zeberus1234
Yeni Üye
Peygamber Efendimizin Affedici Olması Hakkında Bilgi
Peygamber Efendimizin guzel ahlakının yanı sıra bi diğer ozelliğide affedici ve bağışlayıcı olmasıdır
Peygamber Efendimiz Hz Muhammed SAV efendimiz kendi yakınlarına ve Sahabilerine devamlı hoşgorulu olduğu gibi, duşmanlarını da, ozellikle onlar gucsuz bulundukları ve teslim oldukları zaman bağışlamış, suclarını affetmiş, sonunda da pekcoğunun iman etmesine vesile olmuştur
Hz Aişe validemizin de buyurduğu gibi, Peygamberimiz yaratılışı icabı, kendisine kotuluk edene kotulukle karşılık vermez; affeder ve intikam almaya da yanaşmazdı
Bu ustun vasıflardır ki, duşmanları tarafından bile takdir edilmiş, sevilmiş ve sevgisini onların kalbine de ulaştırarak, ebedi kurtuluşlarına vesile olmuştur
Peygamberimiz savaş dışında, duşmanlarından kendine sığınan, teslim olan ve bağışlanmayı dileyenleri yuz ustu cevirmemiştir Ricalarını kabul ederek affetmiştirPeygamberimiz kalabalık ordusuyla Mekke'nin fethi icin yola cıktığı, Mekke'ye yaklaştığı ve şehre girdiği sırada, duşmanlarının pekcoğu caresiz kalarak eline duşmuş, zelil bir vaziyette onune yığılmışlardı Fakat Peygamberimiz imkanı olduğu, gucu yettiği halde, rahmet Peygamberi olduğunu bir sefer daha gostermiş, duşmanlarım affetme buyukluğunu ilan etmiştir
Cenabı Hak affetmeyi sever Kul, hatalarına karşı yurekten ıztırap duyarak tevbe ederse, Allah Teala, onun tevbesini kabUl edeceğini taahhud etmiştir Rabbimiz cok affedici olduğu icin kullarının da affedici olmasını ister Kullar icin affedici olmak, ilahi affa nail olmanın en guzel yoludur
Affın en guzel misalleri de, alemlere rahmet olarak gonderilen Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ’in hayatındadır
Hudeybiye ’de, baskın yaparak Allah RasUlu ’nu oldurmek isteyen bir birlik yakalanmıştı Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onları bağışladı (Muslim, Cihad, 132, 133)
Allah RasUlu sallallahu aleyhi ve sellem, kendisine sihir yaparak hastalanmasına ve ıztırap cekmesine sebep olan munafık Lebid ’i ve onu bu işe teşvik eden kimseleri vahiy yoluyla oğrenmişti Lakin Lebid ’in ne yuzunu gordu ne de bu sucunu anıp başına kaktı Hayatına kastetmiş bulunan Lebid ’i ve onun mensUb olduğu Beni Zurayk Kabilesi ’nden hic kimseyi de cezalandırmadı
Hazreti Aişe validemiz:
Ya RasUlallah! Sihir yapan kimseyi teşhir edip rezil rusva etsen olmaz mı? dedi
Alemlerin Fahri Ebedisi şu muhteşem cevabı verdi:
Allah Teala bana şifa verdi, ben de insanlar uzerine şerri yaymak ve onlara kotuluk etmek istemem
(Buhari, Edeb, 56)
RasUlullah aleyhissalatu vesselam, cezalandırmaya gucu yettiği halde kendisine buyuk bir kotulukte bulunan kimseyi affetmiş, hatta herhangi bir soz veya ima ile dahi olsa sucunu başına kakmamıştır Cunku Allah RasUlu sallallahu aleyhi ve sellem musluman veya kafir hic kimsenin kotuluğunu istemez, herkese buyuk bir edep ve nezaket ile muamele ederdi
Hayber ’in fethinden sonra bir kadın Allah RasUlu ’nun yemeğine zehir koymuştu RasUlullah sallallahu aleyhi ve sellem eti ağzına aldığında zehirli olduğunu fark etti Yahudi kadın yemeğe zehir koyduğunu itiraf ettiği halde, Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem o kadını affetti (Buhari, Tıbb, 55; Muslim, Selam, 43)
Yemame ’nin lideri Sumame bin Usal musluman olunca, Mekke muşrikleriyle olan ticari ilişkisini kesmişti Halbuki Kureyş her turlu erzak ve ihtiyaclarını hep Yemame ’den alırdı Aclık ve kıtlığa maruz kalan Mekkeliler şaşkınlık icinde Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ’e muracaat ettiler Allah RasUlu Sumame ’ye mektup yazarak ticaretine devam etmesini soyledi (İbni Abdilberr, elİstiab, I, 214215; İbni Esir, Usdu ’lGabe, I, 295)
Halbuki o muşrikler, uc yıl boyunca muslumanları aclık icinde kıvrandırmak sUretiyle işkence etmişlerdi Allah RasUlu sallallahu aleyhi ve sellem bunları bile affetmiştir
