Peygamber Efendimiz (sa) beddua etmekten kaçınırdı Kendisinin lânet eden değil, aksine rahmet peygamberi olduğunu söylerdi Ancak Efendimiz’in (sa) hiç beddua etmediği iddiası doğru değildir Peygamber Efendimiz'in (sa) zaman zaman Allah düşmanlarına beddua ettiği de olmuştur Bunları şu şekilde zikredebiliriz:
1 Buhârî, Abdullah b Mes’ud (ra)’dan rivayet ediyor: “Peygamberimiz (sa) Beytullah’ın yanında namaz kılarken, Ebu Cehil ve arkadaşları da bir tarafta oturuyorlardı Biri diğerlerine:
“Hanginiz falanların deve işkembesini getirip secde ettiği zaman Muhammed’in sırtına koyabilir? dedi
Topluluğun en şerlisi Ukbe b Ebi Muayt (1) kalktı Ebu Cehil’in emri üzerine deve işkembesini getirerek, Efendimiz’in secdeye gitmesini gözledi Efendimiz huşu içinde secdeye vardığında bunu sırtına, omuzlarının arasına koydu Ben bakıyor, bir şey yapamıyordum Keşke mani olacak gücümkuvvetim olsaydı!
Ukbe’nin bu hareketi üzerine oradakiler gülmekten birbirlerinin üzerine yıkıldılar Resûlullah (sa) secdeden başını kaldırmıyordu Nihayet Fatıma geldi ve sırtına konulan şeyi alıp attı Efendimiz (sa) başını kaldırıp üç defa:
“Allahım! Kureyş’i sana havale ediyorum dedi
Efendimiz’in (sa) beddua etmesi onlara ağır geldi Çünkü onlar da bu beldede yapılan duaların kabul olacağına inanıyorlardı Bundan sonra Efendimiz (sa) isim vererek onlara beddua etmeye başladı:
“Allahım! Ebu Cehil, Utbe b Rabia, Şeybe b Rabia, Velid b Utbe, Ümeyye b Halef ve Ukbe b Ebi Muayt’ı sana havale ediyorum dedi (Yedinci bir isim söylemiş olmakla beraber ravi bu ismi hatırlayamamıştır)
İbn Mes’ud der ki: “Nefsim yedi kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, Resûlullah’m (sa) saydıklarının hepsini Bedir kuyusunda can vermiş halde gördüm (2)
2 Uteybe b Ebi Leheb bir gün Peygamberimiz’e (sa) gelmiş ve “Battığı zaman yıldıza yemin olsım (Necm, 1) “Sonra (Cebrail) yaklaştı ve sarktı ayetlerini ben inkâr ediyorum demişti Sonra Efendimiz’e (sa) eziyet ederek musallat oldu Gömleğini yırttı Onun mübarek yüzüne tükürmek istedi, ancak tükürük ona isabet etmedi Bunun üzerine Efendimiz (sa) ona beddua etti ve dedi ki:
“Allahım! Onun üzerine köpeklerinden birini musallat eyle
Efendimiz’in bu duası kabul olmuş ve aynen gerçekleşmişti Uteybe bir gün Kureyş’ten bir grup insanla birlikte yola çıkmış, Şam diyarında Zerka denilen bir yerde konaklamışlardı O gece onların etrafında bir aslan dolaşıyordu Uteybe şöyle diyordu: “O aslan vallahi beni yiyecek Aynen Muhammed’in bana beddua ettiği gibi O Mekke’de ben ise Şam diyarında Ama yine de öldürecek beni bedduasıyla Gerçekten de aslan ilk fırsatta saldırarak Uteybe’yi parçaladı (3)
3 Müşrikler Muhassab vadisindeki Kinaneoğullan yurdunda toplandılar Resûlulîah’ı (sa) öldürmek için kendilerine teslim etmedikleri müddetçe, Haşim ve Muttaliboğullarıyla kız alıpvermemeye, alışveriş etmemeye, oturmamaya, aralarına kanşmamaya, evlerine girmemeye ve onlarla konuşmamaya yemin ettiler Onu öldürmek için teslim etmedikçe Haşimoğullanyla sulh yapmamak ve bu hususta merhamet göstermemek üzere ahid ve misaklar üzerine bunu yazdılar
4 İbnü’lKayyim der ki: Bunu Mansur b İkrime b Amir b Hişam yazdı, denilmektedir Yine Nadr b Haris’in yazdığı söylenmektedir Doğru olan da Bağıyd b Amir b Haşim’in yazmış olduğudur Resûlullah (sa) buna beddua etmiş, onun da eli kurumuştu (4)
