Prematüre Bebek / Prematüre Nedir? / Prematüre Bebekler Hakında Bilgi

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
PREMATÜRENEDİR?
37 haftadan önce gerçekleşen doğumlar prematüre doğum olarak adlandırılır. Bu haftadan önce doğan bebeklere de prematüre bebek denir.

PREMATÜRELİĞİN DERECELERİPrematüre bebekler gebelik yaşına göre 3'e ayrılır:
1. Grup ileri derecede (24-31 hft.)
2. Grup orta derecede (32-35 hft.)
3. Grup sınırda (36-37 hft.)
Doğum ağırlıklarına göre de 3'e ayrılır:
Düşük doğum ağırlığı : Bebeğin doğumda 2500 gr.dan az olması
Çok düşük doğum ağırlığı : Bebeğin doğumda 1500 gr.dan az olması.
Aşırı düşük doğum ağırlığı: Bebeğin doğumda 1000 gr.dan az olması.

PREMATÜRE BİR BEBEKTEKİ EN ÖNEMLİ DOKTOR KONTROLLERİ
Göz Muayenesi:
Prematüre bebeklerin sık karşılaştıkları göz sorunu prematürelik retinopatisidir (ROP). Bu rahatsızlığın olup olmadığının tespiti için bir göz doktorunun muayenesi şarttır. İlk kontrol bebek doğduktan sonraki 4-6 hafta arasında yapılmalıdır. Erken teşhiste tedavisi mümkün olup geç teşhiste maalesef körlükle sonuçlanabilmektedir.
Fizik Muayene: Prematüre bebeğinizin çocuk doktorunun dışında bir fizik tedavi uzmanı dr.un da muayenesinden geçmesinde çok fayda vardır. Spastisite,refleks canlılığı gibi motor gelişimi olumsuz yönde etkileyecek bir çok rahatsızlık erkenden teşhis edilirse fizik tedavi ile çok başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Nörolojik Muayene: Prematüre bebekler ile yenidoğan döneminde nörolojik sorunlar yaşayan bebeklerin mutlaka bir çocuk nöroloğuna muayene olması gerekir. Özellikle yoğun bakımda beyin kanaması ya da havale geçiren bebeklerde bu şarttır. Prematüre doğan bebeğinizde bu sorunlar yaşanmamış bile olsa ilk dönemde çocuk nöroloğu gözetiminde olmakta büyük fayda vardır.
İşitme Muayenesi: Doğum ağırlıkları 1500 gr.ın altında olan bütün bebeklerin işitme muayeneleri yaptırılmalıdır. Ayrıca ailede sağırlık öyküsü varsa, bebek menenjit geçirmişse, zor ve uzun sürmüş doğumla doğmuşsa, rahim içi enfeksiyon öyküsü varsa işitme muayenesi kesinlikle yapılmalıdır. İşitme muayenesinin bebek 6 aylık olmadan yapılması önerilmektedir.

TAKVİM YAŞI / DÜZELTİLMİŞ YAŞ
Özellikle birinci ve ikinci grup prematüre bebeklerin bilişsel, motor ve algısal gelişimleri ile beslenmesi 2 yaşına kadar düzeltilmiş yaş esas alınarak takip edilir. Takvim yaşı bebeğinizin doğduğu tarih esas alınarak hesaplanan yaştır. Düzeltilmiş yaş ise doğması gereken tarih esas alınarak hesaplanan yaştır.

