Osmanlı Ressamlar Cemiyeti
İkinci Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, Türk ressamlarının ilk örgütlü birliğidir.
Türk ressamlarını bir araya getiren ilk örgütlenme Osmanlı Ressamlar Cemiyeti 1908’de kurulan cemiyet; 1929’da Müstakil Ressamlar ve Heykelciler Cemiyeti’nin kuruluşuna kadarki tek ressam birliğidir. 1921’de Türk Ressamlar Cemiyeti, 1926’da Türk Sanayii Nefise Birliği ve 1929’daysa Güzel Sanatlar Birliği adını alan cemiyet, dönemin önde gelen ressamlarını bir araya getirebilmiştir. Ressam Rubi önerisiyle bir araya gelen Hoca Ali Rıza, Çallı İbrahim, Sami Yetik Şevket (Dağ), Ahmet Ziya, Hikmet (Onat), Ahmet Izzet, Osman Asaf, Hüseyin Haşim gibi ressamların girişimiyle kurulan cemiyet, dönemin sanat ve sanatçı sorunlarına eğilen biricik örgütü olmuştu. İlk başkanlığını Ressam Sami’nin (Yetik) yaptığı cemiyete Halil Paşa, Zekai Paşa, Nazmi Ziya, Avni Lifij, Feyhaman (Duran), Müfide Kadri gibi ünlü ressamlar katılmıştı.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti tıpkı Sanayii Nefise Mektebi Alisi gibi Abdülmecid tarafindan desteklenmiş, şehzade derneğin sergilerine katıldığı gibi, cemiyetin yayın organı ve ilk sanat dergisi olan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası’nın yayımlanmasına da yardım etmişti. Cemiyetin kurulması, Batılı anlamda yağlıboya sanatının Türk kültür ve sanat hayatındaki yerini almasının önemli atılımlarından biri oldu. Cemiyet, Galatasaray Sergileri’yle Türk ressamlarının eserlerinin tanıtımının öncülüğünü yaptı. Her yıl İstanbul’da açtığı sergilere, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra Ankara’da açılan sergiler de katıldı.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası 1910’da yayın hayatına girdi. Mimarlık, heykel ve resim çalışmalarıyla ilgili etkinlikler hakkında bilgi ve haberlerle dolu olan dergi, döneminin tek güzel sanatlar dergisiydi. Dörtte bir gazete sayfası büyüklüğünde olan dergi, Sanayii Nefise Mektebi mezunlarının etkinliklerine de yer veriyordu.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti etkinliklerinin oturduğu ve benimsendiği yıllarda yurda dönen 1914 kuşağı sanatçıları hazır bir dernek ve bir mecmuayla karşılaşmışlardı.Güzel Sanatlar Akademisi’nin öğretim üyelerinden Salvatore Valeri ve Warnia Zarzacki’nin emekli olmalarıyla boşalan yerlerine 1914’te İbrahim Çallı, 1915’te Hikmet Onat, 1918’de Nazmi Ziya, 1919’da Feyhaman Duran, 1927’de Namık İsmail resim atölyelerine öğretmen olarak atandılar.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası
Bir araya gelip düşüncelerini ve sanat anlayışlarını topluma yansıtmak gereğini duyan ressamlar 1912-1913 (Balkan Savaşı yıllarında) Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası’nın yayınlamışlardır. Bu aylık dergi 18 sayı yayınlanmış ve resim kültürünün yaygınlaşmasına yardımcı olmuştur. Derginin hem Sanayii Nefise ile ilgili hem bu okula karşı bir politika izlediği düşünülebilir. Bunun en belirgin işareti bu derginin iki özel sayısından birinin Osman Hamdi, diğerininse Hoca Ali Rıza’ya ayrılmış olmasıdır.
Sezer Tansuğ
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, Şerif Abdülkadir Zade Hüseyin Haşim Bey’in yönetiminde ve Cemiyetin yayın organı niteliğinde olan bir gazeteyi (normal gazete boyutlarının 1/4’ü büyüklükte) Mart 1911 ile Temmuz 1914 arasında 18 sayı sürdürmüştür. Sanayii Nefise Resim Bölümü mezunu Osman Asaf’ın sorumlu yönetici olduğu “gazete” 20.yüzyılda ilk kez plastik sanatların önemi üstünde duran ve her vesileyle basının etkili diğer organları ve ilgililere seslenen ilgi çekici özelliklerini sürdürmüştür. “Gazete”de çağın modası olan ağdalı bir dille, sanatlara ilişkin sorunlar savunulmuş ve güncel olaylara değinen yazılardan başka sanat tekniklerine ilişkin makalelere de yer verilmiştir. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti gazetesinde Hoca Ali Rıza’dan Sami (Yetik), Ruhi, Ahmet Ziya (Akbulut)’a kadar birçok resim sanatçısının yazıları yer alır ve Ahmet Adil imzasıyla orientalistlerle ilgili Boğaziçi Ressamları (Les Peinters de Bosphore) adlı kitabın da tefrika halinde, Fransızca’dan (tamamlanmamış) çevirisine rastlanır. (…) “Gazete” de Hoca Ali Rıza gibi ustaların resim sanatından ne anladıklarını belirten yazılarının yanı sıra okuyucuda doğaya karşı özel bir ilgi uyandırmaya yönelik birtakım yazılar yer almakta ve kuşe kağıda özenli bir baskıyla gerçektirilen bu yayın içinde tanınmış yerli sanatçıların peysaj, yarı çıplak erkek ya da giysili figür vb. gibi tablolarının fotoğrafları da yer almaktadır.