Peygamberliğin 13 yılı Miladi 622 yılı Haziran ayında Hac mevsiminde Yesrib halkı müslümanlarından 70 küsur şahıs, hac ibadetini eda etmek için Mekke’ye geldiler Mekke’ye geldikleri zaman onlarla Peygamber Efendimiz arasında gizli bir sözleşme meydana gelmiş, Mina’da Cemrei Ula’nın (Birinci Cemrenin) bulunduğu Akabe yakınındaki dağ yolunda Teşrik günlerinin ortasında, gece karanlığında tam bir gizlilik içerisinde görüşmek üzere anlaşmışlardı
Sonra Efendimiz (sa) ile aralarında biat gerçekleşmişti (2 Akabe biatı) Cemaat ayrılmak üzere hazırlanırken şeytanlardan biri bu sözleşmeyi keşfetmişti Bunu son anda keşfeden kişi, Kureyş’in müşrik ulularına haber ulaştırmaya vakit bulamamıştı Her şey olupbitmek üzere iken durumun farkına varan bu kişi, çirkin emeline ulaşamamıştı Bunun için, bu şeytan, hemen yüksekçe bir yere çıkarak en gür sesle:
“Ey memleket halkı! Muhammed ve beraberindeki isyankârlardan haberiniz var mı? Sizinle harp etmek için bir araya geldiler! diye bağırmıştı
Resûlullah (sa): “Bu Akabe’nin belasıdır Vallahi ey Allah düşmanı! Senin için hususi vakit ayıracağım (beddua edeceğim) dedi Sonra da Akabe’de toplanan Yesribli müslümanlara bineklerinin yanma gitmelerini emretti (5)
5 H 4 yıl Safer ayında ‘Adal ve Kara kabilelerinden bir heyet gelmiş ve kabilelerinin İslâm’a gireceklerini söylemişler, kendileriyle birlikte dini öğretecek, Kur’an okuyacak davetçiler gönderilmesini istemişlerdi Onlarla birlikte altı kişi İbn İshak ve Buhârî’nin rivayetine göre on kişi gönderilmişti Başlarında emir olarak Mersed b Ebi Mersed elGanevi tayin edilmişti –İbn İshak ve Buhârî’ye göre emirleri Asım b Ömer b Hattab’m dedesi Asım b Sabit idi
Davetçiler gelen heyetle birlikte yola çıktılar Fakat heyettekiler Hicaz bölgesinde Rabiğ ile Cidde arasında Hüzeyloğullarma ait “erRaci’ denilen suyun yanına vardıklarında Hüzeyl kabilesinden olan Lihyanoğullarından müslümanlara karşı yardım istediler
Lihyanoğullan da yaklaşık yüz okçuyla müslümanları takip ettiler, izlerini bulup yetiştiler ve sığındıkları Fedfed denilen yerde kuşattılar Lihyanoğullan: “Bizim yanımızda konaklarsanız sizden hiç kimseyi öldürmeyeceğimize ahid ve misak veririz dediler
Asım, bunu kabul etmeyip bir grup arkadaşıyla onlara karşı koydu Yedi müslüman okla vuruldu Hubeyb, Zeyd b Desinne ve bir arkadaşları daha geriye kaldı Onlara ikinci defa ahid ve misak verdiler Müslümanlar da Lihyanoğullarına konakladılar Ancak Lihyanoğullan ihanet edip müslümanları bağladılar İçlerinden biri direnince onu öldürdüler Hubeyb ve Zeyd’i de götürüp Mekke'de sattılar Onları alan kan sahipleri (?) bu ikisini de şehit ettiler (6)
“erRaci’ Faciasının meydana geldiği ayda bundan daha şiddetli bir facia daha meydana geldi Bu facia “Bi’ri Maune Vak’ası diye bilinmektedir Bu olay kısaca şöyle meydana geldi:
“Mulaibu’lEsinneKılıçla oynayan diye anılan Ebu Bera Amir b Malik Peygamberimiz’in (sa) yanma Medine’ye geldi Peygamberimiz (sa) onu İslâm’a davet etti Ne müslüman oldu, ne de Medine’yi terk etti Peygamberimiz’ (sa):
“Ya Muhammedi Ashabından bazılarını Necid bölgesine göndersen de onları senin dinine davet etseler, kabul edeceklerini umarım dedi Peygamberimiz (sa):
“Bu davetçilere Necid halkının zararının dokunmasından korkarım! dedi Ebu Bera:
“Ben onları korurum