Peygamber Efendimizin guzel ahlakının yanı sıra bi diğer ozelliğide affedici ve bağışlayıcı olmasıdır
Peygamber Efendimiz Hz Muhammed SAV efendimiz kendi yakınlarına ve Sahabilerine devamlı hoşgorulu olduğu gibi, duşmanlarını da, ozellikle onlar gucsuz bulundukları ve teslim oldukları zaman bağışlamış, suclarını affetmiş, sonunda da pekcoğunun iman etmesine vesile olmuştur
Hz Aişe validemizin de buyurduğu gibi, Peygamberimiz yaratılışı icabı, kendisine kotuluk edene kotulukle karşılık vermez; affeder ve intikam almaya da yanaşmazdı
Bu ustun vasıflardır ki, duşmanları tarafından bile takdir edilmiş, sevilmiş ve sevgisini onların kalbine de ulaştırarak, ebedi kurtuluşlarına vesile olmuştur
Peygamberimiz savaş dışında, duşmanlarından kendine sığınan, teslim olan ve bağışlanmayı dileyenleri yuz ustu cevirmemiştir Ricalarını kabul ederek affetmiştirPeygamberimiz kalabalık ordusuyla Mekke'nin fethi icin yola cıktığı, Mekke'ye yaklaştığı ve şehre girdiği sırada, duşmanlarının pekcoğu caresiz kalarak eline duşmuş, zelil bir vaziyette onune yığılmışlardı Fakat Peygamberimiz imkanı olduğu, gucu yettiği halde, rahmet Peygamberi olduğunu bir sefer daha gostermiş, duşmanlarım affetme buyukluğunu ilan etmiştir
Cenabı Hak affetmeyi sever Kul, hatalarına karşı yurekten ıztırap duyarak tevbe ederse, Allah Teala, onun tevbesini kabUl edeceğini taahhud etmiştir Rabbimiz cok affedici olduğu icin kullarının da affedici olmasını ister Kullar icin affedici olmak, ilahi affa nail olmanın en guzel yoludur
Affın en guzel misalleri de, alemlere rahmet olarak gonderilen Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ’in hayatındadır
Hudeybiye ’de, baskın yaparak Allah RasUlu ’nu oldurmek isteyen bir birlik yakalanmıştı Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onları bağışladı (Muslim, Cihad, 132, 133)
Allah RasUlu sallallahu aleyhi ve sellem, kendisine sihir yaparak hastalanmasına ve ıztırap cekmesine sebep olan munafık Lebid ’i ve onu bu işe teşvik eden kimseleri vahiy yoluyla oğrenmişti Lakin Lebid ’in ne yuzunu gordu ne de bu sucunu anıp başına kaktı Hayatına kastetmiş bulunan Lebid ’i ve onun mensUb olduğu Beni Zurayk Kabilesi ’nden hic kimseyi de cezalandırmadı
Hazreti Aişe validemiz:
Ya RasUlallah! Sihir yapan kimseyi teşhir edip rezil rusva etsen olmaz mı? dedi
Alemlerin Fahri Ebedisi şu muhteşem cevabı verdi:
Allah Teala bana şifa verdi, ben de insanlar uzerine şerri yaymak ve onlara kotuluk etmek istemem
(Buhari, Edeb, 56)
RasUlullah aleyhissalatu vesselam, cezalandırmaya gucu yettiği halde kendisine buyuk bir kotulukte bulunan kimseyi affetmiş, hatta herhangi bir soz veya ima ile dahi olsa sucunu başına kakmamıştır Cunku Allah RasUlu sallallahu aleyhi ve sellem musluman veya kafir hic kimsenin kotuluğunu istemez, herkese buyuk bir edep ve nezaket ile muamele ederdi
Hayber ’in fethinden sonra bir kadın Allah RasUlu ’nun yemeğine zehir koymuştu RasUlullah sallallahu aleyhi ve sellem eti ağzına aldığında zehirli olduğunu fark etti Yahudi kadın yemeğe zehir koyduğunu itiraf ettiği halde, Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem o kadını affetti (Buhari, Tıbb, 55; Muslim, Selam, 43)
Yemame ’nin lideri Sumame bin Usal musluman olunca, Mekke muşrikleriyle olan ticari ilişkisini kesmişti Halbuki Kureyş her turlu erzak ve ihtiyaclarını hep Yemame ’den alırdı Aclık ve kıtlığa maruz kalan Mekkeliler şaşkınlık icinde Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ’e muracaat ettiler Allah RasUlu Sumame ’ye mektup yazarak ticaretine devam etmesini soyledi (İbni Abdilberr, elİstiab, I, 214215; İbni Esir, Usdu ’lGabe, I, 295)
Halbuki o muşrikler, uc yıl boyunca muslumanları aclık icinde kıvrandırmak sUretiyle işkence etmişlerdi Allah RasUlu sallallahu aleyhi ve sellem bunları bile affetmiştir