Son konular

Osmanlı Hareminde Bulunan Cariyeler -Saray Câriyeleri

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Osmanlı Saray Câriyeleri
Osmanlı Hareminde Bulunan Cariyeler genel bilgi
osmanlı devleti Saray’daki Câriyeler hakkında bilgi


Osmanlı Hareminde Bulunan Cariyeler -Saray Câriyeleri


Osmanlı Padişahları, Harem dâirelerinde istihdâm ettikleri veya karı-koca hayatı yaşadıkları cariyelere şer‘-i şerifin hükümlerini aynen tatbik etmişlerdir Osmanlı Hareminde Orhan Bey zamanından beri cariyelerin bulunduğu ve istihdâm edildiği ifade edilmektedir Ancak Haremdeki cariyelerin sayıca artması, Fatih döneminden itibaren başlar Zira Fâtih devrinde devlet idaresi devşirmelerin eline geçtiği gibi, Haremde de böyle olmuştur Nasıl devşirilen erkekler, Enderun Mektebinde terbiye edilerek Osmanlı Devleti’nin askerî ve idârî üst makamlarına yükselme imkânlarını elde etmişlerse, Harem Mektebine alınan cariyeler de zekâlarına, ahlaklarına ve güzelliklerine göre, evvela haremin hizmetçi statüsündeki grubu olan cariye, kalfa ve ustalar makamlarına ve sonra da Padişahlar tarafından seçilmeleri halinde Padişah ile karı koca hayatı yaşayan gözde, ikbal ve Kadın Efendi ve neticede vâlide sultân pâyelerine kadar yükselme imkânlarına kavuşabilmektedirler(1)


O halde harem mektebinde yetişen cariyeleri iki gruba ayırmak icab edecektir:


Birinci Grup, asıl haremin ve Padişah ile ailesinin hizmetlerini gören cariyeler grubudur ki, haremde sayıları bazen 400’e ve 500’e ulaşan cariyelerin %90’ını bunlar teşkil etmektedir Bunların haremin ve Padişah ailesinin hizmetlerini ifa dışında her hangi bir şekilde Padişah ile karı koca hayatları mevzubahis değildir


İkinci Grup ise, Padişahın ailesi arasında yer alan gözdeler, ikballer ve kadın efendiler grubu idi



Haremin ve Padişah ailesinin hizmetlerini ifa mükellef olan ve hizmetçi kadınlar statüsünde bulunan saray cariyelerini dört ayrı grupta toplamak mümkündür:


1-Acemiler


2-Câriyeler


3-Kalfalar (Şâkirdler)


4-Ustalar (Gedikli Câriyeler)


Bu dört grubu ayrı ayrı incelemek, harem hayatını anlamak ve Padişahların yüzlerce kadınla yatıp kalkıyor şeklindeki iddialarını ortadan kaldırmak için zaruri görünmektedir Bu dört grup incelenince görülecektir ki, haremdeki cariyelerin % 90’ı tamamen bugünkü kadın hizmetçi grubundadırlar ve bunlar aldıkları belli ücretler karşılığında Haremde hizmet etmektedirler Ancak bunların bekâr olmaları ve Haremde bulundukları müddetçe evlenmelerinin fiilen mümkün olmaması sebebiyle, her an şehzade veya Padişahın haremi arasına girmesi mümkündür Padişahın haremi arasına girmediğinden veya giremediğinden dışarıdan evlenmek isteyenler, çırağ edilme adı altında evlendirilip haremden çıkarılırlardı


Şimdi sırasıyla bunları ve nasıl temin edildiklerini, vazifeleri ile birlikte görelim:


2- Acemiler Ve Hareme Alınışları


Osmanlı devletinde ilk zamanlarda kendileriyle savaş yapılan milletlerden alınan esir kadınlar ve kızlar arasından Hareme cariye alınırdı Çerkez, Gürcü ve Rus asıllı cariyeler ise genellikle satın alınarak hareme sokulurdu Hareme giren yeni kızlara acemi denilirdi Bunların ekserisi köyden geldiğinden dolayı, bir müddet saray âdâb ve usullerini âmirleri olan cariyelerden, kalfalardan ve ustalardan öğrenirlerdi Bunları öğreninceye kadar efendilerinin huzuruna çıkmazlardı Özellikle Çerkez kızları ince ruhlu, hassas ve zeki olurlardı Çerkez kızlar, bir çok hânedân erkekleriyle evlenmişler, büyük itibara ve mevkilere yükselmişlerdir Bir çok Çerkez kadınları, kızlarını beşikten itibaren “Padişah haremi olup ihtişam ve elmaslar içinde hayat sür!” diye yetiştirirlerdi İstanbul Esir pazarında en çok Çerkez, Abaza ve Gürcü cariyeler satılmaktaydı(2)


