Rahim Sarkması
Pelvik Organ Prolapsusu(POP)bilinen adı ile rahim sarkması, vajinal duvara komşu olan mesane, kalın bağırsak ve rahim bölümlerinin vajen duvarı ile birleşerek fıtıklaşmasına denir. Sık karşılaşılan şikâyetlerden biri olan rahim sarkmasıhastanın günlük hayatını etkileyecek sorunlara yol açabilir. Cinsel fonksiyonların da etkilenmesine neden olmaktadır. Söz konusu durum tedavi edilmezse, beden imajı zedeleneceği gibi aynı zamanda cinsel bir takım sorunlar ile karşılaşacaktır.
Rahim Sarkması Hangi Sıklıkla Görülür?
30 Yaşını geçen ve doğum yapan bireylerin %50’sinde şikâyeti görmek mümkündür. Daha genç bireylerde ise bu durum %3 oranında görülebilmektedir. Tüm yaş guruplarının ise genel toplamının %10’da rahim sarkması şikâyetinin olduğu görülmektedir.
“Rahim Sarkması farklı çeşitlerde şikâyetler verebileceği gibi, farklı rahim bölümlerinde sarkma görülebilir"
Mesanenin vajen ön duvarı bölümünden fıtıklaşması(Sistosel)
Arka duvarda yer alan Rektum fıtıklaşması(Rektosel)
Rahimin üst barsak bölümünden aşağıya doğru sarkması(Enterosel)
Rahim ameliyatı olmuş bireylerin rahim üst bölgesinin sarkması şikâyetine sahip olduğu görülmüştür. Söz konusu sarkma kızlık zarı seviyesine ulaşacağı gibi tamamen vajina dışına da çıkabilir.
Vajenin tüm bölümlerinin aynı anda fıtıklaşması(Rahim Prosidensiya)
Pelvik Destek Anatomisi
Pelvikorganının destek noktası kemikler ve kaslardır. Bağ dokusu ile arasındaki etkileşimi bir arada tutan rahimsarkmaya karşı direnç gösterir. Pelvik zemin kasları pubococcigeus, puborektalis ileococcigeus kaslarının oluşturduğu levotor ani kas komplexidir. Bu noktada Fasia Organların bir arada ve doğru pozisyonda kalmasını sağlamaktadır.
Pelvik Organ desteği 3 Seviye ile İncelenir
Sakturum ve pelvis yan duvarına tutunmak için üst kardinal ve Uterosakral bağları kullanmaktadır.
Sistosel oluşumuna neden olan levator ani kasının ve Fasya kasının yeterli olmaması
Vajenin %25’ni destekleyen pelvik kasları perinal membran ve alt vajen bölümünü destekler. Bu nokta da oluşan destek kaybı üretral hipermobiliteye neden olmakta ve kayıp rektoseli ortaya çıkartmaktadır.
Rahim Sarkmasının Sebepleri Nelerdir?
Rahim sarkmasının nedenlerini birkaç farklı faktöre bağlamak mümkündür. Bu faktörlere göz attığımızda öncelikli olarak karşımıza ilerleyen yaşlarda gerçekleşen doğumlar çıkarken, bu sınıfı obezite gurunun takip ettiğini görüyoruz. Yapılan doğumun sıklığı da rahim sarkmasını beraberinde getiren unsurlar arasında yer almaktadır. Rahim sarkmalarının 4/3 doğuma ve gebeliğe bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Doğumun şekli de sarkmanın riskini belirleyen ana unsur olacaktır. Normal doğumlarla sezeryan doğum kıyaslandığında normal doğumun daha çok risk oluşturduğu görülmektedir.
“İlerleyen yaşlarda yapılan doğumlar sarkma oranını yükseltmektedir. Pelvik organı tutan bağların gevşemesi 30 yaşından sonra daha sık görülmektedir”
Obezite ile mücadele eden bireylerin ve özellikle BMI 25 gurubuna dahil olan hastalarda bu şikayetin iki kat daha sık görüldüğü belirlenmiştir. Kilo kaybı sarkmanın gerilemesini sağladığı klinik testler ile kanıtlanmıştır. Irk verileri göz önünde bulundurulduğunda Afrikalı bireyler ve beyaz bireylerin kıyaslamasında beyaz bireylerin sarkma şikâyeti ile ortalama 5 kat daha fazla yüz yüze kaldığı görülmektedir. Histerektomi operasyonu geçiren bireylerin vejen tepe noktasında fıtıklaşma riski yüksektir. Hastanın yaşının ve cerrahi yöntemin koşulları sarkmayı belirleyen ana unsurlar olacaktır.