Efendimiz (sa) de Ebu Bera ile birlikte İbn İshak’a göre 40, sahih rivayetlere göre 70 kişi gönderdi Başlarına Sa’ideoğullarından Mu’tak (Azatlı) lakabıyla anılan elMünzir b Amr’ı emir olarak tayin etti Bunlar müslümanlar arasında hayırlı, faziletli ve güzel Kur’an okuyan kimselerdi Günlerini odun kesmek ve odun toplamakla geçirip bunlarla Suffe Ashabına yiyecek satın alıyorlar Kur’anı Kerimi müzakere ediyorlar, gecelerini de namazla ihya ediyorlardı Bu kafile Amiroğulları’yla Süleymoğulları diyarı arasında “Bi’ri Maune Maune Kuyusu denilen yerde konakladılar Ümmü Süleym’in kardeşi Haram b Milhan’ı Peygamberimiz’in (sa) mektubuyla Allah düşmanı Amir b Tufeyl’e gönderdiler
Allah düşmanı Amir mektuba bakmamıştı bile Adamlarından birine elçiyi arkasından mızraklamasını emretti Haram ölürken:
“Allahu Ekber! Ka’benin Rabbine yemin olsun ki kazandım dedi
Allah düşmanı Amir derhal geriye kalan davetçileri öldürmeleri için Amiroğullarıın seferber etti Ebu Bera’nın komşuluk hakkı sebebiyle Amiroğulları bu teklifi kabul etmediler Allah düşmanı bunun üzerine Süleymanoğullarını seferber etti Asıyye, Ra’l ve Zekvenoğullan bu teklifi kabul ettiler Gelip Resûlullah’ın (sa) ashabını kuşattılar Son nefere varıncaya kadar hepsini öldürdüler Ancak Ka’b b Zeyd b Meccar ağır yaralı olarak ve Amr b Ümeyye edDamri ise fidye karşılığında kurtuldu
Peygamberimiz (sa) birkaç gün içerisinde birbiri ardınca meydana gelen erRaci’ ve Bi’ri Maune faciaları sebebiyle son derece üzülmüştü (7) Kendisini tamamen üzüntü ve elem kaplamıştı79 Hatta ashabına hıyanetle karşılık veren kavim ve kabilelere beddua etmişti Sahih rivayete göre Enes anlatıyor: Peygamberimiz Bi’ri Maune’de ashabını öldürenlere otuz sabah beddua etti Sabah namazında Ra’b, Zekvan, Lihyan ve Asıyye oğullarına beddua etti (8)
6 Hendek Savaşında şiddetli mücadele sebebiyle Peygamberimiz (sa) ve ashabı kiram bazı namazları vaktinde eda edememişlerdi
Peygamberimiz (sa) bu namazın vaktini geçirdiği için çok üzüldü Hatta müşriklere beddua etti Buhârî Hz Ali’den rivayet ediyor: Peygamberimiz (sa) Hendek günü: “Bizi ikindi namazından alıkoyup güneş batıncaya kadar meşgul ettikleri gibi, Allah da onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun demişti (9)
7 H 6 sene Şevval ayında Akel ve Urayne’den bir topluluk İslâm’ı kabul ettiklerini ilan etmişlerdi Bir süre sonra bu topluluk muhtaç durumda oldukları haberini yayarak Resûlullah’tan (sa) yardım istediler Resûlullah da onlara bir sürü deve ve bir çoban gönderdi Bu azgın topluluk Resûlullah’ın (sa) gönderdiği çobanı öldürdüler Develeri de alıp götürdüler İslâm’ı bırakıp tekrar küfre girdiler
Peygamberimiz (sa) de bunların peşinden Kürz elFihri’yi 20 kişilik bir kuvvetle gönderdi Uraynelilere beddua edip:
“Allahım! Yollarını şaşırt Yollarını daralt! diye niyazda bulundu Allah da yollarını şaşırttı Seriyye onları yolda yakaladı Ceza olarak elleri ve ayakları kesildi Gözleri oyuldu Yaptıklarına karşılık kısas olarak bu ceza uygulandı Sonra Harre’de bir tarafa bırakıldı Nihayet öldüler (10)
8 Peygamberimiz (sa) Fars hükümdarı Kisra’ya İslam’a davet mektubu gönderdi Bu mektup Kisra’ya okununca alıp yırttı Gururla:
“Tebaamdan hakir bir kul ismini benden önce nasıl yazar? dedi Bu söz Efendimiz’e (sa) ulaşınca:
“Allah’da onun mülkünü parçalasın diye Kisra’ya beddua etti Aynen dediği gibi oldu Kisra’nın oğlu Şirüyeh babasına isyan edip onu öldürdü (11)