Bazı yeni gelen acemiler, Türkçe dahi bilmedikleri halde, zekâları sayesinde derhal Türkçe’yi öğrenirler ve bütün saray âdetlerini de pek çabuk anlarlardı Bazı eski saraylıların ifadesiyle “Saray’da terbiye olmayan, hiç bir yerde terbiye öğrenemez Harem terbiye mektebidir” XVII yüzyıldan itibaren zekâları ve güzellikleri sebebiyle hareme alınan acemilerin çoğu Kafkasyalı olmuştur(3)



Hareme alınan cariyelerin ikinci kaynağı da, devlet adamlarının bunları Padişahaa armağan etmeleri idi Başta yabancı devlet adamları olmak üzere, Sadrazam, Vezirler, Beğlerbeğileri ve Sancak Beğleri, Padişaha satın aldıkları cariyeleri hediye ederlerdi Hediye edilen cariyelerin de %90’ı haremde hizmetçi statüsünde çalıştırılmak üzere hareme alınırlardı Geriye kala %10’luk bölüm ise odalık veya gözdeler grubuna alınmaktaydı(4)


Harem’e Beğler Beği Tarafından Çerkez, Abaza ve Rus Cariye Temin Edilmesi İle Alakalı Bir Arîza (TSMA, No: E 1511)


XIX yüzyılda Osmanlı devleti esirlerin alınıp satılmasını yasaklayınca Kafkasyalı bazı aileler kendi rızaları ile kızlarını Hareme cariye statüsünde vermeye devam etmişlerdir(5)


Şunu da belirtelim ki, cariye satan esir tüccarları da sattıkları cariyeleri üç kısma ayırıyorlardı:


1) Haremde hizmetçi olarak istihdâm edilecek cariyeler Bunlar güzel olmakla birlikte, genellikle yaşları büyükçe idi


2) Terbiye edilip satılmak üzere alınan 5-7 yaş arasındaki cariyeler Bunlar, hizmetçi olarak veya odalık şeklinde bulûğaa erdikten sonra ayrılırlardı



3) Hareme doğrudan doğruya odalık ve gözde yani Padişah ve hânedân erkeklerinin ailesi olmak üzere alınanlar Bunlar çok az olurdu Zira Padişah ve hanedân erkeklerine harem olacaklar, genellikle Harem Mektebinde terbiye edilirlerdi(6)


Hareme satın alınan cariyeler kâhya kadın, ebeler veya hastalar ustası tarafından ciddi manada muâyene edilirlerdi Satandan ailesi ile alakası kalmadığına dair bir sened alınırdı(7) Hastalıklı olanlar sahibine geri verildiği gibi, uykusu ağır olan, horlayan veya başka kusurları olanlar da pek alınmazdı Ancak bazen bu cariyeler arasında dilsizler, maskaralar, zenciler ve cücelerin de bulunduğunu görüyoruz Bütün bunların bulunması, Padişahın haremdeki her kadınla yatıp kalktığını iddia eden ve bunların hizmetçi statüsünde olduğunu bilmeyenlere de iyi bir cevap teşkil eder Zira saraya alınan cariyelerin makbuzları incelendiğinde, bazı yaşlı kadınların, süt annelerinin ve dadılık edecek tahsilli kadınların da bulunduğu görülecektir(8)


