Osmanlı devletinin yüzyıllarca hüküm sürmesinde hoşgörü ve adaletin rolü nedir kısaca,
Osmanlı Devleti kısa sürede beylik döneminden devlet dönemine geçmş olan ve hızlı bir şekilde büyüyüp gelişen bununla birlikte en uzun siyasi varlığını sürdüren bir Türk devletidir. Tabi ki Osmanlı Devletinin siyasi varlığını bu kadar uzun süre sürdürmesinin ve hızlı sürede büyümenin altında bir çok neden yatmaktadır.
Osmanlı Devleti, topraklarını üç kıtaya kada rgenişleten ve buralarda müthiş bir hakimiyet kuran bir Türk devletidir. Osmanlı Devletinin üç kıtada da başarılı bir şekilde hakimiyet kurmasının temelinde farklı ırklarda, farklı dinlerde ve farklı inançlarda bulunan bu yerlerde yaşayan yerli halkın ayaklanmaması ve bağımsızlıklarını ilan etmemesi yatmaktadır. Osmanlı Devletinin fethettiği yerlerde yaşayan yerli halkın ayaklanmaması ise OSmanlı Devletinin sergilemiş olduğu hoşgörülü ve adaletli yaklaşım olmuştur. Çünkü Osmanlı Devleti fethettiği ve hakimiyet kurduğu yerlerde yaşayan yerli halkın yaşam tarzına, diline, dinine ve ırkına hoşgörülü bir siyaset ile karşılamıştır.
Osmanlı Devleti benimsemiş olduğu hoşgörülü ve adaletli siyaseti doğrultusunda ta ki devlet siyasi varlığını sona erdirinceye kadar gerek Müslüman olmayan milletlere gerekse diğer milletlere hiçb ir ayrım gözetmemiştir ve milletlerin kendi kültürel özelliklerini asimile edecek politikalar gözetmemiştir ve bu gayri müslim halka adaletli ve hoşgörülü bir yaklaşım sergilemiştir bu nedenle de Osmanlı Devleti uzun yıllar boyunca üç kıtaya hakim olabilmiştir.
Osmanlı Devleti kısa sürede beylik döneminden devlet dönemine geçmş olan ve hızlı bir şekilde büyüyüp gelişen bununla birlikte en uzun siyasi varlığını sürdüren bir Türk devletidir. Tabi ki Osmanlı Devletinin siyasi varlığını bu kadar uzun süre sürdürmesinin ve hızlı sürede büyümenin altında bir çok neden yatmaktadır.
Osmanlı Devleti, topraklarını üç kıtaya kada rgenişleten ve buralarda müthiş bir hakimiyet kuran bir Türk devletidir. Osmanlı Devletinin üç kıtada da başarılı bir şekilde hakimiyet kurmasının temelinde farklı ırklarda, farklı dinlerde ve farklı inançlarda bulunan bu yerlerde yaşayan yerli halkın ayaklanmaması ve bağımsızlıklarını ilan etmemesi yatmaktadır. Osmanlı Devletinin fethettiği yerlerde yaşayan yerli halkın ayaklanmaması ise OSmanlı Devletinin sergilemiş olduğu hoşgörülü ve adaletli yaklaşım olmuştur. Çünkü Osmanlı Devleti fethettiği ve hakimiyet kurduğu yerlerde yaşayan yerli halkın yaşam tarzına, diline, dinine ve ırkına hoşgörülü bir siyaset ile karşılamıştır.
Osmanlı Devleti benimsemiş olduğu hoşgörülü ve adaletli siyaseti doğrultusunda ta ki devlet siyasi varlığını sona erdirinceye kadar gerek Müslüman olmayan milletlere gerekse diğer milletlere hiçb ir ayrım gözetmemiştir ve milletlerin kendi kültürel özelliklerini asimile edecek politikalar gözetmemiştir ve bu gayri müslim halka adaletli ve hoşgörülü bir yaklaşım sergilemiştir bu nedenle de Osmanlı Devleti uzun yıllar boyunca üç kıtaya hakim olabilmiştir.