PREMATÜRE BEBEKLER HAKKINDA
Ülkemizde heryıl 1.4 milyon bebek doğmaktadır. Araştırmalara göre bu bebeklerin % 10'u düşük doğum ağırlıklı. Yani her yıl yaklaşık 140.000 düşük doğum ağırlıklı bebek doğuyor. Bu bebeklerin de yaklaşık üçte ikisi prematüre bebeklerdir.
Prematüre bebekler beklenenden daha önce dünyaya geldikleri için bakımları ve gelişim süreçlerindeki takipleri daha bir dikkat ister. Erken doğmalarının aile üzerindeki olumsuz etkisi, ne olacağını bilememe korkusu, konu hakkında fazla birsey bilmeme anne-babayi endiselendirir. Bu süreçte ailenin araştırması, doktorlar ile sürekli irtibat halinde bulunması gerekmektedir. Prematüre bebeklerde pek çok sorun yaşanabilir, yaşanmayadabilir. Bu durumda olası rahatsızlıklar hakkında bilgi sahibi olmaya çalışmak, bu yönde çabalamak en doğrusudur.
Prematüre bebeğe sahip aileler bebeklerini takip ederlerken daha dikkatli olmalıdırlar. Bazı gelişimlerinin yavaş olmasını erken doğuma bağlamamaları gerekir. Bu yapılacak en büyük hatadır. Erken doğan bebekler ne kadar erken doğduklarına göre elbette bazı gelişimlerde gecikme yaşayabilirler. Ama bu durum mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır. Örneğin 3 ay erken doğan bir bebek takvimyaşına göre 9 aylıkken (yani düzeltilmiş yaşına göre de 6 aylıkken) oturmaya başlayabilir. Fakat bu gecikme mutlaka gözetim altında tutulmalıdır. Zira oturma gelişimine kadar olması gereken diğer motor gelişimlerinin (örn. dönmesi) de gerçeklemesi gerekir. Eğer arada gerçeklemesi gereken gelişimler yoksa ve hala aile bunları gözardı edip bu yavaşlığı erken doğuma bağlıyorsa o zaman çözülmesi zor problemlerle karşı karşıya kalınabilir. Tüm bunların yaşanmaması için aile ve doktorun işbirliği içinde uyumlu bir şekilde bebeği gözlemlemesi gerekmektedir.
Prematüre bebeklerin beslenmeleri düzeltilmiş yaş esas alınarak düzenlenmelidir. Mümkün olduğunca anne sütü almaları gerekir. Erken doğum yapmış bir annenin sütü zamanında doğum yapan anne sütünden farklıdır. Daha fazla protein içerir. Bu bebeklerin kemik gelişimlerinin normal olması için D vitamini , kansızlık gelişmesini önlemek için de demir almaları gerekmektedir. D vitaminini yeteri kadar almazlarsa prematüre bebeklerde kolayca raşitizm gelişebilir.

PREMATÜRE BEBEKLERDE EN ÇOK KARŞILAŞILAN SORUNLAR
Erken doğan bebeklerin akciğerlerinde sürfaktan denen bir madde yeteri kadar bulunmaz. O nedenle bazı solunum problemleri oluşabilir. Beyindeki solunum merkezi tam oluşamadığı için zaman zaman solunumları duraksayabilir. 10-15 saniye süreli solunum durmasına Apne denir. Çoğunlukla bebek büyüdükçe kendiliğinden düzelir.
Solunum problemlerinden en önemlisi ve en çok karşılaşılanı RDS'dir (Respiratuar Distres Sendromu). RDS görülme sıklığı gebelik yaşı ile ters orantılıdır. RDS'nin ana nedeni akciğerlerin özellikle de surfaktan sisteminin yetersiz olmasıdır. Özellikle 28 haftanın altında doğan bebeklerde görülür. Diabetik annelerin bebeklerinde RDS sıklığı artmaktadır.
Prematüre bebeklerde ROP adı verilen bir göz rahatsızlığı vardır. Prematürelik retinopatisi sıkı takip altında tutulması gereken bir göz rahatsızlığıdır. Doğumdan sonraki 4-6. Haftalar arasında mutlaka ROP muayenesi yapılmalıdır. Erken teshişte tedavisi olup, geç teshiste maalesef körlüğe neden olmaktadır. Retinopati 5 evrede gelişir. Evre 1 ve 2'de % 80 oranında spontan gerileme olur.
Sarılık pek çok yenidoğanda görüldüğü gibi prematüre bebeklerde de görülebilen fizyolojik bir sorundur. Eğer fizyolojik sınırları aşarsa fototerapi veya kan değişimi gerekebilir.
Prematüre bebeklerde PDA denen bir tür kalp rahatsızlığı da gelişebilir. Bebek anne karnındayken akciğerleri işlevsizdir. Bu nedenle sağ kalpten akciğerlere gönderilen kan duktus atardamarı ile ana atar damara geçer. Bu kanalın doğumdan hemen sonra kapanması gerekir. Çok küçük prematürelerde bu kapanma hemengerçekleşmeyebilir. Bu durumda ilaçla tedavisi vardır. Tedavi sonuç vermezse cerrahi girişimle kapatılır.
Sindirim sistemleri tam olarak gelişemediğinden, beslenmeye başladıktan kısa bir süre sonra nekrotizan enterokolit denen barsak rahatsızlığı gelişebilir. Bu durumda beslenme hemen kesilir ve damar yolu ile beslenmeye geçilir. Bu aşamada tesbit edilen rahatsızlıkların çoğu iyileşir.
 
Üst Alt