3- Câriyeler, Sayıları Ve Vazife Taksimleri


Saraya yani Hareme alınan acemiler kısa bir süre sonra artık harem-i hümâyûnun câriyesi olurlardı Aslında acemiler ile cariyeleri aynı grupta toplamak da mümkündür Bir kısım araştırmacılar bu şekilde davranarak cariyeler, kalfalar ve ustalar tarzında üçlü ayrım yapmışlardır Biz, yeni alınanlara acemi, biraz saraya alışanlara ise cariye demeyi tercih ettik(9) Bu cariyelerin % 90’ı haremde istihdam edilmek üzere alındığından, biraz sonra anlatacağımız gibi, kalfaların ve ustaların yanına verilirlerdi Ustaların ve kalfaların emirleri altında çalışmak ve yetiştirilmek üzere onlara teslim edilirlerdi Güzeller ve odalık niyetiyle alınanlar ise, terbiye edilmek üzere, Padişahın yakın hizmetkârları demek olan hünkâr kalfalarına ve özellikle de haznedâr ustalara teslim olunurlardı Şehzâdelere harem olması muhtemel olanlar için de aynı kaide geçerli idi


Saray cariyesi olanlara yapılan ilk iş, kendilerine güzellikleri, karakterleri veya fiziki görünüşleri göz önünde bulundurularak yeni isim verilmesi idi Padişah tarafından da verilen bu isimlerin herkes tarafından bellenmesi ve unutulmaması için ilk zamanlarda bir kâğıda yazılı olarak iğne ile göğüslerine iliştirilirdi Verilen isimler genellikle Farsça’dır Çeşm-i Ferâh, Hoşnevâ, Handerû, Ruhisâr, Neş’e-yâb ve Nergiz-edâ gibi(10)


Hareme alınan cariyelere kalfalar tarafından terbiye, nezâket ve büyüklere karşı hürmet gibi âdâb-ı muâşeret kaideleri bütün ayrıntılarına kadar nazarî ve tatbiki olarak öğretilirdi Hareme ait hâtıralar okunduğu zaman, bunlara nasıl dikkat edildiği ve haremdeki cariyelerin nasıl kibar oldukları daha iyi anlaşılacaktır


Câriyeler Müslüman olduklarından dolayı mutlaka Kur’an okumak mecburiyetinde idiler Sultan Mehmed Reşâd’ın harem muallimesi Sâfiye Ünüvar’a verdiği şu talimât bunu ortaya koymaktadır: “Namaz kılmayanlara, oruç tutmayanlara, verdiğim tuz ve ekmeği haram ediyorum Bu irâdem hoca hanım tarafından saray kadınlarına söylensin” Bunun üzerine muallime Hanım'ın sınıfın kapısına şu levhayı yazdırdığını görüyoruz: “Namaz kılmayan, oruç tutmayan dershaneden içeri giremez”(11) Osmanlı Haremi’nin en son zamanlarındaki hali bu olursa, daha sağlam olduğu dönemlerdeki halini kıyaslarsanız, haremle ilgili iftirâların ne kadar asılsız olduğunu o zaman anlarsınız


Harem, Halifenin evi olduğundan onun evindeki herkes ibâdetini yapmalıydı ve Kur’an’ı okumalıydı Bunun için de okumak ve yazmak gerekiyordu Gerçi elimizdeki saray kadınlarına ait mektuplardan bunların imla hataları yaptıkları ve fazla iyi yazıları olmadığı anlaşılmaktadır Ancak bu istenen seviyede tahsillerinin olmadığını gösterirse de tamamen tahsilsiz olduklarını göstermez Haremde hemen hemen hepsinin odasında mutlaka bir kitaplığın bulunması da dediklerimiz isbat eder mahiyettedir



Haremdekideki cariyelerin ayrıca meşru dairede müzik âletlerini de öğrendikleri, hâtıralardan öğrenilmektedir(12)


Osmanlı Haremi’nde sarayın(13) hizmetini gören cariyelerin sayıları ile Padişahların ve hanedân erkeklerinin haremleri olan kadınların sayıları, Osmanlı Devletinin’nin ilk zamanlarında sayıca az idi Zira başta şehzadeler ve onların vâlideleri olmak üzere hânedânın bir kısım fertleri, taşra sancaklarda hayatlarına devam etmeyi tercih ediyorlardı Bu sebeple III Murad’a kadarki saray cariyelerini 200-300 rakamlarıyla ifade etmek mümkündür Ancak III Murad’dan itibaren sayılar artmaya başlamış ve I Ahmed’in verâset usulünü kaldırıp yerine ailenin en büyük ve en layık evladı padişah olması kaidesini getirmesiyle de, şehzadeler ve anneleri sarayda kaldıkları için bu sayı iyice kabarmıştır Nitekim III Murad zamanında 500’ü, I Mahmud zamanında 456’yı, I Abdülmecid zamanında 688’i, Sultân Abdülaziz zamanında 809’u, II Mahmud zamanında 298’i bulduğu görülmektedir Bu rakamların içinde, sayıları hakkında daha sonra ayrıntılı bilgi vereceğimiz Padişahların ve hânedân erkeklerinin haremleri olan kadınlar da vardır(14)