Başta bağ dokusu hastalıkları geçirmiş ya da yaşayan bireyler olmak üzere aile geçmişinde benzer şikâyetler yaşamış bireylerde hastalığın görülme olasılığı daha yüksektir. Ayrıca ağır kaldıran kronik öksürük ve kabızlık şikâyeti olan bireyler de bu risk gurubu içinde yer almaktadır.
Rahim Sarkması Nasıl Önlenebilir?
Bu alanda yapılan pek çok araştırmaya rağmen sarkmayı önleyen direk bir çözümden söz etmek henüz mümkün değildir. Fakat riskli gurup içinde yer alıyorsanız, bu noktaya yönelik önlemler almak şüphesiz işinizi daha da kolaylaştıracaktır. Özellikle iri bebek konusunda erken dönem sezeryan uygulaması yapılmaktadır. Ayrıca doğum ve gebelik dönemlerinde kegel egzersizlerini sürdürmek pelvik kasları güçlendiren ana unsurlardan biri olacaktır. Yine kegel egzersizi hafif sarkmalarda toparlanmayı sağlamaktadır.
Obezite konusunda ise kilo vermenin riski başlı başına düşüreceğinden söz etmek doğru olacaktır. Yine sağlıklı beslenerek ve kegel egzersizlerini sürdürerek kasların güçlenmesi sağlanabilir. Kronik hastalıklar olan öksürük ve kabızlık şikâyetlerinin yol açacağı sarkmaları engellemek için yapılması gereken en doğru hamle şüphesiz bu şikâyetler için tedavi görmektir. Özellikle ağır işlerde ve ağır kaldırmanın gerekli olduğu işlerde çalışanların söz konusu çalışma koşulunu düzeltmeleri büyük önem taşımaktadır. Sigara kullanan bireylerde görülen kronik öksürüğün sonlanması için sigarayı bırakmak ve menapoz döneminde kullanılması gereken Öztrojen hormonu vajinal bağ dokusunu son derece güçlendirecektir.
Rahim Sarkmasının Belirtileri ve Yol Açtığı Şikâyetler
Vajina da dolgunluk hissi ve basınç hissi söz konusu rahatsızlığın en önemli belirtileridir. En büyük belirtisinden biri olan idrar kaçırmaya ek olarak cinsel ilişki sırasında acı hissetmek kaçınılmaz olacaktır. Birçok vaka da cinsel birleşme gerçekleşmeyecektir. Dışkılamada yaşanacak sorunlar yine bu dönemin belirtileri arasında yer almaktadır. Söz konusu etkiler sarkmanın yapısına ve boyutuna göre değişiklik gösterebilir. Sırt üstü yatılan pozisyonlarda sarkma çok daha az hissedilirken, sabah uyku sonrası ve biraz yürüdükten sonra şikâyetlerin artması kaçınılmaz olacaktır. Vajina sarkmasının her hangi gözle görülür belirtisi yoktur. Sadece ileri boyutta sarkma gerçekleşip vajina dışına taştığı durumlarda gözle görülür bir belirti oluşacaktır. Cinsel ilişki sırasında ses gelmesi de rahim sarkmasının işareti olarak kabul edilebilir.
“Kızlık zarı seviyesi Semptomların gözle görülür bir seviyeye ulaşması için gerekli eşik olarak kabul edilmektedir”
Rahim Sarkması Tanısı Nasıl Konulur?
Rahim sarkmasının kesin tanısının konulabilmesi için uzman bir hekim tarafından muayene gereklidir. Zira rahim sarkması ile benzer özellikler gösteren birkaç farklı rahatsızlık öne çıkabilir. Kesin tanının konulması için Pelvik muayene yapılması gerekmektedir.
Rahim Sarkması Tedavisi Nasıl Yapılır?
Eğer böbrek fonksiyon bozuklukları ortaya çıkmışsa, hidronefroz bulguların ortaya çıktığını söylemek yanlış olmayacaktır. Rahim sarkması mutlaka tedavi edilmesi gerekilen bir rahatsızlıktır. Hastanın yaşam konforunu ve cinsel işlevini doğrudan bozacak bir hamle olması nedeni ile kendi kendine düzelmesini beklemek son derece olumsuz sonuçlara sebebiyet verebilir. Hastalık ortaya çıktığında her hastanın tedavisi ve durumu kendi özelliklerine bağlı olarak şekillenmektedir. Bu nedenle hastanın durumunu değerlendirip bireyselleştirme yapıldıktan sonra karar verilmektedir. Eğer kısa süre sonra bir gebelik bekleniyorsa ve mevcut durumda sarkma vajina dışına taşmamışsa tedavi için doğum beklenebilir.
