Hipokondri Nedir?
Hipokondri, veya halk arasındaki söylemiyle hastalık hastalığı kişinin sürekli kendisinde ciddi bir
rahatsızlık olduğu düşüncesi ile ortaya çıkar. Bu kişiler çoğunlukla sık sık doktora gider ve onların
problem olmadığını söylemesi ile de tatmin olmazlar. En ufak belirtilerle, örneğin basit bir öksürük veya
mide ağrısı çok çabuk paniğe kapılır felaket senaryoları yazmaya başlarlar. Sık sık hastane aciline
başvurma, gidilen doktora güvenememe ve yeni doktor ve hastane arayışları içerisine girmeleri
gözlenebilir. Kişi bir hastalıkla ilgili kesinlikle tatmin edilmişse, hipokondriyak kaygılar başka bir yöne
aktarılabilir. Örneğin kalp krizi korkusu, beyin tümörü korkusuna dönüşebilir. Bu kişiler, bazen bir
komşunun bazen ise televizyondaki birinin hastalığından etkilenebilir, bende de var mı kaygısına
kapılabilirler.
Panik Bozukluk Nedir?
Panik bozukluk halk arasında panik atak olarak kullanılmakla beraber ikisi aynı şey değildir. Panik atak
bir bozukluk değil bir durumdur. Genellikle kaygı bozuklukları ile ortaya çıkmaktadır. Ellerde terleme,
kalp çarpıntısı, başta uyuşma, titreme, göğüste ağrı, nefes alamama hissi ve benzeri bir çok belirtiyle
ortaya çıkar. Panik bozukluk ise, birden çok panik atak geçirilmesi ve artık kişi için kaygı verici
durumun panik atak geçirme haline gelmesi demektir. Kişi atağa karşı çeşitli güvenlik önlemleri alır,
hatta hayatını bu duruma göre şekillendirir. Bazen bu önlemler evden çıkmama veya belirgin
durumlardan kaçınma (Tiyatro, sinemaya gitmeme, kalabalık yerlere girememek gibi) noktasına
varabilir.
Hipokondri ve Panik Bozukluk Neden Karıştırılır?
Hipokondri ve panik bozukluk birbirine benzer belirtilere sahiptir. Bu makalenin amacı, panik bozukluk
ve hipokondrinin birbirleriyle olan etkileşimini incelemek ve birbirlerinden nasıl ayrıştırılabileceğini
irdelemektir. Çoğunlukla her iki bozukluk binişik özellikler göstermekte hatta bazı çalışmalara göre
hipokondriyak kaygılar panik bozukluğu yordayıcı olabilmektedir. Bu iki bozukluk kolayca klinik olarak
birbirinden ayrılabilmekle beraber birbiriyle de etkileşim göstererek benzer klinik tablolar ortaya
çıkarmakta, hatta birlikte görülebilmektedir.
Hipokondri ve Panik Bozukluğun Benzer Yönleri Nelerdir?
Her iki bozuklukta da sağlıkla ilişkili kaygılar merkezi önem taşımaktadır. Her iki tanıya sahip olan
hastalar da bedensel duyumlara daha az toleranslıdır ve somatik şikayetlerine daha çabuk boyun
eğmektedir. Birçok panik hastası panik bozukluk teşhisi konulmadan önce hipokondriyak olarak
nitelendirilmektedir.
Peki Bende Hangisi Var? Nasıl Ayırt Edilir?
İki hastalığın ayrıştırılmasına gelince klinik bulgular ve gözlemler anlam taşır. Hipokondri 'ye sahip
kişilerin daha ciddi hastalık inançları ve sağlığa ilişkin kaygıları varken, panik bozukluğu olan kişilerin
ise panik ataklar esnasında daha yoğun korkular yaşamaktadır. Hipokondri'de sürekli devam eden bir
kaygı söz konusudur ve artık bir inanca dönüşmüştür, oysa panik bozuklukta kaygı bazı durumlarla
tetiklenir ve atak şeklinde ortaya çıkar. Bozuklukları iki araba olarak düşünürsek, hipokondri sürekli
100 km hızla giden bir araca, panik bozukluk ise kimi zaman 30 km kimi zaman ise 200 km ile giden
bir araca benzetilebilir. Buna ek olarak, araştırma sonuçları hipokondriyak hastaların panik bozukluğu
olan kişilere göre daha çok ruhsal sorunlar yaşadığını ve tıbbi açıdan daha talepkar davrandıklarını
ortaya koymuştur.
Bende Bunlardan Biri Var, Ne Yapmam Gerekir?
Mutlaka psikolojk destek almanızı öneririm. Danışan gerekirse, psikiyatrik takviye için psikiyatriste de
yönlendirme yapılabilir. Unutmayın bu şekilde yaşamak, oldukça zordur ve bu bozukluklar tedavi
edilebilir.