Bir kısım Osmanlı düşmanı yabancı yazarların ve bunların yerli destekçilerinin iddia ettikleri gibi, bu rakamlara ulaşan kadınlar ile Padişahların karı koca hayatı yaşamaları hem mümkün değildir ve hem de bu tür iddialar doğru değildir Bugün devlet başkanlığı köşkünde çalışan hizmetçi kadınlar ile Cumhurbaşkanı’nın veya zenginlere ait bir Köşk’te çalışan hizmetçi kadınlar ile Köşk sahibi işadamının karı-koca hayatı yaşama iddiaları ne kadar gülünç ise ve bunların sayıları da azımsanmayacak kadar fazla ise, Haremde hizmetçi olarak çalışan kadınlar ile Padişahın karı-koca hayatı yaşaması o kadar gülünçdür


Haremdeki bu cariyelerin hangi hizmetlerde istihdâm edildiğini ise, zamanında haremde en çok cariye bulunan bir kaç Padişahdan biri olan I Mahmud zamanındaki listeyi kısaca özetlemekle daha iyi anlayacağız:


Topkapı Sarayında bulunan bu listeye göre; Kilerde 17, Külhan yani banyoların temizliğinde 6,Haremdeki makam sahibi kimseler yanında 23,Şehzâde Osman Dairesinde (Hareminin, çocuklarının, yemeğinin ve benzeri hizmetlerinin görülmesi için)

19, Şehzâde Mehmed Dairesinde 14, Şehzâde Mustafa Dâiresinde 13,Şehzâde Beyâzıd dâiresinde 12,Şehzâde Numan Dâiresinde 14, Şehzâde Mustafa Dâiresinde 7,Baş kadın dairesinde 20, İkinci kadın Dâiresinde 11, Üçüncü kadın Dâiresinde 14, Dördüncü kadın Dâiresinde 8, Beşinci Kadın Dâiresinde 10, Haznedâr kadın dâiresinde 13,Baş İkbal Dâiresinde 6, İkinci İkbal Dâiresinde 6, Üçüncü İkbal Dâiresinde 4, Dördüncü İkbal Dâiresinde 5, Diğer görevlerde 230 olmak üzere Toplam 456'dır


Şimdi de bu listeden bazılarını isimlendirelim ve vazifelerini daha yakından görelim:


“Kilerde Olan cevârî:

Fatma Yevmiye 30 akçe

Rukiyye Yevmiye 25 akçe

Aişe Yevmiye 20 akçe

Hatice Yevmiye 20 akçe

Sâfiye Yevmiye 20 akçe

Rukiyye Yevmiye 20 akçe

EmineYevmiye 15 akçe

Rukiyye Yevmiye 10 akçe

Hanife Yevmiye 10 akçe

Hüsnişah Yevmiye 10 akçe

Ümmühan Yevmiye 10 akçe

Zeliha Yevmiye 5 akçe

Emine Yevmiye 5 akçe

Aişe Yevmiye 5 akçe

Fethiye Yevmiye 5 akçe

Fâtıma Yevmiye 5 akçe

Mehrinâz Yevmiye 5 akçe


Külhâncılar ve Diğer Câriyelerden Bazıları:


Câmeşuy Ustanın Câriyesi Abîde Yevmiye 5

Çaşnigir Ustanın Câriyesi Rukiyye Yevmiye 5

İkinci Hazinedârın Câriyesi Hanife Yevmiye 5

İkinci Câmeşuy Ustanın Câriyesi Aişe Yevmiye 5

İkinci Hazinedârın Câriyesi Münevver Yevmiye 5

Şehnâz Kalfa’nın Câriyesi Hubz-dâr Yevmiye 5

İkinci hazinedârın Câriyesi Mehrinâz Yevmiye 5

Fâtıma Kadın Yevmiye 5

Mustafa Ağa’nın Câriyesi Nâzende Yevmiye 5

Gülçin Kalfanın Câriyesi Hafife Yevmiye 5

Cüce-i Ümm-i Gülsüm Yevmiye 15

Çeşmisiyah Yevmiye 15

Zeyneb Yevmiye 5

Hanife Yevmiye 5

Hatice yevmiye 5

Hanım Yevmiye 5 (15)