9 İslâm ordusu H 8 yıl 10 Şevval Salı gecesi Huneyn’e varmıştı İki taraf son derece sert bir şekilde çarpışmaya başladı Peygamberimiz (sa) savaş meydanına bakıp savaşın şiddetlendiğini ve kızıştığını görünce:
“Şimdi savaş kızıştı buyurdu Sonra da yerden bir avuç toprak alarak düşmana doğru fırlattı Düşmanlara: “Yüzleri kızarsın diye beddua etti
Bu bir avuç toprağın atılmasından sonra henüz birkaç saat geçmeden düşman perişan bir şekilde mağlup olmuştu (12)
10 Mekke’nin fethi putperestliğin yaşama şansını ortadan kaldıran kesin bir zaferdi Bunun üzerine kabileler süratle İslâm’a girmeye başladılar
Bu heyetlerden biri de Amir b Sa’sa’a oğulları Heyeti idi Bu heyetin içinde Allah düşmanı Amir b Tufeyl ile şair Lebid’in ana bir kardeşi Erhed b Kays, Halid b Cafer, Cebbar b Eşlem de bulunuyordu Bunlar bu kabilenin reisleri ve şeytanlarıydılar
Amir Bi’ri Maune hadisesinde davetçileri tuzağa düşüren kişiydi Bu heyet Medine’ye gitme kararı alınca Amir ile Erbed yeni bir tuzak hazırladılar Resûlullah (sa)’ı yok etme kararı üzerine ikisi anlaştılar
Heyet Peygamberimiz’e (sa) gelince Amir söz alıp konuşmaya başladı O sırada Erbed Peygamberimiz’in (sa) arkasına geçti Kılıcını bir karış mesafe kalıncaya kadar yaklaştırdı Sonra Allah elini tuttu, kılıcı çekemedi Allah peygamberini korudu Resûlullah (sa) bu ikisine beddua etti Cenabı Hak, Erbed ve develerini bir yıldırım indirerek yaktı Amir ise “Selul kabilesinden bir kadına misafir oldu Boynunda bir gudde (büyük ben) çıkararak hastalandı ve bu hastalığından kurtulamayarak öldü (13)
Şüphesiz Allah (cc) en doğruyu bilendir
Ebu Taha bin Mahmud
2 Cemaziyelevvel 1439
(m 19 Ocak 2024)
İktibas: Safiyyurrahman Mübarek Furi Peygamberimizin Hayatı ve Daveti Risale Yayınları, İstanbul 2024; s 923, 104, 115, 158, 2936, 308, 336, 3589, 4246, 45960
Kaynaklar:
1 Buhârî bir başka rivayetinde bunun ismini açıkça belirtmiştir, (bkz, Sahîhu’lBuhârî, K elCihad Bab, 98,1543)
2 Sahîhu’lBuhârî, K elVudu, Bab 69, 137, K elCihad, Bab 98, 1543; Sünenü’nNesei, K etTahara, Bab 191
3 Mevdûdî, Tefhimü’lKur’an, VI, 522 (bkz elİstiab, elİsabe, DelâilünNübüvve, erRavdulEnef)
4 İbn Kayyim, ZadülMead, II46
5 İbn Kayyim, , age, II51
6 İbn Hişâm, esSiretü’nNebeviyye, II1838; İbn Kayyim, age, II109,110; Sahîhu’lBuhârî, II5846
7 İbn Sa’d Enes’den, “Resûlullah (sav) in Bi’ri Maune katillerine kızdığı kadar hiç kimseye kızdığını bilmiyorum dediğini rivayet ediyor (bkz Abdullah enNecdî, Muhtasarlı Sireti’rResûl, s 260)
8 Sahîhu'lBuhârî, II5868
9 Nevevi, Şerhu Sahîhi’lMüslim, 1227
10 İbn Kayyim, Zadü’l Mead, II122Bunlar hakkındaki hadis Buhârî’de Hz Enes rivayetiyle mevcuttur (Sahîhu’lBuhârî, II602)
11 İbn Haceri’lAskalânî, Fethü’lBari, VIII127
12 İbn Haceri’IAskalânî, age, VIII27,43
13 İbn Haceri’lAskalânî, age, VIII93
1 Buhârî, Abdullah b Mes’ud (ra)’dan rivayet ediyor: “Peygamberimiz (sa) Beytullah’ın yanında namaz kılarken, Ebu Cehil ve arkadaşları da bir tarafta oturuyorlardı Biri diğerlerine:
“Hanginiz falanların deve işkembesini getirip secde ettiği zaman Muhammed’in sırtına koyabilir? dedi
Topluluğun en şerlisi Ukbe b Ebi Muayt (1) kalktı Ebu Cehil’in emri üzerine deve işkembesini getirerek, Efendimiz’in secdeye gitmesini gözledi Efendimiz huşu içinde secdeye vardığında bunu sırtına, omuzlarının arasına koydu Ben bakıyor, bir şey yapamıyordum Keşke mani olacak gücümkuvvetim olsaydı!
