OTİZMLİ ÇOCUKLARDA ÖFKE NÖBETLERİ VE SALDIRGANLIK/ NE YAPILMALI

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
Otizm, birçok hastalıkla ilişkilidir. Henüz herhangi birinin otizmi ortaya çıkaran temel bir hastalık olduğu kanıtlanmamıştır.
Dikkat edilmesi gereken noktalardan biri otistik bozukluğun en ağırdan en hafife giden çok farklı şiddette biçimlerinin varlığıdır. Çok ağır biçimlerinde epilepsi, saldırganlık, uyku sorunları gibi ek sorunlar daha sıktır. Bu olgularda sıklıkla otizme eşlik eden ve neden olan başka hastalıklar vardır.
1-Zeka Geriliği
Zeka özürlü bazı çocuklar tüm kriterleri karşılamamakla birlikte, otistik özellikler gösterebilirler. Aynı zamanda, otistik çocukların bir çoğunda zeka geriliği görülmektedir. Bireyin otizmden etkilenmesi zeka düzeyi, çocuğun konuşma yeterliliği ve zihinsel yetilerindeki bilişsel esneklikle; yani öğrendiklerini genelleyebilme yetisi ile ilgilidir. Büyük Britanya’da 2001 yılında 26 otistik çocuk üzerine yapılan araştırma, %30’nun zekasının normal düzeyde (IQ 70’in üzerinde) olduğunu,%50’sinin orta derecede zeka geriliğine, %20’sinin de aşırı zeka geriliğine (IQ’su 35’in altında) sahip olduğunu göstermiştir. Aynı çalışma YGB ile Asperger Sendromu olan 65 çocuğun yaklaşık %94 ‘ünün normal zeka düzeyine sahip olduğunu göstermiştir.
Ağır otistiklerde tüm belirtiler olanca şiddetiyle görülürken, hafif otistikler zamanla konuşabilirler, göz teması kurarlar ve yaşıtları düzeyinde normal eğitim alabilirler.
2-Dikkat Eksikliği ve Konsantrasyon Bozukluğu
Dikkat eksikliği, bireyin yaşıtlarının düzeyinde konsantre olamama halidir. Genellikle belirtiler 7 yaş öncesi başlar, bazen de farklılık gösterip ergenlik döneminde ortaya çıkar. Bu tür kişiler çocukluk döneminde oyuna konsantre olmazlar, uzun süre dersi dinleyemezler, yazıları takip edemezler, ödevleri akılda tutamazlar, günlük programları organize etmekte güçlük çekerler, yazılı sınavlarda sık sık hata yaparlar. Tek başlarına verilen ödevi yapamazlar. Normal faaliyetten çabuk sıkılır; bir etkinlikten bir diğerine atlarlar. Ortak dikkat yoktur. (Çocuğun bir başka kişi ile bir nesneye ya da bir faaliyete odaklanamaması durumudur.) İlerleyen yaş döneminde unutkan, dalgın, konsantre olmayı gerektiren işlerde dikkati toparlamada zorluk çeken, işleri erteleme huyu olan, kısa sürede bir işten sıkılan kişiler haline gelebilirler. Buna benzer özellikler sizin çocuğunuzda da varsa gözlemlerinizi çocuk ve ergen psikiyatristleri ile paylaşın.
3-Epilepsi
Otizmin seyrine ait diğer ilginç bir durum da otistik regresyondur. Otizm tanısı alan çocukların en az 1/3’ünde otistik regresyon görülür. Otistik gerileme bazen epilepsi nöbetleriyle ilişkilidir. Otistiklerin %30’unda epileptik nöbetler vardır. Bu nöbetler, yetişkin yaşa kadar ortaya çıkar. Ergenlik ve genç erişkinlik çağındaki otistik çocukların üçte biri en az iki epilepsi nöbeti geçirir. Çocukluk yaşlarında nöbetlerin yüzdesi daha yüksektir. En sık başlama yaşı ise bluğ çağıdır. Nöbetlerin varlığı, merkezi sinir sistemindeki örselenmeyi gösterir. Bebeklikte başlayan ‘bebeklik nöbeti’ olarak anılan nöbet türü de otistik belirtilere neden olur.
Rapin (1998),180 otistik çocuk ile bir araştırmada, %30 çocukta nöbet görüldüğünü, bunlardan %11’ine epilepsi tanısı konulduğunu, %17’ sinin epilepsi tanısı olmadan nöbet geçirmiş olduğunu, geri kalan %5’ inde nöbetin uyarıldığını bildirmektedir.
Elektroensefalografi (EEG) beyin hücrelerinin oluşturduğu elektriksel aktivitenin saçlı deri üzerine yerleştirilen elektrodlar aracılığı ile çocuklara hiç bir zararı olmaksızın kaydedilmesi ve incelenmesidir. Bu yöntemle otizmi olan çocuklarda beynin temel biyoelektriksel aktivitesi gösterilebildiği gibi, epilepsiyle ilişkili ya da ilişkisiz anormallikler de saptanabilir.
Otistik çocuklarda her nöbet tipi görülebilir. Nöbeti olan çocuklardan uzun süreli uyku EEG’si yapılanlarda 3. ve 4. uyku aşamasında birçoğunun “belirsiz epilepsi” geçirdiği saptanmıştır.
