Haberleşme teknolojilerinin olmadığı önemlerde şehirler ve ülkeler arasında posta güvercinleri ile haberleşme sağlanmaktaydı Bu yöntem biraz yavaş ve zaman alıyor olsa bile, güvercinler yönlerini rahatlıkla bulup mesajları doğru yerlere ulaştırabilirlerdi Peki, posta güvercinleri yönlerini nasıl buluyorlardı? İşte, detaylar;
Posta güvercinlerinin haberleşme amacıyla kullanılmaları MÖ 1200’lü yıllara kadar dayanmaktadır Eski Mısır’da haberleşme amacıyla kullanılan güvercinler, zaman içinde yayılarak başka insanlar tarafından da kullanılmaya başlamıştır
Posta güvercinleri, bildiğimiz normal güvercinlere nazaran farklı fiziki yapıya sahiptirler Biraz daha irice ve ağır olup, kafa yapıları düzgün biçimli ve yuvarlakçadır Perçem ve taka gibi uçmalarını zora sokabilecek özelliklere sahip değildirler Bu sayede uzun mesafeli uçuşları daha kolay bir şekilde gerçekleştirirler Gözleri daha büyük olan posta güvercinlerinin “inci göz olarak adlandırılan cinsleri çok daha fazla tercih edilir Göz renkleri kırmızıdır ve güvercin yetiştiricileri arasında çok önemli bir kriter durumundadır Gözlerinin etrafında oldukça belirgin beyaz halkalar yer almaktadır Gagaları siyah olan bu güvercinlerin boyları orta düzeydedir Ayaklarında paça yoktur ve açık kırmızı renktedir Bacakları ve ayak parmakları daha uzun olup, yay gibi bacaklara sahiptirler Kanatları kuyruklarının üzerindedir ve kuyruklarında 12 adet telek yer almaktadır Kanatlarında ise 10 adet telek bulunur Kanat altı tüylerinin de iyi ve düzgün bir şekilde gelişmiş olması gerekmektedir Kanat altı tüylerinin gelişmiş olması uçmalarını kolay hale getirir
Posta güvercinlerinin soyağacı oldukça önemli bir konudur Posta güvercinlerinin doğduklarında ayaklarına takılan markalarda hangi soydan gelmekte olduğu belirtilmektedir Bu güvercinlerde pedigre adı verilen bir nevi nüfus cüzdanı olarak kullanılan bilgi kartları da bulunmaktadır Posta güvercini yetiştiren kişiler soyu bilinmeyen güvercinleri satın almamaktadırlar
Posta güvercinlerinin yön bilgisi ile ilgili teoriler:
Posta güvercinlerinin çok uzun mesafeler katederek doğru yere ulaşmaları her zaman merak konusu olmuştur Bunun hakkında bazı teoriler geliştirilmiş ve bir takım deneyler gerçekleştirilmiştir Bilim insanları posta güvercinlerinin yeryüzü şekillerini ezberlediğini öne sürmüşlerdir Bu teorinin akabinde güneş ve yıldızların konumlarına bakarak yönlerini belirleyebildikleri belirlenmiştir Diğer bir çalışmada da 1947 yılında yerkürenin manyetik alanını yön bulmak amacıyla kullandıkları öne sürülmüştür Bu düşünce uzun müddet bilim çevreleri tarafından kabul edilmiştir En son dönemde yeni bazı düşünceler ortaya atılmıştır ve bunlardan biri de FPapi tarafından koku duyularını kullanıp hedeflerine ulaşabildikleri şeklinde geliştirilmiştir
Bu görüş 1980 yılında Hans Wallraf tarafından daha da geliştirilmiştir Buna göre; coğrafi bölgelerin her birinin kendisine has özel bir kokusu bulunmaktadır Posta güvercinlerinin yönlerini bulmak için kullandığı kokuların, havada aeresol biçiminde değil molekül olarak bulunduğu belirlenmiştir Bu güvercinlerin yavrularının da değişik yönlerden esmekte olan rüzgarların, değişik kokuları taşıdığını daha uçmayı bile öğrenmeden önce öğrenebildikleri, hatta koku haritalarını çıkarabildikleri varsayılır