Ukbe’nin bu hareketi üzerine oradakiler gülmekten birbirlerinin üzerine yıkıldılar Resûlullah (sa) secdeden başını kaldırmıyordu Nihayet Fatıma geldi ve sırtına konulan şeyi alıp attı Efendimiz (sa) başını kaldırıp üç defa:
“Allahım! Kureyş’i sana havale ediyorum dedi
Efendimiz’in (sa) beddua etmesi onlara ağır geldi Çünkü onlar da bu beldede yapılan duaların kabul olacağına inanıyorlardı Bundan sonra Efendimiz (sa) isim vererek onlara beddua etmeye başladı:
“Allahım! Ebu Cehil, Utbe b Rabia, Şeybe b Rabia, Velid b Utbe, Ümeyye b Halef ve Ukbe b Ebi Muayt’ı sana havale ediyorum dedi (Yedinci bir isim söylemiş olmakla beraber ravi bu ismi hatırlayamamıştır)
İbn Mes’ud der ki: “Nefsim yedi kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, Resûlullah’m (sa) saydıklarının hepsini Bedir kuyusunda can vermiş halde gördüm (2)
2 Uteybe b Ebi Leheb bir gün Peygamberimiz’e (sa) gelmiş ve “Battığı zaman yıldıza yemin olsım (Necm, 1) “Sonra (Cebrail) yaklaştı ve sarktı ayetlerini ben inkâr ediyorum demişti Sonra Efendimiz’e (sa) eziyet ederek musallat oldu Gömleğini yırttı Onun mübarek yüzüne tükürmek istedi, ancak tükürük ona isabet etmedi Bunun üzerine Efendimiz (sa) ona beddua etti ve dedi ki:
“Allahım! Onun üzerine köpeklerinden birini musallat eyle
Efendimiz’in bu duası kabul olmuş ve aynen gerçekleşmişti Uteybe bir gün Kureyş’ten bir grup insanla birlikte yola çıkmış, Şam diyarında Zerka denilen bir yerde konaklamışlardı O gece onların etrafında bir aslan dolaşıyordu Uteybe şöyle diyordu: “O aslan vallahi beni yiyecek Aynen Muhammed’in bana beddua ettiği gibi O Mekke’de ben ise Şam diyarında Ama yine de öldürecek beni bedduasıyla Gerçekten de aslan ilk fırsatta saldırarak Uteybe’yi parçaladı (3)
3 Müşrikler Muhassab vadisindeki Kinaneoğullan yurdunda toplandılar Resûlulîah’ı (sa) öldürmek için kendilerine teslim etmedikleri müddetçe, Haşim ve Muttaliboğullarıyla kız alıpvermemeye, alışveriş etmemeye, oturmamaya, aralarına kanşmamaya, evlerine girmemeye ve onlarla konuşmamaya yemin ettiler Onu öldürmek için teslim etmedikçe Haşimoğullanyla sulh yapmamak ve bu hususta merhamet göstermemek üzere ahid ve misaklar üzerine bunu yazdılar
4 İbnü’lKayyim der ki: Bunu Mansur b İkrime b Amir b Hişam yazdı, denilmektedir Yine Nadr b Haris’in yazdığı söylenmektedir Doğru olan da Bağıyd b Amir b Haşim’in yazmış olduğudur Resûlullah (sa) buna beddua etmiş, onun da eli kurumuştu (4)
Peygamberliğin 13 yılı Miladi 622 yılı Haziran ayında Hac mevsiminde Yesrib halkı müslümanlarından 70 küsur şahıs, hac ibadetini eda etmek için Mekke’ye geldiler Mekke’ye geldikleri zaman onlarla Peygamber Efendimiz arasında gizli bir sözleşme meydana gelmiş, Mina’da Cemrei Ula’nın (Birinci Cemrenin) bulunduğu Akabe yakınındaki dağ yolunda Teşrik günlerinin ortasında, gece karanlığında tam bir gizlilik içerisinde görüşmek üzere anlaşmışlardı