4-Öğrenme sorunları
Otistik çocuklar genel öğrenme sorunları sergilerler ve tipik olarak bir alanda gelişip başka bir alanda gerilik gösterebilirler. Otizmi olan çocuk bazı alanlarda, örneğin hafıza gücü ve müzikal yeti gerektiren alanlarda çok başarılı olabilirken, okuma, bisiklete binme gibi başka alanlarda başarısız olabilir. Otistik bir çocukta ek özür olarak ayrıca işitme ve görme özrü olabileceği, bedensel engelli birinde otizmin de varolabileceği unutulmamalıdır. Bekleme sorunları vardır. İyi programlanıp yapılandırılmamış bir zamanı geçirme konusunda zorluk yaşarlar. Öğrendiklerini genellemede zorlanırlar. Genellemek için sürekli yönergeye gereksinim duyarlar. Motor yanıtları başlatmada gecikme olabilir. Başarılı oldukları alanlarda bazen kötü, kötü oldukları alanlarda ise bazen iyidirler. Bazılarında gelişmiş okuma yetisi vardır. Buna hiperleksi denir. Otistiklerin %10-20’sinin hiperleksik olduğu bilinir. Bu otistik çocuklar çok küçük yaşta, örneğin 2-3 yaşlarında kendi kendilerine okumayı öğrenirler ancak okuduklarından anlam çıkaramazlar. Ham bellek gerektiren veya uzak geçmişe ait bellek yetileri gerektiren işlerde başarılıdırlar.
5-Hiperaktivite
Dikkat kontrolünün tam gelişmemiş olduğu, özellikle zor gelen ya da zevk vermeyen durumlarda, dikkat üzerindeki denetimin iyice zayıfladığı durumların başında “hiperaktivite” gelir. Otizmli çocukların bazıları aşırı hareketli olabildikleri gibi, bazıları hiperpasif denilecek ölçüde hareketsiz ve durgun olabilmektedir. Birçok otizmli çocukta hiperaktivite ile birlikte dikkat dağınıklığı da görülebilir. Otizimde de başlıca sorunun dikkati sağlayan sistemlerde olduğu sanılmaktadır. Hiperaktivite özellikle iki yaş civarındaki çocuklarda çok belirgindir. Bazı çocuklarda uzun süre devam eder ve başlıca sorunlardan biri olur. Aşırı aktif dönemleri zamanla hareketsiz etkinlik dönemleri izler. Bazende sadece belli ortam ve durumlarda aşırı hareketlilik görülür. Her hareketlilik hiperaktivite olarak görülmemelidir. Hiperaktive özellikleri taşıyan bireye örnek olabilecek davranışlar:Otizmli çocukların öfke nöbetleri ve saldırgan davranışları, genellikle istedikleri bir şey yapılmadığında, kafalarındaki düzen bozulduğunda, kendilerini baskı altında hissettiklerinde, bazen de nedenini yetişkinlerin bilemediği ya da anlamadığı zamanlarda ortaya çıkabilmektedir. Öfke nöbetleri ve saldırganlığın, otizmli çocukların çevrelerinde olu...p biteni anlayamamalrından dolayı yaşadıkları gerilimin bir sonucu olduğuna da inanılmaktadır. Böylesi bir gerilimin çocukların ilişkilerini bozması, çevresindekileri çaresiz bırakması hatta korkutması da kaçınılmazdır..Ayrıca bu davranışlar otizmli çocuğun öğrenme yaşantılarını da olumsuz etkileyecektir.
NE YAPMALI ?
1. Öfke nöbetine sebep olan etmenler varsa bulunmalı ve mümkün ise ortadan kaldırılmalıdır.
2. Çocuğun davranışları karşısındakileri asla korkutmamalıdır.
3. Çocuğun bunu başkalarına zarar vermek için yapmadığı, bunun kendini ifade etme biçimlerinden biri olduğu düşünülmelidir.
4. Çocuğa kendini ifade edecek doğru kanallar öğretilmelidir.(Konuşamayan bir çocuğa, istek ve ihtiyaçlarının resimlerinin olduğu bir defter hazırlanması gibi)
5. Öfke nöbeti bitince, 2-3 saniye sessiz kaldıktan sonra çocuğun bu davranışı dikkate alınmalı ve övülmelidir.( Aferin, şimdi sakin oturuyorsun Yani çocuk öfke nöbeti yaşadığı için cezalandırılmamalı, öfke nöbeti bitince sakinleştiği için ödüllendirilmelidir.
ÖFKE NÖBETİ SIRASINDA ÇOCUK KENDİNE VE ÇEVRESİNE ZARAR VERİYOR İSE:
1. Mümkünse çocuk yalıtılmış bir ortama alınmalıdır.( Etrafta sivri, kesici bir şeylerin olmadığı)
2. Çocuk yetişkin tarafından kucağa alınmalıdır.Sırtı yetişkinin göğsüne gelecek, kafası yetişkinin çenesine 10 cm. altında kalacak – eğer çocuk kafa atarsa, yetişkinin çenesine ve kafasına zarar vermesin- şekilde bacakları yetişkinin bacaklarının arasında kalacak şekilde, sımsıkı tutulmalı, sıkıca sarmak yoluyla kontrol edilmelidir. Öfke nöbeti ve saldırganlık geçinceye dek, çocuğun enerjisi bitip sakinleşinceye kadar tutmaya devam edilmelidir.Bu arada unutulmaması gereken , yetişkinin çocuğa sözel müdahalede bulunmayıp sakin tutumunu sürdürmesidir.
 
Üst Alt