Osmanlı hakkında fıkralar
guzel osmanlı fıkraları
osmanlı fıkraları
Senin Karlarını Uludağ'a Toplattım
Ahmed Vefik Paşa vali olduğu sırada Bursa'da cok ağır bir kış olmuş ve her taraf karla dolmuş Vali o zamanlar fermanlı olarak Uludağ'ın karlarını toplayıp satmak hakkına sahip olan buzcubaşıya emir salmış:
Cabuk şehirden karları toplat, demiş
Buzcubaşı ise:
Pekela, sabah olsun toplarım, cevabını vermiş
Fakat o gece bir lodos esmiş ve butun karları eritmiş Ertesi sabah buzcubaşı valiye gitmiş ve:
Vali paşamız, hani benim karlarım? Onları sizden isterim, cunku toplatmasaydım bana ceza verecektiniz Şimdi zararımı odeyin, ben onları toplatıp kuyulara dolduracaktım, yarın da satıp para kazanacaktım, demiş
Ahmed Vefik Paşa'da ona:
Senin karlarını Uludağ'a toplattım Git oradan al, demiş
Ellisinide Ona Vurun
Sultan Ucuncu Murad Han'ın musahiplerinden biri huzurdan ayrılırken bahşiş verileceği sırada padişaha şoyle der:
Padişahım, bu gun altın istemem Onun yerine ba*na yuz değnek vurulsun
Padişah yuz değnek vurulmasını emretmiş Dayağın elli sopası vurulunca musahip şoyle demiş:
Durun, bir ortağım var, ellisini de ona vurun
Padişah ortağın kim olduğunu sorar:
Her gun beni davet eden Bostancı, seni ben cağır*dım diyerek verilen bahşişin yarısını elimden alıyor Bu*gun bana vurulan sopaların yarısı onun olsun
Padişah bu sozden cok hoşlanmış ve geri kalan elli sopayı da Bostancı'ya vurdurmuş
Kıssadan Hisse
Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, tebdili kıyafet yapmış, Kuşlar Carşısı'nı geziyormuş Avcılar avladıkları kuşları, tuzakcılar yakaladıkları maharetli, eğitimli, guzelim kuşları satıyorlar
Bir ara gozu kekliklere ilişir padişah'ın
Bir grup kekliğin uzerindeki varakta, Tane işi satış fiyatı 1 altınyazıyor Hemen yanı başlarında asılı, adeta altın kafes icinde bir keklik daha var ki, fiyatı; 300 altın
Padişahın gozu 300 altınlık kekliğe takılır Hayırdırder satıcıya, Bunun diğerlerinden ne farkı var ki, bunlar 1 altın, bu 300 altın?
Satıcı, Bu keklik ozel eğitimli, cok guzel otuyor, otmesi bir yana bunun otuşunu duyan ne kadar keklik varsa hepsi onun etrafına doluşuyordiyor Tabii bu arada avcılar da o etrafa doluşan keklikleri daha rahat avlıyorlardiye ekliyor
Satın alıyorumdiyor Padişah, Al sana 500 altınParayı veriyor; hemen oracıkta kekliğin kafasını kesiyor
Adam şaşırıp, Ne yaptınız, en maharetli kekliğin kafasını koparttınız, yazık değil midiye dovunurken; Padişah gurluyor: Bu kendi soyuna ihanet eden bir kekliktir Bunun akıbeti er veya gec ancak budurder
guzel osmanlı fıkraları
osmanlı fıkraları
Senin Karlarını Uludağ'a Toplattım
Ahmed Vefik Paşa vali olduğu sırada Bursa'da cok ağır bir kış olmuş ve her taraf karla dolmuş Vali o zamanlar fermanlı olarak Uludağ'ın karlarını toplayıp satmak hakkına sahip olan buzcubaşıya emir salmış:
Cabuk şehirden karları toplat, demiş
Buzcubaşı ise:
Pekela, sabah olsun toplarım, cevabını vermiş
Fakat o gece bir lodos esmiş ve butun karları eritmiş Ertesi sabah buzcubaşı valiye gitmiş ve:
Vali paşamız, hani benim karlarım? Onları sizden isterim, cunku toplatmasaydım bana ceza verecektiniz Şimdi zararımı odeyin, ben onları toplatıp kuyulara dolduracaktım, yarın da satıp para kazanacaktım, demiş
Ahmed Vefik Paşa'da ona:
Senin karlarını Uludağ'a toplattım Git oradan al, demiş
Ellisinide Ona Vurun
Sultan Ucuncu Murad Han'ın musahiplerinden biri huzurdan ayrılırken bahşiş verileceği sırada padişaha şoyle der:
Padişahım, bu gun altın istemem Onun yerine ba*na yuz değnek vurulsun
Padişah yuz değnek vurulmasını emretmiş Dayağın elli sopası vurulunca musahip şoyle demiş:
Durun, bir ortağım var, ellisini de ona vurun
Padişah ortağın kim olduğunu sorar:
Her gun beni davet eden Bostancı, seni ben cağır*dım diyerek verilen bahşişin yarısını elimden alıyor Bu*gun bana vurulan sopaların yarısı onun olsun
Padişah bu sozden cok hoşlanmış ve geri kalan elli sopayı da Bostancı'ya vurdurmuş
Kıssadan Hisse
Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, tebdili kıyafet yapmış, Kuşlar Carşısı'nı geziyormuş Avcılar avladıkları kuşları, tuzakcılar yakaladıkları maharetli, eğitimli, guzelim kuşları satıyorlar
Bir ara gozu kekliklere ilişir padişah'ın
Bir grup kekliğin uzerindeki varakta, Tane işi satış fiyatı 1 altınyazıyor Hemen yanı başlarında asılı, adeta altın kafes icinde bir keklik daha var ki, fiyatı; 300 altın
Padişahın gozu 300 altınlık kekliğe takılır Hayırdırder satıcıya, Bunun diğerlerinden ne farkı var ki, bunlar 1 altın, bu 300 altın?
Satıcı, Bu keklik ozel eğitimli, cok guzel otuyor, otmesi bir yana bunun otuşunu duyan ne kadar keklik varsa hepsi onun etrafına doluşuyordiyor Tabii bu arada avcılar da o etrafa doluşan keklikleri daha rahat avlıyorlardiye ekliyor
Satın alıyorumdiyor Padişah, Al sana 500 altınParayı veriyor; hemen oracıkta kekliğin kafasını kesiyor
Adam şaşırıp, Ne yaptınız, en maharetli kekliğin kafasını koparttınız, yazık değil midiye dovunurken; Padişah gurluyor: Bu kendi soyuna ihanet eden bir kekliktir Bunun akıbeti er veya gec ancak budurder