Son konular

Peygamber Efendimizin Tum Hadisleri

zeberus1234

Yeni Üye
Tepkime
10
Yaş
36
Coin
2
Peygamber Efendimizin Tum Hadisleri

Peygamberimizin tum hadisleri ve arapca yazılışları soyledir;


1
اَلدِّينُ النَّصِيحَةُ قُلْنَا: لِمَنْ )يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟( قَالَ: لِلَّهِ وَلِكِتَابِهِ وَلِرَسُولِهِ وَلأئِمَّةِ الْمُسْلِمِينَ وَعَامَّتِهِمْ

(Allah RasUlu) Din nasihattırsamimiyettir buyurdu Kime Ya RasUlallah? diye sorduk O da; Allaha, Kitabına, Peygamberine, Muslumanların yoneticilerine ve butun muslumanlara diye cevap verdi

Muslim, İman, 95

2
اَلإِسْلاَمُ حُسْنُ الْخُلُقِ

İslam, guzel ahlaktır

KenzulUmmal, 317, HadisNo: 5225

3
مَنْ لاَ يَرْحَمِ النَّاسَ لاَ يَرْحَمْهُ اللَّهُ

İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez

Muslim, Fedail, 66; Tirmizi, Birr, 16

4
يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا

Kolaylaştırınız, gucleştirmeyiniz, mujdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz

Buhari, İlm, 12; Muslim, Cihad, 6

5
إنَّ مِمَّا أدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلاَمِ النُّبُوَّةِ:

إذَا لَمْ تَسْتَحِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ

İnsanların Peygamberlerden oğrenegeldikleri sozlerden biri de: Utanmadıktan sonra dilediğini yap! sozudur

Buhari, Enbiya, 54; EbuDavUd, Edeb, 6

6
اَلدَّالُّ عَلىَ الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ

Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir

Tirmizi, İlm, 14

7
لاَ يُلْدَغُ اْلمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ مَرَّتَيْنِ

Mumin, bir delikten iki defa sokulmaz(Mumin, iki defa aynı yanılgıya duşmez)

Buhari, Edeb, 83; Muslim, Zuhd, 63

8
اِتَّقِ اللَّهَ حَـيْثُمَا كُنْتَ وَأتْبِـعِ السَّـيِّـئَةَ الْحَسَنَةَ تَمْحُهَا

وَخَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ

Nerede olursan ol Allaha karşı gelmekten sakın; yaptığın kotuluğun arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin İnsanlara karşı guzel ahlakın gereğine gore davran

Tirmizi, Birr, 55

9
إنَّ اللَّهَ تَعَالى يُحِبُّ إذَا عَمِلَ أحَدُكُمْ عَمَلاً أنْ يُتْقِنَهُ

Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve gorevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur

Taberani, elMucemulEvsat, 1275; Beyhaki, fiuabulÎman, 4334

10
اَلإِيمَانُ بِضْعٌ وَسَبْعُونَ شُعْبَةً أفْضَلُهَا قَوْلُ لاَ إِلهَ إِلاَّاللَّهُ وَأدْنَاهَا إِمَاطَةُ اْلأذَى عَنِ الطَّرِيقِ وَالْحَيَاءُ شُعْبَةٌ مِنَ اْلإِيـمَانِ

İman, yetmiş kusur derecedir En ustunu La ilahe illallah (Allahtan başka ilah yoktur) sozudur, en duşuk derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır Haya da imandandır

Buhari, Îman, 3; Muslim, Îman, 57, 58

11
مَنْ رَأَى مِنْكُمْ مُنْكَرًا فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِـعْ فَبِلِسَانِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِـعْ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أضْعَفُ اْلإِيـمَانِ

Kim kotu ve cirkin bir iş gorurse onu eliyle duzeltsin; eğer buna gucu yetmiyorsa diliyle duzeltsin; buna da gucu yetmezse, kalben karşı koysun Bu da imanın en zayıf derecesidir

Muslim, Îman, 78; EbU DavUd, Salat, 248

12
عَيْنَانِ لاَ تَمَسُّهُمَا النَّارُ: عَيْنٌ بَـكَتْ مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَعَيْنٌ

