Son konular

Osmanlılarda Adalet Ve Hoşgörü Hakkında Bilgi

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
52
Yaş
36
Coin
256,936
Osmanlı Devletinde Adalet Ve Hoşgörü Anlayışı Politikaları

Osmanlı Devleti ilk olarak bu günkü Bursa Ve Bilecik dolaylarında bir beylik olarak kurulmuştur. Bizans İmparatorluğunun gerilemesi ile Anadolu ve bölgede hakim bir güç yoktu. Genellikle Türk boylarından oluşan beylikler kendi otağlarını belirleyerek yaşamlarını sürdürüyorlardı. Fakat bazen aralarında çıkan anlaşmazlıklar sebebiyle savaşlar çıkabiliyor ve kazanan taraf sınırlarını biraz daha büyütüyordu. Osmanlı Devleti bölgede beylik yıllarından itibaren İslam dayanaklı bir politika takip etmiştir. Haksız yere başka beyliklere saldırmamıştır. Devlet olma sürecinde ise bu gelenek ve politika bazen sekte uğradığı olmuştur. Avrupa'ya açılan Osmanlı Devleti bir beldeyi almadan önce adaleti ve hoşgörüsü ile oralarda gönülleri kazanmıştır. O günlerde haksızlık ve zulüm gören bir çok ülke vatandaşı Osmanlı adaletini arar olmuş ve keşke buraları alsalar da Osmanlı Adaleti ile yönetilsek sözlerini söyler olmuşlardır.

Osmanlı girdiği bir yerde yaşayan vatandaşların dil din ırk ve meşru yaşam tarzlarına müdahale etmemiştir. Ağır vergilerden kaçınmış ve o gün için en fazla geçim kaynağı olan çiftçilik ve hayvancılık için teşviklerde bulunmuştur. İnsanların kazançlarına yada yer altı yer üstü kazançlarına göz dikip onları sömürmemiştir. Kendi inanç ırk ve dilini diğer ırk ve inançları yok sayarak diretememiştir. Osmanlı döneminde ne Avrupa'da nede Anadolu'da bilinçli ve sistematik bir asimilasyon uygulanmamıştır. Kıyafet ve siyasi görüşlerinden ötürü kimse öldürülmemiştir. Fakat özellikle Avrupa Osmanlı'dan sonra gelenlerin uygulamaları neticesinde yeni teknoloji ve sözde medeniyet gelse de eski huzurlarını arar olmuşlardır. Fakat Osmanlı Devleti 'de bazı istisnalar yaşamamış değildir. Ordunun bel kemiğini oluşturan Yeniçerileri doyurmak için, bazı dönemlerde ise saray sultanlarını yönetici ve bürokratlarını doyurmak ayrıca yeni maddi kaynaklar bulmak için seferler ve savaşlar düzenlenmiştir. Bunları istisna tutarak Osmanlı Devletinin genel olarak halkına karşı adaletli ve hoşgörülü bir yaklaşım içerisinde olduğunu söyleyebiliriz.

Osmanlı Devletinin altı yüzyılı aşkın ve çok geniş bir coğrafyada adaleti sağlayarak yönetimini devam ettirmesi bu gün dünyanın süper gücü sayılan ülkelerinde gıpta ettiği ve örnek aldığı bir mefhumdur. Ne yazık ki bu gün halkımız geçmişinden o derece habersiz ve uzak yaşadığı gibi bazı siyasi akımların haksız yersiz ve kötü propagandası neticesinde Osmanlı evlatları kendi değerlerine düşman kesilmişlerdir. İyisi kötüsü ile artısı eksisi ile şeffaf ve tarafsız bir şekilde geçmişini bilmeyen bir toplum ötekileşmeye ve asimile olmaya mahkumdur. Bu gün bütün dünyanın Osmanlının da takip ettiği İslam adalet ve değerlerine yaşanan onca zulüm kan ve gözyaşı sebebiyle her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır.
 
Üst Alt