Sonra Efendimiz (sa) ile aralarında biat gerçekleşmişti (2 Akabe biatı) Cemaat ayrılmak üzere hazırlanırken şeytanlardan biri bu sözleşmeyi keşfetmişti Bunu son anda keşfeden kişi, Kureyş’in müşrik ulularına haber ulaştırmaya vakit bulamamıştı Her şey olupbitmek üzere iken durumun farkına varan bu kişi, çirkin emeline ulaşamamıştı Bunun için, bu şeytan, hemen yüksekçe bir yere çıkarak en gür sesle:
“Ey memleket halkı! Muhammed ve beraberindeki isyankârlardan haberiniz var mı? Sizinle harp etmek için bir araya geldiler! diye bağırmıştı
Resûlullah (sa): “Bu Akabe’nin belasıdır Vallahi ey Allah düşmanı! Senin için hususi vakit ayıracağım (beddua edeceğim) dedi Sonra da Akabe’de toplanan Yesribli müslümanlara bineklerinin yanma gitmelerini emretti (5)
5 H 4 yıl Safer ayında ‘Adal ve Kara kabilelerinden bir heyet gelmiş ve kabilelerinin İslâm’a gireceklerini söylemişler, kendileriyle birlikte dini öğretecek, Kur’an okuyacak davetçiler gönderilmesini istemişlerdi Onlarla birlikte altı kişi İbn İshak ve Buhârî’nin rivayetine göre on kişi gönderilmişti Başlarında emir olarak Mersed b Ebi Mersed elGanevi tayin edilmişti –İbn İshak ve Buhârî’ye göre emirleri Asım b Ömer b Hattab’m dedesi Asım b Sabit idi
Davetçiler gelen heyetle birlikte yola çıktılar Fakat heyettekiler Hicaz bölgesinde Rabiğ ile Cidde arasında Hüzeyloğullarma ait “erRaci’ denilen suyun yanına vardıklarında Hüzeyl kabilesinden olan Lihyanoğullarından müslümanlara karşı yardım istediler
Lihyanoğullan da yaklaşık yüz okçuyla müslümanları takip ettiler, izlerini bulup yetiştiler ve sığındıkları Fedfed denilen yerde kuşattılar Lihyanoğullan: “Bizim yanımızda konaklarsanız sizden hiç kimseyi öldürmeyeceğimize ahid ve misak veririz dediler
Asım, bunu kabul etmeyip bir grup arkadaşıyla onlara karşı koydu Yedi müslüman okla vuruldu Hubeyb, Zeyd b Desinne ve bir arkadaşları daha geriye kaldı Onlara ikinci defa ahid ve misak verdiler Müslümanlar da Lihyanoğullarına konakladılar Ancak Lihyanoğullan ihanet edip müslümanları bağladılar İçlerinden biri direnince onu öldürdüler Hubeyb ve Zeyd’i de götürüp Mekke'de sattılar Onları alan kan sahipleri (?) bu ikisini de şehit ettiler (6)
“erRaci’ Faciasının meydana geldiği ayda bundan daha şiddetli bir facia daha meydana geldi Bu facia “Bi’ri Maune Vak’ası diye bilinmektedir Bu olay kısaca şöyle meydana geldi:
“Mulaibu’lEsinneKılıçla oynayan diye anılan Ebu Bera Amir b Malik Peygamberimiz’in (sa) yanma Medine’ye geldi Peygamberimiz (sa) onu İslâm’a davet etti Ne müslüman oldu, ne de Medine’yi terk etti Peygamberimiz’ (sa):
“Ya Muhammedi Ashabından bazılarını Necid bölgesine göndersen de onları senin dinine davet etseler, kabul edeceklerini umarım dedi Peygamberimiz (sa):
“Bu davetçilere Necid halkının zararının dokunmasından korkarım! dedi Ebu Bera:
“Ben onları korurum
