zeberus1234
Yeni Üye
2.13 boyundaki boyuna rağmen 3 ve 4 numara oynayabilen, şut atabilen basketbolcu barcelonada oynuyordu, 2001 senesinde nba draftinda ilk tur 3. sırada Atlanta'ya draft edilerek; Bir Avrupali Oyuncunun en erken Draft Elde Etme Hakkınıda Almış Oldu. Ancak Atlantan Direk Olarak Memphis'e Takas Edildi.
3. sıradan Atlanta tarafından draft edildiği halde Atlanta Shareef Abdur-Rahim için Gasol’u Memphis ile takas etti. Oldukça uzun boyuna rağmen çok da yapılı olmaması, sert gözükmemesi akıllarda soru isareti bırakmıstı. Çoğu kisi 5 numara da oynayabilecek kapasiteye sahip olmadığını düsünüyordu. Fakat o ilk sezonunda, 17,6 sayı ve 8,9 ribaund ortalama ile tutturarak muhtesem bir basarıya imza attı. O sene 126 ilk tur oyunun 117 sini alarak çok büyük farkla, Yılın Çaylağı seçildi ve NBA Tarihinde yılın çaylağı seçilen ilk Avrupalı basketbolcu oldu.
Bir sonraki sene, Lakers maçında Shaq’a karsı 5 numara oynatılması sanırım çok büyük bir hataydı, Shaq karsısında hem psikolojik hem de fiziksel olarak inanılmaz derecede ezildi ve belki de hayatının en acılı maçlarından birini oynadı. Bu beklide onun 5 numara oynayamayacağını göstermisti, Her sene kendini gelistirmeye devam etti ve yavas yavas vücudunu da istenilen seviyeye getirmeye getirdi.. Sonraki 2 sene, 19.0 ve 17.7 sayı ortalaması yakalayarak istikrarlı bir oyuncu olduğunu gösterdi.2003 Avrupa Basketbol Sampiyonasında ise, finale kadar takımını tasıyarak en iyi bese seçildi. Finalde 36 sayı üretmesine rağmen Litvanya’ya yenilmekten kurtulamadılar. Gasol, 2004’de ilk kez play-offlara katıldı. Fakat takımını Spurs tarafından süpürülmekten kurtaramadı. Uzun boyu ve oyun yapısına, oynadığı yere rağmen Gasol’un yüzünde bir saflık vardı. Bebeksi bir yüze sahip olan Gasol, sert durmuyor aksine yumusak duruyordu. 2005/2006 sezonunun basında bıraktığı sakal, bu görünümü yok etmek amacı tasımakta, belki de ise yaramıstır. Ancak Sakal ve Saçının Pau Gasol'e gerçekten çok yakıştığınıda söylememek eksik kalırdı.
Daha sonraki sezon Gasol takımını çok daha fazla sırtladı ve NBA kariyerinde ki en yüksek istatistiklere ulastı. Bu sezonki Seattle maçında attığı 44 sayıyla kendi kariyer rekorunu kırdı, ve yine aynı maçta yaptığı 12 asist ki bu onun yerinde oynayan biri için çok yüksek bir rakam ve 4 top çalma yine kariyer rekoru kırmasına yetti. Belki de bıraktığı sakalın mucizeleriydi bunlar! Seattle da Gasol’den çektiği kadar kimseden çekmedi sanırım . Bu kadar basarılı bir sezon geçirirken kariyerinde ilk defa bu sene yedeklerden all-star oldu. Esasında Mehmet Okur çok basarılı bir dönem geçirmisti ve adı All-star için geçmeye baslamıstı, kendisi Yao Ming ve sakat Camby’den sonra en fazla oy aldı. Fakat sakat olan oyuncunun yerine geçecek oyuncuyu David Stern seçtiği için İspanyol pazarını daha karlı bulmasından gerek Gasol’u All-Star kadrosuna dahil etti. All-star maçında 14 dakika görev alabilmesine rağmen hiç sayı bulamadı fakat 12 ribaund ve 1 asist ile oynadı. Aynı sezon yine play-offlara kalmalarına rağmen, Dallas karsısında bazı maçlarda kazanmaya çok yakın olsalar da hiçbir maçı kazanamadılar ve 4–0 ile elendiler. Seride Gasol, 3 maçta takımının en skorer oyuncusu oldu ama yetmedi.