بَاتَتْ تَحْرُسُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ

İki goz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan goz, bir de gecesini Allah yolunda, nobet tutarak geciren goz

Tirmizi, FedailulCihad, 12

13
لاَ ضَرَرَ وَلاَ ضِرَارَ

Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur

İbn Mace, Ahkam, 17; Muvatta, Akdıye, 31

14
لاَ يُؤْمِنُ أحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لأخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ

Hicbiriniz kendisi icin istediğini (mumin) kardeşi icin istemedikce (gercek) iman etmiş olamaz

Buhari, Îman, 7; Muslim, Îman, 71

15
اَلْمُسْلِمُ أخُو الْمُسْلِمِ لاَ يَظْلِمُهُ وَلاَ يُسْلِمُهُ مَنْ كَانَ فِي حَاجَةِ أخِيهِ كَانَ اللَّهُ فِي حَاجَتِهِ وَمَنْ فَرَّجَ عَنْ مُسْلِمٍ كُرْبَةً فَرَّجَ اللَّهُ عَنْهُ بِهَا كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَمَنْ سَتَرَ مُسْلِمًا سَتَرَهُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ

Musluman muslumanın kardeşidir Ona zulmetmez, onu (duşmanına) teslim etmez Kim, (mumin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir Kim muslumanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet gunu sıkıntılarının birinden kurtarır Kim bir muslumanı(n kusurunu) orterse, Allah da Kıyamet gunu onu(n kusurunu) orter

Buhari, Mezalim, 3; Muslim, Birr, 58

16
لاَ تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلاَ تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا

İman etmedikce cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikce de (gercek anlamda) iman etmiş olamazsınız

Muslim, Îman, 93; Tirmizi, SıfatulKıyame, 56

17
اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ النَّاسُ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ

Musluman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir

Tirmizi, Îman, 12; Nesai, Îman, 8

18
لاَ تَبَاغَضُوا وَلاَ تَحَاسَدُوا وَلاَ تَدَابَرُوا وَكُونُوا عِبَادَ اللَّهِ إخْوَانًا

وَلاَ يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ أنْ يَهْجُرَ أخَاهُ فَوْقَ ثَلاَثِةِ اَيَّامٍ

Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka cevirmeyin; ey Allahın kulları, kardeş olun Bir muslumana, uc gunden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz

Buhari, Edeb, 57, 58

19
إنَّ الصِّدْقَ يَهْدِي إلَى الْبِرِّ وَ إنَّ الْبِرَّ يَهْدِي إلَى الْجَنَّةِ وَإنَّ الرَّجُلَ لَيَصْدُقُ حَتَّى يُكْتَبَ عِنْدَ اللَّهِ صِدِّيقًا وَ إنَّ الْكَذِبَ يَهْدِي إلَى الْفُجُورِ وَ إنَّ الْفُجُورَ يَهْدِي إلَى النَّارِ وَ إنَّ الرَّجُلَ لَيَـكْذِبُ حَتَّى يُكْتَبَ عِنْدَ اللَّهِ كَذَّابًا

Hic şuphe yok ki doğruluk iyiliğe goturur İyilik de cennete goturur Kişi doğru soyleye soyleye Allah katında sıddik (doğru sozlu) diye yazılır Yalancılık kotuye goturur Kotuluk de cehenneme goturur Kişi yalan soyleye soyleye Allah katında kezzab (cok yalancı) diye yazılır

Buhari, Edeb, 69; Muslim, Birr, 103, 104

20
لاَ تُمَارِ أخَاكَ وَلاَ تُمَازِحْهُ وَلاَ تَعِدْهُ مَوْعِدَةً فَتُخْلِفَهُ

(Mumin) kardeşinle munakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir soz verme

Tirmizi, Birr, 58

21
تَبَسُّمُكَ فِي وَجْهِ أخِيكَ لَكَ صَدَقَةٌ وَأمْرُكَ بِالْمَعْرُوفِ وَ نَهْيُكَ عَنِ الْمُنْكَرِ صَدَقَةٌ وَإِرْشَادُكَ الرَّجُلَ فِي أرْضِ الضَّلاَلِ لَكَ صَدَقَةٌ وَإِمَاطَتُكَ الْحَجَرَ وَالشَّوْكَ وَالْعَظْمَ عَنِ الطَّرِيقِ لَكَ صَدَقَةٌ

(Mumin) kardeşine tebessum etmen sadakadır İyiliği emredip kotulukten sakındırman sadakadır Yolunu kaybeden kimseye yol gostermen sadakadır Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin icin sadakadır

Tirmizi, Birr, 36

22
إِنَّ اللَّهَ لاَ يَنْظُرُ إِلَى صُوَرِكُمْ وَأمْوَالِكُمْ وَلـكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ وَأعْمَالِكُمْ

Allah sizin ne dış gorunuşunuze ne de mallarınıza bakar Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar

Muslim, Birr, 33; bn Mace, Zuhd, 9;

Ahmed b Hanbel, 2285, 539

23
رِضَى الرَّبِّ في رِضَى الْـوَالِدِ وَسَخَطُ الرَّبِّ في سَخَطِ الْـوَالِدِ

Allahın rızası, anne ve babanın rızasındadır

Allahın ofkesi de anne babanın ofkesindedir

Tirmizi, Birr, 3

24
ثَلاَثُ دَعَوَاتٍ يُسْتَجَابُ لَهُنَّ لاَ شَكَّ فِيهِنَّ:

دَعْوَةُ الْمَظْلُومِ، وَدَعْوَةُ الْمُسَافِرِ ، وَدَعْوَةُ الْوَالِدِ لِوَلَدِهِ

Uc dua vardır ki, bunlar şuphesiz kabul edilir:

Mazlumun duası, yolcunun duası ve babanın evladına duası

İbn Mace, Dua, 11

25
مَا نَحَلَ وَالِدٌ وَلَدًا مِنْ نَحْلٍ أَفْضَلَ مِنْ أدَبٍ حَسَنٍ

Hicbir baba, cocuğuna, guzel terbiyeden daha ustun bir

hediye veremez

Tirmizi, Birr, 33

26
خِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ لِنِسَائِهِمْ

Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır

Tirmizi, Rada, 11; bn Mace, Nikah, 50

27
لَيْس مِنَّا مَنْ لَمْ يَرْحَمْ صَغِيرَنَا وَيُوَقِّرْ كَبِيرَنَا

Kucuklerimize merhamet etmeyen, buyuklerimize saygı

gostermeyen bizden değildir

Tirmizi, Birr, 15; EbU DavUd, Edeb, 66

28
كَافِلُ الْيَتِيمِ لَهُ أوْ لِغَيْرِهِ أنَا وَ هُوَ كَهَاتَيْنِ فيِ الْجَنَّةِ وَأشَارَ بِالسَّبَّابَةِ وَالْوُسْطَى

Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi gorup gozetmeyi uzerine alan kimse ile ben, cennette işte boyle yanyanayız buyurmuştur

Buhari, Talak, 25, Edeb, 24; Muslim, Zuhd, 42

29
اِجْتَنِبُوا السَّبْعَ الْمُوبِقَاتِ قَالُوا يَا رَسُولَ للهِ وَمَا هُنَّ قَالَ: اَلشِّرْكُ بِاللَّهِ وَالسِّحْرُ وَ قَتْلُ النَّفْسِ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إلاَّ بِالْحَقِّ وَأكْلُ الرِّبَا وَأكْلُ مَالِ اْليَتِيمِ وَالتَّوَلِّي يَوْمَ الزَّحْفِ وَقَذْفُ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلاَتِ الْمُؤْمِنَاتِ

(İnsanı) helak eden şu yedi şeyden kacının Onlar nelerdir ya Resulullah dediler Bunun uzerine: Allaha şirk koşmak, sihir, Allahın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kacmak, sucsuz ve namuslu mumin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu

Buhari, Vasaya, 23, Tıbb, 48; Muslim, Îman, 144

30
مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلاَ يُؤْذِ جَارَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيُكْرِمْ ضَيْفَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْرًا أوْ لِيَصْمُتْ

Allaha ve ahiret gunune iman eden kimse, komşusuna eziyet etmesin Allaha ve ahiret gunune iman eden misafirine ikramda bulunsun Allaha ve ahiret gunune iman eden kimse, ya hayır soylesin veya sussun

Buhari, Edeb, 31, 85; Muslim, Îman, 74, 75

31
مَا زَالَ جِبْرِيلُ يُوصِينِي بِالْجَارِ حَتَّى ظَنَنْتُ أنَّهُ سَيُوَرِّثُهُ

Cebrail bana komşu hakkında o kadar cok tavsiyede bulundu ki;

ben (Allah Teala) komşuyu komşuya mirascı kılacak zannettim

Buhari, Edeb, 28; Muslim, Birr, 140, 141

32
اَلسَّاعِي عَلَى الأرْمَلَةِ وَالْمِسْكِينِ كَالْمُجَاهِدِ فِي سَبِيلِ اللَّهِ

أوِ الْقَائِمِ اللَّيْلَ الصَّائِمِ النَّهَارَ

Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden

veya gunduzleri (nafile) oruc tutup, gecelerini (nafile) ibadetle

geciren kimse gibidir

Buhari, Nafakat, 1; Muslim, Zuhd, 41;

Tirmizi, Birr, 44; Nesai, Zekat, 78

33
كُلُّ ابْنِ آدَمَ خَطَّاءٌ وَخَيْرُ الْخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَ

Her insan hata eder

Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir

Tirmizi, Kıyame, 49; İbn Mace, Zuhd, 30

34
عَجَبًا لأمْرِ الْمُؤْمِنِ إِنَّ أمْرَهُ كُلَّهُ خَيْرٌ وَلَيْس ذَاكَ لأحَدٍ إِلاَّ لِلْمُؤْمِنِ: إِنْ أصَابَتْهُ سَرَّاءُ شَـكَرَ فَـكَانَ خَيْرًا لَهُ وَإِنْ أصَابَتْهُ ضَرَّاءُ صَبَرَ فَـكَانَ خَيْرًا لَهُ

Muminin başka hic kimsede bulunmayan ilginc bir hali vardır; Onun her işi hayırdır Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şukreder ve bu onun icin bir hayır olur Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun icin bir hayır olur

Muslim, Zuhd, 64; Darim, Rikak, 61

35
مَنْ غَشَّـنَا فَلَيْس مِنَّا

Bizi aldatan bizden değildir

Muslim, Îman, 164

36
لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ نَمَّامٌ

Soz taşıyanlar (cezalarını cekmeden ya da affedilmedikce)

cennete giremezler

Muslim, Îman, 168; Tirmizi, Birr, 79

37
أعْطُوا الأجِيرَ أجْرَهُ قَبْلَ أنْ يَجِفَّ عَرَقُهُ

İşciye ucretini, (alnının) teri kurumadan veriniz

İbn Mace, RuhUn, 4

38
مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَغْرِسُ غَرْسًا أوْ يَزْرَعُ زَرْعًا فَيَـأكُلُ مِنْهُ

طَيْرٌ أوْ إِنْسَانٌ أوْ بَهِيمَةٌ إِلاَّ كَانَ لَهُ بِهِ صَدَقَةٌ

Bir muslumanın diktiği ağactan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o musluman icin birer sadakadır

Buhari, Edeb, 27; Muslim, Musakat, 7, 10

39
إِنَّ فِي الْجَسَدِ مُضْغَةً إِذَا صَلَحَتْ صَلَحَ الْجَسَدُ كُلُّهُ

وَإِذَا فَسَدَتْ فَسَدَ الْجَسَدُ كُلُّهُ ألاَ وَهِيَ الْقَلْبُ

İnsanda bir organ vardır Eğer o sağlıklı ise butun vucut sağlıklı olur; eğer o bozulursa butun vucut bozulur Dikkat edin! O, kalptir

Buhari, Îman, 39; Muslim, Musakat, 107

40
اِتَّقُوا اللَّهَ رَبَّـكُمْ وَصَلُّوا خَمْسَـكُمْ وَصُومُوا شَهْرَكُمْ وَأدُّوا زَكَاةَ أمْوَالِكُمْ وَأطِيعُوا ذَاأمْرِكُمْ تَدْخُلُوا جَنَّةَ رَبِّـكُمْ

Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yoneticilerinize itaat edin (Boylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz

Tirmizi, Cuma, 80

Peygamber Efendimizin Tum Hadisleri
Hadisler ve Anlamları
 
Üst Alt