Sezer Tansuğ
İkinci Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, Türk ressamlarının ilk örgütlü birliğidir.
Türk ressamlarını bir araya getiren ilk örgütlenme Osmanlı Ressamlar Cemiyeti 1908’de kurulan cemiyet; 1929’da Müstakil Ressamlar ve Heykelciler Cemiyeti’nin kuruluşuna kadarki tek ressam birliğidir. 1921’de Türk Ressamlar Cemiyeti, 1926’da Türk Sanayii Nefise Birliği ve 1929’daysa Güzel Sanatlar Birliği adını alan cemiyet, dönemin önde gelen ressamlarını bir araya getirebilmiştir. Ressam Rubi önerisiyle bir araya gelen Hoca Ali Rıza, Çallı İbrahim, Sami Yetik Şevket (Dağ), Ahmet Ziya, Hikmet (Onat), Ahmet Izzet, Osman Asaf, Hüseyin Haşim gibi ressamların girişimiyle kurulan cemiyet, dönemin sanat ve sanatçı sorunlarına eğilen biricik örgütü olmuştu. İlk başkanlığını Ressam Sami’nin (Yetik) yaptığı cemiyete Halil Paşa, Zekai Paşa, Nazmi Ziya, Avni Lifij, Feyhaman (Duran), Müfide Kadri gibi ünlü ressamlar katılmıştı.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti tıpkı Sanayii Nefise Mektebi Alisi gibi Abdülmecid tarafindan desteklenmiş, şehzade derneğin sergilerine katıldığı gibi, cemiyetin yayın organı ve ilk sanat dergisi olan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası’nın yayımlanmasına da yardım etmişti. Cemiyetin kurulması, Batılı anlamda yağlıboya sanatının Türk kültür ve sanat hayatındaki yerini almasının önemli atılımlarından biri oldu. Cemiyet, Galatasaray Sergileri’yle Türk ressamlarının eserlerinin tanıtımının öncülüğünü yaptı. Her yıl İstanbul’da açtığı sergilere, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra Ankara’da açılan sergiler de katıldı.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası 1910’da yayın hayatına girdi. Mimarlık, heykel ve resim çalışmalarıyla ilgili etkinlikler hakkında bilgi ve haberlerle dolu olan dergi, döneminin tek güzel sanatlar dergisiydi. Dörtte bir gazete sayfası büyüklüğünde olan dergi, Sanayii Nefise Mektebi mezunlarının etkinliklerine de yer veriyordu.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti etkinliklerinin oturduğu ve benimsendiği yıllarda yurda dönen 1914 kuşağı sanatçıları hazır bir dernek ve bir mecmuayla karşılaşmışlardı.Güzel Sanatlar Akademisi’nin öğretim üyelerinden Salvatore Valeri ve Warnia Zarzacki’nin emekli olmalarıyla boşalan yerlerine 1914’te İbrahim Çallı, 1915’te Hikmet Onat, 1918’de Nazmi Ziya, 1919’da Feyhaman Duran, 1927’de Namık İsmail resim atölyelerine öğretmen olarak atandılar.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası
Bir araya gelip düşüncelerini ve sanat anlayışlarını topluma yansıtmak gereğini duyan ressamlar 1912-1913 (Balkan Savaşı yıllarında) Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası’nın yayınlamışlardır. Bu aylık dergi 18 sayı yayınlanmış ve resim kültürünün yaygınlaşmasına yardımcı olmuştur. Derginin hem Sanayii Nefise ile ilgili hem bu okula karşı bir politika izlediği düşünülebilir. Bunun en belirgin işareti bu derginin iki özel sayısından birinin Osman Hamdi, diğerininse Hoca Ali Rıza’ya ayrılmış olmasıdır.
Sezer Tansuğ
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, Şerif Abdülkadir Zade Hüseyin Haşim Bey’in yönetiminde ve Cemiyetin yayın organı niteliğinde olan bir gazeteyi (normal gazete boyutlarının 1/4’ü büyüklükte) Mart 1911 ile Temmuz 1914 arasında 18 sayı sürdürmüştür. Sanayii Nefise Resim Bölümü mezunu Osman Asaf’ın sorumlu yönetici olduğu “gazete” 20.yüzyılda ilk kez plastik sanatların önemi üstünde duran ve her vesileyle basının etkili diğer organları ve ilgililere seslenen ilgi çekici özelliklerini sürdürmüştür. “Gazete”de çağın modası olan ağdalı bir dille, sanatlara ilişkin sorunlar savunulmuş ve güncel olaylara değinen yazılardan başka sanat tekniklerine ilişkin makalelere de yer verilmiştir. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti gazetesinde Hoca Ali Rıza’dan Sami (Yetik), Ruhi, Ahmet Ziya (Akbulut)’a kadar birçok resim sanatçısının yazıları yer alır ve Ahmet Adil imzasıyla orientalistlerle ilgili Boğaziçi Ressamları (Les Peinters de Bosphore) adlı kitabın da tefrika halinde, Fransızca’dan (tamamlanmamış) çevirisine rastlanır. (…) “Gazete” de Hoca Ali Rıza gibi ustaların resim sanatından ne anladıklarını belirten yazılarının yanı sıra okuyucuda doğaya karşı özel bir ilgi uyandırmaya yönelik birtakım yazılar yer almakta ve kuşe kağıda özenli bir baskıyla gerçektirilen bu yayın içinde tanınmış yerli sanatçıların peysaj, yarı çıplak erkek ya da giysili figür vb. gibi tablolarının fotoğrafları da yer almaktadır.
Sezer Tansuğ