Hepinize merhaba, Panik atak hastalığı diye bir hastalık varmı?, siz panik atak yaşıyorsunuz diye mi mutsuzsunuz? yoksa mutsuzluğunuz ya da ömür stratejileriniz mi panik atağa yol açtı?
Daha evvelki yazılarımda da belirttiğim üzere panik atak aslında bir hastalık değil, sonuçtur. Yani siz bir şeyleri yanlış yaptığınızda gelir ve sizi uyarır. Siz bu uyarıyı alıp hayatınızda yanlış yaptığınız şeyleri farketmez ve değiştirmezseniz panik atağınız çoğunlukla geçmez ya da hafifler lakin sürer.
İşte sizde farkındalık yaratmak için sıraladığım farkındalık teklifleri;
Çok düşünme, fazla hassasiyet, karşı odaklı ömür biçimi, taşıyabileceğinden fazla manevi ya da maddi yük taşımak, kendine vakit ayırmamak, mola vermemek benim gördüğüm en kıymetli panik atak tetikleyicileri. Lütfen bu faktörleri değiştirin. Değiştiremiyorsanız, yumuşatın ve ibreyi kendi lehinize çevirin.
Etrafla olan her bağınızda (en sevdikleriniz dahil), al-ver istikrarını düzeltin. Panik atak yaşayanlar genelde daima verici pozisyonda durmak zorunda olduklarını düşünürler.
Panik atak döngüsü daima bir olumsuz niyetle başlar; bu nedenle düşündüklerinize dikkat edin ve negatif hissettiren, fikir, durum ya da insanları hayatınızdan çıkarın. Olumsuz niyetler herkese gelir, lakin panik ataklının farkı bu niyetlerle sürüklenmesidir.
Panik atakta ikinci basamakta , kişi farkında olmadan nefesini fiyat ve kaslarını kasar. Bu kimi vakit saatler boyunca sürer ve kimyasal olarak kalsiyum, karbondioksit istikrarını bozup klasik belirtilerin ortaya çıkmasını sağlar (baş dönmesi, çarpıntı, uyuşma, bulantı, yabancılaşma vs). Bu nedenle panik atağı olan herkesin kesinlikle tesirli bir meditasyon, mindfulness ve nefes tekniği öğrenmesi kuraldır.
Tabiata çıkmak, spor, uygun hissettiren dostlarla olmak, tatil, sevgi alışverişi daima doğal meditasyon usulleridir. Bunları ömrünüzde arttırmaya çalışın.
Sevgili okurlarım, üstte sıraladığım temel farkındalıklara odaklanmadan, gerilimli, molasız bir ömür sürerken, yalnızca ilaç kullanarak bu durumdan kurtulmanız çabucak hemen imkansızdır. Süreksiz güzelleşmeler ve dalgalı bir seyirle bu durum sürer sarfiyat. Alarmı kapatmak istiyorsanız, alarmı neyin çaldırdığını fark etmelisiniz. İlaçlar natürel ki gerekli özel durumlarda ek olarak kullanılabilir. Lakin kesinlikle ilaçlara psikoterapi eklenmelidir.
Sevgiyle kalın
Daha evvelki yazılarımda da belirttiğim üzere panik atak aslında bir hastalık değil, sonuçtur. Yani siz bir şeyleri yanlış yaptığınızda gelir ve sizi uyarır. Siz bu uyarıyı alıp hayatınızda yanlış yaptığınız şeyleri farketmez ve değiştirmezseniz panik atağınız çoğunlukla geçmez ya da hafifler lakin sürer.
İşte sizde farkındalık yaratmak için sıraladığım farkındalık teklifleri;
Çok düşünme, fazla hassasiyet, karşı odaklı ömür biçimi, taşıyabileceğinden fazla manevi ya da maddi yük taşımak, kendine vakit ayırmamak, mola vermemek benim gördüğüm en kıymetli panik atak tetikleyicileri. Lütfen bu faktörleri değiştirin. Değiştiremiyorsanız, yumuşatın ve ibreyi kendi lehinize çevirin.
Etrafla olan her bağınızda (en sevdikleriniz dahil), al-ver istikrarını düzeltin. Panik atak yaşayanlar genelde daima verici pozisyonda durmak zorunda olduklarını düşünürler.
Panik atak döngüsü daima bir olumsuz niyetle başlar; bu nedenle düşündüklerinize dikkat edin ve negatif hissettiren, fikir, durum ya da insanları hayatınızdan çıkarın. Olumsuz niyetler herkese gelir, lakin panik ataklının farkı bu niyetlerle sürüklenmesidir.
Panik atakta ikinci basamakta , kişi farkında olmadan nefesini fiyat ve kaslarını kasar. Bu kimi vakit saatler boyunca sürer ve kimyasal olarak kalsiyum, karbondioksit istikrarını bozup klasik belirtilerin ortaya çıkmasını sağlar (baş dönmesi, çarpıntı, uyuşma, bulantı, yabancılaşma vs). Bu nedenle panik atağı olan herkesin kesinlikle tesirli bir meditasyon, mindfulness ve nefes tekniği öğrenmesi kuraldır.
Tabiata çıkmak, spor, uygun hissettiren dostlarla olmak, tatil, sevgi alışverişi daima doğal meditasyon usulleridir. Bunları ömrünüzde arttırmaya çalışın.
Sevgili okurlarım, üstte sıraladığım temel farkındalıklara odaklanmadan, gerilimli, molasız bir ömür sürerken, yalnızca ilaç kullanarak bu durumdan kurtulmanız çabucak hemen imkansızdır. Süreksiz güzelleşmeler ve dalgalı bir seyirle bu durum sürer sarfiyat. Alarmı kapatmak istiyorsanız, alarmı neyin çaldırdığını fark etmelisiniz. İlaçlar natürel ki gerekli özel durumlarda ek olarak kullanılabilir. Lakin kesinlikle ilaçlara psikoterapi eklenmelidir.
Sevgiyle kalın