Gasol’un bana göre oyun yapısı itibari ile en basarılı olduğu yer 3 veya 5 numara da oynayabilmesine rağmen kesinlikle 4 numara yani PF(Power Forvet ) pozisyonudur. Oyun içinde ki çok yönlülüğüne diyecek hiç bir sey yok. NBA’ e gitmeden önce oynadığı Avrupa sampiyonasında herkesi hayran bırakan top tekniği ve yumusak bileği ile kolayca sayı üretebiliyor. Uzun boyuna rağmen tüm sahayı çok iyi kosuyor. Orta mesafe sutlarında da isabet oranı gayet iyi. Kendinden daha iri basketbolcuların üzerinden dahi smaç basabiliyor. Geçtiğimiz sezondaki Orlando maçında Kelvin Cato’yu neredeyse çemberin içine sokması akıllarda unutulmayacak bir iz bıraktı. Bazıları buna katılmasa da, bana göre savunması da iyidir. Sayı üretmesinin yanı sıra ribauntlarda oldukça basarılı olması Gasol’u çok avantajlı kılıyor. Çok önemli diğer bir özelliği ise asist yapabilmesi. Gasol çok güzel paslarıyla atmasının yanı sıra attırtıyor da, özellikle Seattle maçında attığı 44 sayının yanında yaptığı 12 asist bunu kanıtlıyor gibi. 6 yasında olmasına rağmen yarattığı bu basarılı kariyer herkesin sahip olabileceği bir sey değil. Her geçen sene kendini gelistirmesi de, ileride Gasol’un çok daha iyi belki de NBA de unutulmayacak bir oyuncu olabilmesi yolunda bir isarettir. Elde ettiği basarılara rağmen Gasol Memphis’i playofflar da üst turlara tasıyamamasından olsa gerek gerekli saygıyı görmüyor. Belki son sampiyona ile gelen MVP ödülü bu durumu biraz değistirir.
Gasol Los Angleas Takasından sonra Aslında Memphis Grizzlies’ın durumunu en iyi özetleyen isim Hakim Warrick oldu. Yapılan takasın çılgınca olduğunu belirten Warrick, “Liderimizi kaybettik. Artık Gasol’u takımda görememek oldukça tuhaf olacak. Tek bildiğimiz onun artık geri dönmeyeceği. Artık başka bir takımda. Bundan sonra da Grizzlies forması giymek oldukça garip geliyor. Bundan sonra işimiz daha da zor olacak” diye konuştu.
3. sıradan Atlanta tarafından draft edildiği halde Atlanta Shareef Abdur-Rahim için Gasol’u Memphis ile takas etti. Oldukça uzun boyuna rağmen çok da yapılı olmaması, sert gözükmemesi akıllarda soru isareti bırakmıstı. Çoğu kisi 5 numara da oynayabilecek kapasiteye sahip olmadığını düsünüyordu. Fakat o ilk sezonunda, 17,6 sayı ve 8,9 ribaund ortalama ile tutturarak muhtesem bir basarıya imza attı. O sene 126 ilk tur oyunun 117 sini alarak çok büyük farkla, Yılın Çaylağı seçildi ve NBA Tarihinde yılın çaylağı seçilen ilk Avrupalı basketbolcu oldu.
Bir sonraki sene, Lakers maçında Shaq’a karsı 5 numara oynatılması sanırım çok büyük bir hataydı, Shaq karsısında hem psikolojik hem de fiziksel olarak inanılmaz derecede ezildi ve belki de hayatının en acılı maçlarından birini oynadı. Bu beklide onun 5 numara oynayamayacağını göstermisti, Her sene kendini gelistirmeye devam etti ve yavas yavas vücudunu da istenilen seviyeye getirmeye getirdi.. Sonraki 2 sene, 19.0 ve 17.7 sayı ortalaması yakalayarak istikrarlı bir oyuncu olduğunu gösterdi.2003 Avrupa Basketbol Sampiyonasında ise, finale kadar takımını tasıyarak en iyi bese seçildi. Finalde 36 sayı üretmesine rağmen Litvanya’ya yenilmekten kurtulamadılar. Gasol, 2004’de ilk kez play-offlara katıldı. Fakat takımını Spurs tarafından süpürülmekten kurtaramadı. Uzun boyu ve oyun yapısına, oynadığı yere rağmen Gasol’un yüzünde bir saflık vardı. Bebeksi bir yüze sahip olan Gasol, sert durmuyor aksine yumusak duruyordu. 2005/2006 sezonunun basında bıraktığı sakal, bu görünümü yok etmek amacı tasımakta, belki de ise yaramıstır. Ancak Sakal ve Saçının Pau Gasol'e gerçekten çok yakıştığınıda söylememek eksik kalırdı.
