Peygamber Efendimizin Adaleti Hakkında Bilgi
Peygamber Efendimiz'in tüm insanlığa örnek adalet anlayışı vardı.
Allahu Teala Kuran'da müminlere Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. Onlar ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva tutkuları)nıza uymayın Nisa Suresi, 135 şeklinde buyurmaktadır.
Peygamberimiz Hz. Muhammed sav hem Müslümanlar arasında verdiği hükümler, hem diğer din, dil, ırk ve kavimlerden olan kişilere karşı adil ve hoşgörülü tutumu, hem de Allah'ın ayetinde bildirdiği gibi zengin, fakir ayırmaksızın herkese eşit davranmasıyla tüm insanlar için çok büyük bir örnektir.
Peygamber Efendimiz Hakka yönelmek, hakkı lâyık olana vermek, haksızlıktan kaçınmak, herkese eşit davranmak anlamlarına gelen adalet sıfatı en mükemmel şekilde bulunuyordu. Peygamberimiz hak ve hukuka uygunlukta, hakkı gözetmede ve doğrulukta insanların en ileri gidenlerdendi.
Bedir savaşında alınan esirler arasında Peygamberimiz’in amcası Hz. Abbas da vardı. Hz. Abbas'ın elleri bağlanmıştı. Esirler, fidye karşılığı serbest bırakılmaya başlanmıştı. Ensar’dan bazı kişiler Hz. Abbas'ın Allah Rasûlü’nün amcası olduğunu öğrenince onun fidyeden affedilmesini istediler. Allah Rasulü Hayır, asla böyle bir şey olamaz Onun ödemek zorunda olduğu fidyenin tek bir dirhemi dahi bağışlanamaz buyurdular.
Peygamberimiz, adaleti uygularken din farkı gözetmezdi. Hak sahibi bir Yahudi de olsa, Müslümandan hakkını alır, ona verirdi. Allah Rasûlü mübarek hayatı boyunca, toplumda adaleti hakim kılmak için mücadele etmiş, gerek Müslümanlar gerekse gayrimüslimler arasındaki muamele ve hükümlerde adaletin en güzel örneklerini vermiş, adaleti temel hakların ve özgürlüklerin korunması, toplumsal huzurun ve barışın sağlanmasının teminatı olarak görmüştür.
Peygamber Efendimiz'in tüm insanlığa örnek adalet anlayışı vardı.
Allahu Teala Kuran'da müminlere Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. Onlar ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva tutkuları)nıza uymayın Nisa Suresi, 135 şeklinde buyurmaktadır.
Peygamberimiz Hz. Muhammed sav hem Müslümanlar arasında verdiği hükümler, hem diğer din, dil, ırk ve kavimlerden olan kişilere karşı adil ve hoşgörülü tutumu, hem de Allah'ın ayetinde bildirdiği gibi zengin, fakir ayırmaksızın herkese eşit davranmasıyla tüm insanlar için çok büyük bir örnektir.
Peygamber Efendimiz Hakka yönelmek, hakkı lâyık olana vermek, haksızlıktan kaçınmak, herkese eşit davranmak anlamlarına gelen adalet sıfatı en mükemmel şekilde bulunuyordu. Peygamberimiz hak ve hukuka uygunlukta, hakkı gözetmede ve doğrulukta insanların en ileri gidenlerdendi.
Bedir savaşında alınan esirler arasında Peygamberimiz’in amcası Hz. Abbas da vardı. Hz. Abbas'ın elleri bağlanmıştı. Esirler, fidye karşılığı serbest bırakılmaya başlanmıştı. Ensar’dan bazı kişiler Hz. Abbas'ın Allah Rasûlü’nün amcası olduğunu öğrenince onun fidyeden affedilmesini istediler. Allah Rasulü Hayır, asla böyle bir şey olamaz Onun ödemek zorunda olduğu fidyenin tek bir dirhemi dahi bağışlanamaz buyurdular.
Peygamberimiz, adaleti uygularken din farkı gözetmezdi. Hak sahibi bir Yahudi de olsa, Müslümandan hakkını alır, ona verirdi. Allah Rasûlü mübarek hayatı boyunca, toplumda adaleti hakim kılmak için mücadele etmiş, gerek Müslümanlar gerekse gayrimüslimler arasındaki muamele ve hükümlerde adaletin en güzel örneklerini vermiş, adaleti temel hakların ve özgürlüklerin korunması, toplumsal huzurun ve barışın sağlanmasının teminatı olarak görmüştür.