“Hastanın tedavisi için cerrahi yöntem ya da Konservatif tedavi cerrahi işlem gerekmeden uygulanabilir”
Cerrahi Olmayan(Konservatif Tedavi)
Söz konusu tedavi de cerrahi bir operasyon yapılmaz. Vajina halka, Pelvik taban kas egzersizi ve östrojen tedavisi uygulanabilir.
Vajinal Halka:İleri yaşta olan ve cerrahi müdahalenin zor olacağı vakalarda kullanılan yöntemdir. Bu yöntemde rahim ağzına bir halka yerleştirilerek sarkma içeride tutulur. Düzenli olarak çıkarılıp temizlenmesi gereken bu halka tedavisi zahmetli bir operasyon sayılabilir.
Pelvik Taban Kas Egzersizi:Rahim sarkmasının başlangıç seviyesinde olduğu durumlarda tercih edilmektedir. Kegal egzersizi olarak da bilinen yöntem ile doğum sonrası oluşan kas sarkmaları düzeltilebilmektedir.
Östrojen Tedavisi:Düşük miktarda sarkma olan hastalarda östrojen hormonunu arttırmak tedavi için yeterli olabilirken ileri seviyede sarkmalar da yöntem sonuç vermemektedir.
Cerrahi yöntem ile tedavi ise doktor ve hastanın birlikte vereceği karar sonrasında hastanın durumu göz önünde bulundurularak karar verilmesi gereken bir süreçtir. Bu nedenle cerrahi tedavinin yöntemine ve detaylarına ilişkin açıklamanın sarkmanın fiziki durumu göz önünde bulundurularak yapılabilir. Kliniğimizde cerrahi yöntem ile rahim sarkması yanı sıra konservatif yöntemler ile yapılan rahim sarkması tedavisi uygulanmaktadır. Kesin tanı ve tedavinin başlaması için fiziki muayenenin şart olduğunu, ve söz konusu rahatsızlığın vakit kaybetmeden başlatılması gerektiğinizi unutmamanızda fayda olacaktır. Zira insan yaşamının en önemli bölümlerinden olan Genital bölge söz konusu rahatsızlık durumunda negatif olarak hem psikolojik hem de fizyolojik etki oluşturmaktadır.
Pelvik Organ Prolapsusu(POP)bilinen adı ile rahim sarkması, vajinal duvara komşu olan mesane, kalın bağırsak ve rahim bölümlerinin vajen duvarı ile birleşerek fıtıklaşmasına denir. Sık karşılaşılan şikâyetlerden biri olan rahim sarkmasıhastanın günlük hayatını etkileyecek sorunlara yol açabilir. Cinsel fonksiyonların da etkilenmesine neden olmaktadır. Söz konusu durum tedavi edilmezse, beden imajı zedeleneceği gibi aynı zamanda cinsel bir takım sorunlar ile karşılaşacaktır.
Rahim Sarkması Hangi Sıklıkla Görülür?
30 Yaşını geçen ve doğum yapan bireylerin %50’sinde şikâyeti görmek mümkündür. Daha genç bireylerde ise bu durum %3 oranında görülebilmektedir. Tüm yaş guruplarının ise genel toplamının %10’da rahim sarkması şikâyetinin olduğu görülmektedir.
“Rahim Sarkması farklı çeşitlerde şikâyetler verebileceği gibi, farklı rahim bölümlerinde sarkma görülebilir"
Mesanenin vajen ön duvarı bölümünden fıtıklaşması(Sistosel)
Arka duvarda yer alan Rektum fıtıklaşması(Rektosel)
Rahimin üst barsak bölümünden aşağıya doğru sarkması(Enterosel)
Rahim ameliyatı olmuş bireylerin rahim üst bölgesinin sarkması şikâyetine sahip olduğu görülmüştür. Söz konusu sarkma kızlık zarı seviyesine ulaşacağı gibi tamamen vajina dışına da çıkabilir.
Vajenin tüm bölümlerinin aynı anda fıtıklaşması(Rahim Prosidensiya)
Pelvik Destek Anatomisi
Pelvikorganının destek noktası kemikler ve kaslardır. Bağ dokusu ile arasındaki etkileşimi bir arada tutan rahimsarkmaya karşı direnç gösterir. Pelvik zemin kasları pubococcigeus, puborektalis ileococcigeus kaslarının oluşturduğu levotor ani kas komplexidir. Bu noktada Fasia Organların bir arada ve doğru pozisyonda kalmasını sağlamaktadır.