Hipokondri, veya halk arasındaki söylemiyle hastalık hastalığı kişinin sürekli kendisinde ciddi bir
rahatsızlık olduğu düşüncesi ile ortaya çıkar. Bu kişiler çoğunlukla sık sık doktora gider ve onların
problem olmadığını söylemesi ile de tatmin olmazlar. En ufak belirtilerle, örneğin basit bir öksürük veya
mide ağrısı çok çabuk paniğe kapılır felaket senaryoları yazmaya başlarlar. Sık sık hastane aciline
başvurma, gidilen doktora güvenememe ve yeni doktor ve hastane arayışları içerisine girmeleri
gözlenebilir. Kişi bir hastalıkla ilgili kesinlikle tatmin edilmişse, hipokondriyak kaygılar başka bir yöne
aktarılabilir. Örneğin kalp krizi korkusu, beyin tümörü korkusuna dönüşebilir. Bu kişiler, bazen bir
komşunun bazen ise televizyondaki birinin hastalığından etkilenebilir, bende de var mı kaygısına
kapılabilirler.
Panik Bozukluk Nedir?
Panik bozukluk halk arasında panik atak olarak kullanılmakla beraber ikisi aynı şey değildir. Panik atak
bir bozukluk değil bir durumdur. Genellikle kaygı bozuklukları ile ortaya çıkmaktadır. Ellerde terleme,
kalp çarpıntısı, başta uyuşma, titreme, göğüste ağrı, nefes alamama hissi ve benzeri bir çok belirtiyle
ortaya çıkar. Panik bozukluk ise, birden çok panik atak geçirilmesi ve artık kişi için kaygı verici
durumun panik atak geçirme haline gelmesi demektir. Kişi atağa karşı çeşitli güvenlik önlemleri alır,
hatta hayatını bu duruma göre şekillendirir. Bazen bu önlemler evden çıkmama veya belirgin
durumlardan kaçınma (Tiyatro, sinemaya gitmeme, kalabalık yerlere girememek gibi) noktasına
varabilir.
Hipokondri ve Panik Bozukluk Neden Karıştırılır?
Hipokondri ve panik bozukluk birbirine benzer belirtilere sahiptir. Bu makalenin amacı, panik bozukluk
ve hipokondrinin birbirleriyle olan etkileşimini incelemek ve birbirlerinden nasıl ayrıştırılabileceğini
irdelemektir. Çoğunlukla her iki bozukluk binişik özellikler göstermekte hatta bazı çalışmalara göre
hipokondriyak kaygılar panik bozukluğu yordayıcı olabilmektedir. Bu iki bozukluk kolayca klinik olarak
birbirinden ayrılabilmekle beraber birbiriyle de etkileşim göstererek benzer klinik tablolar ortaya
çıkarmakta, hatta birlikte görülebilmektedir.
Hipokondri ve Panik Bozukluğun Benzer Yönleri Nelerdir?
Her iki bozuklukta da sağlıkla ilişkili kaygılar merkezi önem taşımaktadır. Her iki tanıya sahip olan
hastalar da bedensel duyumlara daha az toleranslıdır ve somatik şikayetlerine daha çabuk boyun
eğmektedir. Birçok panik hastası panik bozukluk teşhisi konulmadan önce hipokondriyak olarak
nitelendirilmektedir.
Peki Bende Hangisi Var? Nasıl Ayırt Edilir?
İki hastalığın ayrıştırılmasına gelince klinik bulgular ve gözlemler anlam taşır. Hipokondri 'ye sahip
kişilerin daha ciddi hastalık inançları ve sağlığa ilişkin kaygıları varken, panik bozukluğu olan kişilerin
ise panik ataklar esnasında daha yoğun korkular yaşamaktadır. Hipokondri'de sürekli devam eden bir
kaygı söz konusudur ve artık bir inanca dönüşmüştür, oysa panik bozuklukta kaygı bazı durumlarla
tetiklenir ve atak şeklinde ortaya çıkar. Bozuklukları iki araba olarak düşünürsek, hipokondri sürekli
100 km hızla giden bir araca, panik bozukluk ise kimi zaman 30 km kimi zaman ise 200 km ile giden
bir araca benzetilebilir. Buna ek olarak, araştırma sonuçları hipokondriyak hastaların panik bozukluğu
olan kişilere göre daha çok ruhsal sorunlar yaşadığını ve tıbbi açıdan daha talepkar davrandıklarını
ortaya koymuştur.
Bende Bunlardan Biri Var, Ne Yapmam Gerekir?
Mutlaka psikolojk destek almanızı öneririm. Danışan gerekirse, psikiyatrik takviye için psikiyatriste de
yönlendirme yapılabilir. Unutmayın bu şekilde yaşamak, oldukça zordur ve bu bozukluklar tedavi
edilebilir.