Posta güvercinlerinin yön bulması ile ilgili pek çok deney ve araştırma gerçekleştirilmekte, yapılan deneylerle varsayımların altı doldurulmaya çalışılmaktadır Koku ile yön bulma düşüncesi görüşlerden biri olup, farklı yön bulma yetilerini de bu güvercinlerin mevcut duruma bağlı kullandıkları düşünülmektedir
Posta güvercinlerinin haberleşme amacıyla kullanılmaları MÖ 1200’lü yıllara kadar dayanmaktadır Eski Mısır’da haberleşme amacıyla kullanılan güvercinler, zaman içinde yayılarak başka insanlar tarafından da kullanılmaya başlamıştır
Posta güvercinleri, bildiğimiz normal güvercinlere nazaran farklı fiziki yapıya sahiptirler Biraz daha irice ve ağır olup, kafa yapıları düzgün biçimli ve yuvarlakçadır Perçem ve taka gibi uçmalarını zora sokabilecek özelliklere sahip değildirler Bu sayede uzun mesafeli uçuşları daha kolay bir şekilde gerçekleştirirler Gözleri daha büyük olan posta güvercinlerinin “inci göz olarak adlandırılan cinsleri çok daha fazla tercih edilir Göz renkleri kırmızıdır ve güvercin yetiştiricileri arasında çok önemli bir kriter durumundadır Gözlerinin etrafında oldukça belirgin beyaz halkalar yer almaktadır Gagaları siyah olan bu güvercinlerin boyları orta düzeydedir Ayaklarında paça yoktur ve açık kırmızı renktedir Bacakları ve ayak parmakları daha uzun olup, yay gibi bacaklara sahiptirler Kanatları kuyruklarının üzerindedir ve kuyruklarında 12 adet telek yer almaktadır Kanatlarında ise 10 adet telek bulunur Kanat altı tüylerinin de iyi ve düzgün bir şekilde gelişmiş olması gerekmektedir Kanat altı tüylerinin gelişmiş olması uçmalarını kolay hale getirir
Posta güvercinlerinin soyağacı oldukça önemli bir konudur Posta güvercinlerinin doğduklarında ayaklarına takılan markalarda hangi soydan gelmekte olduğu belirtilmektedir Bu güvercinlerde pedigre adı verilen bir nevi nüfus cüzdanı olarak kullanılan bilgi kartları da bulunmaktadır Posta güvercini yetiştiren kişiler soyu bilinmeyen güvercinleri satın almamaktadırlar
Posta güvercinlerinin yön bilgisi ile ilgili teoriler:
Posta güvercinlerinin çok uzun mesafeler katederek doğru yere ulaşmaları her zaman merak konusu olmuştur Bunun hakkında bazı teoriler geliştirilmiş ve bir takım deneyler gerçekleştirilmiştir Bilim insanları posta güvercinlerinin yeryüzü şekillerini ezberlediğini öne sürmüşlerdir Bu teorinin akabinde güneş ve yıldızların konumlarına bakarak yönlerini belirleyebildikleri belirlenmiştir Diğer bir çalışmada da 1947 yılında yerkürenin manyetik alanını yön bulmak amacıyla kullandıkları öne sürülmüştür Bu düşünce uzun müddet bilim çevreleri tarafından kabul edilmiştir En son dönemde yeni bazı düşünceler ortaya atılmıştır ve bunlardan biri de FPapi tarafından koku duyularını kullanıp hedeflerine ulaşabildikleri şeklinde geliştirilmiştir
Bu görüş 1980 yılında Hans Wallraf tarafından daha da geliştirilmiştir Buna göre; coğrafi bölgelerin her birinin kendisine has özel bir kokusu bulunmaktadır Posta güvercinlerinin yönlerini bulmak için kullandığı kokuların, havada aeresol biçiminde değil molekül olarak bulunduğu belirlenmiştir Bu güvercinlerin yavrularının da değişik yönlerden esmekte olan rüzgarların, değişik kokuları taşıdığını daha uçmayı bile öğrenmeden önce öğrenebildikleri, hatta koku haritalarını çıkarabildikleri varsayılır
Posta güvercinlerinin yön bulması ile ilgili pek çok deney ve araştırma gerçekleştirilmekte, yapılan deneylerle varsayımların altı doldurulmaya çalışılmaktadır Koku ile yön bulma düşüncesi görüşlerden biri olup, farklı yön bulma yetilerini de bu güvercinlerin mevcut duruma bağlı kullandıkları düşünülmektedir