Pelvik Organ desteği 3 Seviye ile İncelenir
Sakturum ve pelvis yan duvarına tutunmak için üst kardinal ve Uterosakral bağları kullanmaktadır.
Sistosel oluşumuna neden olan levator ani kasının ve Fasya kasının yeterli olmaması
Vajenin %25’ni destekleyen pelvik kasları perinal membran ve alt vajen bölümünü destekler. Bu nokta da oluşan destek kaybı üretral hipermobiliteye neden olmakta ve kayıp rektoseli ortaya çıkartmaktadır.
Rahim Sarkmasının Sebepleri Nelerdir?
Rahim sarkmasının nedenlerini birkaç farklı faktöre bağlamak mümkündür. Bu faktörlere göz attığımızda öncelikli olarak karşımıza ilerleyen yaşlarda gerçekleşen doğumlar çıkarken, bu sınıfı obezite gurunun takip ettiğini görüyoruz. Yapılan doğumun sıklığı da rahim sarkmasını beraberinde getiren unsurlar arasında yer almaktadır. Rahim sarkmalarının 4/3 doğuma ve gebeliğe bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Doğumun şekli de sarkmanın riskini belirleyen ana unsur olacaktır. Normal doğumlarla sezeryan doğum kıyaslandığında normal doğumun daha çok risk oluşturduğu görülmektedir.
“İlerleyen yaşlarda yapılan doğumlar sarkma oranını yükseltmektedir. Pelvik organı tutan bağların gevşemesi 30 yaşından sonra daha sık görülmektedir”
Obezite ile mücadele eden bireylerin ve özellikle BMI 25 gurubuna dahil olan hastalarda bu şikayetin iki kat daha sık görüldüğü belirlenmiştir. Kilo kaybı sarkmanın gerilemesini sağladığı klinik testler ile kanıtlanmıştır. Irk verileri göz önünde bulundurulduğunda Afrikalı bireyler ve beyaz bireylerin kıyaslamasında beyaz bireylerin sarkma şikâyeti ile ortalama 5 kat daha fazla yüz yüze kaldığı görülmektedir. Histerektomi operasyonu geçiren bireylerin vejen tepe noktasında fıtıklaşma riski yüksektir. Hastanın yaşının ve cerrahi yöntemin koşulları sarkmayı belirleyen ana unsurlar olacaktır.
Başta bağ dokusu hastalıkları geçirmiş ya da yaşayan bireyler olmak üzere aile geçmişinde benzer şikâyetler yaşamış bireylerde hastalığın görülme olasılığı daha yüksektir. Ayrıca ağır kaldıran kronik öksürük ve kabızlık şikâyeti olan bireyler de bu risk gurubu içinde yer almaktadır.
Rahim Sarkması Nasıl Önlenebilir?
Bu alanda yapılan pek çok araştırmaya rağmen sarkmayı önleyen direk bir çözümden söz etmek henüz mümkün değildir. Fakat riskli gurup içinde yer alıyorsanız, bu noktaya yönelik önlemler almak şüphesiz işinizi daha da kolaylaştıracaktır. Özellikle iri bebek konusunda erken dönem sezeryan uygulaması yapılmaktadır. Ayrıca doğum ve gebelik dönemlerinde kegel egzersizlerini sürdürmek pelvik kasları güçlendiren ana unsurlardan biri olacaktır. Yine kegel egzersizi hafif sarkmalarda toparlanmayı sağlamaktadır.
Obezite konusunda ise kilo vermenin riski başlı başına düşüreceğinden söz etmek doğru olacaktır. Yine sağlıklı beslenerek ve kegel egzersizlerini sürdürerek kasların güçlenmesi sağlanabilir. Kronik hastalıklar olan öksürük ve kabızlık şikâyetlerinin yol açacağı sarkmaları engellemek için yapılması gereken en doğru hamle şüphesiz bu şikâyetler için tedavi görmektir. Özellikle ağır işlerde ve ağır kaldırmanın gerekli olduğu işlerde çalışanların söz konusu çalışma koşulunu düzeltmeleri büyük önem taşımaktadır. Sigara kullanan bireylerde görülen kronik öksürüğün sonlanması için sigarayı bırakmak ve menapoz döneminde kullanılması gereken Öztrojen hormonu vajinal bağ dokusunu son derece güçlendirecektir.
