Vaskuler, nonvaskuler, biyopsi, ince iğne aspirasyon biyopsisi, İİAB, güner sönmez, radyolog, radyoloji, doktor, uzman, biopsi, patoloji, kanser, tiroid kanseri,iyi huylu, kötü huylu, tru cut, core, kalın iğne biyopsi, enjektör, ultrason, tiroid, tiroid nodülü, nodül, tükrük bezi, lenf nodu, parotis, submandibuler, yumuşak doku, ağrısız, lokal anestezi, şişlik, yutma güçlüğü, boğaz, nefes darlığı, takılma hissi, kızarıklık, ağrı, kitle, ultrasonografi, drenaj, abse, kist boşaltma, parça alma, meme, kist, fibroadenom, radyofrekans, mikrodalga, etanol, ablasyon, ablation, RFA.
Günümüzde, ultrason başta olmak üzere radyolojik cihazlar rehberliğinde yapılan girişimler eski tanı ve tedavi yöntemlerinin yerini almaktadır. Radyoloji uzmanları tarafından yapılan bu işlemler, vasküler ve nonvasküler işlemler olarak ikiye ayrılır. Nonvaskuler işlemler içine; ince iğne ve kalın iğne biyopsileri, kist boşaltma, abse drenajı, radyofrekans ablasyon, mikrodalga ablasyon, etanol ablasyon tedavileri gibi girişimler girmektedir.
Biyopsi işlemi saptanan bir kitlenin, iyi huylu veya kötü huylu ayrımını yapmak için başvurulan bir yöntemdir. Radyolog tarafından yapılan işlem sonucunda, alınan örnek patoloji uzmanınca incelenir. İnce iğne aspirasyon biyopsileri (İİAB); daha çok tiroid, submandibuler bez, parotis bezi, lenf nodu ve yumuşak doku lezyonlarında kullanılır. Yutma güçlüğü, boğazda takılma hissi, boyunda şişlik, ses kısıklığı gibi semptomlara neden olan bir tiroid nodülü biyopsi gerektirebileceği gibi; ultrasonografik özellikleri kanseri çağrıştıran bir nodül de biyopsi yapılmasını gerektirir. Tükrük bezlerinde saptanan kitleler, yumuşak doku tümörleri, meme lezyonlarında da ince iğne biyopsisi kullanılır. Enjektör iğnesiyle yapılan biyopsi (biopsi) nin ultrasonografi altında gerçekleştirilmesi, işlem süresini kısalttığı gibi; basit ve güvenli olmasını sağlar. Prof Dr Güner Sönmez ince iğne biyopsilerinin neredeyse ağrısız olduğunu ve anestezi gerektirmediğini ifade ediyor.
Kalın iğne biyopsilerine core biyopsi veya tru cut biyopsi adı da veriliyor. Meme kitleleri başta olmak üzere; karaciğer, böbrek, akciğer gibi iç organlarda tercih edilen bir yöntem. Meme de ele gelen kitle, sertlik, şişlik,ağrı gibi yakınmalarla gelen hastalarda saptanan lezyonların değerlendirilmesinde kullanılır. Ultrasonografi lezyonun solid (yumuşak doku) kistik ayrımını yapar. Çoğunlukla fibroadenom dediğimiz iyi huylu meme lezyonlarının da ultrason ile tanısını koymak mümkündür. Ancak bazı meme kitlelerinin histolojik olarak incelenmesi; dolayısıyla biyopsi yapılması gerekir. Kalın iğne biyopsilerinde ; lokal anestezi yapıldıktan sonra ultrasonda görerek lezyonun içinden doku parçası alınır. Alınan parçanın büyüklüğü kullanılan iğnenin özelliklerine göre değişir. Ultrason kılavuzluğunda yapılan biyopsi işlemi, doğru yerden parça almayı sağladığı gibi; biyopsi işlemini de kolaylaştırır ve çevre dokuların tahrip olmasını engeller.
Radyolojik girişimler sadece tanı koymak için değil, günümüzde tedavi amacıyla da kullanılmaya başlanmıştır. Radyofrekans ablasyon (RFA) ve mikrodalga ablasyon tedavileri bu işlemlerin en güncel olanlarıdır. Ablasyon (ablation) terimi ameliyatla çıkartma anlamı taşır. Ancak burada bir ameliyat söz konusu değildir. Temel hedef ameliyatla çıkartılabilecek bir kitleyi; ameliyatsız, ağrısız, ciltte iz bırakmadan, travma oluşturmadan, konforlu bir şekilde tedavi etmektir. En sık kullanım alanı tiroid nodülleridir. RFA; boğazda takılma hissi, nefes darlığı, ses kısıklığı, yutma güçlüğü, kozmetik problemler oluşturan tiroid nodüllerinde semptomları ortadan kaldıran güvenilir bir yöntemdir. Bu işlemde lokal anestezi ile doku içine yerleştirilen prob (iğne), alternatif akımdan ısı oluşturur. Isı, iğnenin etrafında 80-100 C ye çıkarak doku ölümüne neden olur. Radyoloji uzmanı, real time nodülde oluşan değişiklikleri ultrason ekranında izler. Nodülün tamamında ablasyon gözlendiğinde iğne çıkartılarak işlem sonlandırılır. Zamanla tiroid nodülleri önemli miktarda küçülür. Radyofrekans ablasyon tedavisi; tiroid ameliyatlarına önemli bir alternatif oluşturan, ağrısız ve güvenli bir yöntemdir. Bizim işlem yaptığımız olgularda, nodüllerde küçülmenin % 88' e kadar ulaştığını görüyoruz.
