
Osmanlı Devletinin Anayasası Adı
İlk Osmanlı Anayasası
Osmanlı Devletinin Anayasasının Adı Nedir kanun-i esasi'dır
İlk Osmanlı Anayasası
Türk tarihinin ilk yazılı anayasası, 23 Aralık 1876 tarihinde yürürlüğe girdi. "Kanun-i Esasi" (Temel Kanun) adını taşıyan bu anayasa halk iradesine dayalı bir hareketin sonucu olarak değil, "Genç Osmanlılar" adı verilen aydınların padişah üzerinde yaptıkları oldukça güçlü bir etki yoluyla gerçekleşmişti.
1876 Anayasasına göre, egemenlik kayıtsız şartsız Osmanlı Ailesine aitti. Padişahın kişiliği "kutsal"dı. Yasama ve yürütme yetkileri kesinlikle padişahındı. Yargı gücü bağımsız sayılabilirdi; fakat, "af" hakkı kesinlikle padişaha aitti. Toplantı, siyasî parti ve dernek kurma özgürlükleri dışında, bütün temel haklar vatandaşlara tanınmıştı. Ancak, bu hakların kanun yolu ile sınırlanması mümkün olduğundan ve bu konuda bir ölçü bulunmadığından, temel hak ve özgürlüklerin hukukî güvencesi yoktu. Vatandaşların can, mal, ırz, konut dokunulmazlıkları da, "kanun dâhilinde" güvence altına alınmıştı. Ama, padişah bir polis soruşturması sonucunda devlete zararı dokunduğu gerekçesiyle kişileri yurtdışına sürebilirdi. Böylece yargı güvencesi de son derece zedelenmişti.
1876 Anayasası bütün eksikliklerine rağmen, demokrasi geleneği olmayan Osmanlı Devletinde ilk yazılı hukuk belgesi ve "Meşrutiyet" yönetimini başlatmış olması dolayısıyla. çok önemli bir ilerleme sayılır.
Osmanlı Devletinin Anayasası Adı
İlk Osmanlı Anayasası
Osmanlı Devletinin Anayasasının Adı Nedir kanun-i esasi'dır
İlk Osmanlı Anayasası
Türk tarihinin ilk yazılı anayasası, 23 Aralık 1876 tarihinde yürürlüğe girdi. "Kanun-i Esasi" (Temel Kanun) adını taşıyan bu anayasa halk iradesine dayalı bir hareketin sonucu olarak değil, "Genç Osmanlılar" adı verilen aydınların padişah üzerinde yaptıkları oldukça güçlü bir etki yoluyla gerçekleşmişti.
1876 Anayasasına göre, egemenlik kayıtsız şartsız Osmanlı Ailesine aitti. Padişahın kişiliği "kutsal"dı. Yasama ve yürütme yetkileri kesinlikle padişahındı. Yargı gücü bağımsız sayılabilirdi; fakat, "af" hakkı kesinlikle padişaha aitti. Toplantı, siyasî parti ve dernek kurma özgürlükleri dışında, bütün temel haklar vatandaşlara tanınmıştı. Ancak, bu hakların kanun yolu ile sınırlanması mümkün olduğundan ve bu konuda bir ölçü bulunmadığından, temel hak ve özgürlüklerin hukukî güvencesi yoktu. Vatandaşların can, mal, ırz, konut dokunulmazlıkları da, "kanun dâhilinde" güvence altına alınmıştı. Ama, padişah bir polis soruşturması sonucunda devlete zararı dokunduğu gerekçesiyle kişileri yurtdışına sürebilirdi. Böylece yargı güvencesi de son derece zedelenmişti.
1876 Anayasası bütün eksikliklerine rağmen, demokrasi geleneği olmayan Osmanlı Devletinde ilk yazılı hukuk belgesi ve "Meşrutiyet" yönetimini başlatmış olması dolayısıyla. çok önemli bir ilerleme sayılır.