Efendimiz (sa) de Ebu Bera ile birlikte İbn İshak’a göre 40, sahih rivayetlere göre 70 kişi gönderdi Başlarına Sa’ideoğullarından Mu’tak (Azatlı) lakabıyla anılan elMünzir b Amr’ı emir olarak tayin etti Bunlar müslümanlar arasında hayırlı, faziletli ve güzel Kur’an okuyan kimselerdi Günlerini odun kesmek ve odun toplamakla geçirip bunlarla Suffe Ashabına yiyecek satın alıyorlar Kur’anı Kerimi müzakere ediyorlar, gecelerini de namazla ihya ediyorlardı Bu kafile Amiroğulları’yla Süleymoğulları diyarı arasında “Bi’ri Maune Maune Kuyusu denilen yerde konakladılar Ümmü Süleym’in kardeşi Haram b Milhan’ı Peygamberimiz’in (sa) mektubuyla Allah düşmanı Amir b Tufeyl’e gönderdiler
Allah düşmanı Amir mektuba bakmamıştı bile Adamlarından birine elçiyi arkasından mızraklamasını emretti Haram ölürken:
“Allahu Ekber! Ka’benin Rabbine yemin olsun ki kazandım dedi
Allah düşmanı Amir derhal geriye kalan davetçileri öldürmeleri için Amiroğullarıın seferber etti Ebu Bera’nın komşuluk hakkı sebebiyle Amiroğulları bu teklifi kabul etmediler Allah düşmanı bunun üzerine Süleymanoğullarını seferber etti Asıyye, Ra’l ve Zekvenoğullan bu teklifi kabul ettiler Gelip Resûlullah’ın (sa) ashabını kuşattılar Son nefere varıncaya kadar hepsini öldürdüler Ancak Ka’b b Zeyd b Meccar ağır yaralı olarak ve Amr b Ümeyye edDamri ise fidye karşılığında kurtuldu
Peygamberimiz (sa) birkaç gün içerisinde birbiri ardınca meydana gelen erRaci’ ve Bi’ri Maune faciaları sebebiyle son derece üzülmüştü (7) Kendisini tamamen üzüntü ve elem kaplamıştı79 Hatta ashabına hıyanetle karşılık veren kavim ve kabilelere beddua etmişti Sahih rivayete göre Enes anlatıyor: Peygamberimiz Bi’ri Maune’de ashabını öldürenlere otuz sabah beddua etti Sabah namazında Ra’b, Zekvan, Lihyan ve Asıyye oğullarına beddua etti (8)
6 Hendek Savaşında şiddetli mücadele sebebiyle Peygamberimiz (sa) ve ashabı kiram bazı namazları vaktinde eda edememişlerdi
Peygamberimiz (sa) bu namazın vaktini geçirdiği için çok üzüldü Hatta müşriklere beddua etti Buhârî Hz Ali’den rivayet ediyor: Peygamberimiz (sa) Hendek günü: “Bizi ikindi namazından alıkoyup güneş batıncaya kadar meşgul ettikleri gibi, Allah da onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun demişti (9)
7 H 6 sene Şevval ayında Akel ve Urayne’den bir topluluk İslâm’ı kabul ettiklerini ilan etmişlerdi Bir süre sonra bu topluluk muhtaç durumda oldukları haberini yayarak Resûlullah’tan (sa) yardım istediler Resûlullah da onlara bir sürü deve ve bir çoban gönderdi Bu azgın topluluk Resûlullah’ın (sa) gönderdiği çobanı öldürdüler Develeri de alıp götürdüler İslâm’ı bırakıp tekrar küfre girdiler
Peygamberimiz (sa) de bunların peşinden Kürz elFihri’yi 20 kişilik bir kuvvetle gönderdi Uraynelilere beddua edip:
“Allahım! Yollarını şaşırt Yollarını daralt! diye niyazda bulundu Allah da yollarını şaşırttı Seriyye onları yolda yakaladı Ceza olarak elleri ve ayakları kesildi Gözleri oyuldu Yaptıklarına karşılık kısas olarak bu ceza uygulandı Sonra Harre’de bir tarafa bırakıldı Nihayet öldüler (10)
8 Peygamberimiz (sa) Fars hükümdarı Kisra’ya İslam’a davet mektubu gönderdi Bu mektup Kisra’ya okununca alıp yırttı Gururla:
“Tebaamdan hakir bir kul ismini benden önce nasıl yazar? dedi Bu söz Efendimiz’e (sa) ulaşınca:
