Pargalı İbrahim ve Hatice sultanın düğünleri
Hatice sultan ve pargalı ibrahim paşa düğünü
Pargalı ibrahimin hatice sultanla olan evliliği
22 Mayıs 1524’te Kanuni Sultan Süleyman, kız kardeşini Sadrazam İbrahim Paşa’yla evlendirirken, 8 gün süren görkemli bir şenlik düzenlemişti. Şenlik sürerken 28 Mayıs’ta Kanuni’nin adını Selim koyduğu bir oğlu oldu. Bu şenlik için At Meydanı’na çadırlar kurulurken, Sultan için de büyük bir taht konuldu.
27 Haziran 1530’da ise Kanuni Sultan Süleyman’ın dört oğlunun sünneti için üç hafta süren görkemli şenlik yapıldı.
Kanuni, damadı Sadrazam İbrahim Paşa’ya sordu:
“Sence en güzel şenlik hangisiydi? Senin düğünün mü, yoksa oğullarımın sünnet düğünü mü?”
İbrahim Paşa yanıtladı: “Benimki kadar güzel düğün ne şimdiye dek oldu, ne de olacak.” Süleyman, “Nasıl?” diye, bozularak sordu.
İbrahim Paşa: “Hiçbir şenlikte sizinki gibi bir konuk yoktu, benim düğünümü varlığı ile onurlandıran Mekke ve Medine’nin Padişahı çağımızın Hazret-i Süleyman’ıdır” dedi.
Bu pohpohlanmadan hoşnut kalan Kanuni dedi ki, “Sana, beni bana anımsattığın için binlerce kez teşekkür ederim.”
Alıntı
Hatice sultan ve pargalı ibrahim paşa düğünü
Pargalı ibrahimin hatice sultanla olan evliliği
22 Mayıs 1524’te Kanuni Sultan Süleyman, kız kardeşini Sadrazam İbrahim Paşa’yla evlendirirken, 8 gün süren görkemli bir şenlik düzenlemişti. Şenlik sürerken 28 Mayıs’ta Kanuni’nin adını Selim koyduğu bir oğlu oldu. Bu şenlik için At Meydanı’na çadırlar kurulurken, Sultan için de büyük bir taht konuldu.
27 Haziran 1530’da ise Kanuni Sultan Süleyman’ın dört oğlunun sünneti için üç hafta süren görkemli şenlik yapıldı.
Kanuni, damadı Sadrazam İbrahim Paşa’ya sordu:
“Sence en güzel şenlik hangisiydi? Senin düğünün mü, yoksa oğullarımın sünnet düğünü mü?”
İbrahim Paşa yanıtladı: “Benimki kadar güzel düğün ne şimdiye dek oldu, ne de olacak.” Süleyman, “Nasıl?” diye, bozularak sordu.
İbrahim Paşa: “Hiçbir şenlikte sizinki gibi bir konuk yoktu, benim düğünümü varlığı ile onurlandıran Mekke ve Medine’nin Padişahı çağımızın Hazret-i Süleyman’ıdır” dedi.
Bu pohpohlanmadan hoşnut kalan Kanuni dedi ki, “Sana, beni bana anımsattığın için binlerce kez teşekkür ederim.”
Alıntı