Osmanlı ordusu azaplar hakkında bilgi

SoruCevap

Üye
Çözümler
1
Tepkime
62
Yaş
36
Coin
256,936
Azaplar osmanlı ordusu kısa bilgi
Anadolu beyliklerinde, donanma hizmetinde kullanılan asker Osmanlı teşkilatında hafif yaya askeri Azab, Arapca'da evli olmayan, bekar erkek demektir
İlk azab teşkilatını, Aydınoğlu Umur Bey İzmir’de kurdu Umur Bey, Latinlerle yaptığı carpışmalarda, azab denilen donanma askerlerinden cok faydalandı Osmanlılarda ise, henuz Yeniceri Ocağı kurulmadan once, azab teşkilatı mevcuttu Azablar, Anadolu’dan toplanmış dinc ve kuvvetli Turk genclerinden meydana geliyordu Bunlar; yaya, kale ve donanma azabları olmak uzere uc sınıftı

Yaya azabları, harp vukuunda, ihtiyaca gore 20 veya 30 haneden bir kişi alınmak suretiyle toplanırdı Diğer haneler de, secilen bu azabların masraf ve iaşelerini karşılamakla mukellef tutulurdu Askerden kacmaması icin, her azabın bir kefili vardı Kactığı takdirde masraf bu kişiden alınırdı Azablar, vergiden muaftılar Kara savaşlarında duşmanın ilk saldırısını karşılamak, azabların vazifesiydi Duşmanı ilk once ok yağmuruna tutan azablar, goğus goğuse harbe girdiklerinde, belli bir plan dahilinde iki yana acılırlar ve duşmanı topcu kuvvetleri ile karşı karşıya bırakırlardı İşte bu anda Osmanlı topcusunun seri atışı sonunda, duşmana oldurucu darbe indirilmiş olurdu

Azabların Muharebe esnasında sayıları belirli olmayıp, duşmanın durumuna gore cok veya az olurdu Ankara muharebesinde ve İstanbul’un fethinde 20000 azab vardıOtlukbeli savaşında, Anadolu azabları 20000 ve Rumeli azabları 10000 kişiydi Azablar, kırmızı bork giyerlerdi Silahları ise ok, yay ve omuzda asılı pala ile kalkandan ibaretti Bazen da mızrak, yani kargı taşırlardı Yaya azabları, ilk donemlerden 16 asır ortalarına kadar, savaşlarda buyuk hizmet verdiler

On beşinci asrın başlarında azablar, Osmanlı Bahriye teşkilatında da kullanılmaya başlandı Bahriye azabları kabiliyetlerine gore, kaptanlığa kadar yukselme imkanına sahiptiler Bunların yedisekiz tanesi bir boluk sayılır ve bolukbaşısına “reis denilirdi Reisliğe ise “badhani denilen yelkencilikten gecilirdi Reisten sonra odabaşı ve aşcıbaşı gelirdi Reis aynı zamanda gemi suvarisi olunca “vardiyanbaşı denilirdi Suvari olan reis, daha sonra kaptan olurdu Ayrıca boluksuz reis sınıfı vardı Kıdemli yelkencilerin terfi sırası geldiğinde, boş bolukbaşılık bulunmazsa, bunlara bir rutbe olarak reislik, yer acılınca da boluklu reislik verilirdi Deniz azabları arasında, 150 kadar boluksuz reis bulunurdu Bahri azablarının bir kısmı tersanede, bir kısmı da gemilerde hizmet ederlerdi Gemilerde bulunanlara “Azabanı donanma, tersanedekilere de “Azabanı tersane denirdi Azabların, tersane yanında bir kışlaları vardı Bugun buraya, Azapkapı denilmektedir

Ayrıca, hudut kalelerinde yaya azablarından teşkil olunan bir azab birliği gorev yapardı Kale icinde oturan bu askerlerin bir kısmı ulufeli (maaşlı), bir kısmı timarlıydı ve her kalede belli bir değişmez sayıda idiler Ulufeli azab layık gorulurse, timarlı olurdu Azab teşkilatı, Sultan İkinci Mahmud Han doneminde kaldırıldı
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt