Son konular

Peygamberimizin Nezaketi

Konuyu Yükselt

zeberus1234

Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2021
Mesajlar
3
Tepkime
9
Puanları
38
Yaş
36
Coin
2
Peygamberimiz, bir peygamber olması dolayısıyla her seviyeden insanla goruşup konuşuyordu Bunlar icinde devlet ve kabile reisleri, zengin ve soylu kimseler olduğu gibi, fakirler, zayıf ve kimsesizler, yetimler, kadınlar ve cocuklar da yer alıyordu

Butun bu sosyal yapıları, yaşayış tarzları, yaşları, başları, huyları birbirinden ayrı olan insanlarla ilişkisini, doğru, sağlıklı ve kalıcı bir bicimde surduruyordu Bunun icin, onlarla her alanda iyi diyalog kuruyor, nazik ve geniş kalpli davranıyordu Zaten alemlere rahmet olarak gonderilmesi bunu gerektirmiyor muydu?

Hizmetinde bulunan yakın Sahabilerinin anlattığına gore, Peygamberimiz insanların en naziki, en nezihi, en zarifi, en latifi, en ince ruhlusu idi Edep, terbiye ve gorgu kuralları onun hayatında en guzel ve en ideal bicimde mevcuttu

Peygamberimiz nezaketini hic kimseden esirgemez, herkese tatlı ve nazik davranırdı Kendisine hitap edildiği veya soru sorulduğu zaman en guzel şekilde cevap verirdi

Hz Aişe validemiz, Resulullahtan daha guzel ahlaka sahip hic kimse yoktur Ashabından ve ailesinden birisi kendisine seslenince, 'Buyurun' diye karşılık verirdi Bu sebeple Allah, ona, 'Sen yuksek bir ahlak uzeresin' buyurmuştur

Peygamberimiz insanlarla ilk defa karşılaştığında nasıl davranırdı? Selamlaşması, hal hatır sorması nasıldı? Coğumuz merak ederiz

EbU Useyd'in anlattığına gore Peygamberimiz bir seferinde amcası Hazreti Abbas'ın evine gider

Hazreti Abbas'a, Esselamu Aleykumdiye selam verir Ev halkı da, Ve aleykumusselam ve rahmetullahi ve berekatuhudiyerek selamını alırlar

Sonra Peygamberimiz, Nasılsınız?diye hal hatır sorar Onlar, Allah'a hamd olsun, iyiyiz Anamız babamız feda olsun, siz nasılsınız ya Resulallah?dediklerinde, Peygamberimiz, Allah'a hamd olsun, ben de iyiyimbuyururlar

Hz Enes, Peygamberimizin eşsiz nezaketini şoyle anlatıyor:

Kendisine bir şey soranı can kulağıyla dinler, soruyu soran yanından ayrılmadıkca, onu terk etmezdi Resulullah ile bir kimse tokalaşırsa veya bir kimse tokalaşmak icin elini uzattığında, karşısındaki kişi elini cekmeden Resulullah elini cekmezdi Biriyle yuz yuze gelince de, karşısındaki, yuzunu cevirip ayrılmadıkca Resulullah o kimseden yuzunu cevirmezdi Onune oturan kimseye hicbir zaman ayaklarını uzatmazdı Karşılaştığı kimseye once kendisi selam verirdi Ashabıyla tokalaşmaya once kendisi başlardı

Kendisini ziyarete gelenlere ikramda bulunurdu Oturmaları icin cok kere hırkasını sererdi Bazen de altındaki minderi misafire verir, uzerine oturması icin işaret eder, kendisi acık yere otururdu

Sahabilerine guzel unvanlar verirdi Hz Ali'ye 'EbU Turab', bir başka Sahabisine 'EbU Hureyre' gibi lakaplar vermişti Onlara şeref kazandırmak icin, hoşlarına giden isimle cağırırdı

Kimsenin sozunu kesmezdi Konuşmasını yarıda bırakmazdı Konuştuğu kişi sozunu bitirmeden yahut gitmek uzere ayağa kalkmadan sohbetine devam ederdi

Namaz kılarken birisi gelip oturursa, namazı uzatmaz, kısa keserdi Hemen namazını bitirip onun ne istediğini sorardı İhtiyacını gordukten sonra tekrar namazına devam ederdi

Medineli bir cocuk gelir, Resulullahın elinden tutar, istediği yere gotururdu Resulullah, gitmem demezdi

Resulullah birimize kızacak olsa, 'Bu kardeşimiz kendisini nicin lekeliyor?' derdi

Resuli Ekreme on sene hizmet ettim Vallahi, bana 'Of bile demedi Yapmakta geciktiğim veya yapmadığım bir emrinden dolayı beni azarlamadığı gibi, ailesinden azarlayan olursa, onlara da, 'Ona dokunmayın Bu işi yapması takdir edilmiş olsaydı yapardı' buyururdu

Senelerce Resulullaha hizmet ettim Bana hicbir zaman kotu soz soylemedi Fiske vurmadı Azarlamadı, yuzunu bile asmadı

Birgun bir iş icin bir yere gitmemi emir buyurdu İlk once, 'Gitmem' dedimse de, Allah'ın Peygamberi bana emrettiği icin gitmeye karar verdim Huzurlarından cıktıktan sonra sokakta birkac cocuğun oynadığını gordum ve onları seyretmeye daldım Derken arkadan birisi iki eliyle başımı tuttu Donduğumde baktım ki, kendisi Guluyor Bana:

Enesciğim sana soylediğim yere gittin mi?' dedi

Hayır, daha gitmedim, gideceğim' dedim

Ben ona senelerce hizmet ettim Vallahi bir defa olsun yaptığım bir iş icin 'Nicin yaptın?' yapmadığım bir iş icin 'Nicin yapmadın?' dediğini hatırlamıyorum

Peygamberimizin bir başka nezaketini ve guzelliğini annemiz Hazreti Aişe anlatıyor:

Peygamber Efendimiz kendi eliyle ne bir hizmetciye, ne de bir kadına vurmadığı gibi—Allah yolunda savaşmaktan başka—elini sertce herhangi bir şeye vurduğunu da gormedim

Peygamber Efendimiz iki şey karşısında tercihte bulunacağı zaman—gunah olmamak şartıyla—o iki şeyden hangisi daha kolaysa o şey daha cok hoşuna giderdi Fakat gunah olduğu zaman butun gucu ile o şeyden uzak dururdu

Peygamber Efendimiz kendi şahsı icin kimseden oc almazdı Ancak kendisine getirilen kimse Allah'ın yasak ettiği bir şeyi işlemişse o kimseden Allah icin oc alırdı

Peygamberimiz davetlilere ve misafirlerine karşı da nazik davranırdı Davet edilenler arasında bazıları, kalkıp gidilmesi gerektiği halde kalkıp gitmeseler dahi Peygamberimiz onlara doğrudan gitmelerini hatırlatmaz, nazik davranarak dolaylı bir bicimde hissettirirdi

Boyle bir durumu yine Enes bin Malik rivayet ediyor:

Peygamberimizin kızı Hz Zeyneb'in duğunu esnasındaydı Resulullah halkı ekmek ve etle doyurdu

Beni de cemaati cağırmak icin gonderdi Ziyafet bittikten sonra Peygamberimiz (asm) kalktı, ben de kendisini takip ettim

Davetlilerden iki kişi muhabbete dalmış, dışarı cıkmamışlardı Resulullah hanımlarının yanına uğruyor, selam veriyor, hal ve hatırlarını soruyordu Resulullah tekrar dondu, ben de onunla birlikte dondum Kapıya varınca baktık ki, o iki kişi hala konuşuyorlardı Onun donduğunu gorunce kalkıp gittiler Resulullah tekrar evine donunce ayağım kapının eşiğine koydu, benimle kendi arasına perde cekti Allah şu ayeti indirdi:

Ey iman edenler! Yemek icin davet olunmadan Peygamberin evine girip de orada yemek vaktini beklemeyin Davet edildiğinizde de girin Fakat yemeğinizi yedikten sonra sohbete dalmadan dağılın Bu hareketleriniz Peygambere eziyet verir, o da size bunu acıklamaktan sıkılır Allah ise hakkı acıklamaktan cekinmez(Hucurat SUresi, 53)

Bundan sonra da bir başkasının evine girip cıkmak belli kaidelere bağlanmış oldu
 

Similar threads

  • Soru
Peygamberimiz, bir peygamber olması dolayısıyla her seviyeden insanla görüşüp konuşuyordu. Bunlar içinde devlet ve kabile reisleri, zengin ve soylu kimseler olduğu gibi, fakirler, zayıf ve kimsesizler, yetimler, kadınlar ve çocuklar da yer alıyordu. Bütün bu sosyal yapıları, yaşayış tarzları...
Cevaplar
0
Görüntüleme
21
  • Soru
Peygamberimiz, bir peygamber olması dolayısıyla her seviyeden insanla görüşüp konuşuyordu. Bunlar içinde devlet ve kabile reisleri, zengin ve soylu kimseler olduğu gibi, fakirler, zayıf ve kimsesizler, yetimler, kadınlar ve çocuklar da yer alıyordu. Bütün bu sosyal yapıları, yaşayış tarzları...
Cevaplar
0
Görüntüleme
18
  • Soru
Peygamberimizin Yuksek Ahlakı Allahu teala, sevgili Peygamberine (sallallahu aleyhi ve sellem) verdiği iyilikleri, ihsanları sayarak, O’nun mubarek kalbini okşarken, kendisine guzel huylar verdiğini de saymakta, “Sen guzel huylu olarak yaratıldın buyurmaktadır İkrime (radıyallahu anh) buyuruyor...
Cevaplar
0
Görüntüleme
12
  • Soru
Peygamberimizin Peygamberlikten Sonraki Hayatı Hz Muhammed (sas) 40 yaşında Peygamber oldu 23 yıllık Peygamberlik devresinin 13 yılı Mekke'de, 10 yılı Medine'de gecti Bu itibarla Peygamberlik devresinin: a) Nubuvvet'den Hicret'e kadar devam eden 13 yıllık suresine Mekke Devri(610 622); b)...
Cevaplar
0
Görüntüleme
18
  • Soru
Hasan Bin Ali Hasan Bin Ali Kimdir Hasan Bin Ali Nedir Cennet genclerinin efendisi Peygamber efendimizin, Cennet genclerinin seyyidi, efendisidirbuyurduğu, torunu Hazreti Hasan, 625 senesinin Ramazan ayının ortasında doğdu Peygamber efendimiz, kulağına ezan ve ikamet okuyup, ismini Hasan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
13
Üst Alt