Osmanlı devletinde halk kaça ayrılıyordu,
Osmanlı Devletinde halk; Askeri sınıf ve Reaya olarak iki gruba ayrılıyordu. Askeri sınıf yönetenler iken Reaya ise yönetilenler sınıfıdır.
ASKERİ SINIF
Askeri sınıf, devlet için çalışan devlet memurları olduklarından dolayı vergi vermezlerdi ve askeri sınıf kendisi içinde gruplara ayrılır:
Seyfiye: Kapıkulu ve tımar sistemi esastı. Devlete yaptıkları hizmet karşılığında devlet onlara toprak verirdi. Kapıkulu askerleri, tımarlı sipahiler, azaplar, subaşılar, beylerbeyi, vezirler seyfiye sınıfına girmektedir.
İlmiye: İslam dini kurallarına göre devletin yazışma, noter, yargıç, mahalli yönetim çalışanları, kadı, tıp uzmanları gibi çalışanlar medreselerde yetiştirilir ve ilmiye sınıfına dahil edilirlerdi.
Kalemiye: Devlet kalemlerinde çalışan memurların oluşturduğu sınıftır. Üst sınıf bürokratlar, kalemiye sınıfında yer alıyordu.
REAYA
Osmanlı Devletinde yönetilen kısmı oluşturan halka “Reaya” adı veriliyordu.
Reaya sınıfı devlete vergi ödüyorlardı, yönetimde hak sahibi değillerdi ve geçimlerini sağlamak için hayvancılık, ticaret, sanayi gibi ekonomik faaliyetler yapıyorlardı. Reaya sınıfı yerleşim yerleri açısından köylüler ve şehirliler olmak üzere iki gruba ayrılıyordu.
Şehirliler: Şehirliler Osmanlı Devletinde oldukça önemli bir yere sahipti. Şehirlilerin nüfusu 8 ile 10 bin arasında değişiyordu ancak İstanbul’un nüfusu 700 bin kişi ile Avrupa’nın en büyük şehri özelliği taşıyordu. Şehirliler; askeriler, tacirler, esnaf ve diğerleri olmak üzere gruplara ayrılır.
Köylüler: Köylüler, Osmanlı halkının büyük bir kısmını oluşturuyordu. Köyde yaşayan halka devlet çiftlik veriyordu. Köylüler bu çiftlikleri ekip biçiyor ve karşılığında da sipahilere vergi ödüyorlardı. Ancak bu toprakları devredemiyorlardı. bu sistem dışında bir de tımar sistemi ile köylüler gelir sağlıyorlardı.
Osmanlı Devletinde halk; Askeri sınıf ve Reaya olarak iki gruba ayrılıyordu. Askeri sınıf yönetenler iken Reaya ise yönetilenler sınıfıdır.
ASKERİ SINIF
Askeri sınıf, devlet için çalışan devlet memurları olduklarından dolayı vergi vermezlerdi ve askeri sınıf kendisi içinde gruplara ayrılır:
Seyfiye: Kapıkulu ve tımar sistemi esastı. Devlete yaptıkları hizmet karşılığında devlet onlara toprak verirdi. Kapıkulu askerleri, tımarlı sipahiler, azaplar, subaşılar, beylerbeyi, vezirler seyfiye sınıfına girmektedir.
İlmiye: İslam dini kurallarına göre devletin yazışma, noter, yargıç, mahalli yönetim çalışanları, kadı, tıp uzmanları gibi çalışanlar medreselerde yetiştirilir ve ilmiye sınıfına dahil edilirlerdi.
Kalemiye: Devlet kalemlerinde çalışan memurların oluşturduğu sınıftır. Üst sınıf bürokratlar, kalemiye sınıfında yer alıyordu.
REAYA
Osmanlı Devletinde yönetilen kısmı oluşturan halka “Reaya” adı veriliyordu.
Reaya sınıfı devlete vergi ödüyorlardı, yönetimde hak sahibi değillerdi ve geçimlerini sağlamak için hayvancılık, ticaret, sanayi gibi ekonomik faaliyetler yapıyorlardı. Reaya sınıfı yerleşim yerleri açısından köylüler ve şehirliler olmak üzere iki gruba ayrılıyordu.
Şehirliler: Şehirliler Osmanlı Devletinde oldukça önemli bir yere sahipti. Şehirlilerin nüfusu 8 ile 10 bin arasında değişiyordu ancak İstanbul’un nüfusu 700 bin kişi ile Avrupa’nın en büyük şehri özelliği taşıyordu. Şehirliler; askeriler, tacirler, esnaf ve diğerleri olmak üzere gruplara ayrılır.
Köylüler: Köylüler, Osmanlı halkının büyük bir kısmını oluşturuyordu. Köyde yaşayan halka devlet çiftlik veriyordu. Köylüler bu çiftlikleri ekip biçiyor ve karşılığında da sipahilere vergi ödüyorlardı. Ancak bu toprakları devredemiyorlardı. bu sistem dışında bir de tımar sistemi ile köylüler gelir sağlıyorlardı.