Daha sonraki sezon Gasol takımını çok daha fazla sırtladı ve NBA kariyerinde ki en yüksek istatistiklere ulastı. Bu sezonki Seattle maçında attığı 44 sayıyla kendi kariyer rekorunu kırdı, ve yine aynı maçta yaptığı 12 asist ki bu onun yerinde oynayan biri için çok yüksek bir rakam ve 4 top çalma yine kariyer rekoru kırmasına yetti. Belki de bıraktığı sakalın mucizeleriydi bunlar! Seattle da Gasol’den çektiği kadar kimseden çekmedi sanırım . Bu kadar basarılı bir sezon geçirirken kariyerinde ilk defa bu sene yedeklerden all-star oldu. Esasında Mehmet Okur çok basarılı bir dönem geçirmisti ve adı All-star için geçmeye baslamıstı, kendisi Yao Ming ve sakat Camby’den sonra en fazla oy aldı. Fakat sakat olan oyuncunun yerine geçecek oyuncuyu David Stern seçtiği için İspanyol pazarını daha karlı bulmasından gerek Gasol’u All-Star kadrosuna dahil etti. All-star maçında 14 dakika görev alabilmesine rağmen hiç sayı bulamadı fakat 12 ribaund ve 1 asist ile oynadı. Aynı sezon yine play-offlara kalmalarına rağmen, Dallas karsısında bazı maçlarda kazanmaya çok yakın olsalar da hiçbir maçı kazanamadılar ve 4–0 ile elendiler. Seride Gasol, 3 maçta takımının en skorer oyuncusu oldu ama yetmedi.
Gasol’un bana göre oyun yapısı itibari ile en basarılı olduğu yer 3 veya 5 numara da oynayabilmesine rağmen kesinlikle 4 numara yani PF(Power Forvet ) pozisyonudur. Oyun içinde ki çok yönlülüğüne diyecek hiç bir sey yok. NBA’ e gitmeden önce oynadığı Avrupa sampiyonasında herkesi hayran bırakan top tekniği ve yumusak bileği ile kolayca sayı üretebiliyor. Uzun boyuna rağmen tüm sahayı çok iyi kosuyor. Orta mesafe sutlarında da isabet oranı gayet iyi. Kendinden daha iri basketbolcuların üzerinden dahi smaç basabiliyor. Geçtiğimiz sezondaki Orlando maçında Kelvin Cato’yu neredeyse çemberin içine sokması akıllarda unutulmayacak bir iz bıraktı. Bazıları buna katılmasa da, bana göre savunması da iyidir. Sayı üretmesinin yanı sıra ribauntlarda oldukça basarılı olması Gasol’u çok avantajlı kılıyor. Çok önemli diğer bir özelliği ise asist yapabilmesi. Gasol çok güzel paslarıyla atmasının yanı sıra attırtıyor da, özellikle Seattle maçında attığı 44 sayının yanında yaptığı 12 asist bunu kanıtlıyor gibi. 6 yasında olmasına rağmen yarattığı bu basarılı kariyer herkesin sahip olabileceği bir sey değil. Her geçen sene kendini gelistirmesi de, ileride Gasol’un çok daha iyi belki de NBA de unutulmayacak bir oyuncu olabilmesi yolunda bir isarettir. Elde ettiği basarılara rağmen Gasol Memphis’i playofflar da üst turlara tasıyamamasından olsa gerek gerekli saygıyı görmüyor. Belki son sampiyona ile gelen MVP ödülü bu durumu biraz değistirir.
Gasol Los Angleas Takasından sonra Aslında Memphis Grizzlies’ın durumunu en iyi özetleyen isim Hakim Warrick oldu. Yapılan takasın çılgınca olduğunu belirten Warrick, “Liderimizi kaybettik. Artık Gasol’u takımda görememek oldukça tuhaf olacak. Tek bildiğimiz onun artık geri dönmeyeceği. Artık başka bir takımda. Bundan sonra da Grizzlies forması giymek oldukça garip geliyor. Bundan sonra işimiz daha da zor olacak” diye konuştu.