Rahim Sarkmasının Belirtileri ve Yol Açtığı Şikâyetler
Vajina da dolgunluk hissi ve basınç hissi söz konusu rahatsızlığın en önemli belirtileridir. En büyük belirtisinden biri olan idrar kaçırmaya ek olarak cinsel ilişki sırasında acı hissetmek kaçınılmaz olacaktır. Birçok vaka da cinsel birleşme gerçekleşmeyecektir. Dışkılamada yaşanacak sorunlar yine bu dönemin belirtileri arasında yer almaktadır. Söz konusu etkiler sarkmanın yapısına ve boyutuna göre değişiklik gösterebilir. Sırt üstü yatılan pozisyonlarda sarkma çok daha az hissedilirken, sabah uyku sonrası ve biraz yürüdükten sonra şikâyetlerin artması kaçınılmaz olacaktır. Vajina sarkmasının her hangi gözle görülür belirtisi yoktur. Sadece ileri boyutta sarkma gerçekleşip vajina dışına taştığı durumlarda gözle görülür bir belirti oluşacaktır. Cinsel ilişki sırasında ses gelmesi de rahim sarkmasının işareti olarak kabul edilebilir.
“Kızlık zarı seviyesi Semptomların gözle görülür bir seviyeye ulaşması için gerekli eşik olarak kabul edilmektedir”
Rahim Sarkması Tanısı Nasıl Konulur?
Rahim sarkmasının kesin tanısının konulabilmesi için uzman bir hekim tarafından muayene gereklidir. Zira rahim sarkması ile benzer özellikler gösteren birkaç farklı rahatsızlık öne çıkabilir. Kesin tanının konulması için Pelvik muayene yapılması gerekmektedir.
Rahim Sarkması Tedavisi Nasıl Yapılır?
Eğer böbrek fonksiyon bozuklukları ortaya çıkmışsa, hidronefroz bulguların ortaya çıktığını söylemek yanlış olmayacaktır. Rahim sarkması mutlaka tedavi edilmesi gerekilen bir rahatsızlıktır. Hastanın yaşam konforunu ve cinsel işlevini doğrudan bozacak bir hamle olması nedeni ile kendi kendine düzelmesini beklemek son derece olumsuz sonuçlara sebebiyet verebilir. Hastalık ortaya çıktığında her hastanın tedavisi ve durumu kendi özelliklerine bağlı olarak şekillenmektedir. Bu nedenle hastanın durumunu değerlendirip bireyselleştirme yapıldıktan sonra karar verilmektedir. Eğer kısa süre sonra bir gebelik bekleniyorsa ve mevcut durumda sarkma vajina dışına taşmamışsa tedavi için doğum beklenebilir.
“Hastanın tedavisi için cerrahi yöntem ya da Konservatif tedavi cerrahi işlem gerekmeden uygulanabilir”
Cerrahi Olmayan(Konservatif Tedavi)
Söz konusu tedavi de cerrahi bir operasyon yapılmaz. Vajina halka, Pelvik taban kas egzersizi ve östrojen tedavisi uygulanabilir.
Vajinal Halka:İleri yaşta olan ve cerrahi müdahalenin zor olacağı vakalarda kullanılan yöntemdir. Bu yöntemde rahim ağzına bir halka yerleştirilerek sarkma içeride tutulur. Düzenli olarak çıkarılıp temizlenmesi gereken bu halka tedavisi zahmetli bir operasyon sayılabilir.
Pelvik Taban Kas Egzersizi:Rahim sarkmasının başlangıç seviyesinde olduğu durumlarda tercih edilmektedir. Kegal egzersizi olarak da bilinen yöntem ile doğum sonrası oluşan kas sarkmaları düzeltilebilmektedir.
Östrojen Tedavisi:Düşük miktarda sarkma olan hastalarda östrojen hormonunu arttırmak tedavi için yeterli olabilirken ileri seviyede sarkmalar da yöntem sonuç vermemektedir.
Cerrahi yöntem ile tedavi ise doktor ve hastanın birlikte vereceği karar sonrasında hastanın durumu göz önünde bulundurularak karar verilmesi gereken bir süreçtir. Bu nedenle cerrahi tedavinin yöntemine ve detaylarına ilişkin açıklamanın sarkmanın fiziki durumu göz önünde bulundurularak yapılabilir. Kliniğimizde cerrahi yöntem ile rahim sarkması yanı sıra konservatif yöntemler ile yapılan rahim sarkması tedavisi uygulanmaktadır. Kesin tanı ve tedavinin başlaması için fiziki muayenenin şart olduğunu, ve söz konusu rahatsızlığın vakit kaybetmeden başlatılması gerektiğinizi unutmamanızda fayda olacaktır. Zira insan yaşamının en önemli bölümlerinden olan Genital bölge söz konusu rahatsızlık durumunda negatif olarak hem psikolojik hem de fizyolojik etki oluşturmaktadır.