Burada dikkatimizi çeken bir husus da, Haremde çalışan cariyelerin tıpkı günümüzdeki hizmetçi kadınlar gibi, gündelik olarak belli bir ücret almalarıdır Cariyelere verilen gündelikler, Haremdeki eskiliklerine göre değişiyordu II Bâyezid devrinde Şehzâde Abdullah’ın 15 Câriyesi günde 15’er akçe; Eski Saray’da çalışan 7 cariye 10’ar akçe alırken, I Mahmud zamanında haremdeki cariyelerin gündelikleri epeyce yükselmiş ve 4 cariye 30’ar akçe; 2 cariye 25’er akçe ve diğerleri de 20’şer, 15’er, 10’ar ve en az beşer akçe alır olmuşlardır II Mahmud zamanında ise cariyelerin gündelikleri, 100, 80, 70, 60, 55, 45, 40, 40, 35 ve en düşüğü 30’ar akçeydi Dikkat edilirse II Bâyezid devrine nazarla beş-on kat artmıştır Bunda Osmanlı akçesinin değer kaybının da tesiri söz konusudur(16)


I Mahmud’un Zamanında Haremde Bulunan Câriyelerin Vazife Taksimâtını Gösteren Belge, TSMA, No: D 8075



I Mahmud’un Zamanında Haremde Bulunan Câriyelerin Vazife Taksimâtını Ve İsimlendirmesini Gösteren Belge, TSMA, No: D 8075


Bütün bu aktarılan bilgiler, yukarıda verdiğimiz esasları takviye etmekte ve Harem’i bir fuhuş yuvası olarak tasvir edenleri mahcup eylemektedir O halde Haremdeki cariyelerin % 90’ı hizmetçi statüsündedir ve esirlik süresini dolduranlar âzâd kâğıdını alıp Saray’dan çıkabilirler
 

Similar threads

  • Soru
Osmanlı Saray Cariyeleri Osmanlı Hareminde Bulunan Cariyeler Saray Cariyeleri Osmanlı Padişahları, Harem dairelerinde istihdam ettikleri veya karıkoca hayatı yaşadıkları cariyelere şeri şerifin hukumlerini aynen tatbik etmişlerdir Osmanlı Hareminde Orhan Bey zamanından beri cariyelerin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
17
  • Soru
Osmanlı Devletinde harem denilince maalesef padişahların evi ve eğlence yeri olduğu ifade edilmekte, hatta farklı fikirler neredeyse kabul dahi görmemektedir. Bilgi ve birikimden yoksun Osmanlıya ve İslam’a düşman kişiler tarafından Osmanlı’da harem yanlış olarak aktarılmakta ve zihinler...
Cevaplar
0
Görüntüleme
17
  • Soru
Osmanlı Devletinde Devşirme Usulü Günümüzün hızla değişen dünyasında tarih biliminin anlayışında da büyük değişimler olmuştur.Eskiden tarih denilince akla siyasi tarih gelmekte ve olaylar tarihsel kronolojiye göre anlatılmaktaydı.Günümüzde bu yöntemin tarihi açıklamak için yeterli...
Cevaplar
0
Görüntüleme
34
  • Soru
Harem -Harem Nedir - Harem Hakkında Bilgi Osmanlı sarayında, pâdişâhın annesinin nezâretinde, sarayın hanım, çocuk ve hizmetçilerinin kaldığı bölüm. Bütün Müslüman devlet başkanlarının evlerinde bulunan harem, Resûlullah efendimiz ve Hulefâ-i Râşidîn devirlerinden sonra Emevîler, Abbâsîler...
Cevaplar
0
Görüntüleme
29
  • Soru
İmparatorluğun hazinesi içerisinde harem sakinlerine ayrılan maaşlar (mevacib) kurumun kendi içerisindeki hiyerarşiyi ortaya koyması bakımından oldukça önemlidir. Yine de alınan bu maaş kişilerin bütün servetinin göstergesi olmasa bulundu konumun önemini vurgulamaktaydı. Harc-ı Hassa...
Cevaplar
0
Görüntüleme
16
Üst Alt