Batın içindeki organlarda, memede, tiroid bezinde saptanan kistlerin boşaltılması; abse drenajı diğer radyolojik işlemlerdendir. Tiroidin kistik nodüllerinde minimal invazif radyolojik yöntemlerden biri de etanol ablasyondur. Bu işlemde tiroid kisti içine etanol enjekte edilir ve belirli bir süre beklenir. Daha sonra kist aspire(boşaltma) edilerek işlem sonlandırılır.
Günümüzde, ultrason başta olmak üzere radyolojik cihazlar rehberliğinde yapılan girişimler eski tanı ve tedavi yöntemlerinin yerini almaktadır. Radyoloji uzmanları tarafından yapılan bu işlemler, vasküler ve nonvasküler işlemler olarak ikiye ayrılır. Nonvaskuler işlemler içine; ince iğne ve kalın iğne biyopsileri, kist boşaltma, abse drenajı, radyofrekans ablasyon, mikrodalga ablasyon, etanol ablasyon tedavileri gibi girişimler girmektedir.
Biyopsi işlemi saptanan bir kitlenin, iyi huylu veya kötü huylu ayrımını yapmak için başvurulan bir yöntemdir. Radyolog tarafından yapılan işlem sonucunda, alınan örnek patoloji uzmanınca incelenir. İnce iğne aspirasyon biyopsileri (İİAB); daha çok tiroid, submandibuler bez, parotis bezi, lenf nodu ve yumuşak doku lezyonlarında kullanılır. Yutma güçlüğü, boğazda takılma hissi, boyunda şişlik, ses kısıklığı gibi semptomlara neden olan bir tiroid nodülü biyopsi gerektirebileceği gibi; ultrasonografik özellikleri kanseri çağrıştıran bir nodül de biyopsi yapılmasını gerektirir. Tükrük bezlerinde saptanan kitleler, yumuşak doku tümörleri, meme lezyonlarında da ince iğne biyopsisi kullanılır. Enjektör iğnesiyle yapılan biyopsi (biopsi) nin ultrasonografi altında gerçekleştirilmesi, işlem süresini kısalttığı gibi; basit ve güvenli olmasını sağlar. Prof Dr Güner Sönmez ince iğne biyopsilerinin neredeyse ağrısız olduğunu ve anestezi gerektirmediğini ifade ediyor.
Kalın iğne biyopsilerine core biyopsi veya tru cut biyopsi adı da veriliyor. Meme kitleleri başta olmak üzere; karaciğer, böbrek, akciğer gibi iç organlarda tercih edilen bir yöntem. Meme de ele gelen kitle, sertlik, şişlik,ağrı gibi yakınmalarla gelen hastalarda saptanan lezyonların değerlendirilmesinde kullanılır. Ultrasonografi lezyonun solid (yumuşak doku) kistik ayrımını yapar. Çoğunlukla fibroadenom dediğimiz iyi huylu meme lezyonlarının da ultrason ile tanısını koymak mümkündür. Ancak bazı meme kitlelerinin histolojik olarak incelenmesi; dolayısıyla biyopsi yapılması gerekir. Kalın iğne biyopsilerinde ; lokal anestezi yapıldıktan sonra ultrasonda görerek lezyonun içinden doku parçası alınır. Alınan parçanın büyüklüğü kullanılan iğnenin özelliklerine göre değişir. Ultrason kılavuzluğunda yapılan biyopsi işlemi, doğru yerden parça almayı sağladığı gibi; biyopsi işlemini de kolaylaştırır ve çevre dokuların tahrip olmasını engeller.
Radyolojik girişimler sadece tanı koymak için değil, günümüzde tedavi amacıyla da kullanılmaya başlanmıştır. Radyofrekans ablasyon (RFA) ve mikrodalga ablasyon tedavileri bu işlemlerin en güncel olanlarıdır. Ablasyon (ablation) terimi ameliyatla çıkartma anlamı taşır. Ancak burada bir ameliyat söz konusu değildir. Temel hedef ameliyatla çıkartılabilecek bir kitleyi; ameliyatsız, ağrısız, ciltte iz bırakmadan, travma oluşturmadan, konforlu bir şekilde tedavi etmektir. En sık kullanım alanı tiroid nodülleridir. RFA; boğazda takılma hissi, nefes darlığı, ses kısıklığı, yutma güçlüğü, kozmetik problemler oluşturan tiroid nodüllerinde semptomları ortadan kaldıran güvenilir bir yöntemdir. Bu işlemde lokal anestezi ile doku içine yerleştirilen prob (iğne), alternatif akımdan ısı oluşturur. Isı, iğnenin etrafında 80-100 C ye çıkarak doku ölümüne neden olur. Radyoloji uzmanı, real time nodülde oluşan değişiklikleri ultrason ekranında izler. Nodülün tamamında ablasyon gözlendiğinde iğne çıkartılarak işlem sonlandırılır. Zamanla tiroid nodülleri önemli miktarda küçülür. Radyofrekans ablasyon tedavisi; tiroid ameliyatlarına önemli bir alternatif oluşturan, ağrısız ve güvenli bir yöntemdir. Bizim işlem yaptığımız olgularda, nodüllerde küçülmenin % 88' e kadar ulaştığını görüyoruz.
Batın içindeki organlarda, memede, tiroid bezinde saptanan kistlerin boşaltılması; abse drenajı diğer radyolojik işlemlerdendir. Tiroidin kistik nodüllerinde minimal invazif radyolojik yöntemlerden biri de etanol ablasyondur. Bu işlemde tiroid kisti içine etanol enjekte edilir ve belirli bir süre beklenir. Daha sonra kist aspire(boşaltma) edilerek işlem sonlandırılır.