“Allah’da onun mülkünü parçalasın diye Kisra’ya beddua etti Aynen dediği gibi oldu Kisra’nın oğlu Şirüyeh babasına isyan edip onu öldürdü (11)
9 İslâm ordusu H 8 yıl 10 Şevval Salı gecesi Huneyn’e varmıştı İki taraf son derece sert bir şekilde çarpışmaya başladı Peygamberimiz (sa) savaş meydanına bakıp savaşın şiddetlendiğini ve kızıştığını görünce:
“Şimdi savaş kızıştı buyurdu Sonra da yerden bir avuç toprak alarak düşmana doğru fırlattı Düşmanlara: “Yüzleri kızarsın diye beddua etti
Bu bir avuç toprağın atılmasından sonra henüz birkaç saat geçmeden düşman perişan bir şekilde mağlup olmuştu (12)
10 Mekke’nin fethi putperestliğin yaşama şansını ortadan kaldıran kesin bir zaferdi Bunun üzerine kabileler süratle İslâm’a girmeye başladılar
Bu heyetlerden biri de Amir b Sa’sa’a oğulları Heyeti idi Bu heyetin içinde Allah düşmanı Amir b Tufeyl ile şair Lebid’in ana bir kardeşi Erhed b Kays, Halid b Cafer, Cebbar b Eşlem de bulunuyordu Bunlar bu kabilenin reisleri ve şeytanlarıydılar
Amir Bi’ri Maune hadisesinde davetçileri tuzağa düşüren kişiydi Bu heyet Medine’ye gitme kararı alınca Amir ile Erbed yeni bir tuzak hazırladılar Resûlullah (sa)’ı yok etme kararı üzerine ikisi anlaştılar
Heyet Peygamberimiz’e (sa) gelince Amir söz alıp konuşmaya başladı O sırada Erbed Peygamberimiz’in (sa) arkasına geçti Kılıcını bir karış mesafe kalıncaya kadar yaklaştırdı Sonra Allah elini tuttu, kılıcı çekemedi Allah peygamberini korudu Resûlullah (sa) bu ikisine beddua etti Cenabı Hak, Erbed ve develerini bir yıldırım indirerek yaktı Amir ise “Selul kabilesinden bir kadına misafir oldu Boynunda bir gudde (büyük ben) çıkararak hastalandı ve bu hastalığından kurtulamayarak öldü (13)
Şüphesiz Allah (cc) en doğruyu bilendir
Ebu Taha bin Mahmud
2 Cemaziyelevvel 1439
(m 19 Ocak 2024)
İktibas: Safiyyurrahman Mübarek Furi Peygamberimizin Hayatı ve Daveti Risale Yayınları, İstanbul 2024; s 923, 104, 115, 158, 2936, 308, 336, 3589, 4246, 45960
Kaynaklar:
1 Buhârî bir başka rivayetinde bunun ismini açıkça belirtmiştir, (bkz, Sahîhu’lBuhârî, K elCihad Bab, 98,1543)
2 Sahîhu’lBuhârî, K elVudu, Bab 69, 137, K elCihad, Bab 98, 1543; Sünenü’nNesei, K etTahara, Bab 191
3 Mevdûdî, Tefhimü’lKur’an, VI, 522 (bkz elİstiab, elİsabe, DelâilünNübüvve, erRavdulEnef)
4 İbn Kayyim, ZadülMead, II46
5 İbn Kayyim, , age, II51
6 İbn Hişâm, esSiretü’nNebeviyye, II1838; İbn Kayyim, age, II109,110; Sahîhu’lBuhârî, II5846
7 İbn Sa’d Enes’den, “Resûlullah (sav) in Bi’ri Maune katillerine kızdığı kadar hiç kimseye kızdığını bilmiyorum dediğini rivayet ediyor (bkz Abdullah enNecdî, Muhtasarlı Sireti’rResûl, s 260)
8 Sahîhu'lBuhârî, II5868
9 Nevevi, Şerhu Sahîhi’lMüslim, 1227
10 İbn Kayyim, Zadü’l Mead, II122Bunlar hakkındaki hadis Buhârî’de Hz Enes rivayetiyle mevcuttur (Sahîhu’lBuhârî, II602)
11 İbn Haceri’lAskalânî, Fethü’lBari, VIII127
12 İbn Haceri’IAskalânî, age, VIII27,43
13 İbn Haceri’lAskalânî, age, VIII93